Tunç: “400’ün üzerinde bir oyla kabul edileceğine inanıyoruz”

Anayasa Komisyonu, başörtüsüne anayasal güvence getiren teklifi görüşmek üzere toplandı. AK Parti Grup Başkanvekili ve Bartın Milletvekili Av. Yılmaz Tunç, masadaki referandum ihtimalini de göz önüne alırken “Başörtüsüne anayasal güvence getiren ve aileyi, evlilik birliğini korumayı amaçlayan Anayasa Değişikliği Teklifimizin TBMM’de 400’ün üzerinde bir oyla kabul edileceğine inanıyoruz. Referandum sınırında bir sonuç çıkarsa da en büyük hakem aziz milletimizdir” dedi.
Bu haber 2023-01-20 16:44:39 eklenmiş ve 470 kez görüntülenmiştir.

 

Nilay Meryem ÇÖMLEK

 

 

TBMM Anayasa Komisyonunda, başörtüsüne anayasal güvence getiren ve evlilik birliğini tanımlayan Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin görüşmelerine başlandı.

 

 

Komisyon, AK Parti Tokat Milletvekili Yusuf Beyazıt başkanlığında toplandı. Görüşmelere geçilmeden önce konuşan Beyazıt, başörtüsünü yasaklayan bir kanun olmamasına rağmen Türkiye'de yıllarca başörtüsü yasağı uygulandığını söyledi.

 

 

Bunun sonucu olarak bir daha asla görmek istenmeyecek mağduriyetlerin ortaya çıktığını dile getiren Beyazıt, "Başörtüsü nedeniyle haksızlığa uğrayan, başörtüsü zorla açılmaya çalışılan kızlarımıza, kadınlarımıza yaşatılan trajedi bir dönemin kara lekesi olarak tarihe geçti." dedi.

 

 

Bugün artık Türkiye'de başörtüsü yasağı ve bundan kaynaklanan herhangi bir hak mahrumiyeti yaşanmadığını belirten Beyazıt, "Ülkemizin başı örtülü ve başı açık tüm kadınları her türlü temel hak ve hürriyetini kullanabiliyor, kamu veya özel kesim tarafından sunulan mal ve hizmetlerden yararlanabiliyor. Bu konuda bir hukuki düzenleme yapılması gündeme geldiğinde ise çözümün ancak anayasal düzeyde hayata geçmesinin gerekliliği açık. Bu bakımdan konuya ilişkin olarak anayasal güvence getirilmesi maksadıyla isabetli şekilde gündemimizdeki Anayasa değişikliği teklifinin verildiği görülüyor” ifadelerini kullandı.

 

 

Teklifin diğer maddesinin ise ailenin korunmasına ilişkin olduğunu kaydeden Beyazıt, şöyle devam etti:

 

 

“Ailenin korunması ve güçlendirilmesi toplumumuzun ve devletimizin güçlendirilmesi açısından son derece önemli. Bu kapsamda teklifle aile kurumumuza ve insan fıtratına yönelik tehditlerin önüne bir set çekilmiş olunacak. Kültürümüzün ve medeniyet anlayışımızın gereği evlilik birliği ancak bir kadın ile erkeğin evlenmesiyle kurulabilir. İnsan tabiatına uygun bir birliktelikle iki ayrı cinsiyetin yani kadın ve erkeğin evlenmesi yoluyla kuracağı aile, Türk milleti olarak varlığımızın da teminatıdır. Teklifle getirilen değişiklikle de evlilik birliğinin ancak kadın ve erkeğin evlenmesi yoluyla kurulabileceği hususu, kanunlarımızla uyumlu şekilde ve açıkça düzenlenerek, aile birliğinin korunması ve güçlendirilmesi amaçlanıyor.”

 

 

“Anayasa değişikliğine başvurmaktan başka çare yok”

 

 

AK Parti Grup Başkanvekili Yılmaz Tunç, mevzuatta başörtüsü serbestliğinin 2013'ten itibaren sağlandığını söyledi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, sosyal medyadan yayınladığı mesajla başörtüsü konusunda kanun teklifi vereceklerini kamuoyuyla paylaştığını, teklifin birkaç gün sonra Meclis Başkanlığına sunulduğunu hatırlatan Tunç, “Yalnızca kamuda çalışanlara yönelik özgürlük getiren kanun teklifi; bir taraftan özgürlük getiriyormuş gibiyken diğer taraftan belli kesimler için yasaklama getiriyor.” dedi.

