DOKTORLAR EYLEM YAPTI

Ağır çalışma koşulları, düşük ücretler, şiddet, mobing gibi sorunlar dolayısıyla mesleğin çekilmez hale geldiğini ifade eden doktorlar, taleplerini ve seslerini duyurulabilmek için 1 günlüğüne iş bıraktı. Eylemle ilgili açıklama yapan Bartın Tabip Odası Başkanı Dr. Ahmet Çatı “Yetkililere bir kez daha sesleniyoruz. Sağlık alanındaki sorunlar hem toplumu hemde en çok doktorları ve sağlık çalışanları olumsuz etkiliyor. Bir an önce sesimizi duyun ve bu konuları gündeme alıp çözüm üretin” diye konuştu.
Bu haber 2022-02-09 14:26:16 eklenmiş ve 72 kez görüntülenmiştir.

 

Kübra Nur AK

 

 

Ağır çalışma koşulları, düşük ücretler, şiddet, mobing gibi sorunlar dolayısıyla mesleğin çekilmez hale geldiğini ifade eden doktorlar,  taleplerini ve seslerini duyurulabilmek için Bartın’da 1 günlüğüne iş bıraktı. Bartın Devlet Hastanesi başta olmak üzere çocuk ve erişkin acil hastalar, hamileler, diyaliz hastaları, kanser hastaları, Covid-19 hastaları, yatan hastalar ve acil ameliyatlar dışında doktorlar, polikliniklerde hasta muayenesi gerçekleştirmedi. Dün, Bartın Devlet Hastanesi önünde gerçekleşen basın açıklamasını Bartın Tabip Odası Başkanı Dr. Ahmet Çatı tarafından yapıldı. Çatı, açıklamasında şunları kaydetti:

 

 

“Bir süredir çeşitli yollarla sesimizi duyurmaya çalıştık. Birkaç gün önce bir basın duyurusu yaptık. Sesimizi, sorunlarımızı görmezden gelirseniz, sorunlarımızı göz ardı ederseniz 8 Şubat'ta acil hastalar dışında hizmet vermeyeceğiz dedik. Taleplerimiz sadece hekimlerin ve sağlık çalışanlarının sorunları için değil, halkında sağlık hakkı içindi.

 

 

Halkımız sağlık sisteminden ne istiyor?

 

 

Hasta olduğum zaman sağlık kurumuna erken bir zamanda gidip, güler yüzlü sağlık personeli tarafından karşılanayım, uygun bir ortamda doktor doğru düzgün muayenemi yapsın, bana gerekli zamanı ayırsın, tetkiklerim yapılsın, teşhisim koyulsun ve tedavim verilsin ve bütçemden beni zorlamayacak bir ücretle ilaçlarımı alabileyim.

 

 

Peki doktorlar ve sağlık çalışanları ne istiyor?

 

 

Sağlıklı bir ortamda hastamı güler yüzle karşılayabileyim, hastama gerekli zamanı ayırıp, tetkiklerimi yapıp teşhisi koyup tedavisini yapayım, reçetesini vereyim hastam bana teşekkür etsin. Yani hastalar ile doktorlar ve sağlık çalışanları aynı şeyi istiyor.

 

 

Peki bunlar neden yapılamıyor?

 

 

Doktorlar ve sağlık çalışanları mutlu değil. Onlarında aileleri ve çocukları var. İşyerlerinde çalışırken akıllarında geçim sıkıntıları ve çocuklarının gelecekleri var. Çalışma ortamları sağlıklı değil. Ağır iş yükleri var. Hastanıza en fazla beş dakika ayırın baskısı ile karşı karşıyalar. Dinleyemiyorlar hastalarını. Emeklerinin karşılığı ödenmiyor. Bu nedenlerle hastaya gerekli güler yüzü gösteremiyorlar ve gerekli zamanı ayıramıyorlar.

 

 

“Beğenmiyorlarsa defolup gitsinler”

 

 

Yetkililer bu sorunları biliyor. Ancak çözüm üretmiyorlar. Bunu bilmeyen bazı kişiler ise "beğenmiyorlarsa defolup gitsinler " diyorlar. Zaten gidiyorlar. Her yıl 1300-1400 hekim yurt dışına gitmek için başvuruyorlar. Yeni mezun arkadaşlar bu ülkede doktorun geleceği yok diye yurt dışına kaçmaya çalışıyorlar. Çalışanlar ise bir an önce emekli olmak veya özel sektöre geçmek istiyor. Bu yetişmiş İnsan gücünü kaçırmak ülke adına yazık değil mi? Önceleri hastane kuyrukları vardı şimdi ise günlerce MHRS den randevu almak için uğraşıyorlar. Çünkü birçok bronşta hekim sayısı yetersiz. Bazı branşlarda hekim yok. Covid nedeni ile birçok ünite kapalı veya minimum düzeyde çalışıyor. Bunun suçlusu hekimler değil mevcut sağlık sistemidir. Dünya ülkeleri arasında en az maaşı alıp en fazla şiddete uğrayan hekimler Türkiye'de. Ancak halen etkili bir sağlıkta şiddet yasası çıkarılmamıştır.

 

 

Aile hekimlerinin ellerine geçen paradan kira, çalıştırılan temizlik görevlisi ve sekreter maaşları, elektrik, su, doğalgaz, tıbbı sarf, temizlik malzemesi, stopaj ve muhasebe giderleri bu hekimlerin ceplerinden ödeniyor. İş yükleri ise kaldırılamayacak durumda. İş yeri hekimlerinin ve özelde çalışan hekimlerinin ayrı sorunları var. Emekli hekimler yoksulluk sınırlarının altındaki ücretlere mahkûm edilip tekrar çalışmak zorunda kalıyorlar.

 

 

“Bu konuları gündeme alıp çözüm üretin”

 

 

Covid-19 salgını almış başını gidiyor. Her gün yüzbin dolaylarında pozitif vaka çıkıyor ve iki yüzün üzerinde insan hayatını kaybediyor. Oysa covid-19 önlenebilir bir hastalık. Biz hastanelerde covid19la mücadele edemeyiz biz ancak, hastanede hastaları tedavi etmekle uğraşırız.  Salgın hastalıkları ile mücadele esas olarak sahada yapılır. Hastanelerde sadece hastalar tedavi edilmeye çalışılır.

 

 

Toplumun 10-12 katı daha çok bu hastalığa yakalanmamıza rağmen halen covid-19 meslek hastalığı sayılmamıştır, diyorlar ki bu hastalığı iş yerinden kaptığınıza dair bunu kanıtlayın diyor. İlliyet bağı aranmaktadır. Tüm bu nedenlerle bugün acil olmayan hastalara hizmet vermeyerek sesimizin, duyulmasını istedik. Ancak yatan hastalar, erişkin ve çocuk aciller, gebeler, diyaliz hastaları, kanser hastaları, yoğum bakım hastaları ve covid-19 hastalarının tedavileri aksatılmadı. Bizim amacımız halkı güç durumuna düşürmek değil sesimizi yetkililere duyurmak. Yetkililere bir kez daha sesleniyoruz. Sağlık alanındaki sorunlar hem toplumu hem de en çok doktorları ve sağlık çalışanları olumsuz etkiliyor. Bir an önce sesimizi duyun ve bu konuları gündeme alıp çözüm üretin.”

 

 

ETİKETLER : Bartın Devlet Hastanesi Bartın Tabipler Odası
Diğer YAŞAM haberleri
Köşe Yazarları
 ‹ 
 ›