“FETÖ ile mücadele milli bir meseledir”

15 Temmuz darbe girişiminin, AK Parti iktidarıyla güçlenen Türkiye’yi hazmedemeyen ve Türkiye’nin tutumu nedeniyle bölgedeki çıkarlarını gerçekleştiremeyen küresel güçlerin desteğiyle gerçekleştirildiğini belirten AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, FETÖ'yle mücadelenin millî bir mesele olduğunu söyledi.
Bu haber 2018-11-12 11:02:49 eklenmiş ve 315 kez görüntülenmiştir.

 

 

 

AK Parti Bartın Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu Başkanvekili Yılmaz Tunç, TBMM Genel Kurulunda İYİ Parti’nin 15 Temmuz darbe girişimine yardım ve yataklık edenlerin, işbirlikçi ve sorumlularının belirlenmesi amacıyla araştırma komisyonu kurulmasına dair Grup önerisi üzerinde AK Parti Grubu adına bir konuşma yaptı.

 

FETÖ’yle mücadelenin milli bir mesele olduğunu ifade eden AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

“15 Temmuz darbe girişimi, AK Parti iktidarıyla güçlenen Türkiye’yi hazmedemeyen ve Türkiye’nin tutumu nedeniyle bölgedeki çıkarlarını gerçekleştiremeyen küresel güçlerin desteğiyle gerçekleştirildi. 15 Temmuz, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, milletimizin tarihî kahramanlığı sayesinde akamete uğratılmış bir darbe girişimidir. Darbe girişiminde bulunan FETÖ terör örgütüyle mücadelenin aslında darbe girişiminden çok daha önce başlatıldı. 7 Şubat 2012'de MİT müsteşarının tutuklanmaya kalkışılması süreciyle başlayan, dershanelerin kapatılmasıyla devam eden, Gezi olaylarıyla farklı bir boyut kazandırılan, 17-25 Aralıkta yargı eliyle darbe girişiminde bulunarak hükûmetin düşürülmesine varan, MİT tırlarının durdurulması ve terörün azdırılarak toplumda kaos ortamının oluşturulması çabalarıyla devam eden, yaklaşık 5 yıllık mücadele sürecinde başarısız olan küresel güçler ve onun piyonu FETÖ terör örgütünün son koz olarak 15 Temmuz hain darbe girişiminde bulunması sonrasında da devam eden uzun bir mücadeleden bahsediyoruz.

 

“Muhalefet karşı çıktı”

 

Tüm bu olaylar sonrasında Hükûmet ve Türkiye Büyük Millet Meclisi her girişimin arkasından devreye girdi ve gerekli tedbirleri aldı. Gerekli kanuni düzenlemeleri hep birlikte bu çatının altında gerçekleştirdik ve bu girişimlerin her birini sonuçsuz bıraktık. FETÖ'nün yayın organları, televizyonları, en önemli insan devşirme organizasyonu olan okullar ve dershanelerin kapatılması, finans kaynaklarına el konulması, tüm bunlar Hükûmetin büyük mücadelesi sonucunda gerçekleştirilmiştir. Bunlar yapılırken ise gerekli destek diğer siyasi partiler tarafından verilmemiştir. Bu, gerçektir; bu, açıktır. Hatta bunları yaparken Hükûmet diktatörlük suçlamalarıyla da karşı karşıya kalmıştır. Darbe girişimi sonrası 20 Temmuz 2016 tarihinde ilan edilen olağanüstü hâl çerçevesi içerisinde de FETÖ'yle irtibatlı ve iltisaklı olduğu değerlendirilenlerin kamudan ayıklanması süreci başlatıldı. Suç unsuru olan hususlarla ilgili olarak da bağımsız yargı gerekli soruşturma ve kovuşturmaları başlatmıştır.

AK Parti'den önce hemen hemen tüm siyasi partilerle ilişki kurmaya çalışmış olan bu örgütün AK Parti’yle devlete sızdığını söylemek büyük bir haksızlıktır. Bu hain örgütle mücadele AK Parti döneminde başladığı için FETÖ darbe girişiminde bulunmuş ve AK Parti’yi ve onun liderini ortadan kaldırmaya cürete kalkışmıştır.  

 

“FETÖ ile mücadele milli bir meseledir”

 

FETÖ’yle mücadele millî bir meseledir. AK Parti henüz yokken 40 yıl öncesinden devletin kurumlarına çöreklenmiş bu yapının tasfiyesinde tüm siyasi partilerimiz destek olmalıdır. FETÖ mensupları ve darbe girişiminde bulunan teröristler ve onlara destek olan kim varsa, sıfatı ne olursa olsun, bağımsız yargı önünde hesap vermektedir. 97 bin derdest soruşturma vardır, 51 bin dava vardır. 148 bin derdest dosyadan bahsediyoruz, 272 bin şüpheli ve sanık vardır ve 31 bin tutuklu, 16 bin de hüküm giymiştir. Bu aşamada, bağımsız yargının kararlarını beklemek gerekir.”

ETİKETLER :
Diğer SİYASET haberleri
Köşe Yazarları
 ‹ 
 ›