Adli Yargı Hâkim ve Cumhuriyet Savcıları ile İdari Yargı Hâkimleri Kuraları çekildi

Meslek öncesi eğitimlerini başarı ile tamamlayarak mesleğe kabullerine karar verilen Adli Yargı Hâkim ve Cumhuriyet Savcıları ile İdari Yargı Hâkimlerinin Kura Töreni, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlendi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adli Yargı Hâkim ve Cumhuriyet Savcıları ile İdari Yargı Hâkimleri Kura Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Yargımızın da hâlâ çözüm bekleyen sorunları, sıkıntıları vardır. Bunların bir kısmı Anayasa ve yasalarımızda yapılması gereken değişikliklerle ilgilidir. Sıkıntıların bir kısmı da kurumsal işleyişlerden, kurumlar arası anlayış farklılıklarından ve eski alışkanlıklardan kaynaklanmaktadır. Bu çerçevede, adalet sistemimizin mevzuat altyapısını geliştirmek için başlattığımız reformları kesintisiz devam ettiriyoruz” dedi. Yargı içerisindeki FETÖ unsurlarından arınma sürecine milletçe şahit olunduğunu belirten Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da “Bu mücadeleye zarar verecek, en ufak sekteye uğratacak hiçbir hareketi asla kabul etmeyeceğiz.” İfadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kura çekiminde görev yerleri belli olan adayların isimlerini tek tek okuyarak, görev yerlerinin hayırlı olmasını diledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çektiği kuralardan biri de Bartın’a çıktı. Stajını Samsun’da yapan Hakim Demet Çakır, Bartın Hakimliği’ne atandı.
Bu haber 2024-02-22 10:35:55 eklenmiş ve 193 kez görüntülenmiştir.

 

Hakim Demet Çakır, Bartın’a atandı

 

 

Nilay Meryem ÇÖMLEK

 

 

Meslek öncesi eğitimlerini başarı ile tamamlayıp mesleğe kabullerine karar verilen  Adli Yargı Hâkim ve Cumhuriyet Savcıları ile İdari Yargı Hâkimlerinin Kura Töreni, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirildi.

 

 

12. Dönem Adli Yargı Hâkim ve Cumhuriyet Savcıları ile İdari Yargı Hâkimleri Kura Töreni’ne Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Adalet Bakanı Av. Yılmaz Tunç da katıldı.

 

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, törende yaptığı konuşmada, kura töreninde görev yerleri belli olacak 148 hâkim ve Cumhuriyet savcısını tebrik ederek sayıları 24 binin üzerine çıkan hâkim ve savcıların ülkenin dört bir yanında millet adına adaleti tesis etmenin mücadelesini verdiğini ifade etti.

 

 

Adaletin, içinde yaşanılan evrenin ruhu olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şayet bu ruhu kaybedersek diğer hiçbir şeyin anlamı kalmaz. Nitekim insanlık tarihine baktığımızda adalet temelinde yükselen toplumların güvenlik ve refah içinde yaşadığını, adaletin kaybolduğu toplumların da kısa sürede yıkılıp gittiğini görürüz. Bunun için bizim medeniyetimizde, devlet yönetiminde adaletin önemine bilhassa vurgu yapılır. Zaten medeniyet dediğimiz olgu da ancak adaletin bulunduğu yerde ortaya çıkabilir ve gelişebilir. Eskiler, 'Adalet olunca yiğitliğe gerek kalmaz' derler. Sizler devlet ve toplum hayatı bakımından işte böylesine hayati bir görevi yerine getirmek üzere seçilmiş, eğitilmiş, görevlendirilmiş kişilersiniz. Türk milleti adına karar verme mesuliyeti gibi bir vazifeyi inşallah alnınızın akıyla yerine getireceksiniz. Vazifenizi icra ederken, hukukun üstünlüğü ilkesine bağlı kalmaya itina göstermenizin altını özellikle çizmek istiyorum.” dedi.

 

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin geçmişte adaleti sağlaması gereken kurumların başka güçlerin emrine girmesinin yol açtığı sancıların bedelini ağır ödemiş bir ülke olduğunu dile getirdi.

