Rektör Uzun, “1915 Olayları Uluslararası Konferansı”na katıldı

Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından çevrimiçi olarak gerçekleştirilen “1915 Olayları Uluslararası Konferansı”na katıldı. Konferansta konuşan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, “Sözde ‘Ermeni soykırımı’ iddiası, gerçeklerle hiçbir bağı olmayan, sadece siyasi hesaplardan beslenen bir iftiradır.” dedi.
Bu haber 2021-04-21 10:40:50 eklenmiş ve 221 kez görüntülenmiştir.

 

 

Nilay Meryem ÇÖMLEK

 

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından 1915 olaylarının tarihsel arka planı, hukuki boyutu ve günümüze yansımalarını ele almak amacıyla “1915 Olayları Uluslararası Konferansı” düzenlendi.

Çevrimiçi olarak gerçekleştirilen konferansın açılış konuşmasını Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun ile Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Birol Çetin yaptı.

İletişim Başkanı Altun, bu programda ortaya konacak fikirlerin gerçeklerin ortaya çıkmasına katkı sağlayacağını; zira tarihin, mütevazı ancak bir o kadar da cesur insanların hakikate olan inançları sayesinde doğru okunabildiğini dile getirirken tarihin, mütevazı ancak bir o kadar da cesur insanların hakikate olan inançları sayesinde doğru okunabileceğini söyledi.

Geride bıraktığımız yüzyılın tarihin önemli kırılma anlarına sahne olduğunu ifade eden Altun, dünya savaşları, yıkılan imparatorluklar, değişen sınırlar ve gelişen demokrasinin 20. yüzyılın kilometre taşları olduğunu kaydetti.

 

Altun: “Büyük acılara gark eden hadiseler yaşandı”

 

Birinci Dünya Savaşı sonunda üç büyük imparatorluğun dağıldığını belirten Fahrettin Altun, “Osmanlı milleti bir bütün olarak, İmparatorluğun son döneminde olağanüstü zorluklarla farklı cephelerde mücadele etti. Osmanlı İmparatorluğu da dâhil olmak üzere savaşın bütün cephelerini tarif edilemez bir kargaşaya sürükleyen Birinci Dünya Savaşı esnasında, ne yazık ki Anadolu insanını büyük acılara gark eden hadiseler yaşandı.” dedi.

Altun, Doğu Anadolu’da yaşanan çatışmalar sonucu, Türk ve Ermeni on binlerce insanın hayatını kaybettiğini de aktararak “Bu olaylar üzerine, ordunun hareketlerini zorlaştırıcı davranışlarda bulunan, halka saldıran ve düşman ordusu ile iş birliği yapan çetelere yataklık eden Doğu vilayetlerindeki Ermeni kökenli kimi Osmanlı vatandaşları, Osmanlı İmparatorluğu sınırları içerisindeki Suriye topraklarına gönderilmek üzere 1915 tehcirine tabi tutuldu. Bu emniyet tedbiri uygulanırken, bütün şiddetiyle süren savaş şartları altında ne yazık ki istenmeyen olaylar da meydana geldi, Türklerden de Ermenilerden de can kayıpları oldu ve acılar yaşandı. Bu yaşananlar günümüze kadar gelen tartışmaların, hatta iftiraların da temelini oluşturdu.” diye konuştu.

Ermeni vatandaşların geçen yüzyılda yaşadığı acılara ortak olmayı, vicdani ve ahlaki duruşun bir gereği olarak gördüklerini vurgulayan Altun, “Bugün asırlar boyunca barış içinde, beraber yaşamış Türk ve Ermeni halklarının ortak geçmişini çarpıtarak tarihten husumet çıkarmaya tevessül eden bir anlatıyla karşı karşıyayız. Ve bu anlatıya karşı çıkıyoruz.” şeklinde konuştu.

