Oruç tutanlar için beslenme şekli

Bartın İl Sağlık Müdürü Dr. Alpaslan Erol, içerisinde bulunduğumuz Ramazan ayı dolayısıyla oruç tutanlar için beslenmenin nasıl olması gerektiği, ne kadar sıvı tüketilmesi gerektiği konusunda bilgilendirme yaptı.
Bu haber 2022-04-15 11:20:54 eklenmiş ve 130 kez görüntülenmiştir.

 

Kübra Nur AK

 

 

Bartın İl Sağlık Müdürü Dr. Alpaslan Erol İçerisinde bulunduğumuz Ramazan ayı dolayısıyla yaşam şeklinin değiştiği bu ayda oruç tutanlar için yeterli ve dengeli beslenmenin nasıl olması gerektiği konusunda bilgi verdi.

 

 

Yaklaşık 16 saat tutulan oruç sonrasında yenilen yemeklere ve tüketilen sıvılara dikkat edilmesi gerektiğine değinen Erol, 16 saat olan orucun sahura kalkmadan tutulursa bu saati yaklaşık 20 saate çıkardığını bununda insan vücudunda olumsuz sonuçlar yaratabileceğinden bahsetti. Yeterli ve dengeli beslenmenin sürdürülebilmesi için günün oruç tutulmayan bölümünde en az 2 öğününün tamamlanması gerektiğine ve sahur öğününün de atlanmaması gerektiğine değindi.

 

 

“Gününüz verimsiz geçmesin

 

 

Sözlerinin devamında Dr. Erol, “Sahura kalkılmaması ya da sahurda sadece su içilmesini zararlı olduğu unutulmamalıdır. Çünkü bu beslenme tarzı yaklaşık 16 saat olan açlığın, ortalama 20 saate çıkarmaktadır. Bu da açlık kan şekerinin daha erken saatlerde düşmesine ve buna bağlı olarak günün daha verimsiz geçmesine neden olmaktadır.” İfadelerini kullandı.

 

 

Acıkmayı geciktirecek besinler

 

 

Hangi besinler tüketilirse aşırı acıkmanın önüne geçilebileceğinden bahseden Erol konuşmasının devamında, “Sahurda süt, yoğurt, peynir, yumurta, tam tahıllı ekmekler gibi besinlerden oluşan hafif bir kahvaltı yapılabilir ya da çorba, zeytinyağlı yemekler, yoğurt ve salatadan oluşan bir öğün tercih edilebilir. Gün içerisinde aşırı acıkma problemi olanların midenin boşalma süresini uzatarak acıkmayı geciktirme kuru fasulye, nohut, mercimek, bulgur pilavı gibi yemekleri tüketmesi; aşırı yağlı, tuzlu ve ağır yemekler ile hamur işlerinden uzak durulması uygun olacaktır.” Diye konuştu.

 

 

Hızlı ve fazla besin tüketimine dikkat!

 

 

İftar sofralarında kan basıncının düşük olması nedeniyle dikkatli yiyecek-içecek tüketilmesi gerektiğini, kısa sürede çok miktarda besin tüketme isteğinin olduğunu, yapılan en büyük hatalardan birisinin de çok hızlı ve fazla besin tüketimi olduğuna değinen Erol, bu durumun hem sağlık açısından risk teşkil ettiğini hem de ilerleyen günlerde kilo alımına zemin hazırladığını dile getirdi.

 

 

Sıvı tüketimine dikkat!

 

 

Erol, “Günde ortalama en az 2 litre su içmeyen, bununla birlikte Ramazan ayında sıvı ihtiyacını da karşılayacak ayran, taze sıkılmış meyve-sebze suları, sade soda vb. sık sık tüketmeye özen gösterilmelidir.  Sıcaklık ve nem artışına bağlı olarak vücut ısısı artmakta ve metabolizma bu yeni duruma uyum sağlamaya çalışmaktadır. Sıcaklıkların etkisiyle artan terleme ile birlikte yeterince sıvı alınmazsa su ve mineral kaybı sonucu, bayılma, bulantı, baş dönmesi, baş ağrısı gibi sağlık problemleri yaşanabilmektedir.” İfadelerini kullandı.

 

 

 

Bağışıklığa etkili meyve ve sebzeler!

 

 

Bunların yanında oruç tutarken bağışıklık sistemimizi güçlendirmek için hangi meyve-sebze tüketilmesi gerektiği konusuna değinen Erol, “Oruç tutarken bağışıklık sisteminizi güçlendirici özelliği olan A ve C vitamini gibi antioksidan vitaminlerden zengin havuç, brokoli, kabak, lahana, karnabahar, maydanoz gibi sebzelerin yanı sıra kış aylarında bolca bulunan portakal, mandalina, elma gibi meyvelerin tüketimi önemlidir. E vitamini de bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde etkilidir. Soğuk algınlığı ve diğer enfeksiyonlara karşı vücut direnci arttırılmaktadır. E vitaminin iyi kaynakları yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller ve fındık, ceviz gibi yağlı tohumlardır. Günlük olarak mevsimine uygun 3 porsiyon sebze, 15-20 adet fındık (30gr) veya 5-6 adet ceviz (30 gr) ve haftada 2-3 defa kurubaklagil (mercimek, fasulye, nohut) tüketilmelidir. Bağışıklık sisteminde D vitamini de önemli rol oynamaktadır. D vitamini güneş ışınlarıyla deri tarafından üretilen bir vitamindir ve besinlerde pek fazla bulunmaz. Özellikle kış mevsiminde havanın güneşli olduğu zamanlarda mümkün olduğunca güneşten faydalanılmalıdır. Güneşten faydalanılmasının mümkün olmadığı hallerde besin desteği olarak D vitamini alınabilir. Balık D vitamini, beyin fonksiyonlarının gelişimi için gerekli çoklu doymamış yağ asitleri (omega 3), kalsiyum, fosfor, selenyum, iyot mineralleri ve E vitamini içerir. Bu nedenle kış aylarında haftada 2-3 kez balık tüketilmelidir.” Diye konuştu.

 

ETİKETLER : Bartın İl Sağlık Alpaslan Erol Beslenme şekli Bartın
Diğer YAŞAM haberleri
Köşe Yazarları
 ‹ 
 ›