Babacan: “Tedbir bizden takdir Allah’tan”

Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessesesine ait maden ocağındaki patlama nedeniyle Amasra’ya gelen Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, “Babalarla, analarla, kardeşlerle, abilerle dertleştik. Her birinin tespitleri var. Her birinin iddiaları var. Buradaki ihmallerle ilgili, tedbir eksiklikleri ile ilgili iddialar var. Bunların mutlaka üzerine gidilmesi lazım. Bağımsız bir denetimin mutlaka işletilmesi lazım” dedi.
Bu haber 2022-10-18 09:13:49 eklenmiş ve 297 kez görüntülenmiştir.

 

Kübra Nur Ak

 

 

Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessesesine ait maden ocağındaki patlama nedeniyle Amasra’ya gelerek incelemelerde bulundu.

 

 

Tekrar tekrar aynı can kayıplarını yaşıyoruz diyen Babacan, sözlerine şu ifadelerle devam etti:

 

 

“Bağımsız bir denetimin yapılması lazım”

 

 

“Tekrar milletçe başımız sağ olsun. Acımız çok büyük. İçimiz yanıyor. 41 evladımızı 41 vatandaşımızı kaybettik. 3 tanesinin şehit cenazesindeydik. Toprağa verdik. Buraya geldik. Ailelerle buluştuk, dertleştik. Gerçekten başta da söyledim acı çok büyük. Hepsine Allah rahmet eylesin. Ruhları şad olsun. Allah tekrarından korusun inşallah ülkemizi, tüm çalışanlarımızı. Tabi gün acıyı paylaşma günü ama aynı zamanda bu olayların tekrarlanmaması için, bu acıların tekrarlanmaması için, ne yapılması gerektiğinin de artık çok iyi çalışılması gerekiyor. Tedbirde nerede hata edildi? Tedbirlerde eksiklikler neredeydi? İş güvenliği konusunda nerelerde ihmal var? Bunların hepsinin üzerine gidilmesi lazım. Ama aynı zamanda bunun bağımsız bir denetimle yapılması lazım. Güçler ayrımı olmayınca denge denetleme mekanizmaları olmayınca, bağımsız denetim yapılmayınca maalesef bu olağan kazaların hem sebepleri yeterince anlaşılamıyor. Hem tekrarın önlenmesi ile ilgili ciddi sağlam bir duruş ortaya konmuyor. Güçler ayrımının olduğu, demokrasinin iyi işlediği ülkelerde de maden ocakları var. Ülke ismi saymayayım şimdi. Ama hangi ülkede demokrasi iyi işliyorsa bakıyorsunuz o ülkelerde bu tür kazalar çok daha az oluyor. Can kayıpları çok daha az oluyor. Çünkü bağımsız denetim mekanizmaları çalışıyor. İşi yapan, yaptıran aynı zamanda denetliyorsa oradan maalesef hatalar bulunamıyor. Eksikler ihmaller tespit edilemiyor. Tekrar tekrar aynı kazaları yaşıyoruz. Tekrar tekrar aynı can kayıplarını yaşıyoruz. Burada madenci kardeşlerimizin aileleri ile tekrar tek tek oturduk dertleştik. Babalarla, analarla, kardeşlerle, abilerle dertleştik. Her birinin tespitleri var. Her birinin iddiaları var. Buradaki ihmallerle ilgili, tedbir eksiklikleri ile ilgili iddialar var. Bunların mutlaka üzerine gidilmesi lazım. Bağımsız bir denetimin mutlaka işletilmesi lazım.

 

 

“Artık yeter diyoruz”

 

 

Biliyorsunuz, bir idari denetim var. Bir yargı denetimi var. Bir yasama yani meclis denetimi var. Burada mutlaka yasama denetimi ile meclis denetiminin bağımsız bir şekilde çalıştırılması lazım. Ne olduğunun anlaşılması gerekiyor ki bunların tekrarı önlensin. Eğer bundan ders almazsak. Olanlardan ders çıkartmazsak, bu kazalar Allah korusun tekrar eder. Can kayıpları tekrar eder. Evet, ülkemiz maden zengini bir ülke. Maden kaynaklarını kullanmamız, yer üstüne çıkartmamız, kuşkusuz ülkemizin değerleri açısından önemli ama bir canın maliyetle karşılaşması mümkün olmaz. Tedbir konusunda ne kadar maliyet gerekiyorsa, tedbirle ilgili ne gerekiyorsa mutlaka o harcanmalı ve tek bir kişinin canının bile korunacağı bir tedbirli iş güvenliği sistemi ile mutlaka bu madenlerimiz işletilmeli. Onun için buradan çağrı yapıyorum. Bir savcılık süreci var. Ama bu savcılık sürecinin bağımsız yürümesi gerekiyor. Tarafsız yürümesi gerekiyor. Mecliste artık bu konu ile mutlaka bir araştırma ve soruşturma komisyonlarının sürecini başlatmak gerekiyor ki bağımsız bir şekilde bu konunun üzerine gidilsin, incelensin. Artık yeter diyoruz.

