Tunç: “Buradan bir mağduriyet çıkmaz”

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkındaki karar Meclis Genel Kurulu’nda tartışma konusu olurken AK Parti Grup Başkanvekili ve Bartın Milletvekili Av. Yılmaz Tunç, İmamoğlu hakkında ilk derece mahkemesinin verdiği kesin olmayan bir kararın söz konusu olduğunu belirtti. AK Parti sıralarını işaret ederek “20 yıldan bu yana iktidardayız diye övünmeyin. Saddam da Esad da 20 yıldan beri iktidardaydı. Onlar neyse siz de osunuz” diyen CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç’a da yanıt veren Tunç, “İBB Başkanı İmamoğlu'nun, ‘ahmak’ ifadesini İçişleri Bakanı’na söylediği”nin dile getirildiğini de hatırlatarak “Akıl var, mantık var. Seçimi İçişleri Bakanı mı iptal ediyor? ‘31 Mart'ta seçimi iptal edenler ahmaktır.’ diyor. ‘Sayın Özkoç, sen ahmaksın’ desek bana dava açar mısın, açmaz mısın? Hepinizin avukatları ortak biliyoruz, çok daha basit kelimelerle vatandaşların cümlelerine hakaret davası açan sizin liderleriniz. Liderlerinizin avukatlarıyla bir görüşün. ‘Madam’ kelimesini bile hakaret kabul edip dava açan sizlersiniz. Kesinleşmeyen bir yargı kararı üzerine hemen sevinmeye, bayram etmeye başladınız. Buradan bir mağduriyet çıkmaz” dedi.
Bu haber 2022-12-17 10:35:46 eklenmiş ve 440 kez görüntülenmiştir.

 

İmamoğlu hakkındaki karar TBMM’de tartışma konusu oldu

 

Nilay Meryem ÇÖMLEK

 

 

 

TBMM Genel Kurulunda, 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’nin maddeleri üzerindeki görüşmeler tamamlandı.

 

TBMM Genel Kurulu’nda, 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’nin maddelerinin görüşmelerinde İmamoğlu hakkında verilen karar tartışma konusu oldu.

 

“Bütün korku perdeleri yıkıldı”

 

İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta, İmamoğlu hakkında 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası ve siyasi yasak uygulanmasına karar verildiğini hatırlatarak “Bu karar bizim açımızdan hukuki değil siyasi saiklerle alınan bir garabet” ifadesini kullandı.

 

Mahkeme kararının Türk milletinin vicdanında kabul görmediğini söyleyen Usta, demokrasinin ayaklar altına alındığını ve 16 milyon kişinin iradesinin gasbedildiğini savundu. İmamoğlu hakkındaki kararın arkasında demokrasi ve millet iradesine karşı duyulan korku olduğunu öne süren Usta, “Siz muhalefet ve millet üzerinde korku iklimi yaratmaya çalıştıkça biz daha gür sesle ‘Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet’ diye haykırmaya devam ediyoruz” diye konuştu.

 

Usta, kararın ardından vatandaşların, İmamoğlu'na destek vermek için Saraçhane’deki İBB binası önünde toplandığını anımsatarak “Oraya gelen kalabalık ‘Sizden korkmuyoruz’ diyor, siz bunu bir kutlama zannediyorsunuz. Bütün korku perdeleri yıkıldı, bu millet sizin istibdatınızdan korkmuyor. İnsanlardaki bu heyecanı kutlama zannediyorsunuz. Böyle bir yakıştırma olamaz” değerlendirmesini yaptı.

 

Tunç: “Bu, bir karalama siyaseti”

 

AK Parti Grup Başkanvekili ve Bartın Milletvekili Av. Yılmaz Tunç, İmamoğlu hakkında ilk derece mahkemesinin verdiği kesin olmayan bir kararın söz konusu olduğunu belirtti. İstinaf sürecinin bulunduğunu, temyiz yolunun açık olduğunu söyleyen Tunç, “Kesin olmayan bir karar üzerinden fırtına koparılması, buradan mağduriyet algısı oluşturulmaya çalışılması doğru değil” dedi.

