Bartın’da yaklaşık 100 kişiye iş sağlıyor!

25 yıl Hollanda bağlantılı Elegance Perde Fabrikası’nı işlettikten sonra iş konusundaki sıkı ve sağlam ilişkilerini de güçlendirerek Bartın’a dönen Müjgan Ertem Engin, şimdi onlarca kişiye evden çalışarak para kazanma imkanı sağlıyor.
Bu haber 2023-04-06 16:48:42 eklenmiş ve 3110 kez görüntülenmiştir.

 

Daha fazla kişiye iş ve gelir sağlamak istiyor

 

 

Nilay Meryem ÇÖMLEK

 

 

Bartın’ın gelini olduktan sonra eşiyle 25 sene Hollanda’da yaşayan ve artık 9 yıl önce memlekete dönen Müjgan Ertem Engin, iş bulamayan, çalışamayan ev hanımlarına evden çalışma imkanı sunuyor.

 

 

25 yıl Hollanda uzantısı bulunan Elegance Perde Fabrikası’nı işlettikten sonra iş konusundaki sıkı ve sağlam ilişkilerini de güçlendirirken Bartın’a dönen Engin, onlarca kişiye ciddi istihdam sağlıyor.

 

 

Daha da büyüyerek daha fazla kişiye istihdam sağlayabilmek amacıyla ilgili kurum müdürleriyle de görüşmeler yapıyor.

 

 

Müjgan Ertem Engin ile yaptıkları işi konuştuk. İşte, o röportajımız….

 

 

“Malı öncesinden ithal edip sonrasında da ihraç ettik”

 

 

Öncelikle kendinizi tanıtır mısınız?

 

 

-Ben Müjgan Engin. Ankaralıyım. Eşim Deniz Engin’le üniversite yıllarında tanıştık. Sonrasında 25 sene Hollanda’da yaşadık. 9 senedir de artık yurdumuza döndük. Türkiye’deyiz. Evet, kardeşimle birlikte 25 sene orada perde atölyesi işlettik. Bizim dönüşümüzden sonra o biraz daha küçüldü ve devam ediyor. Hollandalının iş teklifi üzerine eşimle birlikte Bartın’da ithalat ihracat şirketimizi kurduk. Çalışmalarımıza başladık. Muhasebe, gümrük bütün detayları öğrenmeye çalıştık. Malı öncesinden ithal edip sonrasında da ihraç ettik.

 

 

“Dünyada tek”

 

 

-Bartın’da şuan dönüş yaptığınız halde ciddi anlamda bir istihdam da sağlıyorsunuz. Bu istihdam çalışmalarınızdan da bahsedersek yaptığınız işi nasıl tanımlayacaksınız?

 

 

-Geçen sene Hollanda’dan bize bir iş teklifi geldi. Önceden birlikte çalıştığımız bir firma. Daha doğrusu atölyenin kurulum aşamasından başlayarak 25 sene boyunca çalıştığımız ve kendiliğinden perde makinası satın aldığımız firma. Dünya devi bir firma ve dünyada tek. Kendi makinalarını üretiyor ve tüm dünyaya satıyor. Kendi makinalarında da kendi yaptıkları kancaları kullanıyorlar. Yani başka kanca kabul etmiyor makinaları. Bu kancaların üretim teklifini aldık. Hollanda’dan kendileri gönderiyorlar biz burada karşılıyoruz. Ev hanımlarına dağıtıyoruz. Çok kısa sürede de geri toplayıp kendilerine gönderiyoruz.

 

 

“Bir anda çok fazla insana iş verdik”

 

 

-Normalde bu tür işlerde insanlar karşısında bir muhatap bulamadıkları için akıllarında soru işareti kalıyor. Size güvenmelerini nasıl sağlıyorsunuz?

 

 

“Öncelikle işe evde eğitim vererek başladık, yaptıklarını işlerinin karşılığında da ödemeleri direkt olarak yaptı. İnsanların en çok bu hoşuna gitti. Bir de evde oturan o kadar çok insanımız var ki, kocası kanserli olup dışarıda çalışamayan kadınlar, evde engelli çocuğu olup çıkıp çalışamayan… O kadar çok talep gördü ki bir anda iş patlaması yaşadık. Açıkçası bu kadarını kendimiz de beklemiyorduk. İlk etapta 80 aileye iş verdik. Tabi bunlardan duyan eş, dost, akraba, komşu onlar da şimdi bizi aramaya başladı. Bir anda çok fazla insana iş verdik. O kadar talep var ve insanlar çok çabuk üretiyor. Çok zevkli bir iş. Çok temiz bir iş. Çok çabuk üretiyorlar ve yenisini almak istiyorlar.  Çok basit bir iş.3 kutu halinde geliyor. Perde kancalarını çubuğa diziyorsunuz. Her çubuğa 100 kanca diziyoruz. Her kutuya da 50 tane çubuk koyuyoruz. Kutu başı ödeme yapıyoruz.”

