“Çalışana şiddete, mesleğimizin değersizleştirilmesine ‘HAYIR’”

Sağlık çalışanları hedef gösterilmeden önce Sağlık Bakanlığı ve hükümetin politikalarının sorgulanması gerektiğini belirten Türk Sağlık Sen Bartın Şube Başkanı Besim Coşkun, İş yükümüz ağır sayımız az, yapılan toplu sözleşmelerde çalışanlar satışa geldiği için aldığımız zamlar enflasyonun oranın altında, fazla mesai ücretleri deseniz içler acısı.” dedi.
Bu haber 2019-11-25 09:16:55 eklenmiş ve 181 kez görüntülenmiştir.

 

 

Erkan Hızoğlu

 

 

Bartın Devlet Hastanesi Acil Servisi önünde toplanan sağlık çalışanları, sağlıkta şiddeti protesto etti.

 

Çalışana şiddete, sağlıkçıların görevini yapmadığına ve çalışanın itibarsızlaştırılmasına tepki göstermek için Türk Sağlık Sen’e bağlı sağlık çalışanları Bartın Devlet Hastanesi Acil Servisi önünde basın açıklaması yaptı.

 

Basın açıklamasını okuyarak sağlık çalışanlarının hedef gösterilmeden önce Sağlık Bakanlığı ve hükümetin politikalarının sorgulanması gerektiğini ifade eden Türk Sağlık Sen Bartın Şube Başkanı Besim Coşkun, sağlık çalışanlarının iş yükünün ağır olduğuna dikkat çekti.

 

Türk Sağlık Sen olarak sağlık çalışanlarının daima yanında olduklarını belirten Coşkun, açıklamasında şöyle dedi:

“Basın açıklamamıza başlamadan önce 15 Kasım günü Hastane bahçesinde rahatsızlanıp müdahalelere rağmen kurtarılamayan vatandaşımıza Allah’tan rahmet ailesine ve yakınlarına baş sağlığı dilerim. 15 Kasım’da yaşanan olaydan sonra ne yazık ki bazı yerel basında ve sosyal medya paylaşımlarında  vakaya müdahale eden arkadaşlarımızın geç müdahalede bulunduğuna dair yayınlanan haberler biz sağlık çalışanlarını derinden üzmüş olup daha sonraki yorumların da adeta sağlıkta şiddeti destekler tarzda olması son derece acı verici bir olaydır. Yaşanılan olay esnasında ‘mavi kod’ verildikten 3 dakika sonra olay yerine ulaşan ve sedye üzerinde de 45 dakika müdahale eden arkadaşlarımızın hedef gösterilmesi, haber ve paylaşımlara yapılan yorumlar gerçekten bizleri üzmüştür.

 

“Daha ağır şartlarda çalışarak eğitimlerini tamamlıyorlar”          

 

Öncelikle şunu belirtmek isterim ki stajyer doktorluk diye bir kavram ve kadro bulunmamaktadır. 2019 yılında tıp fakültesine girebilmek için yaklaşık 2 milyon 500 bin kişiden ilk 20 binin içerisinde bulunmak  gerekiyor yani her önüne gelen tıp fakültesine alınmıyor. Ayrıca Tıp Fakültesine  başladıktan  sonra da öyle rahat bir eğitim ve öğretim sistemi olmuyor 6 yıl süren zorlu bir eğitim ve uygulamadan sonra arkadaşlarımız mezun oluyorlar. Uzman hekimlik içinse minimum 4 yıl sürecek şekilde ve çoğu zaman insanüstü hareket ederek 36 saat süren nöbetler,  askeriyenin hiyerarşisi ve emir komutasından daha ağır şartlarda çalışarak eğitimlerini tamamlayıp atamaları yapılmaktadır.

 

“Böyle ithamlara maruz kalması bizleri üzüyor”

 

Hükümetin vatandaşa iyi görünmek için izlediği politikalar yüzünden uzman hekimlerimizin yüzlerce hastaya Acil Servislerdeki hekimlerimizin ise neredeyse 24 saat içerisinde bin hastaya insanüstü çaba sarf ederek bakmak zorunda kalması ve böyle ithamlara maruz kalması bizleri üzmektedir. İnsanların haber yapma ve alma özgürlüğüne ya da düşünce özgürlüğüne bir şey dediğimiz yok ama bu özgürlüklerini gerçekleştirirken de biz çalışanların yaşam hakkını tehlikeye düşürecek davranışlardan da kaçınılmasını istiyoruz.

Bakınız bugün Türkiye’de 166 bin hemşire arkadaşımız görev yapmaktadır. Bunların 112 bini Sağlık Bakanlığı’nda görevlidir. 100 Bin Kişiye düşen ebe hemşire sayısı ülkemizde 272 iken AB ortalaması 914, OECD ortalaması ise bin 25’dir. Sadece bu rakam bile Türk hemşirelerinin çalışma hayatında her şeye rağmen özverili bir şekilde milletimize hizmet ettiklerini anlatmaya yeterlidir. 

 

“Yoklara rağmen sağlık çalışanlarının yanındayız”

 

Verilen bilgiler ve verilere bakıldığında bile sağlık çalışanlarının ne kadar zor şartlarda çalıştıklarını anlamak yeterlidir diye düşünüyoruz. Biz çalışanlar hedef gösterilmeden önce Sağlık Bakanlığı ve Hükümetin politikalarının sorgulanması gerekmektedir. İş yükümüz ağır sayımız az, yapılan toplu sözleşmelerde çalışanlar satışa geldiği için aldığımız zamlar enflasyonun oranın altında, fazla mesai ücretleri deseniz içler acısı. Bir uzman hekimin fazla mesai ücreti bir işçinin fazla mesai ücretinden bile daha az, ek ödeme deseniz yok. Biz Türk Sağlık Sen olarak performansa yönelik ek ödeme yönetmeliğinin yanlış olduğunu söylediğimizde yönetmelik değişsin diye imza kampanyası başlattığımızda birileri biz bakan ile görüştük sorunları çözdük deyeli neredeyse 5 sene oldu. 3600 ek gösterge yok, yardımcı hizmetler sınıfına  genel idari kadrosu  yok, sözleşmelilere, vekil ve kamu dışı çalışanlara kadro yok, biz Türk Sağlık Sen olarak bu yoklara rağmen hep özveri ile çalışanların yanında olduk ve olmaya da devam edeceğimizi bildiriyoruz.”

 

 

 

 

ETİKETLER : Bartın Türk Sağlık Sen Bartın Şube Başkanı Besim Coşkun sağlıkçıya şiddete hayır
Diğer YAŞAM haberleri
Köşe Yazarları
 ‹ 
 ›