Yaşlı ve engelli maaşları Cuma gününden itibaren ödenecek!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. Bartın’daki binlerce kişiyi de yakından ilgilendiren açıklamalarda bulunarak “Ramazan Bayramı günlerine denk gelen yaklaşık 1,5 milyar lira tutarındaki yaşlı ve engelli maaşlarını öne çekerek Cuma gününden itibaren ödeyeceğiz” diye konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bundan sonra milletimizin temel ihtiyaç ürünlerinin fiyatlarını sebepsizce artıranlara en küçük acıma göstermeyeceğimizi buradan açıkça ifade ediyorum” ifadelerini kullandı
Bu haber 2022-04-27 11:26:13 eklenmiş ve 154 kez görüntülenmiştir.

 

Kübra Nur AK

 

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından basın açıklaması yaptı.

 

 

Toplantıda ele alınan konulara ilişkin değerlendirmede bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bartın’daki binlerce kişiyi de yakından açıklamalarda bulunarak şunları söyledi:

 

 

“Artık sonuna doğru yaklaştığımız mübarek Ramazan-ı Şerifiniz ile bugünlerde içinde olduğumuz bin aydan daha hayırlı Kadir Gecenizi tebrik ediyorum. Rabbimden milletimizi, Müslümanları ve tüm insanlığı bu mübarek günlerin hürmetine rahmetiyle, mağfiretiyle, affıyla, bereketiyle kuşatmasını diliyorum. Dünyanın dört bir yanında yaşanan ölümlerin, acıların, zulümlerin, mağduriyetlerin, haksızlıkların bir an önce sona ermesini Hak Teâla’dan niyaz ediyorum.

 

 

“Fiyat artışlarının can yakıcı düzeyde olduğunun farkındayız”

 

 

Önce küresel finans krizi, ardından küresel salgın kriziyle dengeleri bozulan belirsizlik ve risklerin arttığı bir dönemden geçiyoruz. Hem daha çok çalışmak hem daha çok şükretmek için sayısız sebebimizin olduğu bu dönemden ülkemizi suhuletle çıkarmanın gayreti içindeyiz. Türkiye’nin demokrasi ve kalkınma hedeflerine sıkı sıkıya sarılarak bu muhataralı dönemi her alanda yeni bir atılımın vesilesi hâline dönüştürmekte kararlıyız.

 

 

Nitekim salgın sürecinde gelişmiş ülkelerin bile aslında ne kadar kırılgan bir siyasi, toplumsal ve ekonomik yapıya sahip oldukları ortaya çıkmıştır. Ülkemiz bu sıkıntılı dönemi sağlık sisteminden sosyal dayanışmasına kadar her alanda çok güçlü bir görünüm sergileyerek geride bırakmıştır. Bu dönemde küresel üretim ve tedarik zincirlerinde yaşanan bozulmalar ülkemizi yakın coğrafyamız başta olmak üzere dünyanın önde gelen alternatif merkezlerinden biri hâline getirmiştir. Biz de bu fırsatı değerlendirmek için yatırım, istihdam üretim, ihracat yoluyla ülkemizi büyütmeyi hedef alan yeni ekonomi programımızı ısrarla, sabırla ve dirayetle uyguladık, elbette bu süreçte sıkıntılar da yaşadık.

 

 

Her şeyden önce küresel ekonomideki bozulmaların petrolden doğal gaza, gıdadan demir-çeliğe her alanda fiyatlarda yol açtığı yükselişler ister istemez ülkemize de yansıdı. Doğal gaz ve elektrik başta olmak üzere pek çok üründe ciddi sübvansiyonlarla vatandaşımızı korumamıza rağmen ortaya çıkan fiyat artışlarının can yakıcı düzeyde olduğunun farkındayız.

 

 

Üstelik bunun yanında bir de 2018’deki kur tuzağıyla başlayan ve geçtiğimiz yılın sonunda yaşanan panikle zirve yapan dalgalanmalarla uğraşmak zorunda kaldık. Aldığımız tedbirlerle kurun istikrarını sağlamış olsak da bu süreçte gerçekleşen yükselişin fiyatlar üzerindeki etkisi kalıcı olmuştur. Şüphesiz en çok üzüldüğümüz nokta da, küresel ekonomideki ve kurlardaki dengesizlikleri bahane eden kimi açgözlülerin ülke içinde fiyatları aşırı yükselterek haksız kazanç peşine düşmeleridir. Ne küresel emtia fiyatlarında yükselişle ne kurla ne diğer maliyetler izah edilmeyecek bu tablonun müsebbiplerinin iki dünyada da elimiz yakalarında olacaktır.

