Esnaf için destek paketleri açıklandı

Kabine toplantısının ardından açıklama yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bartın’da başta olmak üzere esnafa destek paketini duyurdu. Esnaf ve çiftçilere müjdeleri açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki ayrı grup halinde 1 milyon 384 binden fazla esnaf ve sanatkara 4 milyar 622 milyon liralık kaynağın karşılıksız olarak verileceğini belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1 Haziran’dan itibaren başlayacak kademeli normalleşme takviminin ikinci etabıyla ilgili de önümüzdeki günlerde açıklama yapılacağını kaydetti.
Bu haber 2021-05-17 21:31:30 eklenmiş ve 198 kez görüntülenmiştir.

 

 

Nilay Meryem ÇÖMLEK

 

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de etkili olan koronavirüsü salgınıyla mücadele tedbirleri kapsamında 29 Nisan Perşembe saat 19.00’da başlayan 17 günlük tam kapanma 17 Mayıs Pazartesi günü saat 05.00’de sona erdi.

 

İçişleri Bakanlığı’nın açıklamış olduğu genelgeyle de 17 Mayıs saat 05.00’dan itibaren 1 Haziran Salı günü saat 05.00'e kadar sürecek “kademeli normalleşme” dönemi de başlamış oldu.

 

Yeni dönemin ilk gününde Kabine Toplantısı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında gerçekleştirildi.

Bartın’daki esnaf ve vatandaşlar dahil olmak üzere milyonlarca kişinin gözünün kulağının çevrili olduğu toplantıda korona virüsü salgının seyrinin yanı sıra esnafa yönelik destek paketleri de görüşüldü.

Toplantının ardından alınan kararlarla ilgili açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından önemli bazı satırbaşları şöyle:

 

“Salgını yeniden büyük ölçüde kontrol altına aldık”

 

“Salgın sebebiyle gönlümüzce bir bayram idrak edemediğimiz açıktır. Dünyanın tamamıyla birlikte ülkemizi de âdeta esir alan salgın musibetine karşı verdiğimiz mücadelenin tek amacı; 84 milyon insanımızın her birinin sağlığını korumak, geleceği güvence altına almaktır. Vefat sayısının 45 bine dayandığı, on binlerce insanımızın yoğun bakımlarda sıkıntılı günler geçirdiği, yüz binlerce insanımızın hastanelerde tedavi gördüğü 5 milyon 100 bini insanımızın bu illete maruz kaldığı bir ortamda başka türlü hareket edebilmemiz mümkün değildir. İnsanımızın sağlığını her şeyin önüne koymak, milletimizin bize verdiği sorumluluğun en başta gelen şartıdır. Ramazan ayı boyunca uyguladığımız kısmi ve tam kapanma tedbirleri sayesinde hamdolsun salgını yeniden büyük ölçüde kontrol altına aldık. Kademeli normalleşme takviminin ilk etabını oluşturan Mayıs ayının kalan günleriyle ilgili uygulama esaslarını İçişleri Bakanlığımız kamuoyuna duyurdu.

Buna göre sokağa çıkma kısıtlamasını hafta içi saat 21.00 ile sabah 05.00 saatleri arasında sürdüreceğiz. Hafta sonları ise Mayıs ayı sonuna kadar sokağa çıkma kısıtlaması devam edecek. Şehirlerarası seyahatler sokağa çıkma kısıtlaması olmayan saatlerde serbestçe yapılabilecek, diğer saatlerdeki yine izne tabi olacaktır. Anaokulları ve kreşler açılacak, diğer eğitim-öğretim kademeleriyle ilgili süreç daha sonra belirlenecektir.

 

“Uygulama esaslarını milletimizle paylaşacağız”

 

Ayrıntıları yayınlanan genelgede yer alan bu hususların ‘TMM’ diye ifade ettiğimiz temizlik, maske ve mesafe kurallarına uygun şekilde hayata geçirilmesini istiyoruz. Kabine Toplantımızda 1 Haziran’dan itibaren başlayacak kademeli normalleşme takviminin ikinci etabını da ayrıntılı şekilde görüştük, istişare ettik. Önümüzdeki günlerde gelişmelere göre bu konudaki uygulama esaslarını milletimizle paylaşacağız.

 

Ay sonuna kadar olan süreçte vaka sayılarını daha da aşağılara çekmek için milletimizin kademeli normalleşme döneminin tedbirlerine hassasiyetle uyumunu özellikle rica ediyorum.

