“Mücadelemizden vazgeçmiyoruz”

Bartın Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Temsilciliği adına Erkan Bozkurt, ek ödeme yönetmeliği hakkında basın açıklaması yaptı. Bozkurt yaptığı açıklamada, “Aile Hekimliği uygulama yönetmeliği ile başlayan ve her gün değişen düzenlemeler ile birinci basamak sağlık hizmetlerinin koruyucu sağlığı geliştiren özelliğinden her geçen gün uzaklaşılmaktadır. Bu alanda çalışan sağlık emekçilerinin de iş güvencesi her yıl yenilenip yenilenmeyeceği belirsiz olan sözleşmeye dayalı istihdamla ortadan kalkmış, iş yükü ve şiddet tehdidi, bütün bunlara bağlı olarak da emekçiler açısından kendini değersiz hissetme duygusu artmıştır” dedi.
Bu haber 2022-08-29 10:35:06 eklenmiş ve 295 kez görüntülenmiştir.

 

Kübra Nur AK

 

 

Ek ödeme yönetmeliği hakkında Bartın Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) temsilciliği adına Erkan Bozkurt basın açıklaması yaptı.    

 

 

“İtirazlara rağmen ısrarla uygulanıyor”

 

 

Dünyada ve Türkiye’de hükümetlerin uzun yıllardır koruyucu sağlık anlayışından vazgeçtiklerini, tedavi ağırlıklı sağlık politikalarını uygulayarak sağlık hizmetlerini meta haline getirdiklerini söyleyen Bozkurt; Tüm hükümetlerin öncelikle halklarını hasta etmeyecek, sağlığı koruyacak ve rehabilite edecek birincil sağlık hizmetlerine önem vermeleri gerektiğini COVID-19 pandemisi tüm yıkıcılığıyla göstermiştir. Aile Hekimliği uygulama yönetmeliği ile başlayan ve her gün değişen düzenlemeler ile birinci basamak sağlık hizmetlerinin koruyucu sağlığı geliştiren özelliğinden her geçen gün uzaklaşılmaktadır. Bu alanda çalışan sağlık emekçilerinin de iş güvencesi her yıl yenilenip yenilenmeyeceği belirsiz olan sözleşmeye dayalı istihdamla ortadan kalkmış, iş yükü ve şiddet tehdidi, bütün bunlara bağlı olarak da emekçiler açısından kendini değersiz hissetme duygusu artmıştır. Bireysel ve tek taraflı sözleşmelerle ücretlerin ve çalışma süresinin belirlenmesi ücret ve iş güvencesizliği yaratmaktadır. Bugüne kadar yapılan her değişiklikte geriye gidilmiş, hak kayıpları hatta cezalandırmalar oluşturulmuştur. Tüm bunlar halkın ve sağlık örgütlerinin itirazlarına rağmen ısrarla uygulanmaktadır.

 

 

“Bu durum yargıya taşınacaktır”

 

 

Bildiğiniz gibi Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğinde değişiklik yapılarak tıpkı Ek Ödeme Yönetmeliğindeki gibi yeni bir ücret rejimi getirilmiştir. Yönetmelik değişikliği 25 Ağustos 2022 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Hali hazırda aile hekimlerine ödenen ücretin yanı sıra “destek ödemesi” adı altında yeni bir ödeme kalemi getirilmiştir. Buna göre; halk sağlığının geliştirilmesi amaçlanarak tavan ücretinin yüzde 42’si oranında ödeme yapılacağı belirtilmiştir. Dolayısıyla kısmi bir iyileştirme yapılmıştır. Ancak ihtar puanında belirtilen hususlar ile ilgili yönetmelikle düzenleme yapılamayacağına dair AYM kararına rağmen, bu ödeme yapılırken ihtar puan cetvelinde belirtilen ihtar puanı alanlara bir aydan üç aya kadar destek ödemesi yapılmayacağı hükmü getirilerek adeta bir fiile iki ceza mantığı işletilmiştir. Bu durum yargıya taşınacaktır.

