Bankoğlu: “Amasra’nın siyasi hesabını soracağız”

TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen Amasra Maden Kazası Meclis Araştırma Komisyonu Raporu’na ilişkin konuşma yapan CHP Bartın Milletvekili Av. Aysu Bankoğlu, iktidarları döneminde madencilik alanında yapısal değişiklikler planladıklarını belirtirken “Biz iş bilmez yönetimlerin yanlışlarının bedelini canımızla ödemek istemiyoruz. Adalet istiyoruz. Devletin saygın kurumlarının, daha fazla zehirlemesine izin vermeyeceğiz. Amasra’nın siyasi hesabını soracağız” dedi.
Bu haber 2023-04-08 10:11:46 eklenmiş ve 495 kez görüntülenmiştir.

 

14 Ekim 2022 tarihinde, Bartın Amasra ilçesinde meydana gelen maden faciasının ardından TBMM’de kurulan Meclis Araştırma Komisyonu 4 aylık çalışmasını tamamladı. Çalışmalarının ardından hazırlanan rapor, Meclis Genel Kurulu’ndaydı.

 

 

Maden faciasının ardından yaralı olarak kurtarılmasına rağmen, kurtarılamayarak vefat eden madenci Ayhan Akgül ile beraber, 43 madencinin vefat ettiği maden faciasına ilişkin raporda 120 öneri sıralanırken, komisyonun Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri tarafından hazırlanan Muhalefet şerhinde ek olarak 66 öneri getirildi.

 

 

Meclis gündemindehararetli tartışmaların yaşandığı görüşmelerde, muhalefet vekilleri Komisyon sürecinin ve raporunun eksikliklerine dikkat çekti.

 

 

Rapora ilişkin açıklama yapan CHP Bartın Milletvekili Av. Aysu Bankoğlu, facianın ardından yaptığı Meclis konuşmasını hatırlatarak sorumluların cezalandırılması için madenci yakınlarına verdiği sözün arkasında olduğunu belirtti.

 

 

“Bu olası kastla işlenmiş bir iş cinayetidir”

 

 

Facianın ardından geçen 5 aylık sürede bile adaletin sağlanması, facianın asıl sebeplerinin araştırılması için doğru adımların atılmadığını ifade eden Bankoğlu, “Bugün raporunu tartıştığımız Komisyon’a muhalefetin tüm itirazlarına rağmen Soma faciası döneminin Enerji Bakanı başkanlık yapmıştır. Facianın ardından başı önde hesap vermesi gereken, Enerji Bakanı, Çalışma Bakanı tüm ısrarlı taleplerimize rağmen komisyona teşrif bile etmemiştir. Komisyon raporu, ocaktaki yangın sebebiyle henüz incelemeler tamamlanmadan yazılmıştır” dedi.

 

 

Faciaya ilişkin devam eden yargı sürecindeki eksikliklerin de altını çizen Bankoğlu, “Bilirkişi öninceleme raporu TTK Genel Müdürlüğü’nü bakanlık denetçilerini kusurlu buldu. Buradaki kusurun neticesinde 43 kişi hayatını kaybetmiş. Buna rağmen yetkili ve sorumlu kurumlardan ne bir istifa, ne bir görevden alma oldu. Sanki hiçbir şey olmamış gibi makamlarına ve hayatlarına devam ettiler. Savcılık siyasi kanallara yakın bulunan bakanlık denetçilerinin ve TTK Genel Müdürlük yetkilerinin sadece ‘görevi kötüye kullanmaktan’ yargılanmasını istedi. Ardından, bakanlıklardan soruşturma izni istendi. Sorumluları bulacağız diye burada nutuk atan bakanlar, savcılığın konuya ilişkin soruşturma taleplerini reddetti. Bu nasıl bir korku bu nasıl bir vurdumduymazlıktır” diye konuştu.

 

 

Yargılanması gerekenler, korunup ödüllendiriliyor”

 

 

Bankoğlu, sorumluların yargı önüne çıkmasının bakanlık yoluyla engellenmesinin adaletin tesis edilmesine engel olduğunu belirtirken, TTK Genel Müdürü Kazım Kazım Eroğlu’nu sessiz sedasız EYT’den emekli edildiğini söyledi. Ülkedeki cezasızlık ikliminin liyakatsizlikle beslendiğini savunan Bankoğlu, “Adalet terazisini şahsi menfaatleriyle bozanlar, kortejlerle Bartın’a gelip, kader ve fıtrat gibi değerlerin arkasına saklanarak olası kastlarını gizlemeye çalıştılar. Düpedüz bir iş cinayeti olan bu faciayı adeta normalleştirmeye çalıştılar” diyerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın faciaya ilişkin açıklamalarını da eleştirdi.