 

Aşı faaliyetlerine tedarik programının el verdiği ölçüde hız veriyoruz. Öğretmenler başta olmak üzere riskli grupların tamamının bir an önce aşılanmasını sağlamaya çalışıyoruz. Unutmayınız, salgının üstesinden ancak hep birlikte hareket edersek gelebiliriz. Belirlenen tedbirler, hayata geçirilen uygulamalar insanlarımıza eziyet olsun diye değil bu sancılı, sıkıntılı, maliyetli dönemi bir an önce geride bırakmak için milletimizin önüne konmaktadır. Bu konuda zamanında ve etkin tedbirleri almayan ülkelerin daha sonra nasıl ağır bedeller ödediğini sizler de görüyorsunuz. Türkiye böyle bir bedel ödemeden süreci yönetebildiyse bunu vakitlice aldığımız tedbirlere ve milletimizin ortaya koyduğu dirayete borçluyuz.

 

“En zorunu geride bıraktık”

 

Salgının süresi uzadıkça tahammüllerin azaldığını, sabırların tükendiğini biliyoruz. İnşallah en zorunu geride bıraktık. Bundan sonra eskisi kadar kapsamlı ve kısıtlayıcı tedbirlere ihtiyaç olmayacağını ümit ediyoruz. Ama bir müddet daha dikkatli ve ihtiyatlı gitmek mecburiyetinde olduğumuzu da kabul etmek mecburiyetindeyiz. Bu vesileyle salgının başından beri gösterdikleri gayret için sağlık çalışanlarımıza mülki idare, Emniyet ve Jandarma teşkilatlarımıza, vefa gruplarımızda görev alan kamu personeline, süreçte görev alan herkese şahsım, ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum.

Devlet ve hükûmet olarak salgın döneminde ortaya koyduğumuz samimi ve fedakâr gayretin şahidi, bizatihi milletimizin ta kendisidir. Bununla birlikte salgın artıp vaka ve vefat sayıları yükseldiğinde niye tedbir almıyorsunuz diye ortalığı velveleye verirken, tedbirler uygulanırken niye insanların hayatını bu kadar sınırlıyorsunuz edasıyla ortaya çıkanlar olduğunu da görüyoruz.

Bu zihniyetin yaptığı her şeyden önce insanımızın sağlığına, canına, hayatına, geleceğine, salgınla mücadelede görev üstlenen herkese saygısızlıktır. Hiçbir sorumluluk üstlenmeyip, elini asla taşın altına koymayıp, sadece klavye ve ekran silahşörlüğü ile ortada gezenlerin asıl niyetlerinin ve hesaplarının farkındayız. Bunun için de biz sadece milletimize bakıyoruz.

Sadece milletimizin hakkını, hukukunu, sağlığını, aşını, işini korumanın mücadelesini veriyoruz. Gerisi lafügüzaftır. Gerisi teneke gürültüsüdür, gerisi kifayetsiz muhterislerin salgından çıkar devşirme gayretidir. Hamdolsun milletimiz de bizim ne yaptığımızı, niçin yaptığımızı, neyi amaçladığımızı gayet iyi biliyor.

Buradan bir kez daha salgının başladığı günden bu yana yaptığı fedakârlıklar için milletimin her bir ferdine en kalbi şükranlarımı sunuyorum. Allah’ın yardımı ve milletimizin desteğiyle bugünleri geride bıraktığımızda inşallah her şeyin çok daha güzel olacağı bir geleceğin bizi beklediğini göreceğiz.

 

“Her türlü kolaylığı gösterdik”

 

Aziz milletim; attığımız her adımda insanı yaşat ki devlet yaşasın anlayışıyla insanımızın hem sağlığını hem de işini ve aşını korumanın mücadelesini verdik. Salgınla mücadele ederken sağlık ve güvenlik hizmetlerinde olduğu gibi sanayi ve tarım üretiminde, lojistikte, ihracatta en küçük bir aksamaya yol açmamak için de çalıştık. Bu sayede salgın döneminde dünyada büyümeye devam edebilen nadir ekonomilerden biri olduk. Kısıtlamalardan etkilenen sektörlere maaş, kira ve gelir desteği, vergi ve prim ödemeleri, hatta ötelemelerini de yaptık. Vergi ve primle ilgili attığımız bu adımların yanında kredi kolaylıkları ve taksit ertelemeleri gibi her türlü kolaylığı gösterdik.