 

 

“Devletimizin de bana destek olmasını istiyorum”

 

 

-Ödeme ne kadar oluyor? Bunun belli bir ücreti var mı yoksa da neye göre belirleniyor?

 

 

-“İlk etapta geçen sene Hollanda’daki firmamızla anlaşma yaptık. Geçen senenin asgari ücretine göre yapmıştık. Sonra bir anda asgari ücret yükselince zaten bir 4-5 ay getiremedik. Böyle ezbere işe başlamak istemedim. Çünkü daha önce Türkiye’de hiç ticaret yapmadım. Öncesinde muhasebe öğrendim. Sonrasında gümrük öğrendim. Bu işin bana maliyetini öğrendim. Sonrasında işe başladım ama kontratı başta yaptığım için ücret bir tık düşük kaldı ücret ve Hollandalıyla görüşmek istedik. Kendisini buraya davet ettik. Geldi. Yaptığımız işe baktı. Çok beğendi. Daha önce Polonya’yla çalışıyordu kendisi. O kadar beğendi ki ‘Polonya’yla yıllardır çalışıyorum böylesine düzgün iş daha görmedim’ dedi.  Ve istediğimiz fiyata geldik. Bu sürekli bir iş değil. Sürekli istihdamı sağlamayı tabi ki çok istiyorum. Bunun maliyeti çok fazla. Normal şartlarda ürünü satın alıyorum, KDV’sini ödüyorum, sonrasında işçilerin parasını dağıtıyorum. Her şeyden önce benimle çalışan insanların benden önce mutlu olmasını istiyorum. Yani normal şartlarda benim bu ürünü gönderip, parasını alıp ondan sonra insanlara dağıtmam lazım ama öyle yapmıyorum. İlk başta yapıyorum bunu sonradan ürünün parası geliyor. Bunun içinde hızlı bir akış sağlayamıyorum. Maliyeti çok yüksek, bunun çalışmalarını da ilerideki dönemde yapacağım. Müdür arkadaşlarımızla da görüştük. İnşallah Valimizi de ziyaret edeceğim. Bu işi en kolay, en hızlı insanlara nasıl dağıtabilirim’ in yollarını arıyorum. Ben insanlara daha fazla iş getirebilmek için elimden geleni yapıyorum. Devletimizin de bana destek olmasını istiyorum.”

 

 

“Sözünü de veriyorum”

 

 

Bu işi yapmak isteyen insanlar size nasıl ulaşabilir?

 

 

-“Bana çok kolay ulaşıyorlar. Ben kendimde şaşırıyorum. Her gün telefonlarım çalıyor. Çok fazla iş isteyen var. Yani siz yapıyorsunuz arkadaşınız geliyor sizden benim numaramı alıyor. Arıyor. İnsanlar böyle zincirleme olarak birbirlerine iletişim numaramı veriyorlar. Herkes geliyor. Kapıya gelen hiç kimseyi göndermiyorum. İçeride mutlaka eğitimini veriyorum. Şuan sana iş veremesem bile mutlaka ileride iş vereceğim diye sözünü de veriyorum. Bu şekilde ilerliyor.

 

 

Daha da büyümek istiyorum. İşin tamamını almak istiyorum. Hollandalı firma hala Polonya’yla çalışmaya devam ediyor. Çok istiyorum Türkiye’ye gelsin.

 

 

Ayrıca iki cezaeviyle de görüştüm. Onlar da bizimle çalışmak istiyor. Bu durumda devlete de ciddi gelir sağlayacağız. İş çok geldiği takdirde direk cezaevlerine de iş vereceğim. Devletin cezaevlerine ayırdığı bütçeye katkıda bulunmak da beni mutlu edecek.”

 

ETİKETLER : Bartın Müjgan Ertem Engin Elegance Perde Fabrikası
Diğer YAŞAM haberleri
Köşe Yazarları
 ‹ 
 ›