 

 

“Dört temel önceliğimizden biri olarak belirledik”

 

 

Adaletin gücü yerine, güçlünün adaletinin hâkim olduğu olağanüstü dönemlerin milletin hafızasında çok derin izler bıraktığını, travmalara sebep olduğunu, vatandaşın devlete olan itimadına telafisi imkânsız zararlar verdiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulunurken “Cumhuriyet tarihimizin en büyük demokrasi ve kalkınma atılımlarına imza atarken, adalet sistemimizi güçlendirmeyi dört temel önceliğimizden biri olarak belirledik. Ülkemizi sağlık, eğitim ve güvenlikle birlikte adalet üzerinde yükseltme sözüyle milletimizin huzuruna çıktık. Bir yandan Anayasa'mızda ve temel kanunlarımızda gereken düzenlemeleri Meclisimizle birlikte hayata geçirmek, diğer yandan adalet teşkilatımızı güçlendirmek için zorlu bir mücadele yürüttük. Bir dönem tek parti faşizminin, bir dönem vesayetin, bir dönem FETÖ'nün güdümüne giren adalet teşkilatımızı yeniden milletimiz adına karar veren bir güç hâline getirmek için çok uğraştık. Hep birlikte 28 Şubat döneminde yargı desteğiyle postmodern darbe yapıldığına da 17/25 Aralık'ta ve 15 Temmuz'da yine yargı desteğiyle darbe teşebbüsünde bulunulduğuna da şahit olmadık mı?” ifadelerini kullandı.

 

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yargının personelinden binasına kadar vazifesini hakkıyla yerine getirmesini zorlaştıran fiziki eksikliklerini giderirken aynı zamanda adalet teşkilatını darbeci zihniyetten de temizlemeye çalıştıklarını ifade etti.

 

 

“Yargı mensuplarımızı da hedef aldığı dönemler yaşadık”

 

 

Bu süreçte darbe girişiminin yanı sıra terör başta olmak üzere demokrasiye kasteden, millî iradeyi devre dışı bırakmayı amaçlayan pek çok badireyle de karşılaştıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Az önce de söylendiği gibi, merdiven altı bir anlayışla yürüyen bir sistem vardı. Ama şimdi öyle değil. Şimdi artık merdiven altı olmak bir yana dört dörtlük fiziki imkânlarla halkına hizmet veren, yargıyı bu noktada artık değerlendiren bir yapı var. Terör örgütlerinin, güvenlik güçlerimizle birlikte yargı mensuplarımızı da hedef aldığı dönemler yaşadık. Daha geçtiğimiz haftalarda İstanbul'da Çağlayan Adliyesi'ne yapılan menfur saldırı girişimini biliyorsunuz. Şayet teröristler adliyeye girmeyi başarıp orada görev yapan hâkim ve savcılarımıza ulaşabilselerdi, Allah göstermesin neler yaşanabileceğini tahmin bile edemiyoruz.”

 

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör örgütlerinin saldırılarında şehit olan Savcı Mehmet Selim Kiraz başta olmak üzere tüm yargı mensuplarını, güvenlik görevlilerini, vatandaşları rahmetle andı.

 

 

Yasamasıyla, yürütmesiyle, yargısıyla, ülkenin güvenliğini, esenliğini, huzurunu güçlendirmek için hep birlikte çalışmayı sürdüreceklerine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Büyük ve güçlü Türkiye'nin inşası yolunda verdiğimiz mücadeledeki onurlu duruşumuz, evlatlarımıza miras bırakacağımız birer iftihar beratı hükmündedir. Böylesine kutlu bir vazifenin manevi hazzını başka hiçbir dünyevi karşılıkla mukayese etmek mümkün değil. Hâkimlerimiz ve savcılarımız, milletimizin omuzlarına yüklediği sorumluluğun bilinciyle vazifelerini yürüttüğü müddetçe Allah'ın izniyle bu ülkenin hedeflerine ulaşmasına kimse mani olamaz" dedi.