Ülkemizin önemli istihdam ve gelir kaynaklarından olan turizm sektörümüzü ayakta tutmak için ayrıca çalıştık, çabaladık. Her kesimden ihtiyaç sahibi vatandaşımıza çeşitli kalemlerde hibe ödemeleri yaptık. Sadece merkezi yönetim bütçesinden yaptığımız harcamalar şimdiden 79 milyar liraya ulaştı. Bu rakam yılsonunda 104 milyar lirayı bulacak. Bu çerçevede ilaç, tıbbi malzeme, sağlık personeline ek ödeme, tarım üreticilerine sübvansiyonlu kredi desteği temin ettik.

 

“Haziran sonu itibariyle 67 milyar liraya ulaşacak”

 

Şimdi bir başka müjdeye daha geliyorum. Yaklaşık 645 bin emeklimizin maaşını bin 500 liraya çıkardık. Tabii bu süreç içerisinde dezenformasyon yapmıyorlar mı? Bazı konvansiyonel medyada, görsel medyada bu tür maalesef dezenformasyon yapanları da görüyoruz. Bunlarda haya, edep, böyle bir şey söz konusu değil. Bakın ben rakam veriyorum.

Esnafımıza verdiğimiz ciro ve kira desteğinden 1 milyon 200 bin vatandaşımız yararlandı. Vergi indirimleriyle, yani devletin 26 milyar lirayı bulan alacağından vazgeçerek pek çok sektöre destek olduk. Kısa çalışma ödeneğinden 3 milyon 768 bin, işsizlik ödeneğinden 1 milyonun üzerinde, nakdi ücret desteğinden de 2 milyon 806 bin vatandaşımız faydalanmıştır. Bu desteklerin tutarı şimdiden 55 milyar lirayı bulmuştur. Haziran sonu itibariyle de 67 milyar liraya ulaşacaktır. Sosyal destek programlarıyla 5 milyonun üzerinde haneye çeşitli defalar doğrudan nakit yardımı yaptık. Merkezi yönetim bütçesiyle birlikte tüm bu nakdi ödemelerin tutarı şimdiden –bu rakama lütfen dikkat edin- 134 milyar lira olarak gerçekleşirken, bu rakam Haziran sonu da 181 milyar lirayı bulacaktır.

Bankacılık sektörümüzün esnaflarımıza, KOBİ’lerimize, ihracatçılarımıza ve vatandaşlarımıza verdikleri kredileri Kredi Garanti Fonu vasıtasıyla kolaylaştırdık. Bugüne kadar 400 bine yakın firmanın, 8 milyon vatandaşımızın ve 848 bin esnafımızın faydalandığı uygun maliyetli bu kredilerin toplamı 315 milyar lirayı aşmıştır.

Ayrıca, Tarım Kredi Kooperatiflerinin, esnafların, mükelleflerin vergi ve sigorta primi ertelemeleri ve borç yeniden yapılandırmalarıyla her kesimden insanımızı rahatlattık. Bugüne kadar 206 milyar lirayı bulan borç ertelemelerinin tutarı yılsonunda 219 milyar liraya ulaşacaktır. Böylece salgının başladığı günden bu yana toplamda 661 milyar liralık bir kaynağı insanımızın emrine vermiş olduk.

 

“Esnaflarımıza iki grup hâlinde destek olmayı amaçlıyoruz”

 

Şimdi esnaflarımıza yönelik yeni bir destek programının müjdesini sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu hibe programıyla salgın tedbirleri sebebiyle işlerine ara vermek mecburiyetinde kalan esnaflarımıza iki grup hâlinde destek olmayı amaçlıyoruz.

Birinci grupta; kahvehane, kafe, çay bahçesi gibi yerler ile okul ve personel servisleri, düğün salonları, öğrenci yurtları, kantinler, kırtasiyeler, internet kafeler, hamamlar, lunaparklar gibi işletmeler yer almaktadır. Sayıları toplamda 235 bine ulaşan bu işletmelere bir defaya mahsus 5 bin liralık hibe ödemeleri yapacağız.

