Amasra maden faciasının ilk duruşması başladı!

43 madencini hayatını kaybettiği Amasra maden faciasının ilk duruşması Bartın Adliyesi’nde görülmeye başlandı. Duruşma öncesi Atatürk Stadyumu’nda Adalet Sarayı önüne kadar yürüyüş gerçekleştirerek, basın açıklaması yapıldı. Açıklamalarda davanın sonuna kadar takipçisi olacaklarının mesajı verilirken, madenci aileleri ise “Katiller yerine ulaştığı zaman bizim içimiz ancak rahat edecek” dedi.
Bu haber 2023-04-26 09:55:12 eklenmiş ve 797 kez görüntülenmiştir.

 

Kübra Nur AK

 

 

Türkiye Taşkömürü Kurumu'na (TTK) ait Amasra Taşkömürü İşletmesi'nde (ATİM) 14 Ekim 2022'de meydana gelen ve 43 madencinin hayatını kaybettiği Amasra maden kazasının ilk duruşması geçtiğimiz gün Bartın Adliyesinde görülmeye başlandı.

 

 

Duruşma öncesi Atatürk Stadyumu önünde toplanan siyasi partiler, STK’lar ve madenci yakınları, Adalet Sarayı’na kadar pankartlarla yürüdüler.

 

 

Burada CHP Bartın Milletvekili Av. Aysu Bankoğlu başta olmak üzere siyasi parti temsilcileri,  madenci yakınları, STK ve avukatlar, basın açıklaması yaparak, davanın sonuna kadar takipçisi olacaklarının mesajını verdi.

 

 

Katiller yerine ulaştığı zaman bizim içimiz ancak rahat edecek”

 

 

Adalet Sarayı önünde ilk olarak söz hakkı şehit madencilerimizin yakınlarına verildi.

 

 

“Adalet bizimle olsun artık hak bizimle olsun” diyen şehit madenci yakını, “Bugün hak için adalet için buradayız. Bizim yangınımız bugün başlayacak ve bu uzun bir yolculuk olacak. Herkesi burada görmek istiyoruz. Adalet bizimle olsun artık hak bizimle olsun” ifadelerini kullandı.

 

 

Adalet için burada olduklarını belirten bir başka şehit madenci yakını ise “Biz adalet için buradayız. Evlatsız kalan analar için yetim kalan çocuklar için buradayız. Adalet yerini bulana kadar biz asla buradan ayrılmayacağız. Katiller yerine ulaştığı zaman bizim içimiz ancak rahat edecek” diye konuştu.

 

 

Tombul: “Amasra’da yaşanan bir kaza değil bir katliamdır”

 

 

Bu sürecin takipçisi olacaklarını belirten Sol Parti MYK Üyesi İsmail Hakkı Tombul, sözlerinin devamında şu ifadeleri kullandı:

 

 

“14 Ekim’de Amasra’da bir katliam yaşandı. Amasra’da yıllardır uygulanan politikaların sonucunda bir kaza olduğu söyleniyor. Oysa Amasra’da yaşanan bir kaza değil bir katliamdır. O katliamda 43 canımız yaşamını yitirdi. Bugün burada bir dava başlıyor. Bu dava Amasra’da yaşananın sorumlularını yargılayacak. Ama biliyoruz ki Amasra’da yaşanan bu işçi katliamının asıl sorumluları sadece burada yargılananlar değil. Asıl sorumluları yıllardır Türkiye’de uygulanan bu politikaları sonucunda başta Türkiye Taş Kömürleri Kurumu olmak üzere kamu kurumlarına, madenlere yatırım yapmayanlardır. Asıl sorumluları Taş Kömürü Kurumunda 15 bin emekçi olması gerekirken 8 bin kişiyle burada çalışmak zorunda bırakılanlar.  Asıl sorumluları burada yaşam odaları yapılmadığı için, bu yaşam odalarını inşa etmedikleri için,  yatırım yapmadıkları için burada insanları, emekçileri, yerin altında ölüme mahkum edenlerdir. Yani asıl sorumluları yargılansın diye, yargılaması için izin istendi. Ama o izni bakanlık vermedi. Asıl bu katliamın sorumluları tabi ki burada yargılananlar. Ama bununla sınırlı değil. Asıl sorumluları bu politikaları uygulayanlar ve burada sorumluların yargılanması için izin vermeyenlerdir. Biz biliyoruz ki burada yaşamını yitiren 43 canımız sadece Amasra’da bir katliamda yaşamını yitirdi. Soma’da, Karadon’da yani Zonguldak havzasında da onlarca iş katliamında yüzlerce emekçi yaşamını yitirdi. Burada çalışmak zorunda kalan, yerin altında çalışmak zorunda kalan emekçiler diyor ki ‘yerin altında ölüm belki ama yer üstünde açlık mutlak.’ İşte asıl sorun, asıl bu emekçileri ölüme mahkum eden uygulamalar onları, emekçileri yer üstünde de açlığa mahkum eden politikalardır.

