Bizim Çocuklar


Bu makale 2020-11-26 11:17:27 eklenmiş ve 322 kez görüntülenmiştir.
ZEKAİ PEKERBAŞ

 

 

Oyun olarak yaşamın içerisine giren futbolun, günümüze kadar kurallara bürünerek daha farklı boyutlara geldiğinden ve kitlelerin yoğun ilgisini çekerek evrenselleştiğinden bahsetmiştim.

-Kulüplerin kurulmasını..

-Kulüplerin ve oyuncuların kazanç temin etmeleri için profesyonellik kavramının oluşmasını..

-Sermayeyi ellerinde bulunduranların oyuna kayıtsız kalmayarak kazanım elde etmeleri adına düzenlemeler (ligler, turnuvalar, şampiyonalar) yapmasını, ürün pazarlamasını..

-Ulusların, kentlerin, kulüplerin tanıtım ve rekabet adına futbolu öne çıkarmalarını..

-Kitlelerin eğlence, rekabet, taraftarlık gibi nedenlerle oyuna ilgi göstermelerini..

-Bireylerin oyunun çekiliği nedeni ile futbolun içerisinde kendilerini konumlandırma ve yaşam biçimi olarak tercihlerini, futbolun çok fazla ilgi görmesinin nedenleri olarak gösterebiliriz.

Ancak bakış açımız ne olursa olsun değişmeyen tek unsur oyunun içinde merkez konumunda olan insan ve oyuncu faktörü. Güzel bir pas verişinde, güzel bir gol atışında alkışladığımız, beğenmediğimiz pozisyonlarda yerdiğimiz futbolcular oyunun birinci aktörleri. Aktörlere ilgi duyulması ve seyredilir olması, kulüplerin faaliyetlerinin devamı açısından hayli önemli. Burada etkileyici unsur olarak futbol hakkında söz ve karar sahiplerini görüyoruz.

Olanaklarını, bakış açılarını doğru yorumlayıp ilkeli davranan kulüpler, ürettikleri ve sundukları ürünler ile camialarını mutlu etmekte. Aksi durumlarda ise temennilere dayalı hedefler neticesinde çıkan olumsuzluklar hayal kırıklığı yaratıyor. Bölgemizde de futbol adına yapılan açıklamalarda (!) ’’Ekonomik Destek’’ ve ‘’Alt Yapı’’ kavramları öne çıkıyor. Doğrudur. Fakat bu tezlerin içlerinin dolması, bölgemizin özelliklerine uygun olması, ülkemize ve yaşadığımız yöreye futbol adına katkı sağlaması gerekir. Dünyada çocuklar ve gençler için sosyalleşme, oyun oynama ve futbol eğitimi adına ciddi çalışmalar yapılıyor. Ülkemizde de bazı kulüplerimizin futbol adına üretken olduklarını görüyor ve seviniyoruz. Amaca uygun verimli çalışan kulüpler marka haline gelerek, çabalarının karşılığını almakta ve faaliyetlerinde kalıcı olmaktalar. Bu kulüpler alt yapı kavramını AİLE, OKUL, KULÜP ve TESİS bütünlüğü içerisinde değerlendiriyorlar.

Sohbetimizde ülkemizdeki iki değerli kulübümüzden bahsetmek istiyorum. Her ne kadar AMATÖR (!) statüde bulunsalar da ürettikleri işi profesyonelce yapan, belirledikleri ilkelerden vazgeçmeyen semt kulüplerimiz. Yönetenlerin futbola olumlu yaklaşımları, teknik kadroları, tesisleri ve insana yaptıkları yatırımlar ile çoğu profesyonel kulüplerin önüne geçen, öz kaynaklarını değerlendiren Samsun KADIKÖYSPOR ve Bursa ARABAYATAĞI SPOR kulüpleri. Çalışmalarını benim ile paylaşan Kadıköyspor genel menajeri sayın Hakkı YEŞİLYURT ve Arabayatağı spor kulübü 2.başkanı sayın Mehmet GÜLEÇ’e teşekkür eder, başarılarının devamını dilerim.

Her iki kulübümüzün ortak yönlerinden bir tanesi yöneticilerin ifadesine göre semtlerinin sosyokültürel anlamda vasat düzeyde olması. Bu özellik bile tek başına ne kadar değerli çalışma yaptıklarının göstergesi olmaya yetiyor.