 

 

“Raporda asıl sebepler ya eksik ya geçiştirilmiş”

 

 

2014’te 201 maden işçisinin ölümüne sebep olan Soma Faciası’nın sorumlularının hayatını kaybeden her bir madenci için yalnızca 8 gün hapis cezası aldığını belirten Bankoğlu, şöyle konuştu:

 

 

“Kimse bize masal anlatmasın. Biz o masalları 2014’te Soma’da da dinledik. İnsanların sizin sözünüze de adaletinize de inancı kalmadı. Bu raporda müessesedeki personel eksikliği sorunu yok, liyakatsizlik sorunu yok. Facianın asıl nedenlerine ilişkin birçok noktaya ya hiç değinilmemiş ya da bu sorunlar birer cümleyle geçiştirilmiş. Birçok değerlendirme eksik ve hatalı. Müessesede 4 yıldır modernizasyonu tamamlanmayan havalandırma sorunu var. ATİM’de ana havalandırma 44 yıllık bir sistem. Tali havalandırma 4 pervane ile yapılmaya çalışılıyor. Bu 4 pervanenin de birisi arızalı olduğu için kullanılmıyor. Bu durumun sonuçları bu raporda yok. Faciadan 35 gün önce müessese için hazırlanan ve ocağın güvenli olmadığını tescil eden Maden İşletme Risk İnceleme Ekspertiz Raporu da bu raporda yok. Bu rapora göre patlamanın sebebi barutçunun yaptığı hatalı patlatma, sorumlu da rahmetli madenci. Bu çok tehlikeli bir tespit. Ölmüş insana iftira atarak, sorumluluktan kaçmaya çalışmak çok çirkin. Kaldı ki, bahsi geçen barutçunun otopsi raporunda vefat nedeni zehirlenmedir. Bu durumda patlamanın hatalı patlatma sebebiyle oluşmuş olması teknik olarak mümkün değildir.”

 

 

“43 madenci bile bile ölüme terkedilmiştir”

 

 

Komisyondaki Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekilleri olarak hazırladıkları Muhalefet Şerhi’nin adeta rapora alternatif şekilde yazıldığını belirten Bankoğlu, “Hiçbir şey yitirdiğimiz canları geri getirmeyecek, ancak adalet yerine getirilmezse, daha çok canlar gidecek. Bu yüzden de, biz bu raporun eksiğini, 43 madencimizin olası kastla nasıl göz göre göre öldürüldüğünü Muhalefet Şerhimizde tane tane anlattık. Amasra’daki sorunlar yıllardır görmezden gelinmiştir. Liyakatsizlik, disiplinsizlik, eksik personel sorunu, üretim baskısı, havalandırma başta olmak üzere, birçok teknik sorun yıllardır bilinmesine rağmen çözülmemiştir. Yetkililer, bu eksikliklerin giderilmemesi halinde madenci hayatının tehlikeye gireceğini bilmesine rağmen, gerekli önlemleri almamış ve 43 madenciyi ölüme terk etmiştir. Bunun adı kader değil, fıtrat değil; bunun adı ders almayı bilmemektir. İnsan hayatına değer vermemektir” ifadelerini kullandı.

 

 

Sorunların Sayıştay raporlarında belirtildiğini hatırlatan Bankoğlu, “Bu raporlara kulak tıkamak pervasızlıktır. ATİM’e mesleki tecrübesi yetersiz, bir kere bile ocağa inmemiş kişileri idareci olarak atamak; müessese müdür yardımcısının yetkileri hukuksuzca elinden alınırken, buna göz yummak; deneyimsiz madencinin ocağın alt kotlara gönderilmesine susmak liyakatsizlikten başka bir şey değildir. Faciadan bir ay önce müesseseye giden, ocakta denetim yerine turistik gezi yapan ‘bakan’ işte bu liyakatsiz bu pervasız hükümetin temsilidir” dedi.

 

 

Rödovans ve Hattat Holding Vurgusu

 

 

“Kimsenin yüce milletimizin aklıyla, insanımızın hayatıyla oynama hakkı yoktur” diyen Bankoğlu, Amasra B Havzası’nda ve A Havzasının eksi 400 ve altı kotlarında rödovans ve üretim izni bulunan Hattat Holding’in varlığına ilişkin de eleştirilerde bulundu.

