“Devletimiz öncelikle bu konuyu desteklemeli”

Nilay Meryem ÇÖMLEK

Bartın’da Kemeryapı İnşaat Sahibi Ziver Gebiç, inşaat sektörü değerlendirmesinde bulundu.

Sektörde yaşanan sorunlara dikkat çekerek bu sorunlar için neler yapılabileceği konusunda da önerilerde bulunan Gebiç, arsa sahiplerine de çağrıda bulundu.

Artan maliyetlerin yanında yaşanan sorunlar nedeniyle bazı müteahhitlerin farklı sektörlere yönelmeye başladığına dikkat çeken Gebiç, şunları söyledi:

“İnşaat sektörü denildiğinde akla ilk olarak konut gelmektedir. Yeni konut projeleri maalesef yok denecek kadar azaldı. Bunun sebebi; girdi maliyetlerinin yükselmesi konut fiyatlarının hala yerinde sayıyor olmasıdır. Konutlar yapılan araştırmalara göre yüzde 8 zararına satılıyor. Konutların ekonomik olarak inşa edilebilmesi için her sektörün katkıda bulunması gerekmektedir. Arsa sahipleri, fahiş fiyatları ve daire karşılığı oranlarını düşürmelidir. Özellikle kentsel dönüşüm gerektiren binalarda arasa sahipleri istekli ve yapıcı davranmalıdır. Çünkü deprem değil çürük bina öldürür. Belediyeler harçları azaltmalıdır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, bedelsiz verilen Müteahhitlik Yetki Belgelerinden yenileme ücreti almaya başladı. Bu bedel kaldırılmalı, binaların sağlamlığını denetlemelidir.

“Müteahhitlik sektörünü kurtarmaya yetmez”

İmar durumları değişiyor, son değişiklik ile yüzde 15 çıkma hakkı maalesef küçültüldü, birçok müteahhit bundan zararlı çıkmakta. 2019 ruhsat verilen daire sayısı bir önceki yıla nazaran yüzde 66 azalmıştır.

Müteahhitler farklı sektörlere yönelmeye başladılar ve genel de ilk yaptıkları işi tekrar ele almaya başladılar. İnşaat malzemesi girdi maliyetleri eklendiğinde, geçen yıla göre konut fiyatlarının ortalama yüzde 60 artması gerekmektedir. Bu da zaten kıt kaynaklarla konut almaya çalışanların ertelemesine sebep olmaktadır. En maliyetli girdiler olan demir, beton, PVC ve seramik gibi malzemelerin KDV oranları düşürülmelidir. Teknik altyapı bedeli, tamamlandıktan sonra alınmalıdır. Yapı Denetim Sistemi ücreti azaltılmalıdır.

SGK prim hesaplaması yeniden yapılmalıdır. Teknolojinin gelişmesi ve makineleşme dikkate alınmalıdır.

Belediyenin arsa çeşitliliği üreterek ve altyapıyı hızla getirerek katkıda bulunması gerekmektedir, şehre yakın daha düzenli mahalleler oluşturmaya çalışmalı, altyapı, su, elektrik, doğalgaz hizmetlerini götürmelidir.

Bu dönem yabancıların konut alımı çoğalabilir. Bu tüm ülkenin müteahhitlik sektörünü kurtarmaya yetmez.” 

“Mümkün olanlar güçlendirilmeli, riskli olanlar yıkılmalı”

Yıkıcı depremlerle karşılaşan ülkemizde 1999 Deprem Yönetmeliğinden önce yapılmış binaların testten geçirilmesi gerektiğinin de altını çizerken riskli binaların yıkılması ve devletin de öncelikle bu konuyu desteklemesi gerektiğine vurgu yapan Gebiç, “Ülkemiz deprem kuşağındadır. Ortalama her 10 yılda bir yıkıcı depremlerle karşılaşıyoruz. Son 1999 Deprem Yönetmeliğinden önce yapılmış binalar testten geçirilmelidir. Mümkün olanlar güçlendirilmeli, riskli olanlar derhal yıkılmalıdır. Devletimiz öncelikle bu konuyu desteklemelidir. Nüfusumuzun yüzde 95’i deprem bölgelerinde yaşıyor. Uzmanlar ülkemizdeki yapıların yüzde 70 inin kaçak ve ruhsatsız olduğunu tespit etmişlerdir. Olası bir İstanbul depreminde 10 bin binanın çökeceğini ve 50-60 bin binanın ağır hasar alabileceğini belirtmektedirler. En değerli unsur olan can kayıplarının çok olacağı tahmin edilebilir. Marmara Depremi 7,4 şiddetindeydi ve 17 bin 500 vatandaşımız hayatını kaybetti. Nice aile dramları yaşandı. Yapı müteahhitliği sektörü ülkemizin can damarlarından biridir. Yapıların yenilenmesi ve yeni yapı inşaatları desteklenmelidir.” dedi.