Bartın’da Gaziler Günü törenle kutlandı

19 Eylül Gaziler Günü, ilimizde törenle kutlandı. Törende konuşan Bartın Şehit Aileleri ve Gazileri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Ekrem Altunok, bağımsız ve hür yaşamamızı borçlu olduğumuz şehitlerimiz ve gazilerimize olan borcumuzun hiçbir zaman ödenemeyeceğine dikkat çekti. Garnizon Komutanlığı adına konuşma yapan Üsteğmen Emre Gökçe de, Türk Milleti ve onun ayrılmaz parçası olan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gazilerimize olan vefa borcunu hiçbir zaman unutmayacağını belirtti.
Bu haber 2021-09-19 12:17:18 eklenmiş ve 1372 kez görüntülenmiştir.

 

 

 

Erkan Hızoğlu

 

 

 

Bartın’da 19 Eylül Gaziler Günü dolayısıyla tören düzenlendi. Cumhuriyet  Meydanı’nda düzenlenen törene Vali Sinan Güner, Milletvekili Av. Aysu Bankoğlu, Garnizon Komutanı Dz. Kd. Alb. Erkan Şahin, Belediye Başkanı Cemal Akın, Cumhuriyet Başsavcısı Faruk Kaynak, Vali Yardımcısı Abdullah Akdaş, İl Jandarma Komutan V. J. Alb. Yıldırım Özbaş, İl Emniyet Müdürü Şakir Engin Korkmaz, İl Genel Meclisi Başkanı Kenan Dursun, İl Özel İdare Genel Sekreteri Metin Çetin, Siyasi Parti İl Başkanları, Bartın Şehit Aileleri ve Gazileri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Ekrem Altunok, İl Müdürleri, STK Temsilcileri, Gazilerimiz ve aileleri katıldı.

 

Vali Sinan Güner, Garnizon Komutanı Dz. Kd. Alb. Erkan Şahin, Belediye Başkanı Cemal Akın ile Bartın Şehit Aileleri ve Gazileri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Ekrem Altunok tarafından Atatürk Anıtı’na çelenkler sunuldu.

 

Program, saygı duruşu, İstiklal Marşımızın okunması ve bayrağımızın göndere çekilmesiyle devam etti.

 

Altınok: “Bağımsız ve hür yaşamamızı onlara borçluyuz”

 

Daha sonra Bartın Şehit Aileleri ve Gazileri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Ekrem Altunok açılış konuşmasını yaptı. Ülkemizin her karış toprağına terlerini ve kanlarını akıtarak tarihimize emsalsiz sayfalar yazdıran, Türkiye Cumhuriyeti’nin sonsuza kadar yaşatılmasının ve Türk kahramanlığının teminatı olan gazilerimizin 19 Eylül Gaziler Günü’nü bir kez daha kutlamanın gururunu yaşadıklarını belirten Altınok, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

“Vatanımızın bağımsızlığı ve bölünmez bütünlüğünü korumak için canları pahasına cepheden cepheye koşan ve bu uğurda şehit olmayı göze alan gazilerimiz ülkemizin medali iftiharı ve yaşayan abideleridir. Gazilerimizin vatan savunması için verdikleri büyük mücadele ulusça övünç duyduğumuz kahramanlık ve vatanseverlik destanı olarak dünya tarihinde de yerini almıştır. Bugün millet olarak birlik ve beraberlik içinde bağımsız ve hür yaşıyorsak bunu aziz şehitlerimize ve kahraman gazilerimize borçlu olduğumuzun bilinci içinde, ülkemizi bölmek isteyenlerin top yekûn karşısındayız. 

 

“Dünyevi değerlerle ölçülemez”

 

Milletimiz dün olduğu gibi bugün de ‘Ölürsek şehit, yaşarsak gazi oluruz’ diyerek istiklalini ve istikbalini savunmaktadır. Gerek güvenlik güçlerimiz terör örgütlerine karşı yürüttüğü mücadele, gerekse de milletimizin 15 Temmuz’da terör örgütü mensuplarına karşı sergiledikleri destansı direniş bunun en güzel örneğidir.

Her zaman ifade ettiğimiz gibi, bu millet mensubu olmaktan gurur duyduğumuz gazi bir millettir. Şehitlik ve gazilik unvanları hiçbir maddi değerle, hiçbir dünyevi değerle ölçülmeyecek kadar önemli şeref kaynağıdır.

19 Eylül 1921’de Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Mustafa Kemal Atatürk’e Mareşallik rütbesi ile Gazilik unvanının verildiği tarihin 100. yılını kutladığımız bu anlamlı gün dolayısıyla başta Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere ebediyete intikal etmiş şehitlerimizi ve tüm gazilerimizi rahmet ve hürmetle anıyor, hayatta olan gazi ve malüllerimizi de minnet ve saygı ile selamlıyorum.”

