Gelişim


Bu makale 2021-02-19 12:57:12 eklenmiş ve 235 kez görüntülenmiştir.
ZEKAİ PEKERBAŞ

 

 

Tarihsel geçmişi, kendine özgü değerleri ve kültürü olan ilimizde futbol ile 1926 yılında tanışılıyor. Günümüze kadar yaşanan süreçte coğrafyamız adına her türlü aktivitede emeği geçenleri, çaba gösterenleri saygı ve minnet ile anmamız gerektiğini belirteyim. Hepimizin bildiği üzere futbol ilimizde  hayli ilgi görmekte;  büyüme ve gelişmenin yanı sıra ulusal profesyonel liglerde temsil edilmemiz ortak beklentilerimiz arasında bulunmakta. Geleceğe emin adımlarla gidebilmek, varılan noktada kalıcı olabilmek için geçmişi değerlendirmemiz, kazanımlar çıkarmamız gerektiğini düşünüyorum.

Futbol tarihimize baktığımızda gayri federe ve federe olarak yapılan mücadelelerde futbol takımlarımızın ulusal düzeyde elde ettikleri sportif başarıları hatırlamakta fayda bulunuyor.

1984 yılında dönemin siyasi iradesinin ülkemiz genelinde futbolu yeniden şekillendirmek için tekrar aktif hale getirdiği 3.profesyonel ligde yer alan Bartınspor Kulübümüzün başarıları;

1-1987 yılında 2. profesyonel lige…

2-1998 yılında yerel amatör ligden 3.lige terfi  olarak gerçekleşiyor. Ayrıca,

3- 2013’de Kemerspor U-15 takımının…

4- 2018’de Bartınspor U-17 takımının Türkiye şampiyonasında bir üst tura çıkarak, ilimiz adına   gerçekleştirdiği başarıları hatırlamamız gerekiyor.

Profesyonel döneme baktığımızda, sevk ve idaredeki olumlu davranışların başarıyı sağlayan etkenlerin ilk sırasında olduğunu görüyoruz.  Geçen sürede kentimizdeki öz kaynakların ikinci planda görülmesi, il antrenörlerinin çabalarına ve önerilerine rağmen kesintiye uğraması, her iki dönemin ortak noktası olarak karşımıza çıkmakta.

Başarılı olmak, önde olmak elbette mutluluk verici; ancak her dönemi kendi koşulları içerisinde değerlendirip özellikle ilimiz futbolunun son yıllardaki verimsizliğinin nedenlerini sorgulamamız gerekiyor. Evet “bir şeylerin” eksik olduğu muhakkak; “futbolcu yetişmiyor” ifadesi mazeret olarak gösterilebilir. Bunun cevabını U-15 ve U-17 takımlarında yer alan gençlerimizin   verdiğini görüyoruz. Yetenekleri ve iş yapma becerileri ile diğer illerimizdeki yaşıtlarından hiçte aşağı düzeyde olmadıklarını ispatlamışlardır. Söz konusu gençlerimizin gelişimlerine nasıl süreklilik kazandırdığımızı ve kaç tanesini değerlendirdiğimizi, oyunun ilgili tarafları olarak kendimize sormamız gerekiyor. Kulüp ayrımı yapmadan, konuyu kişiselleştirmeden, Bartın futboluna bir bütün olarak bakarak, ben değil biz düşüncesi ile cevabını  vereyim. Bir tanesi geçen sezon Bartınspor’da yer alan Gökhan ÖZ ile bu sezon için Mert AYDENİZ ile Batuhan YILMAZ olarak U-15 takımımızdan sadece üç gencimiz. Konu ile ilgili olarak bu gençlerimizi Bartınspor’a kazandıranları, erişkinlere yakışan hoş görüyü sergileyenleri ayrıca kutlamak isterim. U-17’de bulunan gençlerimizin, istenilen düzeye gelemediklerini üzülerek belirteyim. Ulusal müsabakalarda iki sezon önce son derece başarılı olan aday oyuncuların gelişimlerinin gerçekleşmemesi ve bu değerlerin istenilen niteliğe ulaşamaması hayli enteresan, düşündürücü ve üzerinde konuşulması gereken konu olarak karşımıza çıkıyor. Eksikliği futbolcu adaylarına yüklemenin bizleri yanılgıya düşüreceğine, nedenlerini analiz etmenin daha doğru bir yaklaşım olacağına inanıyorum.

Salgın nedeni ile yaşanılanlar ekonomik olarak hayli sıkıntılara neden oldu. Dolayısı ile dünya da ve ülkemiz de futbol ekonomisi bu sıkıntılardan payını aldı ve almaya devam ediyor. Bal ligi ve yerel amatör liglerin karşılaştığı güçlükler ortada.  Ülkemizin 600 milyon Euro düzeyindeki futbol ekonomisi 300 milyon Euro’ ya düşmüş bulunmakta. En üstten en alta kadar ülkemizdeki profesyonel kulüplerin büyük bölümünün borç sarmalı içinde bulunduğu biliniyordu ve çözümler aranmaktaydı. Çözümlerden bir tanesi Harcama Limiti olarak süper ligde uygulanmaya başladı. Bu yöntemle kulüplerin gelir/gider dengelerinin sağlanması ve finansal yapılarının sürdürebilmesi amaçlanmakta. Uygulamanın TFF yetkililerince kademeli olarak tüm profesyonel liglerde uygulanacağı açıklandı. Ayrıca kulüpleri yakından ilgilendiren yeni futbol kanunu “Spor Kulüpleri ve Federasyonları Kanun Teklifi” TBMM’nin gündemine gelmiş bulunuyor. Buradaki en çarpıcı madde, kulüplerin borçlarının yönetim kurullarının sorumluluğunda ve kendi dönemlerine ait olması olarak yer alıyor. Dolayısı ile rekabet  ve temsil edilme adına yapılan aşırı harcamaların önüne engel çekilecek gibi görülüyor. Anlaşılan önümüzdeki süreçte öz kaynaklarına yatırım yapan, tesisleşen, kurumsallaşan; başarmanın önceliğinin gelişim olduğuna inanan ve bu amaçla doğru eğitimi hedefleyen kulüpler kazançlı çıkacak. Umarım il olarak geç kalmayız.

 Sağlıkla kalın…

 

 

 

Diğer yazıları...
Köşe Yazarları
 ‹ 
 ›