Kronik hastalıklarla savaş!

Bartın İl Sağlık Müdürlüğü, hem obezite ve kronik hastalıklarla mücadele edebilmek hem de halkın bu konuda farkındalığını arttırabilmek amacıyla, toplu yemek hizmeti veren işletmelere üzerinde fiziksel aktivite ve aşırı tuz kullanımının azaltılması, akılcı ilaç kullanımı gibi sağlıkla ilgili önemli mesajlar verdi. Günümüzde dünyanın hemen hemen tüm bölgelerinde obezite oranları arttığını, bu durumun çocukları ve gençleri de etkilediğine dikkat çekilirken, beslenmenin kronik hastalıklardan korunmada etkili olduğuna vurgu yapıldı.
Bu haber 2020-01-14 09:20:00 eklenmiş ve 299 kez görüntülenmiştir.

 

 

Tüm hastalıkların kaynağında beslenme alışkanlıkları yatıyor. Fast food, trans yağ ve gazlı içecekler obeziteden diyabete kadar pek çok rahatsızlığa neden oluyor. Kronik hastalıkların görülme sıklığı giderek artarken Bartın İl Sağlık Müdürlüğü, bu konuda halkın farkındalığını arttırmak amacıyla çalışmalarını sürdürüyor. Birçok kronik hastalığın başlıca nedeni olarak bilinen “yanlış beslenme” ile ilgili bugüne kadar okullarda, kurumlarda, kamuya açık alanlarda vatandaşları bilgilendiren İl Sağlık Müdürlüğü’nce bu kez de toplu yemek hizmeti veren işletmelere üzerinde fiziksel aktivite ve aşırı tuz kullanımının azaltılması, akılcı ilaç kullanımı gibi sağlıkla ilgili bilgilendirmelerde bulunuldu.  Konuyla ilgili Bartın Sağlık İl Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada; “Günümüzde dünyanın hemen hemen tüm bölgelerinde obezite oranları artmakta, bu durum sadece yetişkin kadın ve erkekleri değil, çocukları ve gençleri de etkilemektedir. Kalp damar hastalıkları, diyabet, hipertansiyon ve bazı kanser türleri, kas iskelet sistemi hastalıkları gibi sağlık sorunlarının oluşmasına, yaşam kalitesinin azalmasına ve ölümlere yol açmaktadır. Obezite ve kronik hastalıklarla mücadele edebilmek halkın bu konu ile ilgili farkındalığını arttırabilmek amacıyla, toplu yemek hizmeti veren müesseselere Müdürlüğümüzce hazırlanan üzerinde fiziksel aktivite ve aşırı tuz kullanımının azaltılması, akılcı ilaç kullanımı ile ilgili mesajların olduğu çatal-kaşık poşetleri dağıtımına başlanmıştır. İlerleyen günlerde promosyon dağıtımlarımız devam edecektir” denildi.

 

“Beslenme hastalıklardan korunmada etkili”

 

Sanılandan daha zararlı olan obezitenin neden olduğu hastalıkları ve sağlık sorunları şu şekilde ifade edildi:

“Obezite tüm dünyada önemli bir sağlık problemi olup endokrin (hormonal) metobolik ve davranışsal değişimlerle karakterize çok önemli bir hastalıktır. Obezite bireylerin sadece dış görünümünü etkilemekte değil en önemlisi ileride birçok kronik hastalık yaşamasına sebep olmasıdır. Sebep olduğu kronik hastalıkların başında Tip 2 Diyabet, hipertansiyon ve kalp-damar hastalıkları başta gelmektedir. Bu yüzden obezite ile savaşmanın esas sebebi estetik amaçlı değil sağlık amaçlı olmalıdır. Nasıl ki hastalanınca iyileşmek için size yazılan ilaçları içmek zorundaysanız obeziteyle savaşmak için de keyfi davranmamalı, ileride kronik hastalıklara yakalanmamak için gerekenleri yapmalısınız.

 

Vücuttaki kalp ve damar, solunum, hormonal, sindirim, iskelet gibi sistemleri olumsuz yönde etkileyen obezite, bazı kanser türlerine de davetiye çıkartır. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde hızla artış gösteren Tip II Diyabet, obezlerde yüzde 80 daha çok rastlanır. İnsülin direnci ve eksikliğiyle ortaya çıkan Tip II Diyabet’in görülme riski, bel,kalça oranı yüksek kişilerde ve abdominal yani organ etrafında fazla yağı olan kişilerde daha çok artar.

 

Kandaki insülinin aşırı derece artmasına neden olur

 

Vücut ağırlığı ve yağ oranı yüksek olan obezlerdeki insülin direnci, kandaki insülinin aşırı derece artmasına neden olur. Bu durumda böbreklerden sodyumun geri emilimi artar. Aynı zamanda serbest radikallerle birlikte, hücre içindeki kalsiyum birikimini de artıran bu durum, obezlerdeki yüksek tansiyon, kalp hastalıklarını daha da artırır. Vücut ağırlığındaki 1 kilogramlık düşüş, tansiyonda da 1,2-1,6 gibi bir düşüşe neden olur.