 

 

“Yargımızın çözüm bekleyen sorunları, sıkıntıları var”

 

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yasama ve yürütme gibi yargının da hâlâ çözüm bekleyen sorunlarının olduğunu vurguladı. Bunların bir kısmının Anayasa ve yasalarda yapılması gereken değişikliklerle ilgili olduğuna, bir kısmının da kurumsal işleyişlerden, kurumlar arası anlayış farklılıklarından ve eski alışkanlıklardan kaynaklandığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu çerçevede adalet sisteminin mevzuat altyapısını geliştirmek için başlattıkları reformları kesintisiz devam ettirdiklerini dile getirdi.

 

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha önce hayata geçirdikleri çalışmaların bir üst safhasını oluşturan Yargı Reformu Strateji Belgesi'ni 2019’da kamuoyuyla paylaştıklarını anımsatarak, bu belgede yer alan yol haritasını adım adım takip ettiklerini, geçtiğimiz günlerde Meclise sunulan 8. Yargı Paketi’nin de bu strateji belgesinin adımlarından biri olduğunu söyledi. Mecliste son hâli verilecek 8. Yargı Paketi ile getirilen yeniliklerden bazılarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu bilgileri paylaştı:

 

 

“İtiraz, istinaf ve temyiz yollarındaki başvuru süreleri yeknesak hâle getirilmek suretiyle 2 hafta olarak düzenleniyor. İstinaf ve temyiz sürelerinin başlangıcı, hükmün tebliğ tarihi olarak belirleniyor. Adli para cezalarının miktarı, günümüz şartlarına göre yeniden tespit edilerek caydırıcılık niteliği güçlendiriliyor. Yargılamaların makul sürede sonuçlandırılmadığı iddialarının doğrudan Anayasa Mahkemesi yerine Adalet Bakanlığında kurulacak Tazminat Komisyonu tarafından karara bağlanması öngörülüyor. Hükümlülere vasi atanması işlemi, otomatik olmaktan çıkartılarak bu bireylerin kendi kararlarına bırakılıyor. Anayasa Mahkemesinin iptal gerekçeleri dikkate alınarak örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme fiili müstakil bir suç haline getiriliyor. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına, özellikle buna karşı istinaf yoluna başvurulmasına imkân sağlanıyor. Kişisel verilerin işlenmesi ve yurt dışına aktarılması konusunda bireylerin haklarının daha güçlü korunmasını temin edecek güvenceler getiriliyor. Meclisimizin takdiriyle hayata geçirileceğine inandığım bu yargı paketimizi önümüzdeki dönemde yenileri takip edecektir.”

 

 

Kurumların birbirleriyle uyumlu çalışmalarının ve her kurumun Anayasa'da ve yasalarda belirtilen sınırlar içinde faaliyetini yürütmesinin, devletin ahenkli işleyişi bakımından hayati öneme sahip olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

 

“Yüksek yargı kurumlarımız arasında son dönemde hem kendilerini yıpratan hem de vatandaşlarımızın adalete olan güvenini ve inancını sarsan bazı müessif tartışmalara şahit oluyoruz. Biliyorsunuz bu konuda taraf değil hakem mevkisinde bulunduğumuzu çeşitli vesilelerle açıkladık. Bu tavrımızı hâlen muhafaza ediyoruz ve edeceğiz. Yürütmenin başı ve yasama organındaki en büyük gruba sahip partinin Genel Başkanı sıfatıyla bize düşen, yüksek yargı kurumları arasındaki tartışmalarda taraf olmak değil, sorunu çözecek mekanizmaları işletmektir. Siyaset müessesesinin emanetini taşıdığı millete karşı görevi, Mecliste nümayiş yapmak, mahkeme önünde eylem yapmak asla değildir. Kanun yapıcı konumunun hakkını vermektir. Yargıya dair hemen her tartışmada belli çevreler tarafından sokağın adres gösterilmesi, siyaset kurumunun asli görevini inkâr etmek demektir.”