 

 

“Kanun teklifi verdik, bunu kabul edin. Anayasa değişikliğine ne ihtiyaç var?” denildiğini aktaran Tunç, “CHP'nin teklifi, ‘2011'den bu yana fiili bir durum var, aslında bir yasak var. Biz bu yasağı kanun teklifiyle çözmek istiyoruz’ düşüncesini de beraberinde getiriyor. Kanun teklifine 'evet' denildiği takdirde; kanunun değişmesi basit çoğunluğa tabi, dolayısıyla basit çoğunlukla değiştiğinde yine o kanun ortadan kalktığında yasaklama dönemine tekrar geriye dönüş söz konusu. Bu nedenle Anayasa değişikliği zaruret haline geldi, burada Anayasa değişikliğine başvurmaktan başka çare yok” ifadelerini kullandı.

 

 

“Aksi görüşü düşünmek bile istemiyoruz”

 

 

Anayasa değişikliği teklifiyle kadının onurunu ve hakkını koruyan bir durumun anayasal güvenceye kavuşacağını belirten Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

 

“Devletin varlık nedeni temel hak ve hürriyetlerin kaldırılması veya sınırlandırılmasına kapı aralamak değil, aksine bu hakların güven içinde ve özgür bir iklimde kullanılmasını teminat altına almak ve bunun önündeki engelleri kaldırmak. İnsan haklarına dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletinde, insan temel hak ve hürriyetleri Anayasa ve kanunların teminatı altında. Hiçbir insan dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefe, inanç, din, mezhep ve benzeri nedenlerle ayrımcılığa tabi tutulamaz. Herkes kanun önünde eşit. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun hareket etmek zorunda. Böyle bir devlet, kamu veya özel kesim tarafından sunulan mal ve hizmetlerden yararlanmasının önündeki engelleri kaldırmakla da yükümlü. Demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti, kadınların bu noktadaki tercihlerini korumakla mükellef. Dini inancı dolayısıyla başını örten ve kıyafet tercihinde bulunan kadınların, yasal ve idari düzenlemeler veya fiili uygulamalarla insan onuruyla bağdaşmayan, Anayasa'ya aykırı, ayrımcı ve çağdışı uygulamalara bir daha maruz bırakılmamaları için anayasal güvence getirme gereği var. Bunun için bu Anayasa değişikliği teklifi verildi. Düzenlemeye milletvekillerimizin gerek Anayasa Komisyonunda gerekse Genel Kurulda nitelikli çoğunlukla ‘evet’ diyeceklerine inanıyoruz. Aksi görüşü düşünmek bile istemiyoruz.”

 

 

Anayasa değişikliği teklifiyle evlilik birliğinin de tanımlanacağını anlatan Tunç, “Aile, Türk toplumunun temeli; aile ne kadar güçlü olursa toplum da millet de o kadar güçlü olur. Evlilik birliğinin yalnızca kadın ile erkek arasında kurulabileceği yönündeki düzenlemenin çok önemli olduğunu düşünüyoruz” dedi.

 

 

Aileyi tehdit eden birtakım propagandalara bütün dünyada şahit olduklarını dile getiren Tunç, "Bunun ülkemizde birtakım örneklerini hep birlikte görüyoruz. Birtakım sapkın akımların ülkemizde de yaygınlaşmasının önüne geçecek çok önemli bir düzenleme ve toplum da buna 'evet' dememizi bekliyor” değerlendirmesinde bulundu.

 

 

Bu arada basın mensuplarının yoğun ilgi gösterdiği komisyon toplantısına HDP milletvekilleri katılmadı. Toplantıda, Adalet Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Yargıtay, Danıştay, Yükseköğretim Kurulu, Kamu Denetçiliği Kurumu, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu, Kişisel Verileri Koruma Kurumu, Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu, Türkiye Barolar Birliği, Memur-Sen, Türk-İş, KADEM'in yanı sıra birçok kamu kurum ve kuruluşun temsilcileri de yer aldı.

ETİKETLER : TBMM Yılmaz Tunç Başörtüsü
Diğer YAŞAM haberleri
Köşe Yazarları
 ‹ 
 ›