CHP’den alternatif tören

Nilay Meryem ÇÖMLEK 

CHP Bartın İl Başkanlığı bu yıl da 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı Cumhuriyet Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı önünde düzenlenen alternatif tören ve basın açıklaması ile kutladı. Törendeki konuşmasında özgür ve bağımsız yaşama irademizin sembolü olan TBMM’nin kurulması ile birlikte Türklerin bu topraklarda esareti asla kabul etmeyeceğini bütün dünyaya gösterdiğini savunan CHP İl Başkanı Karakaş, Atatürk’ün 23 Nisan’ı çocuklara ve gelecek nesillere armağan ettiğini anımsatırken şunları dile getirdi:

“Krizin sebebi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”

“Bu armağan TBMM’nin ülkemize karşı bitmeyen sorumluluğunun simgesidir. Bu güzel ülkemizde bütünyurttaşlarımızın hak ve özgürlüklerini korumak, demokratik, laik,sosyalhukuk devletinigeliştirmek ve vatanımızınçağdaş uygarlıkseviyesininbile üstüneçıkmasını sağlamak öncelikle milletin vekillerindenoluşan TBMM’nin görevidir. Bugünülkemiz, Cumhuriyet tarihinin en derin siyasi ve ekonomik krizlerinden birini yaşamaktadır. Toplumsal, siyasal ve ekonomik sorunlar her geçen gün artarak etkisini ağır bir biçimde göstermektedir. Bu krizin en önemli sebebi kuşkusuz, ‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ adı altında uygulanan keyfi ve kural tanımaz yönetim anlayışıdır.

Hepimizin ortak sorumluluğu, uzlaşarak ve birlik içinde bu krizi aşmak, derinleşen sorunlarımızı demokratik siyasetin alanını güçlendirerek, çoğulculuk ve katılımcılık temelinde çözebilmektir. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem mutabakat metninde ifade ettiğimiz gibi bizler, etkin ve katılımcı bir yasama, istikrarlı, şeffaf ve hesap verebilir bir yürütme, bağımsız ve tarafsız bir yargı ile kuvvetler ayrılığının tesis edildiği güçlü, özgürlükçü, demokratik, adil bir sistem inşa etme kararlılığı içindeyiz.”

“Toplumun yarısının reddettiği Anayasa değişikliği

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne Fethullahçı Terör Örgütü’nün 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında, AKP ve MHP tarafından oluşturulan dar bir komisyonun41 gün gibi kısa bir sürede, TBMM Genel Kurul’da demokratik bir biçimde müzakere edilmeden kabul edilerek 16 Nisan 2017’de alelacele gerçekleştirildiğini savunduğu referandumundaki yüzde 51,41’lik ‘Evet’ oyuna dayanılarak geçildiğini belirtirken sözlerini özetle şöyle sürdürdü:

“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, yönetimde kişiselliğe ve keyfiliğe yol açmış; Cumhurbaşkanı’na yasama, yürütme ve yargıyı güdümü altına alan çok geniş ve denetimsiz yetkiler tanıyarak otoriter bir yönetim yaratmıştır. Bu sistemde gerçek anlamda denge ve denetleme mekanizmaları öngörülmemiştir. Yürütme yetkisi tek bir kişide toplanmış,yasama etkisiz kılınmış,yargı bağımlı hale getirilmiştir. Böylece kişiselleşen bir iktidar yapısı ortaya çıkmıştır.

“Partili Cumhurbaşkanı sorunları derinleştirdi”

Böylelikle partili Cumhurbaşkanı, tek imza ile her türlü işlemi yapabilme yetkisi ile donatılmıştır. Anayasa’daki tarafsızlık yeminine rağmen, Cumhurbaşkanı parti genel başkanlığına devam etmiştir.Dolayısıyla parti genel başkanlığı ile devlet ve hükümet başkanlığı tek kişinin şahsında birleşmiş, partili Cumhurbaşkanı, ülkenin sorunlarını daha da derinleştirmiştir.TBMM’nin yasama fonksiyonları yürütme ile paylaşılmış, yasamanın denetim fonksiyonu işlevsiz hale getirilmiştir. Yasamanın yürütme üzerindeki denetim fonksiyonları fiilen yok edilmiştir. Yasamanın millet adına kullandığı devredilemez bütçe hakkı ortadan kaldırılmıştır. Partili Cumhurbaşkanı, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığını yok etmiştir.Hakimler ve Savcılar Kurulu, Cumhurbaşkanı’na tanınan doğrudan ve dolaylı atama yetkileriyle, yürütmenin vesayetine girmiştir. Sonuç olarak geldiğimiz noktada Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini ile maalesef ülkemiz yönetilemiyor, adeta savruluyor.

“Önerimiz yeni bir sistem”

Bizler, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem önerimizle geçmişe geri dönmüyor, hukuk devleti ve kuvvetler ayrılığı esasına dayanan yeni bir sisteme geçiyoruz. Türkiye, parlamenter demokrasi bakımından köklü bir geçmişe sahiptir. Kesintiye uğrayarak halkın iradesinin engellendiği dönemler olsa da güçlü bir parlamenter demokrasi kültürüne sahibiz. Bizler geçmişin bu dar kalıplarını reddediyoruz. Geçmişin tecrübelerinden faydalanarak, geçmiş uygulamaların ortaya çıkardığı demokrasi sorunlarına ve vesayetçi uygulamalara imkan vermeyecek, milli iradenin tecelli ettiği, yargının bağımsız olduğu, yürütmenin istikrarlı bir şekilde kurallara bağlı olarak ülkeyi yönettiği, temel hak ve özgürlüklerin teminat altına alındığı, kurumsal kültürün hakim olduğu bir kamu yönetimi temin edecek Güçlendirilmiş bir Parlamenter Sistemi inşa ederek Türkiye Cumhuriyeti’nin köklü devlet ve Cumhuriyet tecrübesini demokrasi ile taçlandırmayı hedeflemekteyiz.

“Huzur ve barış içinde Türkiye’yi yeniden inşa edeceğiz”

Ulu önderimiz Atatürk, ‘Şimdiye kadar milletimizin başına gelen bütün felaketler kendi talih ve geleceğini başka birinin eline terk etmesinden kaynaklanmıştır’ demiştir. Tarihte hakkını, hukukunu, iradesini tek bir adama bırakan hiçbir millet huzur ve refaha ulaşamamıştır. Demokrasinin gelişmesi, adaletin sağlanması, hukuk devletinin güçlenmesi ülkemizde barışın ve kalkınmanın teminatıdır. Bu ucube sistem içerisinde ne yazık ki çocuklarımızın eğitim hakkı, sağlıklı gelişme hakkı ihlal edilmekte, çocuklara yönelik şiddet, istismar, cinsel saldırı, çocuk emeğinin sömürülmesi artarak devam etmektedir.Bizler ülkemizde hiçbir çocuğun yatağa aç girmesini istemiyoruz. Barışın, sevginin, umudun, kardeşliğin temsilcileri, aydınlık yarınların güvencesi çocuklarımızın, ülkemizi aydınlık günlere taşıyacaklarına, aklın ve bilimin yolundan ayrılmayacaklarına yürekten inanıyoruz. CHPbu bilinçle çalışarak, milletimizden aldığı güçle iktidar olduğunda hepimizin özlediği huzur ve barış içerisindeki Türkiye’yi yeniden inşa edecektir.Çocuklarımıza bırakacağımız en değerli miras, laik, özgür ve adil bir Türkiye Cumhuriyeti’dir.”