1915’te ne olduğuna dair tartışmaların hala devam etmesinin nedeninin siyasal ve ideolojik bir konu olarak ele alınmasına yönelik ısrar ve inat olduğunu da dile getiren İletişim Başkanı Altun, birilerinin hadiseyi siyasal ve ideolojik zemine taşıyarak onu emperyal amaçlar için kullanışlı hale getirmeye çalıştığını vurguladı.

 

Çetin: “Arşivleri açalım karşılıklı ve bu işi tarihçiler yapsınlar”

 

Etkinliğin açılışında konuşan Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Birol Çetin ise çok sayıda ülkede gerçeği yansıtmayan ve kasıtlı tezlerin gerçek olduğu konusunda parlamentoların ikna edilmeye çalışıldığını belirterek “Günümüzde gerçeklerden çok algılar hep ön planda duruyor. Haklı olmanız yetmiyor, bunu sürekli yüksek sesle dile getirmeniz gerekiyor. Haklıyız, devam etmemiz de gerekiyor. Bu tezler, 1940'lı, 1950'li yıllarda daha çok gündeme getirildi. Bizim akademimiz, bilim dünyamız, hariciyemiz, diplomatlarımız çok esaslı cevaplar verdiler. Kendilerine söylediğimiz, ‘Gelin bunu tarihçiler tartışsın, bilimsel olarak bu konular gündeme gelsin.’ şeklindeydi. Cumhurbaşkanımız da bunu defalarca söyledi. Maalesef bu sahadan kaçtılar ve teröre sığındılar. Biz elbette ki haklı olduğumuz bu davayı sürekli savunacağız. Arşivleri açalım karşılıklı ve bu işi tarihçiler yapsınlar. Arşivlerimizi açalım karşılıklı, tarihçiler konuşsun. Bu işi siyasete konu yapmayalım.” diye konuştu.

Konferansın açılışında konuşan Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Birol Çetin ise, 1915 Olayları’nın yeniden anlatılması ve gerçeklerin ortaya çıkarılmasının çok kıymetli olduğunu belirtti.

Birol Çetin, bugün gerçeklerin çok fazla kıymetinin bulunmadığına, algıların hep ön planda tutulduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:

"Ne kadar haklı olsanız da haklılığınızı sürekli yüksek sesle dile getirmeniz lazım. Bugüne kadar pek çok çalışma yapıldı. Biz elbette haklı olduğumuz bu davayı sürekli savunacağız ve yeni nesillere daha güçlü şekilde anlatacağız. Haklıyız, devam etmemiz de gerekiyor. Bu tezler, 1940'lı, 1950'li yıllarda daha çok gündeme getirildi. Bizim akademimiz, bilim dünyamız, hariciyemiz, diplomatlarımız çok esaslı cevaplar verdiler. Kendilerine söylediğimiz, 'Gelin bunu tarihçiler tartışsın, bilimsel olarak bu konular gündeme gelsin.' şeklindeydi. Maalesef bu sahadan kaçtılar ve teröre sığındılar. Bildiğiniz üzere pek çok diplomatımız şehit oldu. Bu vesileyle şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum, ruhları şad olsun. Onların mücadelelerini devam ettireceğiz.”

"Haksızlığa uğranıldığını söyleyip sonra terörden medet ummanın yaman bir çelişki" olduğunu belirten Çetin, bugün bu sürecin, başka terör gruplarıyla iş birliği şeklinde devam ettiğini dile getirdi.

Çetin, Türkiye'nin sesinin kısılmaya çalışıldığını ancak vazgeçmeyeceklerini vurguladı.

 

“Parlamentoları ikna etmeye çalışıyorlar”

 

Türkiye'nin son yıllarda diplomasi alanında büyük mesafeler katettiğini, coğrafi ve stratejik konumu gereği, bilgi birikimi ve büyük bir devlet olmasıyla önemli bir noktada bulunduğunu ifade eden Çetin, şunları kaydetti:

"Afrika açılımından tutun, hariciyemizin, diplomasimizin gücünü çok çok artırması, birçok ülkede temsiliyet kazanmamız, TİKA, Yunus Emre Enstitüsü, Maarif Vakıf gibi kuruluşlarımızın yurt dışında ülkemizi temsil etmesiyle, uluslararası alanda sesimizin tekrar yükseldiği bir alanda, bu sefer de siyasete sığınmak mecburiyetinde kaldılar ve birçok ülkede Ermeni tezlerinin gerçek olduğu noktasında parlamentoları ikna etmeye çalışıyorlar. Biz bunlarla da mücadele ediyoruz.