 

 

Hattat Holding’in devlete verdiği hiçbir taahhüdü yerine getirmemesine rağmen üretim izni alarak ödüllendirildiğini belirten Bankoğlu, “Burada havza madenciliği yapılması gerekirken, havza bölünmüştür. Buradaki rödovans hükümet için açık bir rant kapısıdır. Hattat rödovansla durduğu yer havzanın neredeyse yüzde 97’sidir ve buradan bugüne kadar tek kilogram bile kömür üretimi yapmamıştır. Sözleşme dolayısıyla devlete verdiği hiçbir sözü, taahhüdü yerine getirmemiştir. Buna rağmen, hükümete yakınlığıyla bilenen bu şirkete, 2021’de ceza değil ödül niyetine üretim izni verilmiştir. Ne tesadüftür ki, bu şirket 2017’de bir rapor hazırlattı. Bu raporda açıkça, ATİM’in en geç 2023 yılında havzadan ayrılması gerektiği belirtiliyor” diyerek bölgede havzanın çoğunluğuna sahip bulunan Hattat Holding’in ATİM’in havzadan çıkarılmasına yönelik talebini belirtti.

 

 

Bu talebin ardından ATİM’e gerekli yatırımların yapılmadığına dikkat çeken Bankoğlu, “Bir de bakıyoruz ki, o tarihten bu yana ATİM’e ne doğru düzgün personel atanıyor ne havalandırma modernizasyonu yapılıyor. Yeterli bütçe bulunmasına rağmen, eksikler bilinmesine rağmen, ATİM de işçileri de adeta kaderlerine terkediliyor” dedi.

 

 

“21 yıllık cehennemde, hükümetin hatalarını artık canımızla ödüyoruz”

 

 

Komisyon raporunun ve önerilerinin Soma’daki gibi bir kenara bırakılmayacağını ve iktidarları döneminde uygulanacağını  söyleyen Bankoğlu, “Buradaki önerileri hayata geçirmedikçe, yaşanan maden facialarının, yiten madencilerin vebali boynumuzadır. İktidar hatalarının bedelini insanlara canlarıyla ödetirken, sorumluluklarını kadere yüklerken; cezasızlık ikliminde sorumluları koruyup ödüllendirirken; devletin saygın kurumlarının neredeyse tamamını liyakatsizlik ve partizanlık virüsüyle zehirlerken; biz buna sessiz kalamayız” ifadelerini kullandı.

 

 

Türkiye’nin iş cinayetleri konusunda dünya üçüncüsü olduğuna işaret eden Bankoğlu hükümet politikalarına yüklenerek, “On binlerce işçinin ölümü karşısında, işçi yakınına tekmeyi, yandaşınıza ihaleyi layık gördünüz. Siz birçok devlet kurumu gibi, ATİM’i de TTK’yı da kaderine, liyakatsiz kişilerin tekeline terk ettiniz. Timsah gözyaşları döktüğünüz, 42 madencimize, bir Suudi Kral kadar değer vermediniz” diye konuştu.

 

 

“Amasra’nın siyasi hesabı sorulacak, sana söz”

 

 

İktidarları döneminde madencilik alanında yapısal değişiklikler planladıklarını belirten Bankoğlu, “Biz iş bilmez yönetimlerin yanlışlarının bedelini canımızla ödemek istemiyoruz. Adalet istiyoruz. Devletin saygın kurumlarının, daha fazla zehirlemesine izin vermeyeceğiz. Amasra’nın siyasi hesabını soracağız” derken AK Parti yönetimini ders almamakla suçlayarak “Bizim insan hayatına saray pencerelerinden bakmayacak, ahkam kesmeyecek kadar insanlığımız var. Çünkü, aynı hataları tekrarlayarak başka sonuç alınmayacağını bilecek kadar da aklımız var. Çünkü, tedbirsizlikten hayatını kaybetmiş madenciye, “bunlar yine olacak” demeyecek kadar bu halkın aklına saygımız bu millete sevgimiz var. İnsanlar öngörüldüğü halde önlenmeyen böyle cinayetlere mahkum edilirken; makamımıza yapışıp, dev aynasında poz vermeyecek kadar da kendimize ve işimize saygımız var. Bu raporun muhalefet şerhinde altı çizilen 66 öneriyi de biz hayata geçireceğiz. Üst kademedeki sorumlular, emekli olsa da yargı önünde; kader fıtrat edebiyatına saklananlarsa millet önünde hesap verecekler” ifadelerini kullandı. (Haber Merkezi)

 

ETİKETLER : 14 Ekim 2022 Amasra TBMM Meclis Araştırma Komisyonu Aysu Bankoğlu
Diğer YAŞAM haberleri
Köşe Yazarları
 ‹ 
 ›