“Biz büyük bir partiyiz”

Bünyesinde faaliyet gösterdiğimiz EYBEY Medya ve Yayımcılık Ltd. Şti.’nin canlı yayınına katılarak Mustafa Ahmet Oktay’ın sorularını yanıtlayan AK Parti Bartın İl Başkanı Turhan Kalaycı, “Biz özellikle Bartın’da birbirimizi kardeşçe, hoşgörü içinde sevmeliyiz kucaklamalıyız. Aramıza nifak tohumları ekmeye çalışanlara fırsat vermememiz lazım. Bundan bahsettim. Çünkü biz büyük bir aileyiz. Biz AK Partiyiz, Türkiye’nin ta kendisiyiz.” dedi.
Bu haber 2018-10-25 14:36:19 eklenmiş ve 371 kez görüntülenmiştir.

 

 

 

 

 

Haber Merkezi – AK Parti Bartın İl Başkanı Turhan Kalaycı, EYBEY Medya, Bartın Halk Gazetesi ve Bartın Pusula Gazetesi’nin sosyal paylaşım sitesi Facebook aracılığıyla gerçekleştirdiği ortak canlı yayınına katıldı. TOKİ Kent Ormanı içerisinde bulunan Dirhem Kafe’de gerçekleştirilen canlı yayında EYBEY Medya’nın sahibi ve her iki gazetenin de imtiyaz sahibi olan Mustafa Ahmet Oktay’ın sorularını yanıtlayan Kalaycı, Bartın gündemine ve siyasi gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

 

“Türkiye’nin ta kendisiyiz”

 

AK Parti’nin büyük bir kitle partisi olduğunu söyleyen AK Parti İl Başkanı Turhan Kalaycı,

“AK Parti her iki kişiden birinin oyunu alan bir parti. Biz birlikte olursak, AK Parti bütünleşirse gerçekten rakibi olmaz. Çünkü çok büyük bir kitle partisiyiz. Bazen arkadaşlarımız, bazı eleştirilerde bulunuyorlar. Bunları normal karşılamamız lazım. 1 çocuğu olanla 10 çocuğu olanın sorunu bir olur mu? 1 tane çocuğu olanın 1 sorunu olur, 10 tane çocuğu olanın 10 sorunu olur. Dolayısıyla AK Parti’nin içinde bazı sorunlar olacaktır. Ama bunlar çözülmeyecek sorunlar değildir. Biz özellikle Bartın’da birbirimizi kardeşçe, hoşgörü içinde sevmeliyiz kucaklamalıyız. Aramıza nifak tohumları ekmeye çalışanlara fırsat vermememiz lazım. Bundan bahsettim. Çünkü biz büyük bir aileyiz. Biz AK Partiyiz, Türkiye’nin ta kendisiyiz.

 

“Hedefim yok ama takdir edilirse boynum kıldan ince”

 

Buradan açık bir şekilde söylemek isterim. Bir hedefim yok. Aslında benim Hüseyin Manav arkadaşımın ardından siyaseti bırakma gibi bir eğilimim oldu. Bırakacaktım ve kendi işlerime yoğunlaşıp yoluma devam edecektim. Fakat partimizin, Sayın Cumhurbaşkanımızın bir teveccühü oldu ve bu göreve beni layık gördüler. Ben de elimden geldiğince bu görevi layıkıyla yerine getirmeye çalışıyorum. Benim tek amacım faydalı olmak. Turhan Kalaycı’nın bir insana zerre kadar faydası dokunursa kendimi şanslı adlederim. Koltuklar, makamlar, mevkiler bunların hepsi gelip geçici. Böyle bir şey yok.  Ama Genel Merkezimiz, Sayın Cumhurbaşkanımız bir şeye takdir eder ona da boynumuz kıldan ince. Yani isterim ki hiçbir makam ve mevki için çekişme, kavga gürültü olmasın. İnanın bir milletvekilliği, belediye başkanlığı, il başkanlığı özellikle de iktidar partisinin il başkanlığı öyle dışarıdan görüldüğü gibi kolay bir şey değil. Gecenin 2’sinde 3’ünde sabahın 7’sinde 8’inde arayan var. Onlara ulaşabilmek, cevap verebilmek o kadar kolay değil. Bu kadar telaşenin ve işin içinde kendi işlerime yaklaşık olarak 1 yıldır hiç bakamıyorum. Ağabeyime ve kardeşime de buradan teşekkürlerimi sunuyorum. Onlar benim yokluğumu hissettirmediler. Benim yokluğumda da çok şükür işlerimiz güzel bir şekilde yürüyor.” dedi.