 

Kararın, iktidarın talimatıyla verildiği iddiasının kabul edilemeyeceğini dile getiren Tunç, “Böyle bir durum söz konusu olamaz. Bu, bir karalama siyaseti” ifadesini kullandı.

 

“Yargı kararlarına saygı duymak zorundayız”

 

Yargı kararlarının eleştirilebileceğini, kendilerinin de zaman zaman mahkeme kararlarını eleştirdiklerini anlatan Tunç, şunları kaydetti:

 

“Bağımsız ve tarafsız yargıya müdahale kesinlikle söz konusu değil. Bu karar ile Sayın Cumhurbaşkanı'mızın 1998'de Siirt'te okuduğu şiir nedeniyle aldığı mahkumiyet arasında benzerlik kurmak son derece yanlış. Sayın Cumhurbaşkanı’mız, Ziya Gökalp'in ders kitaplarında olan bir şiirini okuduğu için ceza aldı ve hapse girdi. Burada ise Yüksek Seçim Kurulu hakimlerine ‘ahmak’ dediği için hakaret nedeniyle ceza alınan bir durum var. Biz Sayın Cumhurbaşkanı’mızı 1998'de Pınarhisar Cezaevi'ne ağlayarak gönderdik, o kararı üzülerek karşıladık ancak dünkü manzarayı gördüğümüzde bu kararın nasıl sevinçle karşılandığını, nasıl bayram edildiğini de görüyoruz.”

 

Yargı sürecinin beklenmesi gerektiğini, bağımsız yargının en doğru kararı vereceğini belirten Tunç, bu kararın “iktidar baskısıyla alınan bir karar” gibi göstermenin yanlış ve kabul edilebilir olmadığını belirterek “Kesinleşmeyen karar üzerinden 'Bu karar istibdat yönetiminin kararı' demek son derece yanlış. Türkiye bir hukuk devleti. Yargı kararlarına saygı duymak zorundayız. Kararları eleştirebiliriz ancak bunu 'iktidar baskısıyla alınan bir karar' gibi göstermek yanlış, bunu kabul edemeyiz” diye konuştu.

 

Özkoç: “Hiçbir vicdana sığmayan bir karar”

 

CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, İmamoğlu'nun onurlu, haysiyetli ve kişilikli bir mücadele verdiğini söyledi. Karara tepki gösteren Özkoç, “Dünyanın hiçbir yerinde 16 milyon nüfusu olan bir kentin belediye başkanına; kendisine ‘ahmak’ diyene cevaben ‘Bunu söyleyenler ahmaktır’ dediği için siyasi yasak getirilerek 2 yıl 17 ay 15 gün ceza verilmez. Bu, ancak diktatörlükle yönetilen ülkelerde talimatla olur. Hiçbir vicdana sığmayan bir karar. Bu mahkemeleri aslında savcı ve hakimlerin yönetmediği açıkça ortaya çıktı” görüşünü savundu.

 

AK Parti sıralarını işaret eden Özkoç, “20 yıldan bu yana iktidardayız diye övünmeyin. Saddam da Esad da 20 yıldan beri iktidardaydı. Onlar neyse siz de osunuz” dedi.

 

Tunç, “Siz kendinize bakın” dedi

 

Sataşmadan söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Tunç, “Sayın Cumhurbaşkanı’mız 20 yıldan bu yana 15 seçimi kazanan, milletin gönlünde taht kuran bir lider. Siz kendinize bakın. 20 yıldan bu yana 15 seçim kaybedecek, partinin başında oturacak, o diktatör değil ama Sayın Cumhurbaşkanı’mız milletin oylarıyla her sandıkta açık ara birinci olacak, ona 'diktatör' diyeceksiniz. Yazıklar olsun size” karşılığını verdi.