 

Kalp yetmezliğine yakalanma riskleri daha yüksek

 

Hem obez hem de yüksek tansiyonu olanların, kalp yetmezliğine yakalanma riskleri daha yüksektir. Bu nedenle yüksek tansiyonu olan obezlerin çok sıkı takip edilip, sodyumdan fakir, potasyumdan zengin, kalsiyum ve magnezyum içeriği dengeli bir beslenme tedavisi görmesi zorunludur.

Obezite ile yağ metabolizması arasında çift yönlü bir ilişki vardır. Obezlerde iyi kolesterol olarak bilinen HDL düşüş gösterirken, kötü kolesterol olarak bilinen LDL ve VLDL artar. HDL’nin düşüp, LDL ve VLDL’nin artması, kalp hastalıkları riskini ciddi oranda artırır.

Kilo ve yağ fazlalığına bağlı olarak obezlerde; kas, bel, kalça, diz ve eklem ağrıları oldukça sık görülür. Hareketsizlikten dolayı iskelet sistemleri hasar görür. Enerji harcamaları da az olan obezlerin, iskelet sistemi hastalıklarından korunmak için bir yandan zayıflarken, diğer yandan fiziksel aktivitelerini artırmaları gerekir.

 

Uyku bozukluklarına yol açıyor

 

Obezlerin sık yaşadığı sorunlarından birisi de uykudayken yaşadıkları solunum bozukluklarıdır. Bunlardan birisi olan uyku apnesinde kişi, nefesini 10 saniyeden fazla tutar. Uyku apnesi ertesi gün, yorgun uyanmaya, performans düşüklüğüne, baş ağrısına ve ses kısıklığına yol açar.

Obez kadınlarda vücut yağının fazla olması; adet bozukluklarına, dolayısıyla kısırlığa ve tüylenmede artışa neden olur.

Obez erkeklerde; kolon, rektum ve prostat kanseri riski daha fazladır. Obez kadınlarda ise; göğüs, serviks, rahim ve yumurtalık kanseri riski daha çoktur.”

 

Kişiye özel diyet planlanmalı

 

Obezite tedavisinin, bireyin kararlılığı ve etkin olarak katılımını gerektiren, uzun ve süreklilik arz eden bir süreç olduğunun altı çizilirken,  obezite tedavisinde Tıbbi Beslenme (Diyet) Tedavisi, Egzersiz Tedavisi, Davranış Değişikliği Tedavisi gibi unsurların önemli rol oynadığını kaydederken tüm bu yöntemler denendikten sonra, sağlıklı beslenme programı ve düzenli egzersizlere rağmen yeteri kadar zayıflayamayan obezite hastalarına cerrahi tedavilerin uygulanabileceğini söylendi. Obezite tedavisinde kişiye özel diyet programının belirlenmesi gerektiği vurgulanırken, tedavi yöntemleri ile ilgili olarak da şunları söylendi:

“Obezite birey için ‘özel’ hazırlanmış olan zayıflama diyetleri ile çözümlenebilir. İnsanlar kilo vermek için, farklı diyet arayışlarına girseler de genellikle bu girişimler başarısızlıkla sonuçlanmaktadır. Çünkü bireyin kendi ihtiyaçlarına ve isteklerine göre hazırlanmamış diyetlerde süreklilik sağlamak imkânsızdır. Bu yüzden diyetisyen kontrolünde kişiye özel diyet planlanmalıdır.

Egzersiz ve fiziksel aktivite zayıflamada çok önemlidir. Hareketli bir yaşam tarzı, sağlığı da beraberinde getirir. Fakat egzersiz programına sağlık kontrolünden geçilerek başlanması ve bir profesyonel ile çalışılması önem taşır. Ayrıca, ömür boyu sürdürülebilecek bir egzersiz programı, uzun dönemde kilo kontrolünü kolaylaştırır ve tekrar kilo alma riskini azaltır.

Davranış tedavisinde amaç, bireyin yanlış alışkanlıklarını doğru alışkanlıklar ile değiştirmek ilkesine dayanır. Davranış tedavisinde, stres kontrolünün sağlanmasına yönelik bilgilerin yer alması olumlu etki oluşturabilir. Sonuçta bu tedavide, bireylerin kazandığı sağlıklı davranışları yaşam boyu sürdürmeleri hedef alınmaktadır.”

ETİKETLER : Bartın Bartın İl Sağlık Müdürlüğü Diyetisyen Müzeyyen Elmas Kara sağlıklı beslenme kronik hastalıklar
Diğer SAĞLIK haberleri
Köşe Yazarları
 ‹ 
 ›