 

 

“İhtiyaç duyan tüm vatandaşlarımızın yanındayız”

 

 

Baharın ve ardından yaklaşan yaz aylarının sağlayacağı rahatlamaya şimdiden gözünü dikenlere karşı da teyakkuz hâlindeyiz. Bundan sonra milletimizin temel ihtiyaç maddelerinin fiyatlarını sebepsizce artıranlara karşı en küçük bir müsamaha göstermeyeceğimizi, en küçük bir acıma duymayacağımızı buradan açıkça ilan ediyorum.

 

 

Tabii sadece fiyat artışlarıyla mücadeleyle yetinmiyoruz, sosyal yardım sistemimizin parametrelerine göre desteğe ihtiyaç duyan tüm vatandaşlarımızın yanındayız. Ayrıca, engelli, yaşlı, dul, yetim, şehit yakını ve gazi gibi kesimlere yönelik özel desteklerimiz de var. Bu vesileyle, Ramazan Bayramı günlerine denk gelen yaklaşık 1,5 milyar lira tutarındaki yaşlı ve engelli maaşlarını öne çekerek Cuma günden itibaren ödeyeceğimizin bilgisini de sizlerle paylaşmak istiyorum.

 

 

Ayrıca, 15 milyar liralık ilave sosyal yardım destek paketiyle ilgili çalışmaların da sonuna gelinmiştir, inşallah yakında uygulamaya geçeceğiz.

 

 

Türkiye, dünyanın en kapsamlı ve yaygın sosyal destek sistemine sahip ülkelerinden biri hâline gelmiştir. Devletimizin ve milletimizin yardıma ve desteğe ihtiyacı olan insanlarımıza sahip çıkmasını, varlığımızın, birliğimizin, geleceğimizin teminatı olarak görüyoruz.

 

 

“Küçük engeller bizi büyük hedeflere ulaşmaktan alıkoyamayacak”

 

 

Aslolan, her insanımıza huzurlu bir aile ortamı, can ve mal güvenliğinden emin olacağı bir güvenlik iklimi, kendini geliştirecek ve yetiştirecek kaliteli bir eğitim sistemi, sağlık hizmetlerine kesintisiz ve ücretsiz erişim imkânı, çalışacağı bir iş veya kendi işini hayata geçirebileceği girişimcilik fırsatı, ulaşımdan enerjiye, şehircilikten spora kadar her alanda günümüz ihtiyaçlarına uygun temel hizmet altyapıları sağlamaktır. Hamdolsun, ülkemizde bunların tamamına da sahibiz. İşte bunun için geleceğimize güvenle bakıyoruz, hedeflerimize ulaşmak için daha çok çalışıyoruz, yeni vizyonlarla bizden sonraki nesillerin önünü aydınlatıyoruz.

 

 

Küçük engeller bizi büyük hedeflere ulaşmaktan alıkoyamayacak. Basit hesapların ürünü ayak oyunları bu kutlu yürüyüşü akamete uğratamayacak. Son 10 yılda nice toplumların felaketine, nice devletlerin yıkılmasına yol açan senaryolar ülkemizde başarıyla ulaşamayacak. Kendi güvenliklerini ve refahları güvence altında tutmak için bu ülkenin ve milletin enerjisini sömürenlerin devri geri gelmeyecek. Bizim için artık sadece ve sadece büyük ve güçlü Türkiye var. Bizim için artık sadece ülkemizi bu hedefe ulaştıracak yeni kalkınma atılımları var. Bizim için artık sadece milletimizi bu doğrultuda kenetleyecek birlik ve beraberlik hamlesi var.

 

 

Geçtiğimiz 20 yılda hayata geçirdiğimiz onca eser ve hizmeti bunun için ülkemize kazandırdık. Geçtiğimiz 20 yılda milletimizin her kesimine ulaştırdığımız demokrasi, hak ve özgürlük devrimlerini bunun için yaptık. Geçtiğimiz 20 yılda ülkemizi içeride ve dışarıda nice badirelerden, nice fırtınalardan, nice sinsi tezgâhlardan kurtarmak için gereken her adımı bu gayeyle attık.

 

 

Türkiye’nin geldiği yeri ve önündeki fırsatları görmemek için, ya bu ülkeye husumetli olmak ya da kalbi ve ruhu kararmış olmak gerekir. Milletimizin akıl, vicdan, ahlak, sağduyu, feraset sahibi her ferdi ülkemizin nereden nereye geldiğini gayet iyi biliyor.

 

 

Şimdi de vatandaşlarımıza diyoruz ki, yaşadığımız sıkıntılar dünyanın ve onunla birlikte ülkemizin içinden geçtiği tarihî değişim ve dönüşüm sürecinin sancılarıdır. Sabredersek, azmedersek, devam edersek, sağlam durursak bu yolun sonu Cumhuriyetimizi kuran Gazi Mustafa Kemal’in muasır medeniyet seviyesinin üstü diye tarif ettiği büyük ve güçlü Türkiye’ye çıkıyor.

