CHP Genel Başkan Yardımcısı Torun: “Mayıs’ta yazı getireceğiz”

Kübra Nur AK

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, bir dizi temaslarda ve ziyaretlerde bulunmak üzere Bartın’a geldi.

Bartın programında ilk olarak İl Başkanlığı’nı ziyaret eden Genel Başkan Yardımcısı Torun, ardından da basın toplantısı gerçekleştirdi.

Toplantıda kısa bir konuşma gerçekleştiren CHP Bartın İl Başkanı Selim Karakaş, “Çankaya Belediyesi’nin kardeş belediyecilik protokolü ile Amasra’da yapımını gerçekleştirdiği Amasra Antik Limanı Çankaya Meydanı-Yürüyüş Yolu projesinin açılışı öncesi teşkilatımızla bir araya gelen Genel Başkan Yardımcımız Seyit Torun beye teşekkürlerimi sunuyorum. Hayata geçen Amasra Antik Limanı Çankaya Meydanı-Yürüyüş Yolu projesinin hayırlı uğurlu olmasını diliyorum” dedi.

“Her şey çok daha güzel olacak”

Karakaş’ın konuşmasının ardından CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu da “Dertler ortak. Şikayetler çok. Ama az kaldı. İnşallah Mayıs’tan itibaren her şey çok daha güzel olacak” diyerek önümüzdeki seçime dikkat çekti. 

“Bu kötü yönetimin eksikliğini her yerde görüyorsunuz”

Basın toplantısında hedefine hükümeti koyan CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun ise ekonomi politikalarını eleştirdi. Alınan kararlara rağmen piyasada ve vatandaşların durumunda hiçbir iyileşme olmadığını belirten Torun, Mayıs ayında iktidara geldiklerinde bu hatalı ekonomik kararları değiştireceklerini ve halkın iktidarını kuracaklarını söylerken halkın satın alma gücünü artıracaklarını kaydetti.

6’lı masanın önümüzdeki günlerde Cumhurbaşkanı adayını açıklayacağını da ifade eden CHP Genel Başkan Yardımcısı Torun, açıklamasında şöyle konuştu:

“Bartın esnafını ziyaret ettik ve üzülmemek elde değil. Hangi işyerine girdiysek, her işyerinde şikayet aynıydı: ‘iş yapamıyoruz, kepenk kapatırken kasamıza maalesef para girmiyor, işlerimiz oldukça düştü’ deniliyor. Türkiye ekonomik bir buhranın içerisinde ve her geçen gün de yara derinleşiyor. Maalesef bu iktidarın körü körüne uyguladığı ekonomik politika bizi her geçen gün zor bir sürecin içine, karanlığa doğru çekiyor. Asgari ücreti artırıyorlar, sürekli kararlar alıyorlar, ekonomiyle ilgili belli tedbirler alıyorlar ama piyasada hiçbir iyileşme yok, vatandaşın durumunda hiçbir iyileşme yok. Sadece süreci takip ediyoruz ve gün geçtikçe her şey kötüleşiyor. Bunun tek bir çaresi var; inşallah Mayıs ayında iktidara geldiğimizde bu hatalı ekonomik kararları değiştireceğiz ve halkın iktidarını kuracağız, halkın satın alma gücünü artıracağız. Her yerde olumsuzluklar var. Nereye bakarsak bakalım maalesef bu kötü yönetimin eksikliğini her yerde görüyorsunuz.

“Süreç sürekli uzatılarak zaman geçiştiriliyor”

14 Ekim’de bir facia yaşadık. 42 şehidimizi toprağa verdik ve bir ihmaller zinciri silsilesiyle geldi bu durum. Birçok uyarı ve ikaz yapıldı hiçbiri değerlendirilmedi ama 42 canımızı toprağa verdik. Şimdi de bir komisyon kuruldu, Sayın Milletvekilimiz Aysu Bankoğlu da o komisyonu üyesi ve arkadaşlarımız olağanüstü bir çaba içerisinde. İktidarın çoğunluğu olmasına rağmen o komisyonda maalesef halen daha ipe un seriliyor, hala sonuç alınmış değil. Süreç sürekli uzatılarak zaman geçiştiriliyor. O ailelerin evinde acı var. Bu acının farkında değil onlar, o ailelerin yaşadığı dramın farkında değiller, yüreklerinde hissetmiyorlar. Çünkü kalpleri katılaşmış artık, akılları farklı şekilde çalışıyor. İnsanımızın içinde bulunduğu durumun farkında değiller. Onun için de görünürde bir şeyler yapıyormuş gibi gösterip aslında hiçbir sonuç alıcı tavırları yok.

“Ne hala geldik?”

