“Siyaseten özel görüşmeler, mahremdir”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bartın İl Başkanı Selim Karakaş, partisinin Bartın Merkez İlçe Kongresi sonrasında başkanlık yarışını 8 oy farkla kaybeden Yonca Alemdar’ın “parti içindeki bir grup tarafından kendisine diğer adaya karşı işbirliği yönünde bir teklif” yapıldığı yönündeki açıklaması ile başlayan ve eski Merkez İlçe Başkanı Hacı Gölbucaklı’nın verdiği yanıtla süren ‘ahlaksız teklif’ polemiğini doğru bulmadığını kaydetti. Siyasetçilerin pek çok kez bu gibi görüşmeler yaptıklarını ama bunların mahrem olduğunu ifade eden Karakaş, “Bunun için de herkes her türlü görüşmeyi yapar ama bu görüşmeler eğer iki kişi arasındaysa, orada kalmasında fayda vardır, bence doğru olan budur. Bu görüşme ve yazışmalar üçüncü kişilere yansıdığı zaman, hele ki basın yoluyla yayımlandığı zaman bu insanlar bence güvenilirliklerini yitirirler.” şeklinde konuştu.
Bu haber 2020-01-14 09:27:11 eklenmiş ve 180 kez görüntülenmiştir.

 

 

 

 Erkan Hızoğlu

 

 

CHP Bartın Merkez İlçe Olağan Kongresi 29 Aralık Pazar günü Halk Eğitim Merkezi’nin toplantı salonunda yapılmıştı. Nazif Çomak oy kullanan delegelerin 151’nin desteğini alarak rakibi Yonca Alemdar’ın sadece 8 oy önünde yarışı önde tamamlamıştı. Kongrede oy kullanma işlemine geçilmeden yaptığı konuşmada, “Henüz seçimi kazanmadan parti içinde kavgalı olan kesimleri birleştirdiğimi görmek beni mutlu etti” diyerek üstü kapalı olarak değindiği konuya sonradan verdiği demeçte açıklık getiren Alemdar, adaylık sürecinde “ahlaksız teklif” olarak nitelediği bir ittifak teklifi aldığını açıklamıştı. Görevden alınan eski Merkez İlçe Başkanı Hacı Gölbucaklı’nın kendisiyle temasa geçtiğini, Gölbucaklı’nın “Bizi görevden alan ‘darbecilere’ karşı” seni desteklemek istiyoruz” dediğini, bu mesajın ardından telefonla ve yüzyüze görüşmeler gerçekleştirildiğini ve kendisine bir dizi teklifte bulunulduğunu anlatmıştı. Alemdar, “Yapılan teklif; Yönetim Kurulu’na 6-7 kişi, 96 kişilik delege listesinin tamamının ‘görevden alınan gruba’ teslim edilmesi ve il başkanının ‘birlikte’ seçilmesini, dört kurultay delegesinden ikisinin bu gruba teslim edilmesini içeriyordu” derken, teklifi yakışıksız bulduğu ve hiçbir CHP’liye yakıştırmadığı için kesin bir dille reddettiğini ve durumdan İl Başkanı Selim Karakaş’ı da bilgilendirdiğini söylemişti. Alemdar sözlerini, “Ancak il başkanımıza yaptığım bu sorumlu girişimimin yersiz olduğunu kongre öncesi idrak ettim. Bana yapılan ahlaksız teklifin, mevcut ilçe yönetimine de götürüldüğünü ve Nazif Çomak ve ekibinin bu yakışıksız ittifaka kucak açtığını gördüm” sözleriyle sürdürmüştü. Daha sonra Hacı Gölbucaklı, “Asıl ahlaksız olan parti içi meselenin ifşa edilmesi. Kaldı ki bu bir parti içi meseledir. Parti içi meselenin orada çözülmesi gerekir. Peki, biz Yonca Hanım ile anlaşmış ve kendisi de bu doğrultuda seçilseydi o zaman bu ‘Ahlaklı teklif’ mi olacaktı?Nazif Bey’in ekibi ile yaptığımız işbirliği, parti içinde bütünleşmenin ve küskünlüklerin unutulmasının da önünü açan bir girişimdi. Yonca Hanım’ın yaptığı ise parti içi bölünmüşlüğü daha da arttıracak bir girişim oldu”diyerek tepkisini dile getirmişti.

