Tunç: “Önemli bir rapor ortaya çıkacak”

AK Parti Grup Başkanvekili ve Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Amasra Maden Kazasını Araştırma Komisyonu Başkanı Taner Yıldız ve Komisyon üyesi Milletvekilleri ile uzmanlardan oluşan heyetin Amasra Müessesesi ziyareti sonrası değerlendirme toplantısında önemli açıklamalarda bulundu.

“Ülkemiz madenciliğinin geleceği açısından çok önemli olacak”

Maden şehitleri ailelerini de ziyaret eden heyete eşlik eden Tunç, yaptığı açıklamada Araştırma Komisyonunun ulaşacağı sonucun Ülkemiz madenciliğinin geleceği açısından çok önemli olacağını belirtirken adli soruşturmanın titizlikle devam ettiğini söyledi.

Olayın başından bu yana özellikle Cumhuriyet Başsavcısı ve diğer savcıların olayın ardından hemen verileri ve belgeleri el koymasıyla beraber gözaltı ve tutuklamaların da olduğunu hatırlatan Tunç, kovuşturma süreci başlayacağını ifade etti.

Bilirkişilerin kazanın olduğu yerde devam eden yangın nedeniyle henüz bir inceleme yapamadığını kaydeden Tunç, bu tür kazaların olmaması için hangi tedbirler alınması gerektiği konusunda Araştırma Komisyonunun verileri ışığında önemli bir yol haritası ortaya çıkacağına inandığını söyleyerek şöyle konuştu:

“Kazanın hemen ardından Türkiye Büyük Millet Meclisi harekete geçip bu konuda Araştırma Komisyonu kurması çok anlamlıydı. Araştırma Komisyonunun ulaşacağı sonuç Ülkemiz madenciliğinin geleceği açısından çok önemli olacak. Özellikle sadece Amasra’daki maden kazasının sebebi değil, bu tür madencilik çalışmalarında hangi ihmaller hangi kazalara neden olabilir? Bundan sonra hangi tedbirler alınması gerekir. Bu konuda zaten 2 ayı geçen uzun bir çalışma gerçekleştiriyor. Kalan süre içerisinde çalışma tamamlandığında madenciliğimizin geleceğine yönelik önemli bir rapor ortaya çıkacak. Biz buna inanıyoruz.

“Dava süreci devam ediyor”

Diğer taraftan Amasra’daki kazanın sebebi, sorumluları, ihmali olanlar bunlar kimler? Suçlular Kimler? Bunları tespit edecek olan elbette ki araştırma komisyonu değil? Bunu tespit edecek olan yargımız. Adli soruşturma çok titizlikle devam ediyor. Olayın başından bu yana özellikle Cumhuriyet Başsavcısı ve diğer savcılar olayın ardından hemen verileri ve belgeleri el koymasıyla beraber başlayan ve gözaltı tutuklamalarına varan bir süreç devam etti. Bilirkişiler henüz kazanın olduğu yerde yangın nedeniyle bir inceleme yapamadı. İki kez rapor alındı. Bunlar ön raporlar. Ön raporlara göre tutuklamalar gerçekleşti. Tabi dava süreci devam ediyor, kovuşturma süreci başlayacak soruşturmanın ardından yargıya güveniyoruz. Burada tabii kamu vicdanını rahatlatacak kim varsa ihmali olan bu konuda yargı ortaya çıkaracak.

“Bu tür kazalar bundan sonra olmasın istiyoruz”

Bu kazaların olmaması için hangi tedbirler alınması gerekir bunu da Araştırma Komisyonunun ortaya çıkaracağı veriler ışığında uygulamaya önemli bir yol haritası ortaya çıkacağına inanıyorum. 42 canımızı kaybettik. Biz Bartın olarak çok üzgünüz. Bu tür kazalar bundan sonra olmasın istiyoruz. Bu tür canımızı yakan kazalar ülkemizin başına gelmesin istiyoruz. Tabi geçmişte çok maden kazaları yaşadık. Artık bunlar olmasın. Türkiye’nin geldiği nokta itibariyle bu çalışma sisteminin daha modernleşmesi sağlansın bunu istiyoruz.”

“Madencilerimizin emanetlerine sahip çıktık”

Şehit madencilerin aileleri için çıkarılan kanunla önemli düzenlemeler hayata geçirildiğinin altını çizen Tunç, yaralı madencilerin sağlık durumlarıyla ilgili de bilgi verirken “Dört madencimizin tedavisi devam ediyor. İkisi yoğun bakımda 42 madencimize Allah’tan rahmet diliyorum. Yaralılara da acil şifalar diliyorum. Madencilerimizin yakınlarına sahip çıktık. Meclis’te kanun çıkardık hep beraber, sizlere çok teşekkür ediyoruz. Onların yakınlarına maaş bağlanması, geride kalanlara en azından maaş bağlanması kamuda istihdam verilmesiyle ilgili çalışmalar gerçekleşti” dedi.

“Gözden çıkarılması kesinlikle söz konusu olamaz”

Amasra’da özelleştirilen maden sahasıyla ilgili de açıklamalarda bulunan Tunç, yanlış anlaşılmalara da açıklık getirerek şunları söyledi:

“Burada Amasra Müessesesiyle ilgili olarak bazı hususlar dile getirildi. Ben bu bölgenin Milletvekiliyim. Amasra İşletmesi, Türkiye Taşkömürü Kurumuna bağlı 5 müesseseden biri. Bu bölgede 1,5 milyarlık kömür rezervimiz var. Yerli kaynağımızın gözden çıkarılması kesinlikle söz konusu olamaz. Burada rödovans yoluyla işletilen sahayla Türkiye Taşkömürünün işlettiği Amasra Müessesesi sahası ayrı. Amasra Müessesesi işletmesi ile özel firmanın işlettiği sahalar birbirinden ayrı. Yani bunlar birbirini etkileyen sahalar değil. Sanki rödovansla işletilen sahanın bu sahayı daralttığı ya da bu sahaya müdahale ettiği ve bu nedenle kazanın oluştuğu yönünde bazı görüşler ifade ediliyor. Belki bu yanlış anlamadan kaynaklanabiliyor. Altlı üstlü çalışma şeklinde ifadeler kullanılıyor. Böyle bir çalışma durumu söz konusu değil. 2020 yılında ruhsat devriyle ilgili protokol var. Her iki saha rödovans yoluyla işletilen özel sektör B sahası ve Amasra Müessesesi A sahası. Bunların derinlikleriyle ilgili her iki tarafta istediği kadar derinliğe inebilir. Dolayısıyla birbirilerinin sahaları birbiriyle altlı üstlü olmadığı için birbirilerine çalışma anlamında müdahaleleri söz konusu değil!

“İlk pilot uygulama burada başladı”

Amasra Müessesesini biz gözden çıkarmıyoruz. İşçilerimiz burada temsilcileri burada. Türkiye Taşkömürü Kurumuna ilk mekanize sistemini burada kurduk. 2011 yılında Sayın Bakanımız Enerji Bakanı iken birlikte yeraltında açılışını gerçekleştirmiş ve diğer müesseselere yaygınlaştırmaya çalışıldı. İlk pilot uygulama burada başladı. Bu modernizasyonu daha da ileriye götürmemiz gerektiğine katılıyoruz. Özellikle teknolojinin bütün imkanlarını bu işletmelere seferber edilmesi noktasında hemfikiriz. İdari izinli işçilerimizin idari izinleriyle ilgili olarak Enerji Bakanımızla görüştük. Konu kısa sürede çözüme kavuşacak kimsenin endişesi olmasın.” (Haber Merkezi)