Bildiğiniz gibi seçim takvimi açıklandı. Öncülüğünü Bahçeli’nin yaptığı grup konuşmasında ‘Mayıs’ta seçim’ dedi, tarihini de Erdoğan verdi ve şimdi bir seçim sürecine girdik. Elbette o süreçte milletimiz kararını verecek ve iktidarı belirleyecektir. Şunun altını çizmek istiyorum; 20 yılı aşkın süredir iktidarda olan Adalet ve Kalkınma Partisi geldiğimiz nokta itibariyle tüm Türkiye’yi verdiği hiçbir taahhüdü yerine getirmeden, üstüne dert bindirmiştir. Ne demişti arkadaşlar hatırlayın; ‘yoksulluğu yeneceğiz’ demişti, ‘yolsuzluğu önleyeceğiz’ demişti, ‘yasakları kaldıracağız’ demişti. Ama bugün yolsuzlukların zirve yaptığı bir ülke haline geldik. Yoksulluğu bitirmediler, yoksulluğu yönettiler sadece, yoksul sayısını artırdılar ve en son da Dezenformasyon Yasası’yla yasakları da artırdılar. Türkiye’yi neredeyse açık cezaevine döndürdüler. 3Y’yi çözemedikleri gibi 4’üncü Y’yi de oluşturdular, Türkiye’yi yozlaştırdılar. Ne hala geldik? Geçmişte hiç duymadığımız olumsuzluklar yakınımıza geldi, toplum ayrıştı, bölündü, ötekileşti, aile dramları arttı. Bugün bakıldığında her yaş grubuna, her gelir grubuna uygun uyuşturucu çeşidi ortaya çıktı ve Türkiye uyuşturucu baronlarının cirit attığı, hesaplaştığı bir ülke haline geldi. Hani bir İç İşleri Bakanı var ya her şeyi bilen. İşte teröristlerin ayakkabı numarasına kadar, sınırdan geçen kuşu takip eden ama ülkemizde her türlü olumsuzluğu yaşıyoruz maalesef. İç İşleri Bakanı sadece bizim belediyelerimizle uğraşıyor. Bizim belediyelerimizi uğraşıyor. Bizim belediyelerimiz kumpas kurmaktan, bizim belediyelerimize bir şekilde müfettişlerle onları o yapıyı sürekli değerlendirmekten uyuşturucu baronlarına, kara paraya maalesef teröristlere vakit ayırılamıyor. Üzülerek söylüyorum tarihimizin en kötü dönemini yaşıyoruz ve en kötü İç İşleri Bakanıyla karşı karşıyayız. Organize bir kötülük içerisinde. Her gün İç İşleri Bakanlığında kurduğu bir birimle belediyelerimize kumpas kurmakla, müfettiş göndermekle ve sürekli kara propaganda yapmakla meşgul.

“Attıkları adım aslında sadece vatandaşımızı kandırmaya yönelik”

Bartın’dan sesleniyorum. 2021 bütçesi konuşulurken 557 terörist var dedik İstanbul’da bulamadı. Sonra bin 600’lü rakamlara yine bir şey yok. Ama sürekli algı yaratarak yönetmeye çalışıyor. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. İş güvenliğimizden sorumlu bakan maalesef bir güvenlik tehdidi haline gelmiştir. Ama bir başka geleceği hep beraber kuracağız. İktidar belli taahhütlerde bulunuyor sürekli. EYT ile ilgili anlattılar. Getirin artık diyoruz. Vatandaş banka kapılarında kaldı. Evini sattı, arabasını sattı bir gelecek umuduyla, bir beklenti içerisine girdi ama hala tık yok. Şimdi Grup Başkanvekili Mart’ta ödeyeceğiz Nisan’da ödeyeceğiz diyor. Elinizi tutan mı var? Hani çalışmıştınız? EYT ile ilgili her türlü konuya hakimdiniz. Bürokratlarınız gece gündüz çalışmıştı. Neden getirmiyorsunuz? Ama biliyoruz ki her attıkları adım seçime yönelik her attıkları adım aslında sadece vatandaşımızı kandırmaya yönelik. Hatırlayın, EYT ile ilgili geçmişte söylediği sözleri Erdoğan’ın. Ama şimdi bizim baskımızla her yerde gündeme getirerek EYT’lilerin örgütlü tepkisiyle kabul etmek durumunda kaldı. Bunu da biz her yerde destekledik. Şimdi bir an önce çıkarılması içinde her türlü iradeyi ortaya koyuyoruz.

