Bankoğlu’dan Somali Cumhurbaşkanı’nın oğlunun kaçmasına tepki!

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bartın Milletvekili Av. Aysu Bankoğlu, motokurye Yunus Emre Göçer’in ölümüne neden olan Somali Cumhurbaşkanı’nın oğlu Mohamud‘un Türkiye’den kaçmasına tepki gösterirken “Yunus Emre Göçer’in katili kim olursa olsun cezasını çekmelidir. Soruyu tersinden sormalı. Bir yurttaş, cumhurbaşkanının oğluna çarpıp öldürmüş olsaydı, yurtdışına kaçmasına göz yumulur muydu? Temizlik ama çok çok büyük temizlik gerekiyor” dedi.
Bu haber 2023-12-14 14:10:41 eklenmiş ve 22 kez görüntülenmiştir.

 

“Katili kim olursa olsun cezasını çekmeli”

 

 

Kübra Nur AK

 

 

Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud’un oğlu Mohamed Hassan Shekh Mohamud’un İstanbul’da karıştığı ölümlü trafik kazasına ilişkin tartışmalar sürüyor.

 

 

Kaza 30 Kasım'da İstanbul'da meydana geldi. Somalili sürücünün kullandığı otomobil, Yenikapı’da motosikletli kurye Yunus Emre Göçer’e çarptı. Ağır yaralanan Göçer, kazadan 6 gün sonra yaşamını yitirdi.

 

 

Somali Cumhurbaşkanının oğlu ise karakoldaki ifadesinin ardından serbest bırakıldı. Daha sonra hakkında yakalama kararı çıkarılan Muhammed Hasan Şeyh Mahmud’un Türkiye’yi terk ettiği öğrenildi.

 

 

İki çocuk babası motokuryenin öldüğü kaza ve sonrasında yaşanan gelişmeler sosyal medyada gündem olurken Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bartın Milletvekili Av. Aysu Bankoğlu da yaşanan duruma sert bir tepki göstererek açıklamada bulundu.

 

 

“Hükümet neyin peşinde herkes görüyor”

 

 

“Türkiye’de olup bitenler, vatandaşın yaşadıkları, çektiği çile kimin umurunda?” diyerek hükümeti sert bir dille eleştiren Bankoğlu, şunları söyledi:

 

 

“Ülkeyi yönetenlerin gündemi Filistin. Biraz vicdanı olan her insan Filistin’de yaşananların savaş değil katliam olduğunu görüyor. Peki, Türkiye’de olup bitenler, vatandaşın yaşadıkları, çektiği çile kimin umurunda? En basit tabiriyle insanlar can derdinde iken hükümet neyin peşinde herkes görüyor. Her türlü mafyanın, terör örgütlerinin, cumhuriyet düşmanı tarikatların cirit attığı, taciz ve cinayetlerin normalleştiği, doktorların darp edildiği, gençlerin akın akın göç ettiği, adalete güvenin kalmadığı, işsizlikten, açlıktan kırılan bir ülke Türkiye.

 

 

“Ne de olsa burası Türkiye”

 

 

Şimdiki konumuz ise Somali Cumhurbaşkanın oğlu. Yer İstanbul, Aksaray. Günlerden 30 Kasım. Yunus Emre Göçer, 39 yaşında iki çocuk babası bir motokurye. Ekmeğinin peşinde, işinin başında bir vatandaş. Az sonra Somali cumhurbaşkanının oğlunun diplomatik araçla kendisine çarpıp öldüreceğinden habersiz, yolunda gitmekte. Cumhurbaşkanının oğlu diyorum bakın. Burada isimlerin anlamsızlaştığı, koltuğundan beslenen ve muktedirlerin dünyasına geçişin olduğu bir geri kalmışlık var. Yasaların ve hukukun bir anlamının olmadığı bir çürümenin yansıması. O cumhurbaşkanının oğlu fotoğraf çekiyor, telefonla konuşuyor ve hatta olay yerini terk ediyor. Bu arada nasıl oluyorsa güvenlik güçleri Yunus Emre Göçer’in eşini arayarak kocasının intihar ettiği haberini veriyorlar. Güvenlik güçlerinin olağanüstü bir beceriyle gerçekleştirdiği niyet okuma sonucu, yolunda giden Yunus Emre Göçer’in intihar ettiğini şıp diye anlaması takdire şayan. Zorlasan bir cumhurbaşkanı oğlunun önünde trafikte seyretmek bile suçlu olmaya, haksız olmaya yetebilir. Ne de olsa burası Türkiye.