 

“AK Parti iktidarı, istihdam konusunda çok başarılı”

 

HEMA ve Bartın Devlet Hastanesi Laboratuvarı’ndan çıkarılan işçilerin durumuna ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Kalaycı, şu ifadeleri kullandı:

“İşçi arkadaşlarımız partimize geldiler, birlikte bir toplantı yaptık. Ben işçilikten gelen biri olduğum için onları çok iyi anlıyorum. Almanya’da yeri geldi iki üç işte birden çalıştım. Oralardan buraya geldim. Herkesin evi, eşi çocukları var, ödemeleri, kredileri var. Bir babanın aylığı kesildiği zaman inanın o insanın dizlerinin bağı çözülür. Ben bunu anlıyorum. Bu yüzden sendika başkanlarımızla birlikte Enerji Bakanlığı Müsteşarımızın ve Bakan Yardımcımızın yanına gittik. İki defa gittik. İl Başkanları toplantısında da Sayın Cumhurbaşkanımıza bu konuyu bizzat aktardım ve şirketin yazdığı mektubu Sayın Cumhurbaşkanımıza vardım. Sorunların çözülmesi için eliminden gelen ne varsa yaptım. İnşallah bu sorun çözülür. Firmanın kredi alması hususunda yardım talebi var. İnşallah çözülür. Çözülürse de bizim işçi kardeşlerimiz yemeğini yer, ekmeğini yer. Ama burada bir şey var. Termik Santral dediler, bunun yapılmasına hepimiz karşı çıktık. Fakat kömür çıkarılsın, yıkansın, buradan gemilerle diğer termik santrallere gitsin, ona da karşısın. İçimizde herşeye karşı olan bir grup var. Bir milletvekilimiz işçilerin işten çıkarılması ile ilgili olarak Meclis’te de konuştu. Bir fabrikanın yapılmasına karşısınız, açılmasına karşısınız, o fabrikanın çalışmasına karşısınız ama diyorsunuz ki, ‘işçileri çalıştır’. Bu olmaz ki. Bu mantığa ters. Mahkemeler nedeniyle orada bunca zamandır bir ilerleme kaydedilemedi. Hattat Holding mahkemelerle uğraştı, uğraştı en sonunda da böyle bir darboğaza girdi. İnşallah da kurtulur. İnşallah istediği kredileri bulur ve arkadaşlarımız orada ekmeklerini yer. Bir de Sayın Aysu Bankoğlu, Bartın Devlet Hastanesi’ndeki laborantların işlerine son verilmesi ile ilgili konuyu Meclis’te gündeme getirmiş. Şimdi sözleşmeli olan bir personel, Neticede kadroya geçmemiş 21 kişi. Onlardan da her halde 4-5 kişi işlerine devam ediyor. 17-18 kadar işten çıkarılan var. Biz kimsenin işten çıkarılmasına sevinmeyiz. AK Parti iktidarı, istihdam konusunda gerçekten çok başarılı. Mesela geçmişte Bartın’da Organize Sanayi Bölgesi’nde kaç tane fabrika vardı, bugün kaç fabrika var. Bütün bunları bilmemiz lazım. Oradaki konu Başhekimin ve İl Sağlık Müdürü’nün bilgisi dahilinde. Evet, işçi kardeşlerimizi düşünüyoruz ama orada asıl düşünmemiz gereken devletin parasıdır. Türkiye genelinde sadece biz işçi ile birlikte tomografi hizmetini satın almışız. Bundan dolayı geri adım atıldı.”

