“Mahkemenin kararı, emsal olacağı için çok önemli”

CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu, Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü, Hatay Milletvekili Suzan Şahin, Samsun Milletvekili Neslihan Hancıoğlu ve Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin ile beraber Bartın’da geçtiğimiz yıl erkek arkadaşı tarafından, çalıştığı iş yerinde ateşli silahla öldürülen Azize Gülmez’in geçtiğimiz Salı günü Bartın Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ikinci duruşması öncesi önemli açıklamalarda bulunarak 25 yaşındaki öldürülen genç kızın ailesine ve sevdiklerine sabır diledi. Ülkemizde artan kadın cinayetlerine de dikkat çeken Bankoğlu, ülkede gelinen noktada önleyici tedbirlerin ve yasaların hakkıyla uygulanmaması sebebiyle kadınların adalete güveninin kalmadığını, yapılan takdiri indirimlerle yasaların caydırıcılıktan uzak kaldığına dikkat çekerken, “Katillerin adaletten çekincesi, kadınlarınsa adalete güveni kalmadı. Burada yetkili kılınan mahkemenin kararı, emsal olacağı için çok önemlidir. Kadınlar için, kadınların adalete güveni ve katillerin adaletten çekinmesi için önemlidir” dedi.
Bu haber 2022-10-12 16:27:48 eklenmiş ve 713 kez görüntülenmiştir.

 

 

Nilay Meryem ÇÖMLEK

 

 

 

Bartın’da 9 Kasım 2021 tarihinde erkek arkadaşı Ercan Özkavlak tarafından, çalıştığı iş yerinde ateşli silahla öldürülen Azize Gülmez’in geçtiğimiz Salı günü Bartın Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ikinci duruşması öncesi, duruşmaya katılan CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu, Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü, Hatay Milletvekili Suzan Şahin, Samsun Milletvekili Neslihan Hancıoğlu ve Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin ile beraber önemli açıklamalarda bulundu.

 

 

“Utanç sıralamasında üst sıralara geldik”

 

 

“Bizler kadın cinayetlerine, bu cinayetleri tetikleyen toplumsal cinsiyet eşitsizliğine ve o eşitsizliğe siyasi menfaatler uğruna can simidi gibi sarılanlara, geçit vermeyeceğimizi söylemek için buradayız” diyen Bankoğlu, öldürülen Azize Gülmez’in ailesine ve sevdiklerine sabır diledi.

 

Bankoğlu, ardından ülkemizde artan kadın cinayetlerine dikkat çekerek, “Her geçen gün artan kadın cinayetleriyle, dünyadaki utanç sıralamasında üst sıralara geldik. Elbette, hiçbir şey  Azize’yi geri getirmeyecek. Ancak böyle bir ortamda hiçbir kadın davasına, tek başına bir kadının davası olarak bakamayız. Kadın cinayetlerinin adeta normalleştirilmeye çalışıldığı bu dönemde, verilecek her karar hayati önem taşıyor” dedi.

Kadın cinayetlerinin temelinde toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin yer aldığını sıkça ifade eden Bankoğlu, “Bu cinayetlerin altında temel bir toplumsal sorun var, kadınların özgürce varoluşu kabul edilmiyor. Kadınlar, sadece yaşamak için bile mücadele etmek zorunda kalıyorlar. Bugün, hiçbir erkek giydiği kıyafetten, gittiği yerden, yaşadığı ilişkiden sorgulanmaz, yargılanmazken; kadınlar giydiği kıyafetten gittiği yere, çalıştığı yerden düşüncelerine, hatta yürüyüşlerinden gülüşlerine kadar her şeyden dolayı şiddet görüyor hatta, çocuklarının gözü önünde katlediliyorlar” diyerek toplumsal cinsiyet eşitsizliğine bir kez daha vurgu yaptı.

 

Geçtiğimiz Eylül ayında 19’u şüpheli olmak üzere, 45 kadının öldürüldüğünü ve bu ölümlerin yüzde 69’unun beraber olunan erkek tarafından işlendiğini ve cinayetlerin 50’sinde ateşli silahların kullanıldığına dikkat çeken CHP’li Bankoğlu, “Kadınlar aile içerisinde öldürülüyor. Kutsal aile vurgusu yapanların bunu görmesi lazım. Kadınlar, ateşli silahlarla öldürülüyor. Silah ruhsatı düzenlemesi yapanların, bunu görmesi lazım. Biz bu verileri, hükümetin kapatmak istediği sivil toplum kuruluşlarından alıyoruz. Çünkü, hükümet, kadın cinayetlerini açıkça tanımlamadığı gibi, doğru düzgün veri paylaşmaya da yanaşmıyor. Kadın cinayetlerini önleme konusunda samimi olanların önce doğru düzgün veri yayınlaması lazım” diyerek kadın cinayetlerinin önlenmesi konusunda hükümetin samimi olmadığını ifade etti.