 

 

“Sorumlular cezalandırılana kadar biz mücadele edeceğiz”

 

 

Ama biz Amasra’yı unutmadık. Amasra’da yaşamını yitiren 43 canımızı unutmadık. Sadece bugün bu başlayan yargılamayla değil, bu yargılamayı da tabi ki sonuna kadar takip edeceğiz. Ama yargılamanın sonucunda da gerçek sorumluların gerçek faillerinin cezalandırılmasına kadar burada emekçileri ölüme mahkum eden politikaların değiştirilmesi, madenlere, ocaklara yeterli yatırımların yapılması, burada yaşam odalarının inşa edilmesi, burada yeterince emekçinin istihdam edilmesi sağlanana kadar bu politikaların takipçisi olacağımızın bilinmesini istiyoruz. Biraz sonra bu dava başladığında bütün Türkiye’nin gözü bu adliyede olacak. Bu adliyede mahkeme gerçek sorumluları ortaya çıkarmak için yükümlülük altındadır. Eğer gerçek sorumluları açığa çıkaramazsanız sizde sorumluluğun ortağı olursunuz. Onun için buradan sadece Amasralılara, sadece Bartınlılara değil bütün Türkiye’deki yurttaşlarımıza da söz veriyoruz ki Amasra’dan başlayarak bütün bu maden katliamlarında yaşamını yitiren canlarımızın hesaplarını sorana kadar, sorumlular cezalandırılana kadar biz mücadele edeceğiz. Biz bu sürecin takipçisi olacağız.”

 

 

Avukat Gizem: “Soma’dan sonra en büyük katliam olduğunun farkındayız”

 

 

Davanı sürecini takip edecek avukatlardan biri olan Avukat Gizem, “14 Ekim 2022 tarihinde Türkiye Taşkömürü Kurumuna bağlı Amasra maden ocağında gerçekleşen 43 işçinin yaşamını yitirdiği patlamaya ilişkin davanın ilk duruşma serisi bugün başlıyor. Soruşturma kapsamında hazırlanan bilirkişi raporunda maden havalandırmasının yetersiz olduğu, havalandırmanın iyileştirilmesi için yıllardır gerçekleştirilmeyen yatırımların bu patlamada etkisi olduğu, aynı zamanda eğitim ve denetimlerde de eksikliklerin olması patlamaya giden yollara taş düşürdüğü aslında bilirkişi raporuyla ortaya kondu. Ayrıca Sayıştay raporlarında uyarısı yapılan kömür tozu patlamalarına dair önlemler alınmadığı yaşanan patlamanın grizu ve kömür tozu patlaması nedeniyle olduğu ortaya konuldu. Tüm bu tespitler Sayıştay raporlarıyla yıllardır yapılan uyarılara hiçbir şekilde kulak asılmadığını da göstermiş oldu. Bugün Bartın ağır ceza mahkemesinde başlayacak bu duruşmada 8’i tutuklu olmak üzere 23 sanık yargılanacak. İddianameyle Müessese Müdürü Cihat Özdemir, İşletme Müdürü Selçuk Ekmekçi, İşletme Başmühendisi Mehmet Turan, İSG ve Eğitim Müdürü Volkan Soylu’nun olası kastla öldürme suçlaması ile diğer sanıkların ise bilinçli taksirle birden fazla kişi öldürme suçlaması ile cezalandırılmaları istendi. Ancak bu katliamın esas sorumlularının sadece bunlar olmadığını bizler biliyoruz. Nitekim bilirkişi raporuyla da TTK yetkilileri hakkında bir soruşturma açıldı. Ancak TTK Genel Müdürü Kazım Eroğlu, TTK Genel Müdür Yardımcısı Ercan Gebeş, MAFED yetkilileri denetçileri için enerji bakanlığından bir soruşturma izni istendi. Yine iş müfettişleri için çalışma ve sosyal güvenlik bakanlığından soruşturma izni istendi. Ancak bakanlıklarca izin verilmedi. Biz bugün Amasra maden katliamının Soma’dan sonra en büyük katliam olduğunun farkındayız. Bizler tüm bu faillerin, gerçek sorumlular cezalanana kadar bu davanın takipçisi olacağız” diye konuştu.