 

 

“KURUMLARIMIZ ARASINDA ESKİDEN BERİ BİR HİYERARŞİ TARTIŞMASI YAŞANDIĞINI BİLİYORUZ”

 

 

Ülkenin ve milletin her meselesi gibi yargıdaki sıkıntıları çözmenin de görevleri olduğu bilinciyle hareket ettiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sorunlardan beslenmek yerine çözümlerle milletin karşısına çıkmanın gayreti içinde olduklarını bildirirken “Şu gerçeği artık hepimiz görebiliyoruz, yüksek yargı kurumlarımızın Anayasa'da belirtilen görev tanımları, sınırları ve onlara yüklenen misyonlar konusunda bir belirsizlik söz konusudur. Esasen bu kurumlarımız arasında eskiden beri bir hiyerarşi tartışması yaşandığını biliyoruz. Anayasamıza göre her birinin görev alanı farklı olan dolayısıyla hiyerarşiden ziyade vazife tanımıyla konumları belirlenen yüksek yargı kurumlarımız arasındaki ihtilafı gidermek mecburiyetindeyiz. Aksi takdirde ülkemizin terörle mücadelesi başta olmak üzere ali menfaatlerine halel getirme potansiyeli taşıyan bu tartışmaların sürüp gitmesi kaçınılmazdır. Danıştayın FETÖ'den ihraç edilen yargı mensuplarından bazılarıyla ilgili verdiği tartışmalı kararlar da bazı hususların daha kesin bir şekilde ortaya konulmasının şart olduğuna işaret ediyor.” dedi.

 

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu doğrultuda ilk adımları 8. Yargı Paketi ile atmaya başladıklarını, ancak yargıdaki bu dağınık görüntüyü ortadan kaldırmak için hem anayasa hem yasa düzeyinde çalışılması gereken daha pek çok husus olduğunun farkında olduklarını aktardı.

 

 

Anayasa değişikliği gerektiren hususlarda Mecliste geniş bir uzlaşma zemini oluşturulması gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Biliyorsunuz uzunca bir süredir ülkemizin sivil ve günün değil geleceğin ihtiyaçlarını da karşılayacak yeni bir anayasa ihtiyacı olduğunu dile getiriyoruz. Son dönemdeki tartışmalar başta olmak üzere yaşadığımız her hadise bize böyle bir anayasanın Türk demokrasisinin selameti açısından ne kadar gerekli olduğunu gösteriyor. Eğer bu konuda Mecliste bir mutabakat temin edebilirsek zaten meseleyi kökten çözmüş olacağız. Yeni anayasa mümkün olmasa bile yargıdaki sorunu giderecek bir anayasa değişikliği için de uzlaşma yollarını arayacağız. Ülkemiz, bu gereksiz ve yargıya zarar verecek tartışmalardan bir an önce kurtulmalıdır. İnşallah Cumhuriyet tarihinin en önemli reformlarını hayata geçirmeyi başarmış bir yönetim olarak bu meselenin çözümünü de biz sağlayacağız.”

 

 

Bakan Tunç: “Adalet, hakkı hak sahibine teslim etmektir”

 

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "ilk üçe giren hâkim ve savcı adaylarının kuradan muaf tutularak istedikleri yerlere atanması" tavsiyesinde bulunduğunu aktaran Adalet Bakanı Av. Yılmaz Tunç, bu yöndeki kanun değişikliğinin TBMM’de gerçekleştiğini, bugün, adli, idari yargı ile avukatlıktan geçenler olmak üzere her gruptaki ilk 3'e giren 6 hâkim ve savcının istedikleri yeri tercih ettiğini bildirdi. Adaletin, mülkün temeli, toplumsal barış ve huzurun teminatı olduğunu dile getiren Tunç, “Adalet, hakkı hak sahibine teslim etmek, her şeyi yerli yerine koymaktır. Bütün erdem ve değerlerin merkezi ve dayanağı olan adalet, dertlinin derdine derman olmak, sıkıntısına çare bulmaktır.” ifadelerini kullandı.

 

 

22 yıl önce kaleme alınarak Adalet Bakanlığı’na gönderilen mektupların bugün nereden nereye gelindiğini açıkça ortaya koyduğunu ifade eden Bakan Tunç, “İdeal hakim ve savcılarımız, haklı ve haksızı ayıran, hak ve adalet üzerine hükmeden hakim kişilerdir. Akıllı, zeki ve anlayışlı özellikleriyle fehimdirler. Doğruluk ve dürüstlükten ayrılmayan kişilikleriyle müstakimdirler. İtimat edilen güvenilir sıfatlarıyla emindirler. Vakarlı ve temkinli duruşlarıyla mekindirler. Sağlam ve dayanıklı karakterleriyle metindirler. Sayın Cumhurbaşkanı'm, Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıl dönümünde açılmak üzere, bundan 22 yıl önce kaleme alınarak Adalet Bakanlığımıza gönderilen mektupları açtık, okuyoruz. O mektuplarda ifade edilen hususlar bugün nereden nereye geldiğimizi açıkça ortaya koyuyor.” dedi.

