CHP’li kadınlardan sert tepki!

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kadın Kolları, 81 ilde Medeni Kanuna ilişkin eş zamanlı ortak açıklama yapıldı. Bartın’da CHP Bartın İl Başkanı Berrin Küçüktabak da Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Aile ve Sosyal Hizmetlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, 81 il ve 973 ilçe Kadın Kolları Başkanıyla eş zamanlı olarak basın açıklaması yaparak “Ailede eşitlikten, toplumda eşitlikten vazgeçmiyoruz. Medeni Kanun’u değil sil baştan yazmak, üzerinde virgül oynatmalarına dahi izin vermeyeceğiz. Medeni Kanun’u yok sayan, Cumhuriyet değerlerine düşman olup şeriat çağrısı yapanlara asla geçit vermeyeceğiz. Hem Meclis’te hem de sahada direneceğiz. Örgütlü gücümüzle ve kadın hareketiyle kenetlenerek mücadeleyi büyüteceğiz. Medeni Kanun için sil baştan diyenleri siyasetten sileceğiz.” dedi.
Bu haber 2024-02-12 09:16:21 eklenmiş ve 355 kez görüntülenmiştir.

 

“Medeni Kanun için ‘sil baştan’ diyenleri siyasetten sileceğiz”

 

 

Nilay Meryem ÇÖMLEK

 

 

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Aile ve Sosyal Hizmetlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Kadın Kolları ve Sosyal Hizmetlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Kadın Kolları Başkanı Aylin Nazlıaka, 81 il, 973 ilçe kadın kolu başkanı ile “Medeni Kanun”a ilişkin eş zamanlı basın açıklaması düzenledi.

 

 

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bartın İl Kadın Kolları Başkanı Berrin Küçüktabak, Merkez İlçe Başkanı Fatma Mazhar ve Kadın Kolları Yönetim Kurulu üyeleri ile birlikte kameraların karşısına geçerken “Medeni Kanun’a sahip çıkıyoruz” diyerek basın açıklaması yaptı.

 

 

Medeni Kanun’un çığır açan bir devrim olduğunu söyleyen Küçüktabak, iktidarın nafaka ve aile arabulucuğu üzerinden algı peşinde olduğunu söyledi.

 

 

Cumhuriyetimizin kuruluşuyla birlikte egemenlik hakkının Türk halkına geçtiğini hatırlatan Küçüktabak, bunun çığır açan bir devrim olduğunu belirtirken Cumhuriyet tarihimizdeki en büyük devrimlerden bir diğerinin de ‘eşit yurttaşlık hakkı’ olduğunu söyledi.

 

 

“Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahip oldu”

 

 

Yapılacak yasa değişikliğinin kadınların aleyhine gelişeceğine dikkat çeken CHP Bartın İl Kadın Kolları Başkanı Küçüktabak, yaptığı ortak basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

 

 

“Eşit yurttaşlık hakkı laik düzen içinde kurulmuştur. 17 Şubat 1926’da kabul edilen Medeni Kanun, 4 Ekim 1926’da yürürlüğe girmiştir. Kanunun yürürlüğe girmesiyle birlikte eğitimde, toplumsal, kültürel, ekonomik ve siyasal yaşamda kadınlar ve erkekler eşit haklara sahip olmuştur. Erkeğin çok eşliliği ve tek taraflı boşanmaya ilişkin düzenlemeler kaldırılarak, evlilikte resmi nikâh zorunluluğu, tek eşle evlilik esası getirilmiştir. Kadınlara boşanma hakkı, velayet hakkı ve malları üzerinde tasarruf hakkı, mahkemede tanıklık yapma, eşit miras hakkı tanınarak; kadın-erkek eşit hale getirilmiştir. Kanunun görüşüldüğü gün, dönemin Adalet Bakanı Mahmut Esat Bozkurt Meclis’te, ‘Türk tarihinin, bendenizin anlayışına göre, en hazin siması Türk kadınıdır. Yeni tasarının aile teşkilâtı ve miras hükümleri şimdiye kadar istenildiği zaman kolundan tutularak bir esir gibi yerden yere vurulan, fakat ta ezelden hanım olan Türk annesini lâyık olduğu saygın mevkiye getirecektir’ demiştir.

 

 

Tarih içinde değişikliğe uğradı

 

 