 

 

“Halkın ve sağlık emekçilerinin sağlığı hiçe sayılıyor”

 

 

Yönetmelik değişikliği ile tıpkı ek ödemede olduğu gibi teşvik ödemesi adı altında daha fazla çalışma karşılığında ilave ücret getirilmiştir. Günlük muayene sayısının 40’ın üzerine çıkması halinde tavan ücretin yüzde 10’u ile yüzde 42’si arasında teşvik ödemesi getirilmektedir. Böylece ne kadar çok hasta muayene edilirse o kadar çok ücret anlayışı getirilerek koruyucu sağlık hizmetlerinin yerine getirilmesinde zaman sorunu yaratmış olacaktır. Bu durum halk sağlığının geliştirilmesi anlayışına ve yönetmeliğin amacıyla da tezat oluşturduğu gibi birincil görevi koruyucu sağlık hizmeti olan ASM’lere de daha fazla muayene yapma baskısı getirecektir. Aile hekimliklerinde gelirler biraz artsın diye muayene edilecek kişi sayısı 61 veya 76 hasta üstüne çıkarılmaya çalışacak ve mesai saatlerinin de uzamasına neden olacaktır. Bu durum sağlık hizmetlerinin niteliğini düşüreceği gibi kölelik koşullarında çalışmayı arttıracaktır. Halkın ve sağlık emekçilerinin sağlığını hiçe sayan bu uygulamanın kabul edilebilir yanı yoktur.

 

 

“Bu ayrımcılığı kabullenmek mümkün değil!”

 

 

Yönetmelik değişikliği ile aile hekimlerine getirilen destek ödemesi oranı yüzde 42 iken aile sağlığı çalışanlarına bu oranın yüzde 3 olarak belirlenmesi yani ekip çalışanlarının ek ödemeleri arasında yüzde 39 oranında anormal bir fark olması ücrette adalet ilkesine aykırıdır. Dolayısıyla bu oranın mutlaka yükseltilmesi gerekmektedir. Kaldı ki yine ekibin bir parçası olan ASM’ de çalışan işçileri ise bu ek ödemeden hiçbir şekilde yararlanamayacaktır. Bu ayrımcılığı kabullenmek mümkün değildir.

 

 

“Kurumlara nasıl zarar vereceği ortada”

 

 

Halkın sağlığı üzerinde sağlık emekçileri ile pazarlığa girilmiş bir sağlık sistemini reddediyoruz. Ne kadar hasta bakarsan o kadar para alırsın anlayışının, birincil görevi halka koruyucu sağlık hizmetleri sunmak ve halk sağlığını geliştirmek olan 1.basamak sağlık kurumlarına ne şekilde zarar vereceği ortadadır.

 

 

SES olarak döner sermaye ve ek ödemeye, Teşvike dayalı ödeme sistemi yerine tek kalemde, emekliliğe yansıyacak, insanca yaşamamıza yetecek, yoksulluk sınırı ve OECD ortalamaları düzeyinde bir ücret istemekteyiz” dedi.

 

 

“Ne destek ne teşvik…”

 

 

“Yoksulluk sınırı üzerinde insanca yaşamaya yetecek temel ücret talebimizden vazgeçmiyoruz” diyen Bozkurt sözlerinin devamında, “‘Ek Ödeme Yönetmeliği’ ile ‘performans’ kavramı yerine ‘teşvik’ kavramı getirilmiştir. Böylece yıllardır eleştirdiğimiz ve ‘sağlıkta performansa dayalı ücret olmaz’ görüşümüz doğrulanmıştır. Ancak bu görüşümüz doğrulanmasına rağmen buna uygun bir düzenleme yapılmak yerine kelimeler ile oynanarak ‘teşvik’ adı altında performansı gizleyen ve sorunu çözmekten uzak bir yaklaşım sergilenmiştir. Bu yönetmelik ile sağlık personelinin ek ödemesi üç başlık altında toplanmıştır:

 

 

“Her üç ödemede emekliliğe yansımıyor”

 

 