 

Üsteğmen Gökçe: “

 

Altınok’un sonrasında ise günün anlam ve önemine ilişkin olarak konuşmasını yapmak üzere Garnizon Komutanlığından Üsteğmen Emre Gökçe kürsüye geldi. Üsteğmen Gökçe, Türk vatan ve milletinin ebedi varlığını ve yüce Türk Milleti’nin bölünmez bütünlüğünü muhafaza etmek amacıyla, ülkemizin her karış toprağına kanlarını akıtarak tarihe altın sayfalar yazdıran harp malül ve gazilerimizin yanı sıra bu uğurda canlarını veren şehitlerimizin ve onların yakınlarının hatıralarını yüceltmenin, onlara sahip çıkmanın ve saygılı olmanın milletimizin tarihine ve mazisine olan bağlılığının ifadesi olduğunu söyledi. Üsteğmen Gökçe, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

 

“19 Eylül 1921 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi milleti adına vefa duygusunun en güzel örneğini göstererek Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e ‘Gazi’ unvanını vermiştir. Bu olay cumhuriyetimizin ilk yıllarından günümüze kadar uzanan çizgide gaziliğin temelini teşkil ve bu kavram en yüksek seviyede temsil ettiğinden 19 Eylül’ün Gaziler Günü olarak kutlanması ile ilgili kanun 3 Temmuz 2002 yılında Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Mazisi insanlık tarihi kadar eski olan aziz milletimiz Milattan Önce 209 yılında kurulan ilk düzenli ordudan günümüze kadar sayısız kahramanlık örneği gösteren, zaferlere imza atan, kutsal bildiği değerler uğruna mücadele etmeyi tarihi bir görev saymıştır. Bu uğurda can vermeyi ve gazi olmayı ulaşılabilecek en yüksek paye olarak kabul etmiştir. ‘Git evladım ben yıllarca oğulsuz kalayım, şu yaralı bağrıma kara taşlar çalayım. Haydi oğlum haydi git. Ya gazi ol ya şehit…’

 

“En önemli unsurlardan bir tanesidir”

 

Ordu millet anlayışını gösteren en önemli unsurlardan bir tanesi de başka hiçbir ulusta olmayan şehitlik ve gazilik anlayışıdır. Hiçbir şahsi menfaat gözetmeden milli menfaatleri yüceltmek, vatan topraklarını müdafaa uğruna, milletin şeref ve namusunu korumak için düşmanla savaşan ‘Ölürsem şehit, sağ kalırsam gazi olurum’ anlayışı her türlü imkansızlıklar içinde dahi inanılmaz fedakarlıkların yapılmasını sağlamıştır.  Gençlerimiz vatan savunması için askere giderken anneleri tarafından ellerine kına yakılmaktadır. Bir kurbanlık koça, bir evlenen genç kısa kına yakan Türk anası bir de vatana hizmet etsin diye gönderdiği Mehmetçiğe ‘Vatana kurban olsun’ diye kına yakmaktadır. Böyle bir olay dünyanın hiçbir milletinde ve ordusunda yoktur. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, milletin bağrından çıkan Mehmetçiğe Çanakkale’de ‘Ben size savaşmayı emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler gelir’ emrini vermiş, bu emir şehitliği en yüksek paye olarak kabul eden Mehmetçik tarafından tereddütsüz yerine getirilerek istiklal ve cumhuriyete ulaşılmıştır. Onun adı Mehmetçik’tir. O; çöllerde gönül yaramız, Sarıkamış buzullarında kardelenimiz, Galiçya’da hasretimiz, Çanakkale’de gonca gülümüzdür.

 

“Vefa borcunu hiçbir zaman unutmayacak”

 

Kahraman gazilerimiz, şuan içinde bulunduğumuz coğrafyada yaşıyorsak bunu aziz şehitlerimize ve siz kahraman gazilerimize borçlu olduğumuzun bilincindeyiz. Yüce Türk Milleti ve onun ayrılmaz parçası olan Türk Silahlı Kuvvetleri sizlere olan vefa borcunu hiçbir zaman unutmayacaktır. Türk Silahlı Kuvvetleri sizlerin bıraktığı zafer meşalesini daha da yükseklere taşıyacak ve kendisine verilen görevleri yerine getirmeye devam edecektir. Bizlere bırakmış olduğunuz kutsal emanet Türkiye Cumhuriyeti’ni sizlerden aldığımız güç, inanç ve özveri ile Atatürk ilke ve inkılapları doğrultusunda sonsuza kadar yaşatmak azim ve kararlılığında olduğumuzu bir kez daha ifade etmek istiyoruz. Memleketimizin içinde olduğu şartlar ne olursa olsun asla gaflet ve dalalet içinde olmayacağız. Şunu çok iyi biliyoruz ki, muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur. Bu duygu ve düşüncelerle başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere aziz şehitlerimizi ve ebediyete intikal eden kahraman gazilerimizi minnet ve şükranla anıyor, hatıralarını yad ediyoruz. Kadirşinas milletimiz vefalı sinesinin en müstesna yerinde sizleri ezelde ebede giden yolda her zaman yaşatacaktır.”

 

Öğrenciler şiir okudu

 

Yağmur altında gerçekleşen tören, öğrencilerin günün anlam ve önemine dair şiirler okumasının ardından sona erdi.

 

ETİKETLER : Bartın 19 Eylül Gaziler Günü
Diğer GÜNCEL haberleri
Köşe Yazarları
 ‹ 
 ›