Erkan Hızoğlu
Bartın Eğitim Sen olarak Yurt müdürü ile görüştüklerini dile getiren Bora, “2018-2019 Eğitim yılında Kredi Yurtlar Kurumu’na bağlı 2 bin 500 kız öğrenci kapasiteli Hacı İbrahim paşa kız öğrenci yurdu Eylül 2018’de hizmete girdi. Yalnız Kız öğrenci yurdu tam anlamıyla bitirilmeden insanca yaşanabilecek konaklama standartları uygulanmadan yüklenici firma tarafından yeni eğitim yılına yetiştirilmek kaygısı ya da devletin yetkilileri söz verdi diye teslim edildi ve açıldı. Söz konusu eksiklikler öğrencilerin sosyal medya paylaşımları ve basın yolu ile dile getirildi. Öğrenciler eksikliklerinin dile getirilmesi konusunda çok ciddi açıklamalarda bulundular, mal ve can güvenliklerinin tehlikede olduğunu dile getirdiler. Biz de Bartın Eğitim Sen olarak Yurt müdürü ile görüştüğümüz de yurdun eksiklikleri olduğunu ve en yakın zamanda bir ay içerisinde eksiklikleri gidereceklerini dile getirdi.” dedi.
“Sorunlar var”
Bora, öğrencilerin beyanlarına göre ve kendi tespitlerine göre sorunları da dile getirerek şunları söyledi:
“Öğrencilerin beyanlarına ve bizim de bizzat yerinde tespit ettiğimiz sorunlar var. Çevre güvenliğinin olmaması yurdun olduğu bölgenin sokak aydınlatılmamasının olmaması ve öğrenciler için tehlikeler içermesi, trafik güvenliğinin olmaması, yurt otoyol kenarında olduğu için üst geçit olmamasından kaynaklı öğrencilerin can güvenliğinin tehlikede olması, yurdun içinde ve çevre güvenliği için Güvenlik kamera sisteminin olmaması, hırsızlık kavga gibi olaylarına karşı öğrencilerin kendini güvende hissetmemesidir. Hatta öğrencilerin beyanlarına göre odaların kapılarına ağır eşyalar koyduklarını geceleri birilerinin kapılara vurup kaçtıklarını söylemişlerdir. Son ay içerisinde birçok hırsızlık vakası olduğunu dile getirmişlerdir. Öğrencilerin bilgiye ulaşmaları ve sağlıklı ders çalışmaları için internet ağının olmaması, altyapı hizmetlerinin tamamlanamamasından kaynaklı sık sık elektirik ve su kesilmesidir.”
“Sorumlusu yetkililer olacak”
Bu sorunları dile getirmek için yurt önünde gerçekleştirecekleri basın açıklamasının Valilik kararıyla engellendiğini iddia eden Bora, şöyle konuştu:
“Bu sorunların çözülmesi konusunda Bartın Eğitim Sen Yürütme Kurulu 22 Ekim Pazartesi akşamı kız yurdunun önünde öğrenciler ile buluşarak taleplerini dile getiren basın açıklaması yapma kararı alınmıştı. Fakat bugün saat 15.00’da Bartın Valiliği 15 gün süre ile Bartın’da tüm eğitim kurumları ve yurtların önünde, çevresinde ve yakınlarında basın açıklaması ve eylem yapılmasını yasaklamıştır.Yasak kararına rağmen yurdun önünde basın açıklaması yapmak ve insanca barınma şartlarının hazırlanması için yurdun önüne hareket ettik yurda 1 kilometre kala Jandama ve Polis yurdun önüne gidemiyeceğimizi yurdun önünde basın açıklamasının yasak olduğunu belirttiler. Otoyolun üzerinde basın açıklamamızı gerçekleştirdik. Ve dedik ki ‘krizin faturasını gençlerimize, öğrencilerimize ödetemessiniz.’ Bizden korkuyorsunuz çünkü yurt altyapı hizmetleri tamamlanmadan teslim alındı ve can ve mal güvenliği açısından güvenli bir çevre ve barınma ortamı sağlamamaktadır.Yetkililere sorumluluklarını hatırlattık. Bu yurt ve çevresinde cana ve mala zarar geldiğinde sorumlusu yetkililer olacaktır. Dedik olayın takipçisi olacağımızı tekrar ettik.
“Yasaklara boyun eğmeyeceğiz”
Bartın’da ilk kez, bir demokratik bir hak olan basın açıklamasının yasaklandığına şahit olduk. Çünkü Bartın’da son dönemde işten atılmalar karşısında kulelere çıkarak direnen ve hakkını alan işçiler gördük. Gerici eğitim uygulamalarına karşı istismarcı Ensar Vakfı’nın okullarda istediği gibi Bilimsel laik eğitim karşıtı uygulamalarını yapamadığını gördük. Okullarda taşımalı eğitim ve yemek ihalelerine karşı velilerin gerekli tepkilerini gösterdiklerini gördük. Öğle yemeği hakkı gasp edilen stajer öğrencilerin ve velilerin gerekli tepkilerine şahit olduk. Güzelcehisar köylülerinin arazilerine doğasına ve çevresine sahip çıkmak için baskılara boyun eğmeden hakları uğruna mücadele ettiğini gördük. Tarlaağzı ve Gömü Köylülerinin Termik santral karşıtı mücadelelerini gördük. Bartın Valiliği emeği hakları ve onuru için mücadele eden ve ‘krizin faturasını ödemiyeceğiz’ diyen Bartın halkını ancak ve ancak kolluk gücü ile yönetebileceğini düşünüyor. Ama Bartın halkının hak mücadelesinin önüne engel olamayacaklardır.”