 

 

“İşaret ettiği nesil de işte bu nesildir”

 

 

Göreve yeni başlayan bir hakimin mektubunu okuduğunu ifade eden Tunç, hakimin o dönemde odasının sobalı olduğunu, bilgisayarının ve telefonunun olmadığını yazarken mektubunun sonunda da 2023'te gelecek nesilden ümitvar olduğunu belirttiğini anlatarak “Bugün istinaf mahkemesinde görevli olan bu hakimimizin işaret ettiği zaman işte bu zaman, işaret ettiği nesil de işte bu nesildir. Sayın Cumhurbaşkanı'm, 22 yıl önce yola çıkarken ülkemizi eğitim, sağlık, adalet ve emniyet olmak üzere dört temel direk üzerinde yükseltme hedefini ortaya koymuştunuz. Liderliğiniz sayesinde adalet teşkilatımız fiziki yeterliliği bulunmayan binalardan, merdiven altlarında yapılan duruşmalardan kurtulmuş, bugün teknolojinin en gelişmiş imkanlarıyla donatılan modern adalet saraylarına kavuşmuştur. 22 yılda, ülkemiz, yargı alanında sadece fiziki yapısını geliştirmekle kalmamış, sessiz devrim sayılabilecek reformlara sahne olmuştur.” diye konuştu.

 

 

“Hiçbir hareketi asla kabul etmeyeceğiz”

 

 

Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının güçlendirildiğini ve yargının birilerinin arka bahçesi olmaktan çıkarıldığını belirten Tunç, “15 Temmuz darbe kalkışması karşısında daha ilk dakikalarda darbeci hainler hakkında soruşturmaları başlatan, gözaltı ve tutuklamaları gerçekleştiren, o karanlık gecede büyük bir kahramanlık gösteren yargı mensuplarımızın varlığına ve yargının kendi içerisindeki FETÖ unsurlarından arınma sürecine milletçe hep birlikte şahit olduk. Millet adına, milletin hak ve hukukunu koruma mücadelesi veren yargı mensuplarımıza şükranlarımızı sunuyoruz. Onların bu mücadelesi, kendilerinden sonra gelen siz değerli genç meslektaşlarına önemli birer örnektirler. Onların kararlı mücadelesini sizler sürdürecek, ülkemizi karanlığa mahkûm etmek isteyenlerin karşısında dimdik sizler duracaksınız. Bu mücadeleye zarar verecek, en ufak sekteye uğratacak hiçbir hareketi asla kabul etmeyeceğiz.” dedi.

 

 

Yeni görevlerinde başarılar dilediler

 

 

Kura çekimini yaptıkları hâkim ve savcıları tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerine yeni görevlerinde başarılar diledi.

 

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından avukatlık mesleğinden geçen 12. Dönem Adli Yargı Hâkimi birincisi Büşra Tuna ile 12. Dönem Adli Yargı Cumhuriyet Savcısı birincisi Hümeyra Tekir'e plaketlerini verdi.

 

 

Hakim Demet Çakır, Bartın’a atandı

 

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kura çekiminde görev yerleri belli olan adayların isimlerini tek tek okuyarak, görev yerlerinin hayırlı olmasını diledi.

 

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çektiği kuralardan biri de Bartın’a çıktı. Stajını Samsun’da yapan Hakim Demet Çakır, Bartın Hakimliği’ne atandı. Çakır’ı tebrik ederek yeni görev yerinde başarılar dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Demet Çakır, Bartın. Yılmaz Bey’in memleketine gidiyorsun. Hayırlı olsun.” dedi.

ETİKETLER : Adli Yargı Hâkim ve Cumhuriyet Savcıları ile İdari Yargı Hâkimlerinin Kura Töreni Yılmaz Tunç
Diğer YAŞAM haberleri
Köşe Yazarları
 ‹ 
 ›