Destek vereceğimiz ikinci grupta ise bakım, onarım, tamirat, kaporta işleriyle uğraşanlar, seyyar satıcılar, sıhhi teçhizatçılar, hırdavatçılar, müzisyenler, oto yıkamacıları, kuru temizlemeciler, oyuncak, kozmetik ve hediyelik eşya satıcıları, camcılar, çilingirler, bakırcılar, kalaycılar, ayakkabıcılar, tuhafiyeciler, zücaciyeciler, kurs işletmecileri yer almaktadır. Bu gruba daha önceki destek ödemelerinden yararlanan lokantalar, pastaneler, dondurmacılar, terziler, berberler, taksici, minibüsçü ve otobüsçüler ile pazarcılar da dahildir. Toplamda 1 milyon 150 bini aşkın işletmemizi kapsayan bu gruptaki vatandaşlarımıza bir defaya mahsus 3 bin lira hibe ödemesi vereceğiz.

Böylece iki ayrı grup hâlinde 1 milyon 384 binden fazla esnaf ve sanatkârımıza 4 milyar 622 milyon liralık bir kaynağı karşılıksız olarak veriyoruz. Ayrıca salgından etkilenen tüccar, sanayici ve büyük şirketler için de nefes kredisi adı altında kolaylık sağlayacak yeni bir adım atıyoruz. Detayları Hazine ve Maliye Bakanlığımız tarafından açıklanacak bu destek programlarının ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum.

 

“Çiftçilerimizden tek isteğimiz ekmeleri, biçmeleri, üretmeleridir”

 

Bugün çiftçilerimize de müjdelerimiz var. Bilindiği gibi Ramazan ayı boyunca 180 bin ton patates ve kuru soğanı üreticiden alarak ihtiyaç sahibi ailelere dağıttık. Ayrıca üreticilerimizin elinde bulunan çeltiğin 15 bin tonunu da fiyatı yeniden belirleyerek Toprak Mahsulleri Ofisi stoklarına dâhil ettik.

Bu yıl dünyada ve ülkemizin bazı bölgelerinde yaşanan kuraklık sebebiyle bazı ürünlerin rekoltelerinde nispeten azalma olacağı anlaşılmaktadır. Mevcut stoklarımız ve yeni mahsul ile birlikte hububat ve bakliyatta ülkemizin kendi ihtiyacını karşılama konusunda herhangi bir sıkıntısı olmayacaktır.

Kuraklıktan zarar gördüğü belirlenen çiftçilerimizin Ziraat Bankasına veya Tarım Kredi Kooperatiflerine olan borçları da ertelenecektir. Üretim maliyetleri ile iç ve dış piyasalardaki gelişmeleri de dikkate alarak belirlediğimiz 2021 yılı alım fiyatları ise şu şekildedir: Toprak Mahsulleri Ofisinin geçen yıl ton başına bin 650 lira olan sert ekmeklik buğday alım fiyatını 2 bin 250 liraya. Geçen yıl ton başına bin 275 lira olan arpa alım fiyatını da bin 750 liraya yükseltiyoruz. Bakliyat alım fiyatlarımız ise ton başına kırmızı mercimekte 5 bin lira, yeşil mercimekte 4 bin 150 lira, nohutta ise 4 bin 50 lira olarak belirlenmiştir.

Ayrıca ortalama verimler dikkate alınarak ton başına hububatta 275 lirayı, bakliyatta ise 910 lirayı bulan prim ve destekler verilerek üreticilerimizin giderlerine katkı sağlanacaktır. Açıkladığımız alım fiyatları diğer kamu kurumları içinde referans fiyat olarak farklı fiyatlandırma yapılmayacak, aynı şekilde kabul edilecektir.

Şimdi de çay üreticilerimiz için alım fiyatını açıklıyorum. Geçen yıl yaş çay alım fiyatı kilo başına 3,27 lira. Destekleme ile birlikte 3,4 lira olarak belirlenmişti. Bu fiyat üzerinden 752 milyon tonun üzerinde çay alımı yaparak destekleme ile birlikte toplam 2 milyar 760 milyon lira ödeme gerçekleştirdik. Bu yıl için yaş çay alım fiyatı kilo başına 3,87 liraya. Destekleme ile birlikte 4 liraya yükseltilmiştir.

Çiftçilerimizden tek isteğimiz bir karış toprağı dahi boş bırakmadan ekmeleri, biçmeleri, üretmeleridir. Destek bizden, gayret çiftçimizden, bereket Allah’tandır. Yeni hasat döneminin ülkemize, milletimize ve özellikle çiftçilerimize hayırlı, bereketli olmasını diliyorum.”

 

ETİKETLER : Bartın Kabine Toplantısı Cumhurbaşkanı Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan esnaf destek hibe
Diğer ASAYİŞ haberleri
Köşe Yazarları
 ‹ 
 ›