Şehit madenci yakınları ve yaralı madenci dinlendi

Bartın’ın Amasra ilçesinde 43 işçinin yaşamını yitirdiği maden faciasıyla ilgili 7’si tutuklu 23 kişinin Bartın Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı davanın üçüncü duruşması başlarken duruşmada patlamadan ağır yaralı şekilde kurtulan maden işçisi Erol Bulduk’a söz verildi. “O anı hatırlamıyorum, 2 ay sonra gözümü hastanede açtım” diyen Bulduk, işçilerin üzerinde üretim baskısı olduğunu söyledi.
Bu haber 2023-07-25 10:21:59 eklenmiş ve 398 kez görüntülenmiştir.

 

Nilay Meryem ÇÖMLEK

 

 

Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessesesi’ne ait maden ocağında 14 Ekim 2022 tarihinde meydana gelen, 43 işçinin hayatını kaybettiği, 9 işçinin yaralandığı patlamaya ilişkin 7’si tutuklu 23 sanığın yargılanmasına devam ediliyor.

 

 

Bartın Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 195 sayfalık iddianamenin, Bartın 1. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmesinin ardından ilk duruşması 25-28 Nisan arasında, ikinci duruşması da 3-5 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirilen davanın üçüncü duruşması dün başladı.

 

 

Bartın Ağır Ceza Mahkemesince Bartın Adalet Sarayı’nda kurulan salonda devam eden duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, müştekiler ve patlamada hayatını kaybedenlerin yakınları ile taraf avukatları katıldı.

 

 

Adliye içerisinde ve çevresinde kolluk kuvvetlerince geniş güvenlik önlemi alınırken bazı müştekiler ile patlamada hayatını kaybedenlerin yakınları, duruşma salonuna getirildikleri esnada sanıklara tepki gösterdi.

 

 

118 müştekinin dinlenileceği duruşmada, maden ocağındaki patlamada ağır yaralanarak Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde 4,5 ay tedavi gören işçi Erol Bulduk’a söz verildi.

 

 

“O anı hatırlamıyorum, 2 ay sonra gözümü hastanede açtım”

 

 

14 yıldır üretim işçisi olarak çalıştığını ve olay anında eksi 350 kotunda bulunduğunu anlatan Bulduk, kaza anını hatırlamadığını ifade ederken “O anı hatırlamıyorum, 2 ay sonra gözümü hastanede açtım. O anda yanımda 3 kişi vardı. Sanıklardan şikayetçiyim, davaya katılma talebim var” dedi.

 

 

Vücudundaki hasarın tutanaklara geçmesi için kamera kaydı alınan Bulduk, üretim baskısı olduğunu iddia ederek “Hedeflenen üretimi ve tonajı yakalamak için mesai saatinden çok sonra çıktığımız oluyordu ve servisi de kaçırırdık. Kömür patlaması, taş tozuyla ilgili eksiklikler vardı. Ben 14 yılda 4 kez taş tozu uygulaması yapıldığını gördüm. Zaman zaman maden ocağında metan gazı olduğu da olurdu, o anda çalışmazdık, sorunun giderilmesini beklerdik. Kurumda yer altı lambasını sensöre okutup başka işler için çalışmak için yer üstüne çıkan olurdu” ifadelerini kullandı.

 

 

“Hepsinin en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum”

 

 

Patlamada hayatını kaybeden Mehmet Bulut’un eşi Buse Bulut da eşinin, son zamanlarda yorgunluk ve halsizlik yaşadığını aktararak, “Üretim baskısı yüzünden mobing olduğundan bahsederdi. Mesaiden geç çıkardı, üretim baskısı yüzünden geç çıktığını söylerdi. Mühendislerin iş bitiminde ocağa girdiklerini, havalandırmanın yetersiz olduğunu ve sorunun çözülmesi için 30-40 gün ocağın kapalı kalacağını ancak sendika seçimleri nedeniyle ocağı geçici olarak kapatılmasının ertelendiğini söylerdi. Hepsinin en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum ve davaya katılma talebim vardır” diye konuştu.

 

 

Maden şehidi Mehmet Bulut’un baba Ali Bulut ile annesi Nebile Bulut da sanıklardan şikayetçi olduklarını ve en ağır şekilde cezalandırılmalarını istedi.

 

 

“Eşim yaşayabilirdi, ihmaller sonucu öldü”

 

 

Patlamada hayatını kaybeden Remzi Özçelik’in eşi Hanife Süheyla Özçelik de “Sürekli üretim baskısı olduğunu söylerdi. Son zamanlarda halsizlik, baş ağrısı ve mide bulantısı şikayeti vardı. Eşim kıyafetlerini ve çizmelerini dışarıdan alır giyerdi. Çizmesi yırtıktı ve çizme verilmemişti. Eşim yaşayabilirdi, ihmaller sonucu öldü” dedi.

 

 

“‘Bizi havaya uçuracaklar’ derdi”

 

 

Hayatını kaybeden Mehmet Kara’nın eşi Selda Kara ise sanıklardan şikayetçi olduğunu belirterek, “Eşim patlamadan önce sıkıntılardan bahsederdi. Hatta ‘Bizi havaya uçuracaklar’ derdi. Havalandırmanın arızalı olduğunu söylüyordu, bu yüzden yıllık izne ayrılmayı planlıyordu. Dün benim evlilik yıldönümümdü ve eşim yanımda yoktu. Bizim ciğerimiz nasıl yandıysa onların da yansın” ifadesini kullandı.

 

 

Tüm sanıklardan şikayetçi olduğunu belirtti

 

 

Şehit madenci Deniz Baykal’ın eşi Meltem Baykal da eşinin son zamanlarda baş ağrısı ve halsizlik şikayeti yaşadığını, sürekli uyuduğunu söyledi. Baykal, eşinden, denetimlerin 3-4 gün önceden bildirildiğini, ocağın bakıma alınacağını ancak alınmadığını duyduğunu öne sürerek, tüm sanıklardan şikayetçi olduğunu belirtti.

 

 

Ara verilen duruşmaya müştekilerin dinlenmesiyle devam edilecek.

 

ETİKETLER : Türkiye Taşkömürü Kurumu Amasra Bartın Adalet Sarayı
Diğer YAŞAM haberleri
Köşe Yazarları
 ‹ 
 ›