Amasra TTK’nın 200 madenci işçisi Zonguldak’a kaydırıldı

 GMİS Amasra Şube Başkanı Kaya, Amasra Müseesesi’nde yaşanan madenci sıkıntısı ve bu konuya ilişkin yaşanan sözde çözüme yönelik gelişmeleri, değerlendirdi. Ereğli’de Kastamonu Azdavay’a kadar yapılan etütlerde 480 milyon ton rezerv olduğununun MTA raporları ile sabit olduğunu anımsatan Kaya, TTK’ya alınacak yeni işçiler ile yer altında adeta uyuyan elmas değerindeki kömürü yeryüzüne çıkartacak bilgi ve deneyim bu bölgede var olduğunu söyledi. Kaya, “Ama özel sektöre verilen ayrıcalıklar artık Yeter. Bölgenin lokomatifi TTK’dir. Ve işçi alınmalıdır. Burası HEMA’nın eğitim ocağına dönüştürülmek için küçültüldükçe küçültülüyor” dedi.

Resti çekince TTK geri adım attı

Konuya açıklık getirirken sözlerini TTK’ya bin 500 işçi alımı ile gili süreci anımsatarak başlayan Ertan Kaya, TTK’nın madenci alımıyla ilgili kurayı Zonguldak’ta yapmayı planladığını söyledi. Kaya, Bartın’dan yapılan başvuruların da sayısı toplamda 35 bini bulan torbaya atılacağını anımsattı ve “Buna itiraz ettik. Bartın’a ayrılan kontenjanı garanti altına almak için kuranın ayrı yapılması gerekiyordu. ‘Amasra’da dev bir miting düzenleriz’ restini çekince TTK geri adım attı ve Bartın ayrılan 300 kişilik kontenjanı için kurasının Bartın’da yapılması garanti altına alındı.” diye konuştu.

“Üretime dayalı çalışmak zorundayız”

Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İşe alımlarda siyaset devreye girdi. TTK, kura çekimini bin artı 500 olarak belirleyince neşter vurulmuş oldu. TTK, dağılımı Zonguldak’taki 6 havza üzerinden yaparak Amasra’ya sadece 100 madenci verdi. Geri kalan 200 madenciyi ise Zonguldak’a kaydırdı. Oysa çalışma programında Amasra’nın 376 madenci talebi vardı ve müesseseler arasında kişi başına 3 ton üretim yapabilecek tek işletme Amasra’ydı. Üretime dayalı çalışmak zorundayız. Mevcut sayımız 470. Bunun üzerine 200 daha koyup hazırlığın ve üretimin sürmesi gerekiyor.

“Bölgeyi HEMA’ya terk etmek istiyorlar”

Hema A sahasına ortak havalandırma kullanalım diye nüfuz etmek istiyor. Ayrıca TTK’ya ait A sahasında mekanize üretim istemiyoruz. Bu durumda işçi alımı durur.

TTK içinde mekanize sistem kurulan tek işletme Amasra oldu. Şimdi de ikinci mekanizeyi vermek istiyorlar. Yani madenciler Zonguldak’ta kalsın, Amasra üretimde mekanik olsun. İstihdamla oynuyorlar. 1976’dan bu yana üretim yapan, 3 binlerde madenci istihdam eden Amasra işletmesi bugün 470’e kadar düştü. Onun da 86’sının emekliliği doldu. Amasra kaderine terkedilmiş durumda.  Emekliler gidince burayı eğitim ocağı gibi işletip bölgeyi HEMA’ya terketmek istiyorlar. Termik santral ile Bartın havzasının önünü kesmek istiyorlar. Bu büyük haksızlık ve yanılgı. Hattat 5 bin kişi çalıştıracağını söylemişti. Bugün üretime başlasa bile en çok 2 bin ya da 2 bin 500 kişi çalıştırabilir. 2015’te Hattat çalışanı bin 500’tü. Şimdi sadece 160. Onların da 2 aydır maaşlarını alamadıkları söyleniyor. Hiçbir çalışma yok. Talebi yeni kredi. Geçmişte devletten kredi aldı, 5 yılda 15 milyon ton kömür sözü verdi. Ama ortada hiç bir şey yok.

Amasra ve Bartın’ın geleceği TTK

2005’te Amasra’da bin 600 madenci vardı. Şimdi bu rakamın üçte birinden daha az. 2006’da Zonguldak’ta 3 bin kadar madenci alındı. Amasra’ya hiç alınmadı. Amasra sahası adım adım boşaltılıyor. Zonguldak’ta ‘Bartın’a neden işçi veriliyor’ diye tuhaf bir algı oluşturuldu. 400 kotunun altında kömür çıkartacağını söyleyen HEMA, santral kurduktan sonra büyük ihtimal, yüzeyden toplanan ve daha ucuza gelecek Sibirya kömürüne yönelecek. Maden işçisi istihdam etmeyecek. Sınırlı sayıda santralde işçi ve beyaz yakalı çalıştıracak. Hatırlanacağı üzere üretim için HEMA’ya 400 kotunun altı denmişti ve B Sahası verilmişti. HEMA son olarak A Sahası’nda üretim yapan müessesemizin havalandırma sistemini kullanmak istedi. Ancak bu talep reddedildi. Şimdi havalandırma kurmak için yeniden başvurdu. Bu da az 2 yıl demek. Şirket TTK’yı kıskaca almak istiyor. Bu güne kadar hiçbir şartı yerine getiremediler. Burada milyonlarca ton rezerv var. Amasra ve Bartın’ın geleceği, TTK işletmesinin üretim yapmasında. Ama bunun altı sistemli olarak boşaltılıyor. Herkesi uyarıyoruz. Bu politika terkedilmezse devlet de millet de zarar görecek.”