Dursun’dan Güzelcehisar’ı istinafa taşıyan TMMOB’a tepki!

“Hukuk mücadelemizden vazgeçmeden çalışmalara devam edeceğiz”

Nilay Meryem ÇÖMLEK

Bartın İl Genel Meclisi Başkanı Kenan Dursun, Güzelcehisar Lav Sütunları ve Sahili Rekreasyon Amaçlı Peyzaj Uygulama Projesinde birtakım gerekçelerle projenin iptali ve yürütmeyi durdurma kararı talep eden Türk Mühendis ve Mimarları Odaları Birliği (TMMOB) Mimarlar Odası Ankara Şubesinin, davayı istinafa taşıdığını açıkladı.

İl Özel İdaresince Güzelcehisar’da yapılan çalışmaların 11 yıllık sürecini, projenin nasıl başladığını ve projede neler yapılmak istendiğini anlatan Meclis Başkanı Dursun şunları kaydetti:

“Koruma Amaçlı İmar Planları 2012’de onaylandı”

“80 milyon yıl önce oluşan lav sütunlarını içerisinde barındıran Güzelcehisar Sahili şeridinde arkeolojik ve doğal sit alanı sınırları- Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 16 Aralık 1988 tarih ve 605 sayılı kararıyla sahil belirlenerek tescillenmiştir. Bölgenin il özel idaresi görev ve sorumluluk alanında yer alması nedeniyle  idaremiz tabiat varlıklarıyla zengin olan bu sahilimizde tabiat varlıklarını tehdit edecek boyutlara ulaşan çarpık yapılaşmanın önüne geçebilmek amacıyla  sorumluluk alarak  gelişi güzel yapılaşmaları engellemek ve mevcut olan tabiat varlıklarına uygun imar plan çalışmalarını ilgili kurum görüşlerini alarak  Güzelcehisar Köyü 1. Derece Doğal Sit Alanı ve 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı Koruma Amaçlı imar Planı yapımına 18 Şubat 2010 tarihinde başlanmıştır. Koruma Amaçlı İmar Planlarına altlık olan jeolojik-Jeoteknik Etüt Raporu 18 Ocak 2011 tarihinde Bartın İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü tarafından, 1/5000 ölçekli ve 1/1000 ölçekli halihazır haritalar 11 Aralık 2012 tarihinde onaylanmıştır. Kıyı kenar çizgilerinin belirlenmesi, güncellenmesi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yetkisinde olduğundan Kıyı Kenar Çizgisi aktarım işlemi de  en son 11 Şubat 2015 tarihinde Bakanlıkça yapılmıştır.

7 yıl süren zorlu sürecin sonunda planlar kesinleşti!

4 Temmuz 2011 tarih ve 27984 sayılı Resmi Gazetede (Mükerrer) yayınlanan Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde kararname ile doğal sit alanlarındaki yetki, Çevre ve Şehircilik Bakanlığına verilmiştir. 1.Derece Arkeolojik Sit Alanı Koruma Amaçlı Nazım ve Uygulama İmar Planları, Karabük Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 22 Mart 2012 tarih ve 268 sayılı kararı ile uygun görülmüş, Bartın İl Genel Meclisinin  5 Temmuz 2012 tarih ve 44 sayılı kararı ile onaylanmış, 17 Temmuz 2012-17 Ağustos 2012 tarihleri arasında ilan edilmiş ve askıda kalarak süre sonunda plan  kesinleşmiştir. Kesinleşen 1.Derece Doğal Sit Alanı Koruma Amaçlı İmar Planları, Ankara 2 no.lu Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonunun görüşüne sunulmuş, 27 Haziran 2016 tarihinde Komisyon tarafından uygun görülerek planların Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca değerlendirilmesine karar verilmiştir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca söz konusu planlar değerlendirilerek, Bakanlık Makamının 2 Şubat 2017 tarih ve 1256 sayılı kararı ile onaylanmıştır. Onaylanan planlar, 16 Şubat 2017-16 Mart 2017 tarihleri arasında askıya çıkartılmış, askı süreci içerisinde 9 adet, askıdan sonra ise 1 adet olmak üzere toplam 10 adet itiraz olmuş, yapılan itirazlar Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünce  Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bildirilmiştir. Bakanlık Makamının 23 Mayıs 2017 tarih ve 5670 sayılı Olur’ları ile itirazlar reddedilerek, 7 yıl süren zorlu bir sürecin sonunda  Güzelcehisar   Koruma Amaçlı İmar Planları bakanlıkça kesinleştirilmiştir.