Bunlardan ilki 375 Sayılı KHK’nin ek 9. Maddesi emsal alınarak 209 sayılı kanunun 5. Maddesine göre sabit ödenen ek ödeme, ikincisi bu yönetmelikle ilk defa getirilen taban katsayıya göre ödenecek olan taban ek ödeme, üçüncüsü ise bu yönetmelik ile getirilen teşvik adı altında esasında fazla çalışma ve fazla girişimsel işlemlere dayalı teşvik ek ödemesidir. Sabit ek ödemeden gelir vergisi alınmamaktadır. Ancak taban ve teşvik ek ödemesinden gelir vergisi alınmaktadır. Her üç ek ödeme de hiçbir şekilde emekliliğe yansımamaktadır. Emekliliğe yansımak yerine sadece hekimler için ilave emekli aylığı düzenlemesi getirilmiş ve hekim dışı personel kapsamda yer almamıştır. Ek ödeme yönetmeliği ile sağlık çalışanları arasındaki gelir uçurumu daha da açılmıştır. Her ne kadar bu yönetmelikle taban ödeme altında hekim dışı personele cüzi bir ödeme getirilmişse de bunun yeterli olmadığını taban ödeme katsayılarının hekim dışı personel bakımından daha yüksek olması gerektiğini vurgulamak isteriz.

 

 

“Senelik izin dinlenme hakkının gereğidir”

 

 

Ek Ödeme Yönetmeliği hakkında yaptığımız inceleme ile ilk etapta dava açılacak hususlar şu şekildedir: Yönetmeliğin 5. Maddesinin 1. Fıkrasının a bendi eksik düzenlenmiştir. Çalışılmış sayılan gün içerisine senelik izin, şua izni ve sendikal izin alınmadığından eksik düzenleme yapılmıştır. Dinlenme hakkı anayasal bir haktır. Senelik izin dinlenme hakkının gereğidir. Şua izni sağlık hakkının gereğidir. Sendikal izin örgütlenme hakkının gereğidir. Bu nedenle bu maddeye dava açılacaktır. Yönetmeliğin 5. Maddesinin 1. Fıkrasının ç bendinde sağlık tesisleri arasında görevlendirilen personelin geçici görev yaptığı yerden ek ödeme alacağı belirtilmiştir. Son TİS metnine göre en yüksek ek ödeme hangi sağlık tesisinde verilecek ise oradan alması gerektiği belirtilmiştir. TİS’e uygun düzenleme olmadığı için bu madde dava edilecektir. Yönetmeliğin 6. Maddesinin 3. Fıkrasının a bendinin 2 numaralı alt bendinin son cümlesi dava edilecektir. Disiplin cezası alanlardan taban ödeme ek ödemesinin kesilecek olması bir fiile iki ceza olmaz kuralına aykırı olduğundan dava edilecektir. Yönetmeliğin 13. Maddesinde geçen, süre gelen gelir vergisi matrahı dikkate alınarak gelir vergisi kesintisi yapılacağına dair düzenleme dava edilecektir. Bu düzenleme nedeni ile uzman hekimler başta olmak üzere hekimler yüzde 35’lik vergi dilimine diğer sağlık personeli de yüzde 27’lik vergi dilimine erken geçmekte ve bize göre fazla vergi vermektedirler. Bu konu etraflıca değerlendirilmiş ve gelir adaletsizliği yarattığında ayrıca da emekliliğe yansımadığından dolayı örnek mahiyetinde dava edilecektir. Yönetmeliğin 14. Maddesinin 3. Fıkrasının a bendinde çalışılan gün içerisine senelik izin, şua izni ve sendikal izin alınmadığından eksik düzenleme ile dava edilecektir.

 

 

“Mücadelemizden vazgeçmiyoruz”

 

 

SES olarak çalışırken ve emeklilikte insanca yaşamaya yatacak ücret mücadelemizden hiçbir koşulda vazgeçmiyoruz. Bu konudaki temel taleplerimizi hayata geçirinceye kadar hukuk mücadelesi ve sendikal mücadeleyi sağlık emek ve meslek örgütleriyle birlikte ayrışmadan, dayanışmayla sürdürmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

 

                                                                                  

ETİKETLER : SES Erkan Bozkurt
Diğer YAŞAM haberleri
Köşe Yazarları
 ‹ 
 ›