 

KADIKÖYSPOR:

Kuruluş: 1984   3.Lig: 1991 Amatörlüğe dönüş: 1997

Kulüp yöneticilerinin ifadelerine göre “Sosyal sorumluluk, yeni bir bakış açısı, model arayışı içerisinde”, “kendi coğrafik, sosyoekonomik, sosyokültürel yapılarına uygun, kendilerine ait’’ bir yapılanma başlatıyorlar. Bu anlayış doğrultusunda hiçbir yerden katkı almaksızın, bir standart, 3 suni çim saha, fitness salonu ve idari bölümleri kapsayan tesisleşmeye gidiliyor. 5-17 yaş arası 500 kişilik potansiyele, 2’si kaleci antrenörü olmak üzere toplam 11 antrenör ile eğitim veriyorlar. Antrenörlerin ekonomik taleplerinin karşılandığını ayrıca belirteyim. Neticesinde kulübün sportif başarıları kendisini gösteriyor. TFF tarafından yapılan değerlendirmede gençler kategorisinde en başarılı Amatör Kulüp unvanına 4 kez sahip oluyor. Amatör gençler klasmanında 4 Türkiye birinciliği olan kulüp, 2006 yılında uluslararası Nike Premier Cup’ta ülkemizi yurtdışında temsil ediyor. Alt yapı milli takımlarına, profesyonel takımlara ait gelişim liglerine ve profesyonel takımlarımıza gönderdikleri oyuncular ile ülke futboluna katkı sağlayan, karşılığını hak ederek alan örnek kulüp.

 

ARABAYATAĞI Spor Kulübü:

Kuruluş: 1978 Profesyonel liglerde yer almamış.

Yöneticilerin ifadesine göre, 2007 yılında yeni bir anlayışla alt yapı oluşumuna geçiliyor. 2010 yılında tesisleşme başlıyor, tesisleşmeye kulübün imkanlarının yanı sıra belediye de katkı sağlıyor. Kulübün bünyesinde bir standart ve bir halı saha ile beraber idari bölümlerden oluşan tesis bulunmakta. Kulüp 450 gencimizi futbol okullarında ve performans gruplarında değerlendirerek eğitimlerine devam etmekte. Bu gruplar 8 ile 19 yaşları kapsıyor ve çalışmalar 2’si kaleci antrenörü olmak üzere 12 antrenör eşliğinde yapılıyor. Bu kulübümüzde antrenörlerinin ekonomik taleplerini karşılamakta. Öğrencilerin ulaşımı ise 4 adet servis tarafından temin ediliyor. Şu ana kadar 50 oyuncusunu ülke futboluna kazandıran kulüp, bu yöntemle kazanımlar elde etmiştir. Amatör gençler klasmanında 14 yaşta iki, 15 ve 16 yaşlarda birer Türkiye birinciliği kazanan kulübümüz. Önümüzdeki sezonda U-15, U-16, U-17 ve U-19 yaş gruplarının Bursa ilini 3.ligde temsil eden Yıldırımspor bünyesinde gelişim liglerine katılmasını ve eğitim çalışmalarının sürdürülmesi planlanmakta.

 

Sevgili okurlar, görüldüğü gibi farklı bölgelerde bulunan iki kulübümüzün faaliyetlerinde göze çarpan ortak nokta, çocuklarda bulunan yeti, yetenek ve iş yapma becerilerinin futbola özgü çalışmalar ile verimlilik sağlaması. Sonuç ne olursa olsun yapılan çalışmaların çocuklarımıza kattığı sosyal, zihinsel ve bedensel gelişimler diğer olumlu unsurlar.

Bu değerlendirmeler altında ilimiz özeline gelelim ve şu soruları kendimize sorarak çözüm yollarını bulmaya çalışalım.

-Futbol için temel eğitim dönemi olan 5-9, 10-14 yaşlarda 22.700 çocuğumuz bulunmakta.

( 11.100 erkek ) Bu potansiyeli nasıl değerlendirmemiz gerekiyor?

-2011 yılı resmi rakamlarına göre il genelinde toplam 1132 olan lisanslı futbolcu sayısı, 2019 yılında 620’ye, bu grup içerisinde 640 olan genç oyuncu sayısı ise 450 oyuncuya düşmüştür. Sebepleri nelerdir?

- Katılımın az olmasına rağmen futbol eğitimi yönündeki çalışmalar ve koşullar yeterli mi?

-Kaynaklarımız futbol adına verimli kullanılıyor mu?

-İl futbolunun gelişmesi yönünde özellikle orta vadeli planlama yapabildik mi?

-2011 yılından itibaren il nüfusunun arttığını, ayrıca geçen sürede il genelinde tesisleşmenin ivme kazandığını belirtmemiz gerekir.  

-1926 yılında futbol ile tanışan, temennileri ve hedefleri olan ilimiz; futbolda verimlilik ve kimlik kazanma adına ‘’BİZİM ÇOCUKLARI’’ da göz ardı etmeyen, kendi koşullarına uygun bir yapılanmaya gidemez mi? Gittikçe zorlaşan rekabet adına çözüm yollarını bulmamız gerekmiyor mu?

Alt yapının geleceğimiz, üst yapının ilk görevinin planlama olduğu günümüzde;  öncelikle futbola ait karar verenlerin ve her kesimin çocuklarımız adına sorumluluğu olduğunu ifade etmek isterim. Fotoğraf karesinde bizim çocukların da yer alması hepimizi mutlu edecektir.

Sağlıklı günler dileğiyle hoşça kalın.

 

 


Diğer yazıları...
Köşe Yazarları
 ‹ 
 ›