 

 

“Enflasyonu da yeneceğiz”

 

 

Geçmişte küresel yönetim ve ekonomi sisteminin yeniden kurulduğu her dönemde ülkemizi siyasi istikrarsızlıkların, sosyal kaosların, ekonomik sıkıntıların altında ezerek sürecin dışında tutmayı başarmışlardı. Meclisimizin açılışının 102. ve Cumhuriyetimizin ilanının 99. Yıl dönümüne ulaştığımız şu dönemde artık bu kısır döngüyü kırmakta kararlıyız.

 

 

Herkesin 2023 için kendine göre bir hesabı var, ama unutulmamalıdır ki, asıl olan milletin hesabıdır, milletin iradesidir, milletin sözüdür. Rahmetli Menderes ‘Yeter söz milletin’ diyerek tek parti faşizmine ilk büyük darbeyi vurmuştu. Rahmetli Özal çağ atlayan Türkiye diyerek küresel tuzakların bendinde ilk gediği açmıştı. Biz de, 20 yıldır durmak yok yola devam diyerek milletimizin maziden atiye kurduğu köprüyü tahkim ettik, güçlendirdik. Artık tüm bu emeklerin, bu mücadelelerin, tüm bu fedakârlıkların karşılığını alma, hasadını alma, neticesini görme vaktinin eşiğindeyiz. Ülkemizi vesayetin zincirlerinden kurtardık, enflasyonu da yeneceğiz. Ülkemizi darbelerin utancından kurtardık, hayat pahalılığının da üstesinden geleceğiz. Ülkemizi terör örgütlerinin pençesinden kurtardık, çarşı pazardaki ateşi de söndüreceğiz. Türkiye’yi bölgesinin ve dünyanın en güçlü, itibarlı, onurlu devletlerinden biri hâline getirdik. İnsanımızın yüreğindeki sıkıntıların hepsini de çözeceğiz, çünkü biz bu ülkeye güveniyoruz. Çünkü biz bu millete güveniyoruz. Çünkü biz kendimize güveniyoruz.

 

 

İçeride de, dışarıda da karşımızda neyin olduğunu, bununla nasıl mücadele edeceğimizi, nasıl sonuç alacağımızı gayet iyi biliyoruz. Ülkenin hiçbir meselesinin çözümü konusunda en küçük bir tefekkürü, tezekkürü, programı, projesi olmayanların çıkarttıkları gürültü sadece kendi ihtiraslarının, karın gürültüsünden ibarettir başka bir şey değil.

 

 

Dünyada da, bölgemizde de, Türkiye’de de ne olup bittiğinden gelişmelerin nereye gittiğinden habersiz olanlar varsın masa, sandalye, sıra kavgası ile kendilerini avutup dursunlar. Biz ülkemiz ve milletimiz için ne yapılması gerekiyorsa onun hazırlığını ve icrasını yürütmeye devam edeceğiz.

 

 

“85 milyon olarak hep birlikte sahip çıkıyoruz”

 

 

Aziz milletim, bu toprakları bin yıldır kanlarıyla yoğurarak vatan yapan ecdadın emanetine 85 milyon olarak hep birlikte sahip çıkıyoruz. Vatan topraklarındaki asırlara sari serencamımızın her bir safhası kendi içinde üzüntüleri ve sevinçleri olan ayrı bir destandır. Malazgirt’ten İznik’e, Konya’dan Söğüt’e, Bursa’dan Edirne’ye, İstanbul’dan, Ankara’ya kadar uzanan bu uzun tarihimizin her günüyle biz gurur duyuyoruz. Geçtiğimiz asrın başlarında büyük kayıplar verir, derin acılar çekerken bütün bunlarla beraber asla vakarımızı, umudumuzu, mücadele azmimizi kaybetmemiş bir milletiz. Galiçya’dan Libya’ya kadar uzanan geniş bir coğrafyada verdiğimiz savaşların hiçbirinde de utanç verici bir sahne göremezsiniz, bulamazsınız. Bizim çekilmek mecburiyetinde kaldığımız yerlerin tamamında ise dünyanın en alçak, en iğrenç en vahşi katliamları gerçekleştirilmiştir. Bu katliamlar sadece insanları değil, camisinden mezarlığına, okulundan köprüsüne kadar medeniyet mirasımızın tüm unsurlarını hedef almıştır. Çok değil 150 yıl önce içinde 500 camiinin de bulunduğu binlerce ecdat yadigârı esere ev sahipliği yapan şehirlerde bugün numunelik birkaç yapı dışında hiçbir şey bulamazsınız. Aynı şekilde nüfusunun yüzde 80’ni çoğunluğu Türk olan Müslümanlardan oluşan şehirlerde mübadele gibi hukuki bir uygulamaya maruz kalmadığı hâlde bugün neredeyse tek bir Müslüman yaşamıyor. Öyle bir baskı ve kuşatma altındayız ki bizi kendi yaşadığımız büyük kayıtların hüznüyle bile bile baş başa bırakmıyorlar. Kırım’dan Kafkaslar’a, Balkanlar’dan Kuzey Afrika’ya kadar geniş bir coğrafyadan Anadolu’ya gelebilenler gelmişti, ama geride kalanların önemli kısmının canı da, malı da gitmişti.