 

“Üçüncü kişilere yansıtılmamalıydı”

 

Söz konusu polemiğe ilişkin bir değerlendirmesinin olup olmayacağı sorularının  üzerine CHP İl Başkanı Selim Karakaş, “O konuda bana gelen bir teklif yok. Benim İl Başkanı olarak bütün derdim, önümüzde 3 tane kongremiz var. Bu kongrelerin mümkün olduğunca demokratik ortamların sağlanarak baştan itibaren, yani delege seçimlerinden başlamak üzere, parti tüzüğü ve yönetmeliğine uygun bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlamaktı bizim hedefimiz. Hedefi gerçekleştirdiğimizi düşünüyorum. En azından bu türden hiçbir yerden gelen eleştiri olmadı. 3 ilçe kongremiz daha yapılacak…” diye konuştu.

Karakaş, İl Başkanı sıfatı ile kongrelerin mümkün olduğunca demokratik bir ortamda yapılması için elinden gelen gayreti gösterdiğini ve tarafsızlığını korumaya çalıştığını söylerken, herkesin oy vereceği bir tarafın olmasının doğal olduğunu ancak bunun deklare edilmesinin doğru olmadığını, bu yüzden de ortamın bütün adaylar lehine uygun bir şekilde yürümesi için elinden gelen gayreti gösterdiğini söyledi. Karakaş, şunları söyledi:

“Tabi ki siyasette çeşitli görüşmeler olur. Benim için doğru olan şudur; her siyasi ortamda yapmış olduğum görüşmeler, bunu sadece ilçe kongresi bazında söylemiyorum, çünkü biliyorsunuz daha öncesinde de bir yerel seçim aşaması geçirdik. O aşamada da bir sürü görüşmelerimiz oldu. Bu görüşmelerin telefonlarınızda kayıtları vardır, Watsapp yazışmaları vardı… Ama bunların hepsi siyaseten özel görüşmeler, yazışmalardır. Mahremdir. Ben bunların çeşitli ortamlarda tartışılmasının doğru olmadığını düşünüyorum. Doğru olan siyasette düzgün bir şekilde hareket etmektir.

Bizim derdimiz Bartın’da Cumhuriyet Halk Partisi’ni iktidara taşımak. Bunun için de herkes her türlü görüşmeyi yapar ama bu görüşmeler eğer iki kişi arasındaysa, orada kalmasında fayda vardır, bence doğru olan budur. Bu görüşme ve yazışmalar üçüncü kişilere yansıdığı zaman, hele ki basın yoluyla yayımlandığı zaman bu insanlar bence güvenilirliklerini yitirirler. Dolayısıyla ben bu konuda fazla bir şey söylemek istemiyorum. Zaten konunun tarafları, muhatapları, anlaşma içinde olanlar basına çıkıp karşılıklı birbirine söyleyeceklerini söylediler. Bizim kimseye söyleyeceğimiz bir şey yok. Bizim derdimiz, Cumhuriyet Halk Partisi’nin bu kongrelerden güçlenerek çıkması. Ben bu vesileyle ilçelerimizde aday olacak arkadaşlarımızın hepsine buradan bir kez daha başarılan dilemek istiyorum. Tabi ki herkes demokratik hakkını kullanacak ve aday olacak. Seçimlerin sonuçlarını da kabul edip katlanmak zorundayız hep beraber.”

 

Çomak: “Partimizi diri tutmak zorundayız”

Polemikte iddialarda adı geçenlerden biri olan CHP Merkez İlçe Başkanı Nazif Çomak ise “Bütün konuşmalar, parti içi meseleler basında ve sosyal medyada değil, parti içinde örgütlerde ve teşkilatlarında, kongrelerde tartışılmalı, konuşulmalı. Ben bunları doğru bulmuyorum. Yapılan açıklamaları da talihsizlik olarak nitelendiriyorum. Bu gibi görüşmeler tabi ki olur. Parti içi görüşmeler bunlar. Merkez İlçe Başkanlığı’na atandığım günden beri hep aynı şeyi söylüyorum. ‘Parti içi demokrasiyi eksiksiz işleteceğiz. Huzuru ve barışı koruyarak yönümüzü halka döneceğiz’. Yükümüz ağır. Partimizi iktidara taşıyacağız. Yerelde de partimizi ve örgütlerimizi hazırlamak aynı zamanda da diri tutmak zorundayız. Parti içi meselelerin basın önünde olmasını doğru bulmuyorum” ifadelerini kullandı.