“İmara aykırı yapıların yıkımına da açıkça karşı oldular”

94 yıl sonra koruma amaçlı bir imar planına sahip olan Güzelcehisar sahilinde İl Özel İdaremiz bölgedeki  tabiat varlıklarını tehdit eder boyutlara ulaşan imara aykırı çarpık yapıların yıkımına başladığı o dönemde herkesçe biliniyor ki, kendilerini çevreci olarak adlandıran kişi, grup ve bazı kuruluşların  bu çalışmalarımızı desteklemek şöyle dursun aksine bölge halkını da kışkırtarak imara aykırı yapıların yıkımına da  açıkça karşı olmuşlardır. 94 yıl boyunca bir imar planı yapımına bile katkı sağlamayanlara  şimdi sormak lazım; İmar planı yapılmış bu alandaki imara aykırı metruk yapıları kaldırmadan bölgenin tabiat varlıklarını koruma altına almak mümkün müdür? Elbette mümkün değildir. İl Özel İdaremiz bu zorlu süreç içerisinde önüne çıkarılan birçok engeli yürürlükte olan meri mevzuatlar  çerçevesinde aşarak Bakanlıkça onaylanan koruma amaçlı imar planının gereği olan metruk yapıların alandan kaldırılmasını  sağlamıştır. 

“Bölgedeki tabiat varlıklarına zarar veriliyor” algısı oluşturuldu!

Alandaki metruk yapıların temizliğinin ardından  2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu ve Korunan Alanlarda Yapılacak Planlara Dair Yönetmelik hükümleri gereğince Ankara 2. No.lu tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu’nun 11 Mayıs 2017 tarih ve 354 no.lu kararı ile dava konusu rekreasyon projesinin alanda  uygulana bilirliğine karar verilmesinden sonra Kültür ve Turizm İl Müdürlüğünce Bartın İl Özel İdaresine sunulan peyzaj uygulama projesi,31 Temmuz 2017 tarihinde ihale edilerek 11 Eylül 2017 tarihinde yer teslimi yapılarak aynı tarihte işe başlanılmıştır. Projenin alanda uygulaması başladığında yukarıda adı geçen aynı zihniyet ne yazık ki Güzelcehisar’da yaşayan ve projenin maksadını tam olarak kavrayamayan vatandaşlarımızın iyi niyetini suiistimal ederek, alanda proje karşıtı eylemleri yaparak kamuoyunda bölgedeki tabiat varlıklarına zarar veriliyor algısı oluşturarak ulusal basında da bu konuyu gündem haline getirmişlerdir.

Mahkeme, peyzaj uygulamasına karşı açılan davayı reddetti

Sonrasında konuya müdahil olan TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi tarafından  Bartın İli Güzelcehisar Köyü Güzelcehisar Lav Sütunları ve Sahili Rekreasyon Amaçlı Peyzaj Uygulama Projesinin hukuka aykırı olduğu, bu projenin deniz kıyı sahil jeolojik formasyonunun  yarattığı coğrafi bütünlüğü bozduğu, bu alanın 1. Derece doğal sit alanında bulunduğu, ÇED süreci işletilmesi gereken bu proje için ÇED süreci işletilmediği, koruma amaçlı imar planı kesinleşmeden uygulama projesinin hayata geçirildiği, uygulama projesinin koruma mevzuatına aykırı olduğu gibi Güzelcehisar Köyü Hisar Mahallesi Sahil Kesimi Koruma Amaçlı Nazım İmar Planının Plan notlarına da aykırılık teşkil ettiğini, ekolojik dengenin bozulduğunu, kıyı biyolojik çeşitliliğinin yok olacağı, kıyının dibinde kayaları delerek yapılan uygulamanın koruma mevzuatına aykırı olduğu iddiaları ile işlemin iptalini ve yürütülmesinin durdurulmasını talep etmiş ancak ilgili mahkeme 21 Mayıs 2019 tarihinde yukarıda tarih tarih ortaya koymuş olduğumuz  tüm işlemleri yürürlükteki mevzuatlara da uyarak uygulanan   projeye karşı davacı tarafın  gerçeği yansıtmayan itham dolu iddialarla açılan  dava ile ilgili vermiş olduğu  kararında    dava konusu Güzelcehisar Lav Sütunları ve Sahili Turizm ve Rekreasyon Amaçlı Peyzaj Uygulama Projesinde kamu yararına ve hukuka aykırılık bulunmadığı, söz konusu alanda bulunan tabiat varlığında herhangi bir kaybın oluşmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.