 

“Bartın güzel hizmetler bekliyor”

 

31 Mart 2019 Pazar günü yapılacak olan yerel seçimde Bartın’ın sorunlarının altında kalkacak bir partinin seçileceğini ifade eden Kalaycı, birlik ve beraberlik vurgusu yaparak şöyle konuştu:

“İnşallah önümüzdeki yerel seçim, ırmak ıslahının bitmesine, otopark sorununun çözülmesine, trafik sorunun çözülmesine, çevre yolunun bitmesine, hastanenin bitmesine ve güzel lüks otellerin Bartın’a gelmesine ve ilk etapta 30 bin öğrencinin Bartın’a gelmesine vesile olur. Bartın bir öğrenci kenti olsun, turizm kenti olsun. Çünkü, Bartın nereye giderseniz gidin, Bartın gibi bir şehir yok. Bartın gerçekten çok güzel. Kentimizin kıymetini bilmemiz lazım. Bartın güzel hizmetler bekliyor. Bu yerel seçim, Bartın’ımız açısından umud ediyorum ki bir dönüm noktası olur. Bartın hedefine ulaşır. Evet, bizim sorunlarımız var. Ama bunlar çözülecektir. Sorunlar bittiği zaman zaten hayat da biter. Sorunlar olacak ama Bartın, bu sorunların altından kalkacak bir partiyi bu seçimde getirecektir. Yerel seçimlerin Bartınımıza ve ülkemize hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Seçim atmosferi gelip geçicidir. Dostluklarımız bakidir. Bizler projelerimizi söyleyelim, nezaket kurallarına uyalım. Birbirimizi kırmadan dökmeden şu seçimi atlatalım. Türkiye’de birlik, beraberliğe ihtiyaç var. Bundan 16-17 yıl evvel, bırakın Ortadoğu ajanını, Amerika’nın bir hayvanını dahi sorgulayamaz bir devletten Ortadoğu’nun en büyük ajanını alıyorsunuz, 2-2.5 yıl hapis yatırıyorsunuz. Ona 3 yıl 4 ay gibi bir ceza veriyorsunuz ve o buradan kaçarak kendi ülkesine gidiyor. Nereden nereye geldiğimizi dünya gördü, Türk milleti gördü.

 

“Biz biriz ve beraberiz”

 

Son zamanda medya üzerinden emeklilik ile ilgili olarak da partimize yüklenmeler var. Bu emeklilik kanunu 1999 yılında çıkmış bir kanun. Ben de emekli değilim. Almanya’da 67 yılında emekli olacağım. Biz Almanya’dan çok mu zenginiz? Almanya şimdilerde 70 yaşında emekliliği düşünüyor. Emekli olmak her şeyden kurtulmak manasına da gelmiyor aslında. Yani sen 40 yaşında emekli olacaksın, 40 sene devlet seni besleyecek. Böyle bir şey olamaz. Bu mantığa da ters. Günübirlik düşünmeyelim. Kendimizi düşünmeyelim, devletimizi düşünelim, milletimizi düşünelim. Çünkü devlet olmazsa hepimiz bir hiçiz. Elbette bizim kendi içimizde bir çekişmemiz vardır. Bunu içimizde yapalım. Dış güçlerin oyununa gelmeyelim. Dışarısı bizi sevmez. Çünkü biz Türkiye Cumhuriyetiyiz. ‘Dünya 5’ten büyüktür’ diyoruz. ‘One munite’ diyoruz. Bütün haksızlıklara karşı Elif gibi dimdik ayakta duran bir lidere sahibiz. Bu liderin arkasında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları dış güçlere karşı bin bütün olarak arkasında durması lazım. Aziz Türk milleti, Sayın Cumhurbaşkanımızın çağrısı sonrasında döviz bürolarında, bankalarda dövizlerini bozdurdu. Devletine sahip çıktı. İnsanı duygulandıran şeyler bunlar. Gerçekten bizim milletimizin merhameti ve sağduyusu çok güçlü.  Biz biriz ve beraberiz. Dışarıya karşı birbirimizi her zaman koruyup kollamamız lazım. İçimizdeki çekişmeler olabilir. Onları da nezaket kuralları içinde karşılamamız lazım.”

ETİKETLER :
Diğer SİYASET haberleri
Köşe Yazarları
 ‹ 
 ›