“Ağır bedeller ödettiğiniz bu halk sizi affetmeyecek”

Gündemle ilgili haftalık değerlendirmelerine devam eden Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bartın İl Başkanı Selim Karakaş, “Fiyat artışı durdurulamıyor. Özellikle temel gıda maddelerinde kıtlık tehlikesi ile karşı karşıyayız. Kötü yönetimin sorumlusu olan Bakanlar affını isteyerek kaçıyor. Ülkemizi stratejik öneme sahip enerji, tarım ve hayvancılıkta tamamen dışa bağımlı hale getirilmesinin bedelini ağır bir şekilde ödüyoruz. Hata yapanlar, suç işleyenler affını ister. Karşılıklı olarak birbirinizi affedebilirsiniz. Ağır bedeller ödettiğiniz bu halk sizi affetmeyecek” dedi.
Bu haber 2022-03-08 14:31:05 eklenmiş ve 198 kez görüntülenmiştir.

 

Kübra Nur AK

 

 

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bartın İl Başkanı Selim Karakaş, gündemle ilgili haftalık değerlendirmelerine devam ederken bu haftaki açıklamalarında Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin istifası, enflasyon rakamları, fiyat artışları ile İstanbul Sözleşmesi’ni ele aldı.

 

 

Üst üste gelen zamlara ve durdurulamayan fiyat artışlarına dikkat çeken CHP İl Başkanı Karakaş, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

 

 

 “Gıdada kıtlık ve fiyat artışı tehlikesi hızla büyüyor. Sürekli şekilde içerideki üretimin desteklenmesi, üreticiye sağlanan teşvik ve desteklerin artırılması, bütçede tarımsal ve hayvansal üretimin desteklenmesine daha fazla pay ayrılmasını dile getirmemize rağmen iktidar bu önerilere kulak tıkadı. Görevden affedilen Tarım ve Orman Bakanı, içeride üretimin düşmesi, üreticinin tarlasının boş kalması, üretimden vazgeçmesiyle ilgili uyarılarımıza ‘paramız var ithal ederiz’ karşılığını veriyordu. Şimdi öyle bir noktaya gelindi ki bu gidişle paranız olsa da ürün bulmak olanaksız hale gelecek. Gıda fiyatlarında, ekmekte, ayçiçeği ve zeytinyağında, yumurta ve sütte, daha birçok üründe, gıda maddesindeki fiyat artışlarını marketlere, pazarcıya ceza keserek, etiket denetimi yaparak, üreticinin depolarını basarak, hal esnafını suçlayarak düşürebileceğini zanneden iktidar, gerçeği ancak aylar sonra görebildi.

 

 

Fiyat artışı durdurulamıyor. Özellikle temel gıda maddelerinde kıtlık tehlikesi ile karşı karşıyayız. Kötü yönetimin sorumlusu olan Bakanlar affını isteyerek kaçıyor. Ülkemizi stratejik öneme sahip enerji, tarım ve hayvancılıkta tamamen dışa bağımlı hale getirilmesinin bedelini ağır bir şekilde ödüyoruz. Kamuya ait ne varsa babalar gibi sattınız. Üreticiyi üretemez hale getirdiniz. Tarımı, hayvancılığı bitirdiniz, sıra zeytinliklere geldi. Hata yapanlar, suç işleyenler affını ister. Karşılıklı olarak birbirinizi affedebilirsiniz. Ağır bedeller ödettiğiniz bu halk sizi affetmeyecek. Yeter artık bu ülkenin üstünden, bu halkın yakasından düşün.

 

 

“İthalat kapısı da artık çözüm olamaz”

 

 

Tarımsal üretim ve girdi maliyetlerindeki artışları, üreticinin tarlasına gübre atamadığını, ilaç-tohum-fide alamadığını, mazot, elektrik, doğalgaz, sulama zamlarıyla tarlasını süremez, ektiği ekini sulayamaz halde olduğunu vurguladık. Ne yazık ki iktidarın ekonomi politikaları bu ortamı yarattı. İktidar, kendi sorumluluğunu kabul etmek yerine kaçma yolunu seçti. Şimdi artık kıtlık- yokluk tehlikesi belirince, kuzeyimizdeki savaş nedeniyle riskler daha da artıp, ‘gerekirse ithal ederiz’ çözümünün yolları kapanınca, nihayet bazı ürünlere ihracat yasağı getirmek ve iç pazarda satılmasını sağlamayı akıl edebildi. Oysa pek çok ülke COVID-19 salgınının başından beri, tarımsal-hayvansal üretim ve gıda ürünlerindeki üretimin düşmesi, arzın gerilemesi, küresel düzeyde fiyatların artması üzerine kendi üreticisini ve tüketicisini korumak için ihracat kısıtlamaları ya da yüksek ek vergilerle ihracatı caydırmaya, ürünlerini daha pahalıya satmaya yöneldi.