İstinaf süreci devam ediyor

Sonrasında açtıkları davaların haksız gerekçelerden oluştuğunu bile bile yine  bu davayı istinafa taşıyan TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesinin iddialarına   Ankara Bölge İdare Mahkemesi 6. İdari Dava Dairesinin 23 Haziran 2020 tarihli vermiş olduğu ara  karar ile projenin Anayasa ve Kıyı Kanunu hükümlerine uygun olup olmadığı, lav sütunları ile kıyının coğrafi bütünlüğüne uygunluğu konusunda bilirkişi tayin etmesi ile istinaf süreci devam ettirilmektedir.

“Mugada’da da aynı filmi sahneye koyarak aynı zorlukları yaşattılar”

Buradan şunu açıkça ifade edebilirim ki, Bartın İl Özel İdaremiz ve onun karar organı olan İl Genel Meclisimiz Bartın’ın tüm sahillerine kentin gerdanlığı olarak baktığını herkesin bilmesini  isteriz. Çünkü bizler sadece bu tür çalışmalarımızı Güzelcehisar’da yapmadık. Yine bahsetmiş olduğumuz kişi kurum ve kuruluşların Mugada sahilinde gerçekleştirmiş olduğumuz imar planlarına ve imar planına uygun olarak yapılan 18 uygulamalarımızda da yine aynı filmi sahneye koyarak aynı zorlukları bize yaşatmışlardır. Bizler her iki sahilimize yapmış olduğumuz planlar ile başta  bu sahillerimizde oluşan  metruk yapılaşmanın önüne geçerek devamında da her iki sahilimizi planlı bir şekilde turizme uygun hale getirmeye çalıştık.

“İnatla aynı davayı sürdürüyorlar”

Bizim derdimiz bundan sonrada aynı anlayış ile sahillerimize gerekli çalışmaları yaparak gelecek nesillere çok daha yaşanabilir alanlar olarak bırakmak olacaktır. Güzelcehisar  ve diğer sahillerimizdeki vizyonumuzu her platformda anlatmaya çalıştık ancak aynı kesimler bu vizyonu anlamak istemedi. Şimdi davacı tarafın hukuk önündeki iddialarının boşa çıkmış olmasına rağmen inatla aynı davayı sürdürüyor olmalarını  anlamak çokta kolay olmasa gerek. Bizler 80 milyon yıllık lav sütunlarını bünyesinde barındıran Güzelcehisar sahilimizde ortaya koyduğumuz hedeflere engellemelere rağmen zor da olsa  birer birer ulaşmaktayız. Burada ki çalışmalarımızın 1. Aşaması yıllarca hiç kimsenin ilgi alanına girmeyen  koruma amaçlı imar planı idi. 2. Etabı ise dava konusu olan peyzaj uygulama projesinin hayata geçirilmesiydi.  3. Aşaması ise Hisar Mahallemizdeki tüm konutların ve yapıların dış cephelerini Bartın’ın eski tarihi evlerini  hatırlatacak görünüme kavuşturarak bölgenin bir bütün olarak turizme odaklanmasını sağlamaktı. Çok şükür ki hedeflerimizin  üç etabında da çok önemli mesafeler kat edildi.

“Sahillerimizin imar ve inşa çalışmalarına devam edeceğiz”

 Bu çalışmalarımızdan da bölge halkının turizm kaynaklı gelirlerin arttırılması  sağlanarak  önemli bir memnuniyeti de oluşturduk. Yine gece gündüz aydınlatmalarıyla sahili ve lav sütunlarını ışıl ışıl gösteren yürüyüş yolu seyir terasını izlemek isteyen, yerli ve yabancı misafirleri ağırlamaya devam eden  bu sahilimizde,  artık eskisi gibi metruk yapılara yer yok. Yine bu sahilimizin ileri derecedeki biyolojik arıtma tesisinin tamamlanmış olması sayesinde  denize verilen herhangi bir atıkta yok. Dolayısıyla bu bölgedeki tabiat varlıklarını koruyarak çevreci bir anlayışla modernleştirme çalışmalarımıza bundan sonrada devam etmeye kararlıyız.

Bu alanda yapmış olduğumuz doğru projelerimizi destekleyen başta TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Milletvekilimiz Sayın Yılmaz Tunç olmak üzere il genel meclis üyelerimize  süreç içerisinde ilimizde görev yapan tüm  valilerimize, idaremize   Kültür Müdürlüğü ile üniversitemize çok teşekkür ediyoruz.

Bundan sonrada yapacak olduğumuz çalışmalarımızı engellemek amacıyla açılmış ve açılacak olan muhtemel davaların taktirini halkımıza bırakıyor, özel idaremize karşı açılan bu haksız davalara karşıda hukuk mücadelemizden vazgeçmeden  sahillerimizin imar ve inşa çalışmalarına devam edeceğiz.”