1926’da çıkarılan Medeni Kanun laikliği esas alır. Din kurallarının değişmezliği vurgulanmış, hukuk kurallarının ise toplumsal ihtiyaçlara göre değişmek zorunda olduğu belirtilmiştir. Laiklik, 11 yıl sonra, 5 Şubat 1937'de Anayasa’ya girmiştir. Türk Medeni Kanunu tarih içinde değişikliğe uğramıştır. Kadınların örgütlü mücadelesi ve azmi sonucunda 2002 yılında Medeni Kanun daha da güçlendirilmiş, aile hukuku bölümü yeniden düzenlenmiştir. 1992 yılında Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen ‘evli kadının çalışabilmesini kocanın rızasına bağlayan madde’ Türk Medeni Kanunu’ndan kaldırılmıştır. ‘Aile reisliğine’ dayanan aile modeli yerine, ‘eşitlik’ ilkesine dayalı aile modeli getirilmiştir. Eşit mal paylaşımı ve nafaka ile ilgili gerekli adil düzenlemeler eklenmiştir. Evlenme yaşının, kadın ve erkek için 18 yaşından gün alma koşuluna bağlandığı yasada, evlilik dışı çocuklar da evlilik içi çocuklarla eşit haklara sahip olmuştur. ‘Onur kırıcı davranış’ eşler için boşanma nedeni sayılmıştır. Ayrıca ‘edinilmiş mallara katılma rejimi’, yasal mal rejimi haline gelmiştir. Böylece, aksine bir sözleşme yapılmadığı takdirde, eşlerin evlilik birliği içerisinde edindikleri mallara diğer eş ortaktır.

 

 

“İktidar, yine algı yönetimi peşinde”

 

 

Eşitliğe inanmayanların yönettiği ülkemizde, kadının insan hakları ve laiklik büyük tehdit altındadır. İktidar, durmadan kadınların canları pahasına bedel ödeyerek kazandıkları haklara gözünü dikmektedir. İstanbul Sözleşmesini fesheden, 6284 no’lu kadını şiddetten koruyan yasayı budamaya kalkan AKP’nin yeni hedefi; Medeni Kanun’dur.

 

 

Gelenek haline getirdiği ‘Torba Yasa’ uygulaması ile biz kadınların haklarını bir torbaya doldurup çöpe atabileceğini sanmaktadır. Oysaki çok yanılmaktadır. İktidar, yine algı yönetimi peşindedir. Boşanmalara erkekler açısından bakmakta ve boşanan kadınlara ödenen yoksulluk nafakasının erkekleri mağdur ettiğini iddia etmektedir. Hatırlayalım; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, 26 Temmuz 2023 tarihinde yaptığı açıklamada ‘Ben süresiz nafaka konusunu önemsiyorum. Mağdur olan erkeklerimiz varsa onun da yanındayız’ diyerek kadınların değil erkeklerin yanında yer aldığını açıkça itiraf etmiştir.

 

 

“Bakan Tunç çok iyi biliyor”

 

 

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ise 6 Kasım 2023 tarihinde bu söylemi bir adım öteye taşımış ve evliliklerde süresiz nafakanın hakkaniyete uygun olmadığını iddia etmiştir. Oysaki süresiz nafaka yoktur. Bakan nafakanın verilme şartlarını elbette çok iyi bilmektedir.

 

 

Torba yasada yer alacağı belirtilen düzenlemelerden birisi de boşanmaların hızlandırılmasına yöneliktir. Her alanda davaların çok uzun sürdüğü Türk yargı sisteminde, bu vaat kulağa çok hoş gelmektedir ancak gerçek hayatta bu uygulama, çubuğu elimizde kalacak bir elma şekeridir. Boşanma erkekler açısından kolaylaşacak, kadınlar haklarını alamayacaklardır. Anlaşmalı boşanmalarda bile çoğu kadın psikolojik şiddet görmektedir.

 

 

“Boşanmalarda arabuluculuğa gerek yok”

 

 

Dillerine pelesenk ettikleri bir başka konu ise Aile Arabuluculuğu’dur. Oysaki boşanmalarda arabuluculuğa gerek yoktur, hâkimin sulh yetkisi vardır. Kaldı ki boşanmak isteyen kadınlar, adliyede bile öldürülmektedir. Arabulucu tarafından uzlaştırılmak üzere bir araya getirildiğinde, kadının can güvenliği yoktur. Ayrıca arabuluculuk sistemi aile hukukunda uygulanmaz. Altında imzamız olan CEDAW yani; Birleşmiş Milletler Kadına Yönelik Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi de bunu şart koşar.

 

 

“Virgül oynatmalarına dahi izin vermeyeceğiz”

 

 

Bugün sadece 81 il, 973 ilçede tek ses olmuyoruz. Bütün kadın örgütleri ve demokrasi bileşenleriyle ile tek ses oluyoruz. Ailede eşitlikten, toplumda eşitlikten vazgeçmiyoruz. Medeni Kanun’u değil sil baştan yazmak, üzerinde virgül oynatmalarına dahi izin vermeyeceğiz. Medeni Kanun’u yok sayan, Cumhuriyet değerlerine düşman olup şeriat çağrısı yapanlara asla geçit vermeyeceğiz. Hem Meclis’te hem de sahada direneceğiz. Örgütlü gücümüzle ve kadın hareketiyle kenetlenerek mücadeleyi büyüteceğiz. Medeni Kanun için sil baştan diyenleri siyasetten sileceğiz.”

 

ETİKETLER : CHP Aylin Nazlıaka Bartın Berrin Küçüktabak
Diğer SİYASET haberleri
Köşe Yazarları
 ‹ 
 ›