 

 

“İyice araştırmak gerekiyor”

 

 

Aynı anlarda olaya bakan savcı da zaten gözaltı kararı vermiyor. Ne de olsa cumhurbaşkanı oğlu, üstelik kerameti kendinden menkul çok sıkı ilişkilerimizin olduğu Orta Afrika’nın en doğusunda yer alan IMF’nin ‘Ağır Borçlu Yoksul Ülkeler’ kapsamındaki Somali’nin… Öyle ki Ankara Ticaret Odası’nın 2019 raporuna göre 190 ülke içinde Dünyada İş Yapma Kolaylığı sıralamasında Somali 190’ıncı. Yani dünyada iş yapmanın en zor olduğu ülke. İyi de biz Somali ile pek güzel işler için yola çıkmamış mıydık? Kendi ülkesinde çiftçiye zulmeden AKP’nin 2013’teki çok başarılı Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Somali’de tarım arazileri kiraladıklarının müjdesini veriyordu. Sonraki heyecanlı bakanlardan Pakdemirli de göreve başlar başlamaz Tayyip Erdoğan’ın ‘Git kardeşlerimizle iş yap’ emrine uyup, soluğu Somali’de almıştı. Türkiye’den 6 bin 500 kilometre uzaktaki dünyanın en iş yapılamaz ülkesi neden seçilmişti? Türkiye’nin bereket fışkıran toprakları, yüzlerce yıllık tarım geleneğine sahip çiftçileri dururken kılını kıpırdatmayan AKP’nin Somali sevdası büyüktü tabii. Tıpkı Yunus Emre Göçer’i öldüren cumhurbaşkanı oğluna ilişkin yasal sürecin sorulduğu Adalet Bakanı Tunç’un ‘Gündem Filistin arkadaşım’ demesi gibi. Somali’de tarım yapma hevesi bu ay başında yine bir cumhurbaşkanı kararnamesi ile sonlandırıldı. Bu 10 yıl içinde kimler boş yere beslendi henüz bilmiyoruz. Eğer ki AKP ‘Ekonomik iş birliği’ ifadesi kullanıyorsa bir milyon kere düşünmek, iyice araştırmak gerekiyor.

 

 

“Bir başka yandaş”

 

 

Türkiye olarak IMF borçlarını ödediğimiz Somali’de tarlaların kiralandığı yıllarda başkent Mogadişu Limanı için Albayrak Grubu tarafından 20 yıllığına işletme anlaşması yapıyordu. Yine Somali aşkının zirve yaptığı o yıl yandaş bir grup olan Favori LLC de başkent Mogadişu Havalimanı işletmesini 20 yıllığına alıyor. Somali’de okulları devralan ise Saray’ın 2024 yılı bütçesi için 5,7 milyar lira aktardığı Maarif Vakfı adındaki bir başka yandaş.

 

 

“Cumhurbaşkanının oğlu söz konusu ise kardeşlik eli yumruk oluyor”

 

 

Kardeşlik elimiz ne kadar uzaklara yetişiyor değil mi! Ama şuradan Aksaray’a yolunda giden vatandaşımız Yunus Emre Göçer’in yaşam hakkına değmiyor o eller. Ülkesini oğluyla, kızıyla aile şirketi gibi yöneten yolsuzluk abidesi bir cumhurbaşkanının oğlu, üstelik dünyada iş yapmanın en zor olduğu ülkenin cumhurbaşkanının oğlu söz konusu ise kardeşlik eli yumruk oluyor. Tıpkı dün AKP’nin eski vekillerinden ve Ankaragücü Kulübü Başkanı Faruk Koca’nın Ankaragücü-Rizespor maçında hakem Halil Umut Meler’in yüzüne büyük bir özgüvenle indirdiği yumruk gibi!

 

 

“Yunus Emre Göçer’in katili kim olursa olsun cezasını çekmelidir”

 

 

Yunus Emre Göçer’i düşünürken 12 Kasım’da yine İstanbul’da Pakize Özer isimli 72 yaşında bir yayaya çarparak ağır yaralanmasına sebep olan Yemenli eski bakanın oğlu bilgisi önümüze düştü. Tabii ki burada da yaya kusurlu, bakanın oğlu önce serbest bırakıldı. Ancak merhum motokurye Yunus Emre Göçer’in vefatı sonrası yaşanan ve kamu vicdanını yaralayan hukuksuzluğun sonucu, Yemenli bakanın oğlu hakkında alelacele ev hapsi kararı verildi. Yani Türkiye’de hayatta kalmak ve suçlanmamak için başkan, bakan ya da çocuğunu gördük mü vebalı gibi kaçmamız gerektiğini mi anlamayız? Bu hukuksuzluğun ötesine geçmiş olan kepazelik, A’dan Z’ye her alanda her konuda akıl almaz vukuat ülkemiz insanın sabrını taşırmıştır. Yunus Emre Göçer’in katili kim olursa olsun cezasını çekmelidir. Soruyu tersinden sormalı. Bir yurttaş, cumhurbaşkanının oğluna çarpıp öldürmüş olsaydı, yurtdışına kaçmasına göz yumulur muydu? Temizlik ama çok çok büyük temizlik gerekiyor.”

ETİKETLER : Aysu Bankoğlu
Diğer YAŞAM haberleri
Köşe Yazarları
 ‹ 
 ›