Karakaş, “Umutsuzluk yok, birlikte başaracağız” dedi

Kübra Nur AK

Merkez üssü Kahramanmaraş’ta meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki iki deprem Gaziantep, Malatya, Hatay Kilis, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Şanlıurfa, Adıyaman’da ciddi yıkımlarla beraber on binlerce vatandaşımız yaşamını yitirdi, on binlerce vatandaşımız da yaralandı. Arama kurtarma çalışmalarının devam ettiği deprem bölgesinde can kaybına ilişkin bilanço enkazlar kaldırıldıkça artarken, bir yandan da depremzedelerin yaralarını sarabilmek amacıyla tüm yurtta yardım seferberliği başlatıldı.

CHP, ADD ve Eğitimsen de yardım gönderdi CHP Bartın İl Başkanlığı, ADD Bartın Temsilciliği ve Eğitimsen Bartın Şubesi de seferber olarak yaraların sarılması için yardım başlattı.

Kısa süre içinde organize olan ve Bartınlı hayırsever vatandaşların yardımlarını toplayan parti ve sivil toplum kuruluşunun yöneticileri, toplanan yardımları bir kamyonu afet bölgesine götürdü.

“Yardımların nereye gittiğini biliyoruz”

CHP Bartın İl Başkanı Selim Karakaş da yardım aracıyla beraber doğru yola çıktı. Karakaş, toplanan yardımları neden AFAD aracılığıyla değil de kendilerinin götürdüğünü, “Yaptığımız yardımların nereye gittiğini biliyoruz. Kime teslim edildiğini biliyoruz. Zayi olmayacağını biliyoruz. Doğru bir şekilde ihtiyaç sahiplerine ulaştırılacağından eminiz. Bizim örgütlü mücadele ve dayanışma dediğimiz tam olarak budur. Her aşamada emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” diyerek anlattı.

“Koordinasyon kocaman bir sıfır”

Hem toplanan yardımları depremzedelere bizzat ilk elden ulaştırmak hem de durumu yerinde görmek amacıyla deprem bölgelerinden biri olan Gaziantep’in Nurdağı ve İslahiye ilçelerine gittiklerini ifade eden Karakaş, izlenimlerini paylaşırken, eksiklikleri de bir bir sıralayarak bir an önce giderilmesi gerektiğine dikkat çekti. Bölgenin önceliklerinden de bahseden Karakaş, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

“60 bin nüfuslu İslahiye ile 40 bin nüfuslu Nurdağı'nda yeni yapılan yüksek katlı binaların büyük bölümü yıkılmış, yıkılmayanlar ise ağır hasarlı. Öncelikle bu kış şartlarında bölgede yaşayan insanların barınma ihtiyacının karşılanması gerekiyor. Ancak gittiğimiz bölgede koordinasyon kocaman bir sıfır. Yol kenarında büyük miktarda iş makinaları bekliyor. Enkaz kaldırma çalışmaları için hazırlanmış. Ama öncelik bu kış şartlarında açıkta kalan kardeşlerimizin uygun koşullarda barınmasını sağlamak olmalı.

“Düzeni tek elden sağlamak mümkün değil”

Bölgede piknik tüpü bulunmuyor. Anneler bebekler çocuklar perişan çok büyük miktarda yardım bölgeye ulaşmış ama koordinasyon eksikliğinden dağıtılamıyor. Bu düzeninde iktidarın yapmak istediği gibi tek elden sağlanması mümkün değil zira alan çok büyük köylere gidilememiş bile, çuval çuval malzeme sokaklarda yerlerde dağıtılmaya çalışılıyor. Doğal olarak bir bölümü de zayi oluyor. Tasnif edilemeyip depolarda bekleyen büyük miktarda yardım malzemesi ve boşanmayı bekleyen yüzlerce tır var ama ne yazık ki koordinasyon yok. Acil barınmayı sağlayacak çözümlere ihtiyaç var. Birinci etapta çadır karavan konteyner prefabrik barınma birimleri, sonrasında kalıcı konutlar. Barınmadan sonra ısınma soba ve yakacak öncelikle odun ve piknik tüp gaz çocuğuna sıcak mama veremeyen annenin feryadını unutmam mümkün değil. Enkaz kaldırma çalışmaları hızlanınca vefat sayılarında hızla artacak yeterli cenaze aracı yok, cenaze yıkayacak insanımız yok, insanlarımız cenazelerini olsun insanca defnetmek istiyor. Binlerce yıkılan evde ailelerin yok olduğunu unutmamak lazım. Ve bütün bunları da bir iki gün ya da bir hafta gibi kısa bir zaman diliminde planlamak ve yapmak lazım.

“Hepimize büyük sorumluluk düşüyor”

Bütün Türkiye tek yürek elinden gelenin çok fazlasını yaptı ve yapmaya devam ediyor. Allah aşkına bölgeye işi bilen koordinasyonu ve birlikteliği sağlayabilecek liyakatli yöneticileri bir an öncelikle görevlendirin. Bu benim gördüğüm iki ilçe, bölgenin tamamını düşündüğüm de bu anlayışla kocaman bir soru işareti. Yıkılan binalara gelince bu büyük yıkım alanı aynı zaman da olay yeridir. Suçluların cezasız kalmaması için enkaz kaldırma çalışmalarından önce olay yeri incelemesinin de yapılması lazım bu işinde organizasyonu ve koordinasyonu gerekiyor. Hukukçu değilim ama bu işlerinde ivedilikle yapılması gerektiğini düşünüyorum. Hatalı, yanlış iş yapanlar zamanında yaptıkları hatanın cezasını çekmeli ki bu yaşananlar unutulmasın. Hepimize büyük sorumluluk düşüyor. Tasarladığımız, projelendirdiğimiz ve inşa ettiğimiz mekanlar kendi çocuklarımıza, eşimize, ailemize, kentte birlikte yaşadığımız insanlarımıza mezar olabilir. Tıpkı bugün deprem bölgesinde olduğu gibi... Ama umutsuzluk yok, birlikte başaracağız.”