 

 

“Tedbir bizden takdir Allah’tan”

 

 

Soma’da kaybolan canlarımızın acısı daha tazeyken yeniden burada Amasra’da büyük bir felaketle karşı karşıya kaldık. Evet, biz kadere inanırız, ama önce tedbir, sonra Allah’ın takdiri. Tedbir bizden takdir Allah’tan. Tedbir almayıp, ihmallerle arkasından takdirle, kaderle olaya bir çerçeve çizmeye çalışırsak bu son derece yanlış olur. Tabii ki Allah’ın takdiri her şeyin üzerindedir. Tabi ki kadere hepimiz inanırız ama önce tedbir. Tedbir almayıp ihmaller sonucunda olan bu tür kayıplara, bu tür kazalara belirli bir kader, takdir çerçevesinde eğer siz geçiştirirseniz, üzerine gitmezseniz bu büyük hata olur. Üstelik istismar olur. Onun için, hep beraber toplum olarak artık itiraz etme zamanı geldi. İtirazımız var deme zamanı geldi. Bu can kayıplarına bizim itirazımız var. Bu yaralanmalara bizim itirazımız var. Bunun da bağımsız, tarafsız denetim sistemi ile denetim mekanizmaları ile üzerine gidilmesi lazım. İdari denetimin hiçbir kıymeti yok. Zaten devletin kendi işlettiği tesis. Devlet kendi yapıyor, kendi denetliyor. Bir şey beklemeyin. Yargı denetimi önemlidir. Ama yargının üzerinde bugün baskı var.

 

 

“Yargı bağımsız, tarafsız çalışamıyor”

 

 

Yargı bağımsız, tarafsız çalışamıyor. Bağımsız, tarafsız bir yargı denetim sistemi sürecinin burada çalıştırılması gerekiyor. Meclis açıldı artık. Milletvekillerimizin de vakti var, bir araştırma komisyonunun kurulup, tarafsız, bağımsız bir şekilde şu maden kazalarının üzerine gidilmesi lazım. Bunun önlenmesi lazım. Ben tekrar soruyorum gelişmiş demokrasilerde madenlerde niye can kaybı az da bizim gibi demokrasisi geri kalmış ülkelerde maden kayıpları, can kayıpları çok diye. İstatistikler çok açık ortada. Çünkü gerçek demokrasilerde bağımsız denetim var da ondan. Denge denetleme sistemi var da ondan. Onun için hedefimiz ileri demokrasi. Hedefimizin tam demokrasi olması lazım. Hedefimizin bağımsız denetim olduğu, denge kontrol sistemlerinin sapa sağlam çalıştığı bir demokrasi olması lazım.

 

 

“Adaleti sağlamak zorundayız”

 

 

Demokrasi açığı işte böyle maalesef can kaybı oluşturuyor. Ben tekrar hayatını kaybeden madenci kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Mekânları cennet olur inşallah. Biz onlara iş başında çalışırken şehit olan insanlar diyoruz. Üstelik biliyorsunuz bu kardeşlerimiz alnının teriyle, bileğinin gücüyle çalışırken hayatını kaybettiler. Kazançlarının peşindeyken canlarını kaybettiler. Çok üzücü gerçekten. Bir yandan ülke de korkunç bir israf var. Sayın Erdoğan’ın söylediği gibi de yolsuzluk var. Bir yandan korkunç bir haksız kazanç var, bir yandan da alnının teriyle, bileğinin gücüyle çalışırken yerin 300 metre altında helalinden kazanç mücadelesi verirken canını kaybeden vatandaşlarımız var. Bu adalet değil. Onun için toplumsal adaleti sağlamak zorundayız. Ve olanlardan ders almak zorundayız. Ders almazsak bunlar tekrar eder ve Allah korusun bu acıları tekrar tekrar yaşarız. Artık bunlara dur demenin vakti geldi. İnşallah toplum olarak ayağa kalkıp itirazımız var demenin zamanı geldi. Acının düştüğü yerden tüm Türkiye’ye selamlarımı iletiyorum.”

ETİKETLER : TTK Ali Babacan
Diğer GÜNCEL haberleri
Köşe Yazarları
 ‹ 
 ›