 

“Buradan bir mağduriyet çıkmaz”

 

“İBB Başkanı İmamoğlu'nun, ‘ahmak’ ifadesini İçişleri Bakanı’na söylediği”nin dile getirildiğini hatırlatan Tunç, şöyle devam etti:

 

“Akıl var, mantık var. Seçimi İçişleri Bakanı mı iptal ediyor? ‘31 Mart'ta seçimi iptal edenler ahmaktır.’ diyor. ‘Sayın Özkoç, sen ahmaksın’ desek bana dava açar mısın, açmaz mısın? Hepinizin avukatları ortak biliyoruz, çok daha basit kelimelerle vatandaşların cümlelerine hakaret davası açan sizin liderleriniz. Liderlerinizin avukatlarıyla bir görüşün. ‘Madam’ kelimesini bile hakaret kabul edip dava açan sizlersiniz. Kesinleşmeyen bir yargı kararı üzerine hemen sevinmeye, bayram etmeye başladınız. Buradan bir mağduriyet çıkmaz.”

 

Akçay: “Tepki gösterilmiyor, kutlama yapılıyor”

 

MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, Türkiye’nin demokratik bir hukuk devleti olduğunu söyleyerek “Ortada tuhaf bir durum var; iktidar kanadı kararı daha çok üzüntüyle, muhalefet ise adeta kutlama yaparcasına karşılıyor” dedi.

 

Kararın istinaf ve temyiz yolunun açık olduğuna dikkati çeken Akçay, “Tepki gösterilmiyor, kutlama yapılıyor. Altılı masanın çekişmesinin yansıması. Ayrıca bir ülkede sandık varsa istibdat yoktur” değerlendirmesini yaptı.

 

HDP Grup Başkanvekili Hakkı Saruhan Oluç, kararın demokrasi ve hukuk açısından karanlık bir karar olduğunu söyledi.

 

Yargının durumunun vahim olduğunu ileri süren Oluç, “İktidarın tahakkümü altında davranan bir yargının doğru bir karar vermesi mümkün değil. Birinci sınıfta okuyan bir hukuk öğrencisi bile böyle bir kararı vermez” diye konuştu.

 

TBMM Başkanvekili Haydar Akar, “Ahmak sözcüğüyle hapis cezası alınıyorsa burada ne bir siyasetçi ne de sokakta yaşayan insan kalır, herkesin hapsedilmesi gerekir” dedi.

 

Yargı bağımsızlığı tartışması yaşandı

 

TBMM Genel Kurulunda, 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin maddelerinin görüşmelerinde, yargı bağımsızlığı tartışması yaşandı.

 

CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesinin Erkem İmamoğlu hakkında verdiği mahkumiyet kararına değinerek 14 Aralık’ın yeni bir vesayet odağının, darbe girişiminin tarihi olduğunu savundu. Kararla 16 milyon İstanbullunun iradesine darbe vurulduğunu öne süren Ağbaba, “Kendisi geçmişte gücünü milli iradeden alan bir siyasetçinin geldiği son nokta, milli iradeyi hiçe saymasıdır. Bu kararı alanlar, talimatı verenler, destekleyenler, başta Meclis'te olmak üzere mazeret üretenler darbecidir” dedi.

 

Darbenin Cumhurbaşkanlığından talimat alan yargıçların eliyle yapıldığını iddia eden Ağbaba, "Halkın oyuyla 2 defa seçilen Ekrem İmamoğlu'na siyaset yasağını getirenler bugünün Kenan Evrenleridir, bu kadar açık. Bu darbenin emrini veren, okuduğu bir şiir yüzünden siyasi yasak getirildiğini söyleyen ve bunun ekmeğini 25 yıldır yiyen Recep Tayyip Erdoğan'dır. Dünün mağdurları, bugün zalim olmuşlardır." görüşünü savundu.

 

Veli Ağbaba, sanatçı Gülşen hakkındaki tutuklama kararına ve 6 yaşındaki kız çocuğuna istismar iddiasına değinerek "Konuşması gereken yerde susan, susması gereken yerde konuşan Adalet Bakanı. FETÖ'den beter bir yargı düzeniyle karşı karşıyayız. Biliyoruz ki İmamoğlu ne ilk ne son." diye konuştu.

