“Konu Bartın olduğunda siyaseti bir kenara bırakmak gerekiyor”

Aydın Geçgen

Bartın Dijital TV’de yayınlanan Enine Boyuna Programının son konuğu CHP Bartın İl Başkanı Selim Karakaş oldu.

Oktay’ın Karakaş’a yönelttiği sorulardan biri de geçtiğimiz hafta içinde Bartın Belediye Başkanı Cemal Akın’a yaptığı ziyarete ilişkin oldu. Bunun üzerine Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un Bartın ziyaretinde de öne çıkan Bartın’a yapılacak bir takım projeler olduğunu anımsatan CHP İl Başkanı Karakaş, bunlardan birinin de Bartın Irmağı’nın ıslah projesi olduğunu anımsatırken, “Ki bence güzel bir proje, inşallah doğru ve güzel yapılır, Bartın’a yakışır bir şekilde yapılır. Çünkü bazı projelerde gerçekten insanı rahatsız eden şeyler oluyor. Biz güzel şeylerin her zaman yanında oluruz” dedi. Karakaş, Bartın Irmağı’nın ilimiz için önemine vurgu yaparken bu ırmağa herhangi bir şekilde dokunurken onun 3 bin 500 yıllık Parthenious Irmağı olduğunun asla akıllardan çıkarılmaması gerektiğini söyledi. Karakaş, “Bu şekilde hareket etmek gerekiyor. Ama Bartın’da gördüğümüz, bugüne kadar yapılanlarla Bartın Irmağı’na hak ettiği değerin verilmediğini hissediyoruz. Tabi bakacağız projeye, inşallah iyi olur. İyi olursa da takdirle alkışlarız” diye konuştu.

“Gerektiğinde elimizi de taşın altına sokarız”

Bartın Irmağı ile ilgili konunun da Belediye Başkanı Akın ile görüşmesinde gündeme gelmesine karşın asıl gündemin Bartın’ın ana caddesindeki tabela kirliliğinin ortadan kaldırılması için yapılacak olan cephe düzenlemesi olduğunu ifade eden Karakaş, “Verimli bir çalışma oldu. Konu Bartın olduğunda siyaseti bir kenara bırakmak gerekiyor. Bilgimiz donanımımız çerçevesinde de bu konuda her türlü katkıyı yapmaya hazırız. Biz bildiğimiz, Bartın yararına olan bilgiyi kimseden, hele ki Bartın Belediyesi’nden hiç saklamayız. Gerektiğinde elimizi de taşın altına sokarız” dedi.

“Kendimi zorla davet mi ettireceğim?”

Daha sonra programın yapımcısı Oktay, Bakan Kurum’un Bartın ziyaretinde Valilik’te CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu ve CHP’li Belediye Başkanı Recai Çakır’ın bulunmadığını anımsatması ve bu konuda her hangi bir davet alıp almadıklarını sorması üzerine CHP il Başkanı Karakaş, konunun protokol meselesi olmadığını şu sözlerle dile getirdi:

“Mesele şu; devlet adabına, devlet protokolüne ve devlet geleneklerine aykırı şekilde hareket edilmesi. Ben bunu şöyle algılıyorum; zaten bu siyasal iktidar ülkeyi kutuplaştırmak istiyor, o ortamın sorumlusu kimse o da buna çanak tutuyor. Mesela sizin programınıza katılan Sayın Kalaycı’nın açıklamaları d bana garip geliyor. AKP İl Başkanı ‘Mesela beni arasalardı’ diyor.  Kardeşim ben zorla kendimi oraya davet mi ettireceğim. Ben CHP Bartın İl Başkanı olarak, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ve ana muhalefet partisinin Bartın’daki temsilcisiyim. Bu partinin bir tane milletvekili, bir tane de belediye başkanı var Bartın’da. Bir kere bu iki insanın mutlaka protokolde olması lazım çünkü Bartın konuşuluyor. Ama eğer siz muhalefetin sesini kesmek isterseniz davet etmezsiniz. Recai Çakır Bey beni aradı ‘çağırılmadık ama gidelim mi’ diye sordu. ‘Gidin’ dedim. Ama Valilik’te salona çıkıldığında bir bakılıyor, Kurucaşile’nin Ulus’un Belediye Başkanlarının isimleri masada var Amasra Belediye Başkanı’nın ismi yok. Orada bir Vali Yardımcısı Recai Bey’e ‘Başkanım sizin bu toplantıda isminiz yok’ diyor. Ya o Vali Yardımcısı çıkıp ‘Ben bunu söyledim’ diyecek, ya da ona talimatı veren kimse o açıklayacak.

