Bartın Kadın Platformu “İstanbul Sözleşmesi” için toplandı

Bartın Kadın Platformu, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden Cumhurbaşkanlığı kararıyla ayrılmasına tepki göstererek basın açıklaması yaptı. Yapılan basın açıklamasında kadına yönelik şiddete karşı mücadelede etkin bir uluslararası sözleşme olan İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme girişimini ve İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik her türlü saldırıyı reddettiklerini belirten Kadın Platformu üyeleri, sloganlar atarken “Biz kadınlar hayatlarımız, haklarımız ve eşitlik için mücadeleye devam edeceğiz. Kadınların hakları ve yaşam hakları için herkesi İstanbul Sözleşmesini savunmaya çağırıyoruz. İstanbul Sözleşmesi bizimdir. İstanbul Sözleşmesinden asla vazgeçmeyeceğiz.” dedi.
Bu haber 2021-03-22 15:08:39 eklenmiş ve 202 kez görüntülenmiştir.

 

 

“İstanbul Sözleşmesinden VAZGEÇMİYORUZ”

Nilay Meryem ÇÖMLEK

 

Kadına yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla 2011 yılında TBMM'de onaylanan İstanbul Sözleşmesi, Cumhurbaşkanı Kararnamesi’yle fesh edildi. 

Bartın Kadın Platformu, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden Cumhurbaşkanlığı kararıyla ayrılmasına ilişkin basın açıklaması yaptı.

Hükümet Caddesi’nde toplanan kadınlar, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden ayrılmasına attıkları sloganlarla tepki gösterirdi.

“İstanbul Sözleşmesi bizimdir, vazgeçmeyeceğiz” diyen Bartın Kadın Platformu üyelerine çok sayıda siyasi parti ve sivil toplum kuruluşları da destek verdi. 

Bartın Kadın Platformu adına basın açıklamasını Bartın Eğitim-Sen Kadın Komisyonu Üyesi Satı Bağcı, yaptı.

 

“İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik her türlü saldırıyı reddediyoruz”

 

Kadına yönelik şiddete karşı mücadelede etkin bir uluslararası sözleşme olan İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme girişimini ve İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik her türlü saldırıyı reddettiklerini belirten Bağcı, açıklamada şöyle dedi:

“İstanbul Sözleşmesi AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kararıyla gece yarısı operasyonuyla fesh edilmeye girişildi. Bartın Kadın Platformu olarak; Kadına yönelik şiddete karşı mücadelede etkin bir uluslararası sözleşme olan İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme girişimini ve İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik her türlü saldırıyı reddediyoruz.

İstanbul Sözleşmesi; Kadınların yıllardır mücadele ve büyük bedellerle kazandığı, kadınların yaşam hakkını garanti altına alan, kadınların haklarını koruyan ve kadın-erkek eşitliğini sağlamayı hedefleyen en önemli adımlardan biridir. İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik saldırıların, aslında kadınların kazanılmış haklarına yönelik saldırılar olduğunu biliyoruz. 

 

“Asla vazgeçmeyeceğiz”

 

İstanbul Sözleşmesi bizimdir. İstanbul Sözleşmesinden asla vazgeçmeyeceğiz. İstanbul Sözleşmesi’nin feshetmek, kadın hakları ihlallerine ve kadına yönelik şiddete göz yummaktır. İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı kanun; kadın cinayetlerinin durdurmayı, çocuk yaşta evlilikleri engellemeyi, istismara uğramış̧ çocukların failler ile evlenmesini engellemeyi, kadınların nafaka hakkını korumayı hedefler.

 

Kadınların yıllardır sokaklarda haykırdığı gibi İstanbul Sözleşme etkin uygulansaydı kadın cinayetleri azabilirdi. Ancak anlaşılan o ki, iktidar kadın cinayetlerini durdurmayı değil aksine bugüne kadar hep koruduğu, aklanmaya çalıştığı gibi kadın katillerini, tecavüzcüleri teşvik etmeye ve aklamaya hız vermek istiyor.

 

 

“Bu girişimi tanımıyoruz”

 

İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmek isteyenler; kadın-erkek eşitliğini içine sindiremeyenler, kadınların eşit yurttaşlar olmasına ve yaşam haklarının korunmasına tahammül edemeyenlerdir. İstanbul Sözleşmesinin kadınları koruyan yükümlülüklerini uygulamak istemeyenler kadınları şiddet sömürü sarmalının içinde yalnızlaştırmak isteyen zihniyettir. Kadınlar yalnız değildir, kadınlar birlikte güçlüdür. Yaşasın kadın dayanışması. Bartın Kadın Platformu olarak kadınların haklarına ve hayatlarına kasteden bu girişimi tanımıyoruz. İstanbul Sözleşmesi bizimdir.”

 

 

“Uluslararası kabul gören bir yol haritası”

 

İstanbul Sözleşmesi’nin içeriğinden de bahseden Bağcı, Bartın Kadın Platformu olarak kadınların haklarına ve hayatlarına kasteden bu girişim tanımadıklarını bir kez daha ifade ederek sözlerine şöyle devam etti:

“İstanbul Sözleşmesi, Avrupa Konseyi tarafından oluşturulmuş Kadına Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair bir sözleşmedir. Kadına, çocuklara yönelik şiddeti ve eşitsizlikleri önleme üzere oluşturulan ve uluslararası kabul gören bir yol haritasıdır. Sözleşmenin hedefi; kadın erkek eşitliğini sağlamak, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik her türlü şiddetin, istismarın ve hak ihlallerinin önüne geçmektir.  Sözleşmeye taraf olan devletlerin, kadına yönelik şiddetle mücadele yükümlülüklerine uygun davranmalarını, cinsiyete duyarlı politikalar geliştirmelerini, şiddeti önleme ve mücadele politikalarını hayata geçirmesini şart koşar. İstanbul Sözleşmesi’ni Avrupa Konseyi antlaşması olduğu için dışarıdan dayatılan bir sözleşme gibi lanse edilse de, Türkiye devleti ve STK’lar İstanbul Sözleşmesi metninin oluşturulmasında önemli bir rol almıştır. 2011’de İstanbul’da imzaya açılan sözleşmenin ilk imzacısı olmuştur.