 

Tunç, “yargıya müdahaleyi” kabul etmediklerini söyledi

 

AK Parti Grup Başkanvekili Yılmaz Tunç, Ağbaba’nın üslubunu tasvip etmediklerini belirtti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vesayetçi sistemi, darbeci zihniyeti tarihe gömdüğünü dile getiren Tunç, şunları kaydetti:

 

“İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesinin kararının kesin bir karar olmadığını söyledik. İlk derece mahkemesinden sonra bu ifadelerin, Yüksek Seçim Kurulu üyelerine söylenen ‘ahmaktır’ ifadesinin hakaret suçu olup olmadığına karar verecek olan biz değiliz, buna karar verecek olan yargı. İlk derece mahkemesinin görüşü bu yönde; istinafı var, temyizi var. Buna karar verecek olan yargı. Dolayısıyla burada yargıya müdahale edilmesi vesaire, bunların hepsini reddediyoruz, kabul etmiyoruz. Yargı kendi süreci içerisinde işleyecektir.”

 

AK Parti Rize Milletvekili Osman Aşkın Bak da yargılama sürecinin bitmediğini, kesin kararın verilmediğini ifade ederek "Bence siz tercih yapın Kılıçdaroğlu mu, İmamoğlu mu? Bu tercihleri düşünün” dedi.

 

Tunç’tan İYİ Partili Andican’a yanıt

 

Teklifin maddeleri üzerinde söz alan İYİ Parti İstanbul Milletvekili Abdul Ahat Andican, 2023 yılı seçimlerine giderken, iktidarın bir taraftan “2053 hayallerini satmaya”, bir taraftan da “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bir dünya lideri olduğu illüzyonunu yaratmaya” çalıştığını ileri sürdü. Andican, “Gerçek bir dünya lideri ‘3 milyar dolar para alacağım’ diye Avrupa Birliği ile bir geri iade anlaşması yaparak dış dünyada Türkiye’yi para karşılığında bir göçmen deposu olarak kullanabilecekleri izlenimini yaratır mı? Gerçek bir dünya lideri, Rus uçağı düşürülünce 'Emri ben verdim' diye kahramanlık gösterileri yapıp Rusya ambargo uygulamaya başlayınca da arayı düzeltme rüşveti olarak, daha sonra depolara koyacağı S-400'leri alır mı?” sorularını yöneltti.

 

Söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Yılmaz Tunç, Andican’a karşılık olarak, "Gerçek bir dünya liderine Sayın Andican değil, milletimiz karar vermiştir” ifadelerini kullandı.

 

“Vesayetçi, darbeci anlayışı sona erdiren bir lider”

 

Grup Başkanvekili ve Bartın Milletvekili Tunç, Andican’a “Gerçek bir dünya lideri, dünyanın eli kolu bağlıyken, sizler 'Rusya'ya yaptırım uygulayalım' diye sözler sarf ederken, arabulucu rolüyle bütün dünyanın takdirini kazanan, tahıl krizini çözen, esir takasını çözen, hem Birleşmiş Milletlerin hem bütün dünyanın takdirini kazanan bir dünya lideridir. Suriye'de terör devletine müsaade etmeyen, Mavi Vatan'a sahip çıkan bir liderdir. Azerbaycan'da 30 yıllık işgali sona erdiren ve kardeşlerimize destek olan bir liderdir. Türk Devletleri Topluluğu Teşkilatını kuran bir liderdir. Gerçek dünya lideri ülkesini 3-4 kat büyüten ve halkın refahını artıran bir liderdir. Vesayetçi, darbeci anlayışı sona erdiren bir liderdir. Andican'ın söyledikleri doğru olsaydı milletimiz bize 21 kez bütçe yapma imkanı vermezdi” sözleriyle yanıt verdi.

 

“AK Parti ne millidir ne muhafazakardır ne de demokrattır”

 

İYİ Parti Erzurum Milletvekili Muhammet Naci Cinisli, Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesinin İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Erkem İmamoğlu hakkında verdiği mahkumiyet kararıyla ilgili, “Kime söylendiği muğlak bu 'ahmak' lafına eğer üç seneye yakın hapis cezası, siyaset yasağı getiriliyorsa Meclis Genel Kurulunda yapılan eşkıyalığa ne verilmesi lazım, müebbet mi verilmesi lazım?” diye sordu. Verilen karardan AK Parti'nin korktuğunun anlaşıldığını iddia eden Cinisli, "Kimden korkuyor? Milletin kendisinden korkuyor. Yirmi senedir oynanan demokratlık tiyatrosunda da maske fena halde düşmüş durumda. Bu kürsüden önceden de birkaç defa dile getirdiğim gibi AK Parti ne millidir ne muhafazakardır ne de demokrattır." değerlendirmesini yaptı.

