Soylu: “Afetzedelere toplamda 56 milyon 863 bin lira nakit gönderildi”

Erkan HIZOĞLU

Sağanak yağışın taşkına neden olduğu andan itibaren ilimizdeki çalışmaları yakından takip ederek incelemelerde bulunan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, yaşanan afet  sonrası öncelikle yapılacaklar konusunda değerlendirmelerde bulunmak üzere hafta sonu Bartın’a geldi.  İçişleri Bakanı Sayın Soylu’nun Valilik Şeref Defterini imzalamasının ardından Valilik 15 Temmuz Şehitleri Toplantı Salonunda gerçekleştirilen toplantı sonunda İçişleri Bakanı Sayın Soylu, taşkın sırasında ve sonrasında özveriyle çalışan ve yoğun mesai harcayan tüm kamu kurum ve kuruluşlarına teşekkür etti.

Soylu, toplantı sonrasında önemli açıklamalarda bulundu

Valilikte düzenlenen İl Afet ve Acil Durum Koordinasyon Kurulu Toplantısı'na katılan Bakan Süleyman Soylu, basına kapalı toplantının ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Batı Karadeniz'deki sele ilişkin hasar ve zarar tespitlerinin sürdüğünü belirterek, "Bu selin şu ana kadar yaptığımız hesaplamalar çerçevesindeki maliyeti 4,2 milyar. Bunun biraz daha artabileceğini değerlendirebiliyoruz." dedi. Bakan Süleyman Soylu, 26-29 Haziran'da Bartın, Kastamonu, Düzce, Zonguldak, Bolu, Karabük ve kısmen de Sakarya'da aşırı yağışlardan kaynaklanan sel afeti ve taşkınlarla ilgili son değerlendirmeleri yaptıklarını söyledi.

“Kurtarma çalışmaları devam ediyor”

Batı Karadeniz'deki sel ve taşkınlar sonucu 2 kişinin kayıp olduğunu, bu olaylardan birinin Düzce'de yaşandığını ifade eden Bakanı Soylu, "Yaklaşık 250 arama kurtarma ekibi, toplam 330 personelle orada arama kurtarma çalışmaları devam ediyor. Uğradığım Kastamonu Küre'de ise 130 arama kurtarma olmak üzere 250 personelle bu çalışma devam ediyor. İnşallah en kısa zamanda ailelerine bir haber verebilmeyi Cenabıallah nasip eder" dedi.

"Afetzedelere toplamda 56 Milyon 863 Bin Lira nakit gönderildi"

Bakan Süleyman Soylu, sel nedeniyle 2 bin 786 kişinin tahliyesinin gerçekleştirildiğini belirterek, "Yıkık veya yıkılması gerekenler, ağır hasarlı olanların dışında, oturanların hemen hemen hepsi yerlerine tekrar döndü diyebiliriz. Gerek yıkık gerekse ağır hasarlı, acil olarak nitelendirdiğimiz konutlara elbette dönebilmek mümkün değil. Onlarla ilgili diğer safahatlar gerçekleşecektir." diye konuştu.

Bölge genelinde çalışmalara katılan personel sayısı ve araçlara ilişkin bilgi veren Bakan Soylu, afetzedelere toplamda 56 milyon 863 bin lira nakit gönderildiğini aktardı.

“Hala hasar ve zarar tespitlerimiz devam etmekte”

Karayollarında 128 kilometrelik yolun bozulduğuna ya da tamamen hasarlı olduğuna değinen Bakan Süleyman Soylu, şunları kaydetti: "İl Özel İdaresi uhdesinde olan 566 kilometrelik yol bu Batı Karadeniz afetinde hasarlanmış. Yaklaşık 80 köprü, 391 menfez var. Şu ana kadar 1080 konut, 516 iş yeri ve 35 araçta zarar tespiti oluştu ama hala hasar ve zarar tespitlerimiz devam etmektedir. Çünkü tarım hasarları da var. Tarım hasarlarının ortalama yüzde 65-70 civarında bölümünü tespit edebildik. Bu selin şu ana kadar yaptığımız hesaplamalar çerçevesindeki maliyeti 4,2 milyar. Yine önemli maliyetle karşılaştığımızı burada ifade etmek isterim. İlgili kurum ve kuruluşlarımızın kendi bütçelerinde oluşturduğu çalışmalar bunun dışında. Onun için toplam hasar 4,2 milyar liralık, bunun biraz daha artabileceğini değerlendirebiliyoruz."

"Afet zamanı bütün kamu araçları AFAD'ındır"

Bakan Süleyman Soylu, daha önce alınan tedbir ve yapılan yatırımların daha büyük afetlerin önüne geçtiğini dile getirerek, bunları kesintisiz sürdürmek zorunda olduklarını söyledi. Bakan Süleyman Soylu, dönem dönem bu tür afetlerde tartışmaların yaşandığına işaret ederek, şöyle konuştu:

"İşte 'Biz buraya araç gönderdik.', 'Araçlarımızı durduruyorlar, çalıştırmıyorlar.' Bir açıklık ifade edeyim. AFAD, afette bütün kamu araçlarının sahibidir. Altını çizerek söylüyorum. Bu araçların hiçbirisini ferdi olarak cebimizden ödeyerek almıyoruz. Bazı belediyeler, 'Ben aracımı gönderdim.' diyor ya yüzlerce belediye var, aracını gönderiyor, sesini çıkarmıyor. Bunu bir insanlık, komşuluk ve kamu yararı olarak değerlendiriyor ve bu bir kamu yararıdır. Bu araçlar bizim şahsi mallarımız değildir, bu araçlar milletin malıdır. Tekrar söylüyorum. Afet zamanı bütün kamu araçları AFAD'ındır. İstediği özel teşebbüslerin araçlarını alabilme kabiliyetine kanunen hakkı söz konusudur. Milletin vergileriyle alınmış bu araçlarla ilgili yok 'Bartın'a geldi, bekletildi.' gibi çalışanların da moralini, bütünlüğünü bozabilecek bir değerlendirmeyi sadece ve sadece küçük işlerle meşgul olmak olarak görürüz, bu doğru değildir.

“Görevimizi yapacağız ve yapmaya devam edeceğiz”

Arkadaşlarımız burada yoğun çalışma ortaya koydu. Elbette görevimizi yapacağız ve yapmaya devam edeceğiz. Türkiye'nin neresinden gelirse gelsin, hangi kurumdan gelirse gelsin, herkesin başımızın üzerinde yeri var, herkesi sevk etmekle görevliyiz. Eksik yapmışsak eksik yapmışızdır. Bu eksikliğin maliyetini de üzerimize almaya elbette ki kabulüz. Onun için bu konularda özellikle afet zamanlarında birtakım değerlendirmeler yapmanın çok makul olmadığının altını bir kez daha çizmek istiyorum. Allah, bu tip afetlerle karşı karşıya bırakmasın."

Mücadelenin önemini vurguladı

Türkiye'nin afet bölgesi olduğunu kimsenin unutmaması gerektiğini dile getiren Bakanı Süleyman Soylu, afetle topyekun mücadelenin önemini vurguladı. Afetlerin bütün dünyada bir özelliği olduğunu belirten Bakanı Süleyman Soylu, "Afetler bütün dünya için literatürde yenilenme işinde önemli bir adımdır. Yani her afet kendine ait yeni tedbir almayı getirir. Tedbir almayı zorunlu hale getirir. Onun için burada bu afetlerin bize, her afetin bize sağladığı daha önce aldığımız tedbirlere ek tedbirler alınması hususu da ayrı bahistir ve biz bunların her birini de teker teker değerlendiriyoruz." dedi.