“Bu ülkede 21 yıldır verdiğiniz tahribat ortada”

Sözleşmeli personelle ilgili yasa çıktı. Birçok itirazlarımızı ortaya koyduk. Birçok eksiklikleri dile getirdik ama ben bilirim anlayışıyla hareket etti. Ben bilirim anlayışıyla hareket ediyor. Maalesef Erdoğan mazeret üretir hale geldi. İktidarsınız21 yıldır bu ülkeyi yönetiyorsunuz. Tek başınıza iktidarsınız. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi gibi kendisine verilmiş birçok yetkisi var ama bakın sadece mazeret üretiyor. Dün çıkmış diyor ki ‘küresel iklim krizi var. Susuzluk kapıda. Bununla ilgili belediyeler tedbirini alsın.’ Sayın Erdoğan, bununla ilgili tedbir sensin, İktidarsın. Bugüne kadar maalesef bununla ilgili hiçbir adım atmadın hiçbir karar almadın şimdide sorumluluğunu belediyelerin üstüne atarak kurtulmaya çalışıyorsunuz. Bu mümkün değil. Bu ülkede 21 yıldır verdiğiniz tahribat ortada. Belediyelere özellikle muhalefet belediyelere karşı yaptığınız her şey ortada. Şimdi kendi sorumluluğunuzu belediyelere aktarıyorsunuz.

“Yerelden genele de o iktidarı kuracağız”

Bizim belediyelerimiz çalışıyor. Her türlü baskıya, engellemelere, her türlü kamu kaynaklarının kapatılmasına rağmen olağanüstü bir çaba içerisindeler. Çiftçiye de destek oluyorlar, ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza da destek oluyorlar toplumun bütün kesimlerini kucaklıyorlar. Sen ben ayrımı da yapmıyorlar. A partisi B partisi ayırımı da yapmıyorlar. Ve kaynaklarını verimli kullanarak şeffaf bir yönetim anlayışı içerinde hareket ediyorlar ve sorunları da çözüyorlar. İnanıyorum ki yerelden genele de o iktidarı kuracağız.

“TOKİ 2019’da başladığı konutları hala bitiremedi”

En son geçen hafta İstanbul’da Tuzlada bir açılıştaydık. Yaklaşık 342 bağımsız bölüm 1 yıl gibi kıs bir sürede bitirildi. Ama o bölgede 50 bin konut sözü veren Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bağlı TOKİ 2019’da başladığı konutları hala bitiremedi. Bir tarafta verilen sözler yerine gelmiş, insanlar mutlu, evine o sıcak yuvasına giriyor ama devasa bütçeye sahip bir yapı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na sahip TOKİ 100 metre yanında 2019 yılında bu yana verdiği sözü tutamamıştır. İşte gerçek bu, Türkiye’nin geldiği gerçek bu. Biri her türlü imkansızlığa rağmen vatandaşa verdiği sözü turmuş, öbürü TOKİ insanların hayallerini yıkmış. Şimdi de çıktılar, ‘500 bin konut yapacağız, 1 milyon konut yapacağız’  diyorlar. O gün de söyledik şimdi de söylüyoruz; Hani neredesiniz? Arsaları aldınız, taahhütleri aldınız, talepleri aldınız, neredesiniz? 2019 yılında attığınız temel yüzde 30-35’lerde şuanda. Maalesef insanlarımızın hayallerini kullanarak, beklentilerini sömürerek bir yapı kurmakla meşguller ve bu yönetimi de inşallah en kısa sürede göndereceğiz.

“Mayıs’ta da yazı getireceğiz”

Bu ülkenin kaynakları var, insan birikimi var, bu ülkenin sorunlarını çözebiliriz. Ama bu iktidarın yanlış tercihleri, yandaşı zengin etme düşüncesi ve bir avuç saray beslemelerine aktardığı kaynak onlara aktığı için biz faydalanamıyoruz. Bu milletin 418 milyar dolar alacağı var. Bu alacağı da inşallah iktidara gelince tahsil edeceğiz ve milletin parasını da millete harcayacağız. Bu ülkede mutlaka barışı ve huzuru getireceğiz. 6’lı masa kararlı bir şekilde yoluna devam ediyor. 26 Ocak’ta tekrar bir araya gelecekler ve 30 Ocak’ta da programını açıklayacaklar. Ondan sonra da Şubat ayı içerisinde de mutlaka Cumhurbaşkanı adayımızı açıklayacaklar ve yolumuza güvenli bir şekilde devam edeceğiz. Sorunları nasıl çözeceğimizi, bu ülkeyi nasıl kalkındıracağımızı, bu ülkeyi nasıl birleştireceğimizi ve barıştıracağımızı de tekrar ifade etmiş olacağız. Gelecek güzel olacak, biz bu ülkeye 2019’da ‘Mart’ın sonu bahar’ demiştik, Mayıs’ta da yazı getireceğiz. Sıcak günler, güzel günler gelecek. Geliyor gelmekte olan.”

CHP Genel Başkan Yardımcısı Torun, Bartın’daki temaslarının ardından Amasra’ya hareket etti. Burada da öncelikle partisinin Amasra İlçe Başkanlığı’nı ziyaret eden Torun, sonrasında da Amasra Belediyesi’ni ziyaret ederken Belediye Başkanı Recai Çakır’la bir araya geldi.