 

HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, gündemde asgari ücret tartışmalarının olduğunu ama seçim sürecine girildiği için "Acaba seçimde nasıl oy alırım?" kaygısıyla bu tartışmaların yürütüldüğünü söyledi. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati'nin, “Dar gelirliye, fakir fukaraya vermek bereket getirir” sözünü anımsatan Gülüm, “Gerçek anlamda asgari ücretlinin, milyonlarca emekçinin derdine çözüm üretecek bir adım atılma niyeti olmadığını çok açık bir şekilde görüyoruz. Sadaka mı veriyorsunuz? İşçinin, emekçinin hakkı olan şeyi vermenin kendisini sadaka olarak mı görüyorsunuz ki vermekten bahsediyorsunuz? İşte sizin anlayışınız bu; çünkü halkın olanı, halkın emeğiyle kazandığını, halkın var ettiği bu ülkenin kaynaklarını siz kendi kaynağınız olarak görüyorsunuz” değerlendirmesini yaptı.

 

MHP Gaziantep Milletvekili Ali Muhittin Taşdoğan, sağlıkta insan merkezli yaklaşımla birey ve toplumun sağlık hakkını en üst düzeyde korumanın, sağlık sorunlarına zamanında, uygun ve etkin çözümleri yüksek hizmet kalitesiyle sunmanın, sağlık hizmet politikasının temel amacı olması gerektiğini söyledi.

 

Sağlık hizmetlerinde sürekliliği ve erişilebilirliği sağlamak amacıyla 2018 yılında verdikleri istihdam uygulaması sözünün bugünlerde peyderpey gerçekleştiğini ifade eden Taşdoğan, Sağlık Bakanlığı tarafından 85 bin personel alımının ilk etabı olan 42 bin 500 personel alımı kapsamında, 31 bin 183 personelin pozisyonlarına yerleştiğini anımsattı. Taşdoğan, İŞKUR üzerinden alınacak diğer personellere ilişkin kura çekimlerinin de gelecek haftalarda tamamlanacağını aktardı. İlaç temini konusunda Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın çözüm noktasındaki sözlerini anımsatan Taşdoğan, “Sağlık Bakanlığımıza ve Sayın Bakanımıza olan güvenimiz bu konuda tamdır” dedi.

 

Özkoç: “Asla ama asla vazgeçmeyeceğiz, hiç durmayacağız”

 

CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, dün 6 yaşındaki çocuğa yönelik adaletsizliği konuşurken bugün Türkiye’nin en büyük kentinin belediye başkanının uğradığı adaletsizliği konuştuklarını söyledi. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun haksızlıklar karşısında adalet yürüyüşleri yaptığını anımsatan Özkoç, “Bugün Ekrem İmamoğlu için verdiğimiz mücadele aslında kimsesiz, yoksul ve çaresiz bırakılan çocuklar içindir. Aslında bugünkü mücadele şiddete uğrayan, hor görülen kadınlar içindir; adalet içindir. Allah şahidimiz olsun bundan asla ama asla vazgeçmeyeceğiz, hiç durmayacağız” diye konuştu. İktidara geldiklerinde insanlık onurunu koruyacaklarını, bu nedenle ilk önce adaleti tesis edeceklerini dile getiren Özkoç, “Önce adalet olacak ki bu topraklarda, yavrular böyle şeylere muhatap olmasın, bu milletin seçimle getirdiği başkanlar siyasi kararlarla görevlerinden alınmasın” dedi.

 

2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’nin maddelerinin görüşmelerinin tamamlanmasının ardından 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi’nin maddelerinin görüşmelerine geçildi.

ETİKETLER : Bartın TBMM AK Parti Grup Başkanvekili ve Bartın Milletvekili Av. Yılmaz Tunç
Diğer SİYASET haberleri
Köşe Yazarları
 ‹ 
 ›