Sayın Bakan, devletimizin bakanı. Tabi ki bizim belediye başkanımız Bakan’ın Amasra’ya geleceğini biliyorsa devlet adabı ve gelenekleri gereği olarak onu beklemiştir.”

“Herkes ‘ÇED olumsuz’ kararının çıkmasını bekliyor”

Karakaş’a yöneltilen sorulardan biri de Bartın kamuoyunu yıllardır meşgul eden Hattat Holding’e bağlı HEMA tarafından Amasra’ya yapılması planlanan termik santral ile ilgili oldu. Bakan Kurum’un bu konudaki sözlerinin anımsatılması üzerine de CHP Bartın İl Başkanı Selim Karakaş, şöyle konuştu:

“Bakan, ‘Bizde bir ÇED süreci yok’ dedi. 4 Şubat’ta Ankara’daki toplantıda ben de vardım. Orada bazı evrakların tamamlanması için ÇED süreci durduruldu. Ama bizim, benim, Bartın Platformu’nun ve Bartın halkının beklentisi ÇED olumsuz kararının çıkmasıdır. Bu işin son noktası budur. Bu karar verilmeden Bartın Platformu’nun hiçbir bileşeni rahat edemez. Zira bizim sorunumuz kömür ile de değil. Biz kömürün çıkarılmasını istiyoruz.

“Başkan biraz tarih okusun”

Bence bu konuda da Başkan’a (AK Parti Bartın İl Başkanı Turhan Kalaycı) yanlış bilgi veriliyor ve kendisi bunları araştırmıyor. Hatta ben Facebook hesabımdan da üzülerek de olsa ‘yalan yanlış’ dedim. Bence sadece o konuda değil birçok konuda Sayın Başkan’a yanlış ve eksik bilgi veriliyor. Ben Sayın Başkan’a biraz tarih okumasını biraz geçmişi bilmesini, biraz önceden yapılanlara bakmasını tavsiye eder ve isterim, televizyona çıkarken…

Tabiki bizim Amasra’da kömür çıkarılması ile bir sorunumuz yok. Tabi ki çıkarılacak. Burası bir maden şehri... Bunu söylüyoruz ama ATİM’de şu an çalışan sadece 600 tane işçi var. Burası normalde 2-2 bin 500 kişiyi daha çok rahat bir şekilde işe alabileceğimiz donanımlı bir yer. Ama ne yazık ki siyasal iktidarda böyle bir niyet yok.

“ATİM’in de kaybedilmesinden korkuyoruz”

Biz oradaki A sahasının da özelleştirme kapsamında HEMA’ya verilmesinden korkuyoruz. Çünkü Bartın’daki devletin işlettiği bütün sanayi tesisleri özelleştirildi ve kapatıldı. Bir tane kaldı bunların içinden o da Bartın Çimento Fabrikası ki o da kaç yol sonra Sanko Holding’in gelmesi ile kendisini toparlamış bir sanayi tesisi. Cumhuriyet dönemi sanayi tesislerinden bir tek o kaldı Bartın’da. Biz ATİM’in de bu şekilde kaybedilmesinden korkuyoruz. Bizim kömürün çıkarılması ile ilgili hiçbir sorunumuz yok. Ama 2006’dan beri hiçbir sözünü yerine getirmeyen Hattat Holding’e de güvenecek değiliz. Mehmet Hattat bir yerde ‘Ben buraya Kömürcü Mehmet Ağa olmak için gelmedim’ demiş. Ben de ona şunu söylüyorum; Amasra’daki meşhur Ethem Ağa Konağı’nın sahibi Kömürcü Ethem Ağa’nın torunuyum ben. Biz de bunlara müsaade etmeyeceğiz. Sonuna kadar savaşacağız.

Madem buraya kömür çıkartmaya gelmemiş, pılısını pırtısını toplayıp gidecek. Hem A sahasında hem de B sahasında Türkiye Taşkömürü Kurumu kömür çıkartacak. Bizim CHP iktidarında yapacağımız ilk iş de budur. İsterlerse bugün A Sahası’nı da versinler, iktidara geldiğimiz gün bunları geri alacağız biz bunları onlardan.

“Bunu nasıl söyleyebiliyorlar?”

Bizim derdimiz madeni çıkarmak, ekonomiyi canlandırmak ve işsiz insanlarımıza iş, aş elde etmek. Bartın’daki Adliye için alınacak 8 temizlik işçisi için 4 bin 310 kişi, ki bunların bir kısmı üniversite mezunu, başvuracak sonra onlar çıkıp bana diyecekler ki ‘işsizlik yok, aşsızlık yok, her şey dört dörtlük, esnaf rahat’. Bunu nasıl söyleyebiliyorlar?”