 

 

Aylardır gıdada yetersiz üretimle, kıtlık-yokluk tehlikesinin baş göstereceği uyarılarımıza rağmen önlem almayan, söylediklerimize kulak asmayan iktidar, şimdi panik halde günü kurtarmaya çalışıyor. Öngörüsüz, plansız, programsız uygulamalar ve politikalarla yıllardır ülke tarım ve hayvancılığı tükenme noktasına getirildi. Şimdi yerli üreticiyi terbiye etmek için sürekli kullandıkları ithalat kapısı da artık çözüm olamaz.”

 

 

“Faiz artışı için talimat vermesi şaşırtıcı olmaz”

 

 

Enflasyon rakamlarına da dikkat çeken Karakaş, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çok yakın dönemde ‘Aldatıldık! Enflasyonun sebebi faiz değilmiş. Milletim beni affetsin’ diyerek Merkez Bankası’na faiz artışı için talimat vermesi şaşırtıcı olmaz. Geçen yıl Şubatta yüzde 15 olan TÜFE’nin yüzde 54,44’e, yüzde 27 olan ÜFE’nin yüzde 105’e yükselmesinin altında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve ekonomide yıkıma yol açan gerçek dışı tezinin imzası var. Gelinen bu noktada enflasyondaki artışlar kaçınılmaz şekilde yeni zamları tetikleyecek” dedi.

 

 

“İstanbul Sözleşmesi yaşatır”

 

 

Açıklamalarına devam ederken kadın haklarına yönelik düzenlemeler ve Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Karakaş, “İstanbul Sözleşmesi’ni TBMM’nin iradesini yok sayarak bir gecede fesheden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şimdi yeni bir kadın hakları reformu vaadiyle ortaya çıkıyor. Kadınları yok sayan bir siyasi zihniyetin, seçim yaklaşırken bir kez daha kadınları hatırlayıp aldatmaya yönelik reform vaadinde bulunması, 20 yıldır tutulmayan sözlerden ibaret ve içi boş bir seçim yatırımıdır.  Cumhurbaşkanı Erdoğan gerçekten samimi olsaydı; 2011’den bu yana yürürlükte olan İstanbul Sözleşmesi’ni yürürlükten kaldırmazdı, İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararını oturma eylemi ile protesto eden kadınlara yönelik polis müdahalesine seyirci kalmazdı, kadına yönelik şiddetin bitmesi, kadın cinayetlerinin önüne geçilmesi için mücadele eden sivil toplum kuruluşlarının tamamı ‘terörist’ ilan edilmezdi” diye konuştu.

 

 

“Çevre katliamı devam ediyor”

 

 

Maden Yönetmeliğinde yapılan değişiklikle zeytinliklerin maden çalışmalarına açılacak olmasına da tepki gösteren CHP İl Başkanı Karakaş, “İktidarın çevre katliamı, rant ve talan zihniyetinin son örneği zeytinliklerin yok edilmesine, asırlık zeytin ağaçlarının kesilerek maden sahalarına ve linyit işletmelerine dönüştürülmesine olanak sağlayan yönetmelik değişikliğidir. Zeytin Yasası’nı değiştirmek için defalarca girişimde bulunan AK Parti iktidarları, her seferinde ya başarısız oldu ya da yargı engeline takıldı. Şimdi anayasaya ve hukuka aykırı şekilde yasayı yönetmelikle değiştirme yoluna gidiyor. Tarımsal bir faaliyet olan zeytincilik, zeytin ağaçları, zeytinlikler Tarım ve Orman Bakanlığı yerine Enerji Bakanlığının insafına ve yetkisine terk edildi” dedi.

ETİKETLER : CHP Selim Karakaş Fiyat artışı Bartın
Diğer YAŞAM haberleri
Köşe Yazarları
 ‹ 
 ›