 

 

Bankoğlu: “Bu işin siyasi hesabını da biz soracağız”

 

 

CHP Bartın Milletvekili Av. Aysu Bankoğlu, maden şehidi ailelerini asla yalnız bırakmayacaklarını söyleyerek “43 canımızı kaybettik, ocağımıza ateş düştü. Acımız yüreğimizde ama öfkemiz dinmeyecek. Adalet yerini bulana kadar da ne ailelerimizin ne bizlerin, ne de vicdan sahibi hiç kimsenin öfkesi dinmeyecek. Çünkü aylar önce yaşadığımız bu facia öngörülebilir ve önlenebilir bir olay olduğu için bir cinayettir. Biz, başından beri söyledik ama bir kez daha söylüyoruz, bir daha böyle facialar yaşanmaması, Amasra’nın da Soma gibi olmaması için, adil bir yargılama olabilmesi için bu süreci sonuna kadar takip edeceğiz. Ben milletvekiliyim ama aynı zamanda bir hukukçuyum. Bartın’ın bir kızı, bir hukukçu vicdan sahibi biri olarak maden şehitlerimizin ailelerine de söz verdik. ‘Bu facianın yaşanmasında sorumluluğu olan her kimse asla bu sorumluluktan kaçamayacaklar, asla bunun üzerinin örtülmesine izin vermeyiz’ demiştim. Maden şehidi ailelerine söz vermiştik, her ne kadar birileri emekli edilmiş olsa da yargı önünde hesap verecekler. Her ne kadar TTK Genel Müdürü EYT’den emekli edilmiş olsa da birilerinin sorumluluğu Meclis Araştırma Komisyonu Raporu ile üzeri örtülmeye çalışılsa da, buradan bir kez daha söylüyoruz; yemin olsun ki bu facianın sorumluları tek tek yargılanana kadar biz bu işin peşini asla bırakmayacağız. Çünkü maden şehidi ailelerimiz yalnız değildir. Bakın, Meclis’te bir Araştırma Komisyonu kuruldu. Adeta hayatını kaybetmiş bir madencinin kendini savunamayacak bir madencinin üzerine suç atılması ile karşı karşıya kaldık biz. Bu facianın sorumluları Amasra’daki yetkililer bugün yargı önüne çıkacak. Ama sadece Amasra’daki yetkililer mi sorumlu? Bu Amasra Müessesesi TTK Genel Müdürlüğü’ne bağlı değil mi? TTK Genel Müdürlüğü yetkilileri, Bakanlık yetkilileri bir kez dahi ifadeye çağrılmadılar, dosyaya dahil edilmediler. Soruyoruz neden? Bu işin üzerini örtmeye çalışanlara son kez söylüyoruz; bu işin hukuk alanındaki hesabını bu adliye soracak ama bu işin siyasi hesabını da biz soracağız. Ve maden şehidi ailelerimizi asla yalnız bırakmayacağız” dedi.