 

“İptalini hiçbir hukuksal zemini yoktur”

 

Türkiye, İstanbul Sözleşmesi’nden doğan yükümlülüklerini yerine getirmek üzere 6284 sayılı ‘Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’ hazırlamış ve TBMM’de oybirliğiyle kabul edilerek yürürlüğe koymuştur.

Uluslararası bir sözleşme Olan İstanbul sözleşmesi Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde oybirliğiyle kabul edilerek kanunlaşmış ve yürürlüğe girmiştir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve Uluslararası sözleşmelerle garanti altına alınmıştır. Ve ancak ve sadece aynı yollarla yürürlükten kaldırılabilir. Bir gece operasyonuyla iptalinin hiçbir hukuksal zemini yoktur.

Tekrar ediyoruz: Bartın Kadın Platformu olarak Kadınların haklarına ve hayatlarına kasteden bu girişim tanımıyoruz. Kadınlar, kazanılmış haklarımızı savunan İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik saldırıları reddediyoruz. Biz kadınlar hayatlarımız, haklarımız ve eşitlik için mücadeleye devam edeceğiz. Kadınların hakları ve yaşam hakları için herkesi İstanbul Sözleşmesini savunmaya çağırıyoruz. İstanbul Sözleşmesi bizimdir. İstanbul Sözleşmesinden asla vazgeçmeyeceğiz.”

 

 

 

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden Çekilmesine İlişkin Açıklama yaptı. Yapılan açıklamada şöyle denildi:

“Türkiye, 20 Mart 2021 tarihinde tek taraflı olarak İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmiştir. İstanbul Sözleşmesi'nin 80. maddesi, herhangi bir tarafın Avrupa Konseyi'ne bildirimde bulunarak sözleşmeyi feshetmesine izin vermektedir.

Bilindiği üzere Türkiye, kadının toplumdaki statüsünü koruma ve kadına yönelik her türlü şiddetle mücadele etme konusundaki güçlü bağlılığını göstererek İstanbul Sözleşmesi'nin ilk imzacısı olmuştur. Başlangıçta kadın haklarının güçlendirilmesini teşvik etmeyi amaçlayan İstanbul Sözleşmesi, Türkiye’nin toplumsal ve ailevi değerleriyle bağdaşmayan eşcinselliği normalleştirmeye çalışan bir kesim tarafından manipüle edilmiştir. Türkiye’nin sözleşmeden çekilme kararı alması da bu nedene dayanmaktadır.

İstanbul Sözleşmesi ile ilgili ciddi endişeleri olan tek ülke Türkiye değildir. Avrupa Birliği'nin 6 üyesi (Bulgaristan, Macaristan, Çekya, Letonya, Litvanya ve Slovakya) İstanbul Sözleşmesi'ni onaylamamıştır. Polonya da eşcinsel grupların toplumsal cinsiyet hakkındaki fikirlerini tüm topluma empoze etme girişimini gerekçe göstererek sözleşmeden çekilmek için adımlar atmıştır.

İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararı hiçbir şekilde Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ‘kadınları korumaktan taviz verdiği’ anlamına gelmemektedir. Türkiye, sözleşmeden çekilse de aile içi şiddetle mücadeleden asla vazgeçmeyecektir.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin tüm kadınların güvenliğini ve haklarını korumaya devam edeceğini kuvvetli bir şekilde vurgulamakta ve kadına yönelik şiddetle mücadelenin sıfır tolerans ilkesiyle hükümetin gündeminin ilk sıralarında olacağının altını çizmektedir.

Türkiye, bugüne kadar kadın haklarını desteklemek ve iyileştirmek için birçok somut adım atmıştır ve bu mekanizmalar hala yürürlüktedir. Türkiye, kadına yönelik şiddetle mücadele için yeni reformları da hayata geçirecektir. Türkiye bundan sonra da tüm kurum ve kuruluşlarıyla toplumun ihtiyaçlarını karşılayacak çözüm ve önlemlere odaklanacak, bu amaçla yürütülmekte olan çalışmaları güçlendirecektir. Bu hukuki mekanizmalar arasında Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın yanı sıra Medeni Kanun, Ceza Kanunu ve 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun yer almaktadır. Türkiye ayrıca Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi'ne (CEDAW) taraftır.

Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesinin, Cumhurbaşkanı Erdoğan hükümetinin tasarladığı, desteklediği ve uygulamaya aldığı dönüm noktası niteliğindeki kanun da dahil olmak üzere, kadına yönelik şiddetle mücadelede katı, etkili ve gerçekçi tedbirlerin uygulanması üzerinde hiçbir etkisinin olmayacağı unutulmamalıdır.

Türkiye mart ayının başında açıklanan İnsan Hakları Eylem Planı kapsamında da aile içi şiddet ve kadına yönelik şiddete karşı mevcut önlemlerin etkinliğini artırmak için ilave adımlar atacaktır.”

 

ETİKETLER : Bartın Bartın Kadın Platformu İstanbul Sözleşmesi
Diğer YAŞAM haberleri
Köşe Yazarları
 ‹ 
 ›