 

 

“Açık bir ihanet olarak görüyorum”

 

 

1. Dünya Harbi yani 600 asırlık bir Cihan Devleti’nin varlık yokluk savaşı sürerken Anadolu’daki Ermeniler yabancı devletlerin kışkırtması ve donatmasıyla isyan başlatıp Müslüman ahaliye saldırdılar. Ülkemizin dört bir yanında Ermeni çetelerin yaptığı katliamların, sergiledikleri zalimliklerin hatıraları hâlâ canlıdır. Ermeni propagandası saçma sapan rakamlar ifade etse de, Anadolu’da hayatını kaybeden Ermenilerin katbekat fazlası Müslüman’ın, bu çeteler tarafından hunharca şehit edildiği bir gerçektir. Elbette inancı ve kökeni ne olursa olsun tek bir masum canın, tek bir sivil insanın bile öldürülmesi trajedidir. Bu anlayışla 1. Dünya Savaşı’nın zorlu şartlarında hayatını kaybetmiş olan Osmanlı Ermenileri için üzüntülerimizi ve taziyelerimizi bildirmeyi insani bir vazife olarak görüyoruz. Yıllardır da bu hassasiyeti içeren bir açıklamayı kamuoyuyla paylaşıyoruz. Ancak tarihin ve onun ilmi ile uğraşan tarihçilerin yapması gereken bir tartışmanın ülke içinde ve dışında siyasi çekişmelerin mezesi hâline dönüştürülmesine de asla rıza göstermedik, göstermeyeceğiz. Bu istismara yeltenenlerin her şeyden önce 1. Dünya Savaşı’nda hayatını kaybeden Türk-Ermeni ve diğer tüm milletlerden milyonlarca sivil masum insanın hatırasına saygısızlık ettiğini düşünüyoruz. Çeşitli ülkelerin yönetimleri ve parlamentoları tarafından güya tanınan Ermeni iddialarına ilişkin ifadelerin bizim nezdimizde hiçbir hükmü yoktur. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı’nın açıklamasını da bu şekilde görüyor ve tamamı yalan yanlış bilgiler üzerine kurulu olduğu için üzerinde durmaya değer bile bulmuyoruz. Sayın Biden, önce Ermenilerle olan bu tarihi gayet iyi öğrenmesi lazım, gayet iyi bilmesi lazım. Bunları bilmeden kalkıp da Türkiye’ye meydan okumaya kalkmasını bizim bağışlamamız mümkün değil. Türk ve Ermeni halkları arasındaki düşmanlığı tahrik etmek için sergilenen bu riyakârlığın en büyük zararını Ermeni toplumunun gördüğü ve göreceği de unutulmamalıdır. Nitekim ülkemizde yaşayan Ermeni vatandaşlarımızın ve misafirlerimizin de bu istismar siyasetinden rahatsız olduklarını biliyoruz. Bu densizliğin kendi ülkemizin Meclisinde, millî iradenin tecelligahı olan bu yüce kurumda sergilenmesini ise saygısızlığın ötesinde, açık bir ihanet olarak görüyorum.

 

 

Tarım yatırımları için 1,1 milyar lira hibe!

 

 

Çiftçilerimize de yeni bir müjdemiz daha var. Kırsal kalkınma yatırımlarının desteklenmesi programı kapsamında son 16 yılda 15 bin 636 projeye 4,1 milyar lira hibe desteği vererek 115 bin 300 kişilik istihdam sağladık. Ayrıca, 262 bin çiftçimizin makine-ekipman alım projesine de toplam 1 milyar lira hibe desteğinde bulunduk. Bu duygularla özellikle de fire vermeden inşallah bu bayram sevincini farklı sevinçlerle de bütünleştirerek bu program kapsamında 2022 yılı için makine-ekipman alımı ve kırsal altyapı yatırımları için de 32 bin 572 çiftçimiz ile tarıma dayalı yatırımlar için 418 girişimcimize toplamda 1,1 milyar lira hibe desteği sağlayacağız. Yeni hibe programımızın çiftçilerimize, yatırımcılarımıza ve tarım sektörümüze hayırlı olmasını diliyorum.”

ETİKETLER : Recep Tayyip Erdoğan Yaşlı ve engelli maaşları
Diğer YAŞAM haberleri
Köşe Yazarları
 ‹ 
 ›