 

 

"Kadın cinayetleri politiktir”

 

 

Devletin yaşam hakkının korunması için pozitif yükümlülüğünü hatırlatan ve geçtiğimiz sene Türk Ceza Kanunu’ndaki değişikliklerle korunan haksız tahrik indirimini eleştiren Bankoğlu, hükümetin kadın politikalarını da eleştirerek şunları söyledi:

 

“Bir devlet vatandaşlarının yaşam hakkını bile koruyamıyorsa burada önemli bir sorun vardır. Kadınlar öldürülürken, katillere değil de yürüyüş yapmak isteyen kadınlara saldırılıyorsa, katillere hala haksız tahrik indirimi uygulanabiliyorsa, burada önemli bir sorun vardır. Bir ülkede, hâkimin takdiriyle katiller salınıyorsa, polisin inisiyatifiyle korunma talep eden kadınlar kocalarına teslim edilip ölüme yollanıyorsa, kadınlar güpegündüz sokakta katledilebiliyorsa ve tüm bunlar olurken o ülkenin hükümeti ‘kadın meselesi abartılıyor’ diyebiliyorsa, bu ülkede kadın cinayetleri politiktir. Bu toplumda kadın hayatının son 20 yılda bu kadar değersizleştirilmesinde; kadını erkeğin eşiti görmeyen, İstanbul Sözleşmesi’nden tek bir kişinin kararıyla çıkan, çocuk tacizcileriyle bir arada pozlar vermekte hiçbir sorun görmeyen anlayışın çok payı var. Çünkü İstanbul Sözleşmesi’nden çıkar çıkmaz gözünü 6284 sayılı kanuna diken bu anlayış; kadını sadece iyi anne, iyi eş olarak görüyor, bir birey olarak görmüyor. Ve topluma da bunun mesajını veriyor.”

 

 

“Verilecek karar emsal olacak”

 

 

Ülkede gelinen noktada önleyici tedbirlerin ve yasaların hakkıyla uygulanmaması sebebiyle kadınların adalete güveninin kalmadığını, yapılan takdiri indirimlerle yasaların caydırıcılıktan uzak kaldığını belirten Bankoğlu, “Katillerin adaletten çekincesi, kadınlarınsa adalete güveni kalmadı. Burada yetkili kılınan mahkemenin kararı, emsal olacağı için çok önemlidir. Kadınlar için, kadınların adalete güveni ve katillerin adaletten çekinmesi için önemlidir” dedi.

Bankoğlu, kadın mücadelesinin altını çizerken, “Kadınların hayatının içeride yatılacak birkaç yıldan ibaret görüldüğü bu zamanlarda, mahkemelerden artık takdiri indirimler duymak istemiyoruz. Hukukun uygulanmasını, cezaların caydırıcı olmasını istiyoruz. Katillerin kıskandım, yan baktı, namusumu korudum savunmalarının indirim sebebi olmasını istemiyoruz. Adalet istiyoruz. Bizler artık, hayatımıza ilişkin kararları reislerden, kocalardan, sevgililerden duymak istemiyoruz. Kadınlara sahip çıkılmasını değil, varlığımıza saygı duyulmasını istiyoruz. Özgür olmak istiyoruz. Kadınlar, oy kaygısıyla yaşam haklarının görmezden gelinmesini istemiyor. Görünmek istiyor. Biz öldürülmek istemiyoruz. Yaşamak istiyoruz. Her bir kadının yaşam güvencesi sağlanana kadar da mücadelemize devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. 

 

 

“Çocuk istismarına geçit yok”

 

 

11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü olması sebebiyle kız çocuklarının önemine de vurgu yapan Bankoğlu, “Bu vesileyle erken yaşta evlilik söylemiyle, çocuk istismarına kılıf hazırlayanlara da asla izin vermeyeceğimizi burada bir kez daha açık açık ifade edeyim. Her sene bu konuda örtülü ya da açık girişimleri olanları çok iyi biliyoruz ve kız çocuklarımızı korumak için gerek siyasiler gerekse kadın mücadelesinde olan insanlar olarak bu girişimlere asla geçit vermeyeceğiz” diyerek açıklamalarını sonlandırdı.

 

 

 

 

Üçüncü duruşma 13 Aralık’a ertelendi

 

 

Açıklamaların ardından CHP Bartın Milletvekili Bankoğlu ve beraberindeki CHP’li heyet, duruşmaya katılmak üzere mahkeme salona girdi. Azize Gülmez’in ailesi ve yakınlarının da katıldığı duruşmada, sanık Ercan Özkavlak “pişman olduğunu” ifade etti. Kızlarının acısını yaşayan anne baba da sanığın en üst sınırdan cezalandırılmasını isterken mahkeme başkanlığı sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek davayı13 Aralık gününe erteledi.

 

 

 

ETİKETLER : Bartın kadın cinayeti Azize Gülmez CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü Hatay Milletvekili Suzan Şahin Samsun Milletvekili Neslihan Hancıoğlu Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin
Diğer GÜNCEL haberleri
Köşe Yazarları
 ‹ 
 ›