Bu çevrelere yıllardır vermek istediğimiz bir mesaj var, 'Gelin bu işi tarihçiler yapsın. Arşivlerimizi açalım karşılıklı, tarihçiler konuşsun. Bu işi siyasete konu yapmayalım.' Bir de bu işin gelecek boyutu var. Ama gelecekte ne olacak, şu anda Ermenistan'ın içinde bulunduğu durumu da biliyoruz. Bunun kendi milletine ve kendi halkına bir faydası yok maalesef. Bu çağrılarımız hep karşılıksız kaldı. Tabii onlar çağrılarımıza icabet etmediler ama biz çalışmalarımızı sürekli devam ettirdik."

Türk Tarih Kurumu envanterinde, Ermeni olayları konusunda yaklaşık 117 kitap bulunduğunu belirten Çetin, Devlet Arşivleri Başkanlığı, Genelkurmay Başkanlığı ATASE ve üniversitelerin çalışmalarının da kütüphanelerinde yer aldığını söyledi.

Çetin, arşiv belgelerine dayandığı için çok zahmetli olan bu çalışmalarda görev alan eski Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, Prof. Dr. Hikmet Özdemir'e teşekkür etti.

Ankara Üniversitesi, Atatürk Üniversitesi, Atatürk Araştırma Merkezinin de Ermeni meselesiyle ilgili ciddi çalışmaları olduğunu kaydeden Birol Çetin, YÖK'ten aldığı rakamlara göre, bugüne kadar Ermeni meselesi üzerine 118 doktora tezi, 443 yüksek lisans tez çalışması olduğunu aktardı.

 

Rektör Uzun: “Her türlü söylemin karşısındayız”

 

Gerçekleştirilen uluslararası konferansta çok değerli konuşmacıların yer aldığını ifade eden Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun ise gerçekleştirilen etkinlikte 1915 olaylarının tarihi arka planı, hukuki boyutu ve günümüze yansımalarının etkili bir şekilde aktarıldığını ifade etti.

Rektör Uzun, “Birinci Dünya Savaşı döneminde Osmanlı İmparatorluğu’nun tüm milletleri bazı zorluklar yaşamıştır. Çanakkale’de, Kafkasya’da, Hicaz’da, Filistin’de ve Irak’ta zor mücadeleler verilmiştir. Bu zorlukları birbirinden ayıran, çarpıtan, ideolojik bir düzlemde sunan, husumet çıkaran ve bundan medet uman her türlü söylemin karşısındayız. Olması gereken, yaşananların bilimsel bir yaklaşımla, uluslararası hukuk ve tarih zemininde, adil bir şekilde tartışılmasıdır. Bu doğrultuda düzenlenen ve uluslararası alandan önemli katılımcıların olduğu konferansı oldukça önemli buluyorum. Buna öncülük eden Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanımız Prof. Dr. Sayın Fahrettin Altun’a, Türk Tarih Kurumu Başkanımız Prof. Dr. Sayın Birol Çetin'e ve emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum.” dedi.

Konferans, açılış konuşmalarının ardından “Tarihsel Süreçte 1915 Olayları ve Ermeni Meselesi”, “Uluslararası Hukuk Açısından 1915 Olayları” ve “1915 Olaylarının Günümüze Yansımaları ve Gelecek Perspektifi” başlıklı oturumlarla devam etti.

 

 

 

 

 

ETİKETLER : Bartın Bartın Üniversitesi Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Birol Çetin 1915 Olayları Uluslararası Konferans
Diğer YAŞAM haberleri
Köşe Yazarları
 ‹ 
 ›