 

 

Bora: “Adalet istiyoruz”

 

 

Bartın Emek ve Demokrasi Platformu adına konuşan Eğitim Sen Bartın Şube Başkanı Sedat Bora ise, “14 Ekim’de 42 canımızı öncelikle daha sonra ise bir canımızı çok yakın zamanda kaybettik. Çok güvenilir dediler, ATİM’de kaza olmaz dediler. Önce kaza dediler, daha sonra trafo patladı dediler, değişik açıklamalar yapıldı ama gördük ki aslında adına kaza diyemeyeceğimiz cinayete varan bir patlama meydana geldi. Niye buradayız. Aslında bir cinayete varan bir patlamanın sonucunda ailelerimizin adalet sürecini hep beraber takip etmek için buradayız. Adalet istiyoruz. Son 20 yıldır Türkiye’de adaletin nasıl çalıştığının da farkındayız. Son süreçte adaletin yerini bulması için hep birlikte burada davayı takip edeceğimizin, bu sürecin takipçisi olacağımızı deklare ediyoruz” diye konuştu.

 

 

Sağtekin: “Mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz”

 

 

Enerji, Maden ve Sanayi Kamu Emekçileri Sendikası (ESM) Genel Başkanı Cemalettin Sağtekin de şöyle konuştu:

 

 

“Esas katiller dışarıda, esas katiller siyasiler, bakanlık koridorlarında. Ama burada şu an birkaç arkadaşımızı içeride güya sadece onlar suçluymuş gibi. Geç kalan adalet adalet değildir ama o adalet sağlanana kadar bu mücadelemize devam edeceğiz, gerçek suçluları da bulacağız. Size söz veriyorum mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz.”

 

 

Aslan: “Paralar bu kanları yıkayamaz bunları ortadan kaldıramaz”

 

 

“Bunun hesabını er ya da geç buradaki madenci ailelere vereceksiniz” diyen DİSK Yönetim Kurulu Üyesi Seyit Aslan, “43 canımızı yitirdik. Bu canlarımız göz göre göre ölüme gönderildi. Haftalar önce ilgili kurumlar uyarılmasına rağmen burada hadi hadi düzeni devam etti ve grizu patlaması sonucu 43 canımızı kaybettik. Bu ülkede en ucuz işçilerin hayatı en düşük maliyetli şey işçilerin yaşamıdır. Orada güvenlik önlemleri alınsaydı. Kotun altına inilmeseydi, gerekli uyarılara kulak asılsaydı bugün bu arkadaşlarımız aramızda olacaktı. Bugün ülkemizde binlerce işçi arkadaşımız hayatını kaybediyor. Soma’da, Ermenek’te  oralarda da işçi arkadaşlarımızı hayatını kaybetti. Orada göstermelik yargılamalar yapıldı. Asıl sorumlular yargılanmadı. Asıl sorumlular bu ülkeyi yönetenler, bu ülkede binlerce işçinin canına kast edenler halen yargılanmıyor. Bakanlık sorumlu değil, en üst düzeydeki yetkililer sorumlu değil ama birkaç tane insanı bulup göstermelik cezalarla bu işin üzerini örtmeye çalışıyorlar. Yetmiyor ailelere kan parası teklif ederek insanları susturmaya çalışıyorlar. Sizin tırlarlar, uçaklarla, trenlerle gemilerle getireceğiniz paralar bu kanları yıkayamaz bunları ortadan kaldıramaz. Bunun hesabını er ya da geç buradaki madenci ailelere vereceksiniz” dedi.

 

 

Çakır: “Artık bu son olsun”

 

 

Amasra Belediye Başkanı Recai Çakır, “Artık bu son olsun” diyerek “Bu kardeşlerimizin hepsi birinin evladıydı, birinin eşi, birinin abisi, kardeşi. Biz onların davasının takipçisi olmaya devam edeceğiz. Ama hep beraber en temel sorumluluğumuz şu: Biz bu ülkede Soma’yı ve daha öncelerini yaşadık.  Artık bu son olsun. Hep birlikte bu süreci takip edelim. Esas mesele buradaki işçilere az sayıda istihdamla çalışmaya zorlayan sistemdir. Liyakat sorunu yaşayan idarecilerdir. Üretim baskısı yapan siyasettir. Biz bu davanın sonuna kadar takipçisi olacağız. Sizleri de her duruşmada Soma’yı unutmadım, Amasra son olsun diyerek yanımıza bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

ETİKETLER : TTK ATİM Aysu Bankoğlu Bartın Bartın Adliyesi
Diğer YAŞAM haberleri
Köşe Yazarları
 ‹ 
 ›