 

Karakaş: “Herkes aday olabilir”

 

İl Başkanlığı için aday olup olmayacağı ile ilgili gelen soruya  “Ben zaten il Başkanı olduğum için, doğal olarak ‘aday değilim’ dediğim zamana kadar adayım” diyerek cevap veren veren Karakaş, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Ama bir de şöyle bir durum var. Siyasette ‘ön kesme’ de denir bunun adına, şimdi ben çıkıp burada ‘adayım’ desem belki de bazı arkadaşlarımız aday olmaktan imtina edecek. Yani bizim daha konuşmaya vaktimiz var. Öncelikle bir ilçe kongrelerimizi bitirelim. Ondan sonra bakarız. Herkes aday olabilir tabi ki. Bir sıkıntı yok. Demokratik kurallar çerçevesinde her CHP’li aday olabilir. Ben de aday olursam beraber seçime gireriz. Eğer rakibim seçilirse de kolunu da kaldırırım. Hiç çekinmem. Ben 1986 yılından beri SHP ile başlayan sonrasında Cumhuriyet Halk Partisi ile devam eden süreçte aktif siyasetin içerisindeyim. Benim açımdan hiçbir sıkıntı yok, başkaları aday olabilir, seçilebilir, biz yine partimizin içinde siyasete devam ederiz.”

 

Karakaş: “18. Madde adaletli bir madde”

 

CHP İl Başkanı Selim Karakaş, Bartın Belediyesi tarafından 31 Mart Yerel Seçimleri öncesinde tamamlanan İmar Planı ve yasa ile artık zorunluluk haline getirilen 18. Madde uygulamaları ile ilgili olarak şunları söyledi:
“Bizim planımızda böyle işaretlenmiş alanlar vardı. Ancak Tapu Kadastro Kanunu’nda yapılan bir düzenleme ile bütün bu işlerin artık 18. Madde ile yapılması gerekiyor. Tabi 18. Madde aslında adaletli bir madde. Ama belediyelerin buna ilişkin altyapısı olmadığı için, bunlar da belediyeye ciddi bir parasal külfet yükleyecek. Bir de belediyenin yeterli teknik personeli yok bu işler için. Kendileri de beceremiyorlar. Dışarıdan hizmet almak yoluyla yapacaklar. Buna d bir bütçe ayrılmadığı için, benim şu anda bildiğim kadarıyla Belediye’nin 2020 bütçesinde böyle bir para yok. Olmayan parayla bunu nasıl yapacağız? Ben umuyorum ki, yukarıdan diyecekler ki, ‘Zaten bu işi yapan yaptı, biz bunu 3 ay daha, 5 ay daha uzatalım’. Uzamazsa belediyelere hakikaten büyük bir külfet yükleyecek. Hele ki ekonomik gücü az olan belediyelere…

Çünkü her ne kadar dillendirmeseler de ekonomideki daralma, belediye gelirlerinde de ciddi düşüşlere neden oldu. Mesela Amasra Belediyesi ‘bizim borcumuz var’ diyor ve rakam veriyor. Ama Bartın Belediyesi eskiden ‘bizin borcumuz yok’ derken artık oradan da ses çıkmıyor. Tık yok, bir yatırım yok, proje ortaya çıkmıyor. Yani orada da bir sıkışma var. Bu da Bartın’ın önünü kapatıyor. Müteahhitleri önümüzdeki dönemde daha ciddi sıkıntıların beklediğini düşünüyoruz. Ben de her ne kadar müteahhitlik yapmasam da aynı alanda çalıştığımız için bizim meslek alanımızda korkunç daralmalar meydana geldi. Birçok kişi bunu yakından biliyor. Daha önce yanımızda kaç kişi çalışırken şimdi kaç kişi çalışır hale geldik. Yanımızda çalışan insanları ağlaya ağlaya işten çıkartmak zorunda kaldık, ya da kendi istekleri ile işten çıktılar. Böylesine kötü bir dönemden geçiyoruz aslında. İnşallah bunun üstesinden de daha fazla hasar almadan çıkarız diye düşünüyorum.”

ETİKETLER : Bartın Bartın CHP İl Başkanı Selim Karakaş
Diğer SİYASET haberleri
Köşe Yazarları
 ‹ 
 ›