“Eşitlik ve özgürlük mücadelemizden vazgeçmiyoruz”

Bartın Kadın Platformu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’nde bir basın açıklaması yaparak reddettiği erkek tarafından öldürülerek, katledilen kadınlar listesine Bartın’dan eklenen Azize Gülmez ve dünyada şiddete uğrayan tüm kadınlar için, kadın cinayetlerini ve kadına yönelik şiddeti durdurma mücadelesinde tüm kadınları seslerini birleştirmeye çağırdı.
Bu haber 2021-11-26 13:01:16 eklenmiş ve 149 kez görüntülenmiştir.

 

 

Nilay Meryem ÇÖMLEK

 

 

Bartın Kadın Platformu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü'ne ilişkin basın açıklaması düzenledi.

 

Bartın’da geçtiğimiz günlerde reddettiği erkek arkadaşı tarafından öldürülen Azize Gülmez’in de anıldığı basın açıklamasına 25 yaşındaki

genç kızın yeğeni de katıldı.

 

Hükümet Caddesi’nde toplanan Bartın Kadın Platformu adına yapılan açıklamada şöyle denildi:

 

“Biz kadınlar bugün dünyanın dört yanında eşitsizliği, yoksulluğu, savaşları ve şiddeti üreten erkek egemen kapitalizme karşı isyanımızı meydanlara taşımak,  kadın dayanışmasının sınırları aşan gücüyle buluşmak ve itirazlarımızı hep birlikte daha fazla duyurmak için yine alanlardayız.

 

Kadınların varlığını yok saymak, aşağı görmek, toplumsallığını yerle bir etmek için her türlü yasağı din kisvesi altında hayata geçirmeye çalışan sürekli olarak kadın kazanımlarına saldıran, kadın emeği ve yaşamı üzerinde denetim kuramaya çalışan iktidarın kamusal alanı dinselleştirerek, Türk-İslam sentezli bir kamusallık yaratma hevesi de her fırsatta açığa çıkmaktadır. Üç beş çocuk baskısı, kadın ve Aile Bakanlığının dönüştürülmesi, kürtaj ve sezaryen yasaklama girişimi, kürtajı kamu hastanelerinde imkânsız hale getirme, aile irşat büroları, şiddet uygulayan erkekle arabuluculuk uygulamasını hayata geçirmeye çalışmak, boşanmayı zorlaştırma raporları, nafaka hakkını gasp etme kampanyaları, AKP’nin kadınları sistematik olarak aileye mahkûm etme çabalarını gösteriyor. Yine yasal düzenlemelerle çocuğun cinsel istismara maruz kalması durumunda somut delil aranması, evlilik yaşının düşürülerek çocuk yaşta evlikleri yasalaştırma çabaları, 5. yargı paketiyle ‘icra yoluyla çocuğu görme devri artık bitiyor’ diyerek çıkardıkları çocuğun yararını ve kadının güvenliğini gözetmeyen değişiklikler kadın ve çocuk düşmanı uygulamalara devam etmelerinin bir sonucudur.

 

“İstanbul Sözleşmesi’nin bir gece de feshedildiği bu ülkede itaat etmeyeceğiz”

 

AKP/MHP iktidarı döneminde kadınların çalışma yaşamı da neoliberal politikalar doğrultusunda esnek, güvencesiz, parçalı ve kayıt dışı istihdam biçimleriyle yeniden yapılandırmaktadır. Pandemiyle ekonomik kriz bileşkesinde ilk işten çıkarılanlar kadınlar olmakta, kadın yoksulluğu ve işsizliği her geçen gün artmaktadır. Ekonomik kriz çalışma yaşamında var olan cinsiyet eşitsizliğini derinleştirirken, artan kadın işsizliği ve yoksulluğuna dair hiçbir önlem alınmamaktadır. İstanbul Sözleşmesi'nin bir gece yarısı feshinden sonra şimdi de 6284 sayılı yasa gibi şiddeti önlemede etkili yasal kazanımlar hedef gösterilmekte ve eril yargının cezasızlık politikası kadına yönelik şiddetin artmasına neden olmaktadır. Bu cezasızlıktan güç ve cesaret alan erkekler  ‘gücüm yettiği için hedef aldım’ diyebilecek cürette ve biz kadınları akıl almaz yöntemlerle katletmeye devam etmektedirler. Erkek şiddetinin devlet şiddeti ile birleştiği, salgının tüm yükünün, bakım işlerinin tamamı kadınların sırtına yüklendiği, neredeyse her iki genç kadından birinin işsiz olduğu, İstanbul Sözleşmesi’nin bir gece de feshedildiği bu ülkede itaat etmeyeceğiz.

 

“Kadına yönelik şiddet münferit değil, politiktir”

 

Kadınlar ‘Buradayız, yaşamlarımızı savunuyoruz’ diyerek  AKP-MHP ittifakının karşısına dikildik. Yaşamını savunan kadınların özsavunma hakkını hep birlikte savunduk, kaybettiğimiz her kadın arkadaşımızın isyanıyla mücadelemizi ve dayanışmamızı büyüttük. Yaşadığımız her türlü erkek-devlet şiddetinin karşısında birlikte mücadele ederek ve birbirimizle dayanışarak kazanacağımızı biliyoruz. Yılmadan ve bıkmadan yıllardır söylediğimizi buradan bir kez daha haykırıyoruz; ‘kadına yönelik şiddet münferit değil, politiktir’ ve bu şiddeti önlemenin en önemli yolu da kadın mücadelesinden ve kadın dayanışmasından geçer.

 

Bugün çok daha güçlü ve çok daha örgütlü olarak hayatlarımıza ve haklarımıza sahip çıkıyor, eşitlik ve özgürlük mücadelemizden vazgeçmiyoruz isyanımızı büyütüyoruz.

 

Kadınları erkeğe, sermayeye ve devlete daha da bağımlı hale getirmek için her türlü krizi fırsata çevirmenin hesabını yapanlara karşı sesimizi yükseltmek hesap sormak için isyandayız. Emeğimiz, bedenimiz ve kimliğimiz üzerindeki binlerce yıllık erkek egemen sömürü düzenine karşı isyandayız. Fetvalarıyla ne giyeceğimizi, ne söyleyeceğimizi, nasıl yaşayacağımızı, erkeğe biat ve itaat etmemizi dayatarak  bize sınır çizenlere karşı isyandayız. İstanbul Sözleşmesinin fesih kararına karşı ‘İstanbul Sözleşmesi uygulansın’ demek için isyandayız. Her türlü yasağa ve baskıya karşı eşitlik ve özgürlük için isyandayız. Her gün erkek devlet şiddetiyle katledilen kadınlar için isyandayız. İşsizliğe, yoksulluğa, güvencesizliğe, gericiliğe, tacize, tecavüze, istismara, kadın katliamlarına karşı isyandayız. Ölüme karşı yaşamı, savaşa karşı barışı savunmak için isyandayız. Hakkımız olanı ancak sokaklarda olarak alacağımızı, evde, işte, sokakta, cezaevinde, okulda ve yaşadığımız her yerde mücadeleyi büyütürsek kazanacağımızı biliyoruz ve bir kez daha hep birlikte; İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmiyoruz, güvenceli iş güvenli gelecek talebimizden vazgeçmiyoruz.”

 

 

 

 

ETİKETLER : Bartın Bartın Kadın Platformu 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü
Diğer YAŞAM haberleri
Köşe Yazarları
 ‹ 
 ›