“Baro genel kurulları üzerinden elinizi çekin”

Bartın Barosu Başkanı Av. Ferhat Parlatır, Ekim 2020’den bu yana, hukuka ve mevzuata aykırı olmasına karşın, yeni tip Koronavirüs (Covid-19) pandemisi gerekçesiyle ertelenen baro genel kurullarının yapılabileceğini söyledi. Emredici yasa hükmüne rağmen baroların genel kurul yapması engellenirken siyasi partilerin kongrelerinin tıklım tıklım dolu yapıldığına, AVM’ler ve en adliyelerde her gün binlerce kişinin bir araya geldiğine dikkat çeken Parlatır, “Tüm bunlar pandemi gerekçesinin samimiyetten yoksun olduğunu açıkça göstermektedir” dedi.
Bu haber 2021-03-19 10:49:38 eklenmiş ve 234 kez görüntülenmiştir.

 

 

 

Nilay Meryem ÇÖMLEK

 

 

 

Bartın Barosu Başkanı Ferhat Parlatır, Bartın Barosu Yönetim Kurulu’nun, daha önce iki kez ertelenen Olağan Genel Kurul Toplantısı’nı 10 Nisan 2021 tarihinde gerçekleştirmek üzere karar aldığını bildirdi.

 

Türkiye gündemini uzun süredir meşgul eden barı genel kurullarının ve seçimlerinin Covid-19 pandemisi gerekçe gösterilerek ertelenmesine son verildi. Bunun üzerine tüm illerde baroların Yönetim kurulları bir bir toplanarak genel kurul tarihi belirlemeye başladı. Bartın Barosu da, geçen yıl Ekim ayından bu yana gerçekleştiremediği genel kurul tarihini 10 Nisan olarak belirledi.

 

“Pandemi gerekçesiyle sandık kaçırılıyor”

 

Bu gelişme üzerine görüşlerine başvurduğumuz Bartın Barosu Başkanı Av. Ferhat Parlatır, pandemi gerekçe gösterilerek Ekim 2020’den bu yana hukuka ve mevzuata aykırı biçimde baroların olağan genel kurullarının engellenmeye çalışıldığını anımsattı. Parlatır, konuya ilişkin olarak şunları söyledi:

 

“Bu süreçte çeşitli açıklamalar ve YSK kararları ile hukuka aykırı bir durum olağanmış gibi gösterilmeye çalışılıyor ve gerçeğe aykırı açıklamalarla toplumun hafızasında bir algı oluşturuluyor. Kırmızısı turuncusu, 300’ü 500’ü, kısıtlama olanı, olmayanı ile Baro genel kurulları açısından ülke coğrafyası 81 parçaya bölünmüş ve her biri için başka bir hukuksuzluk inşa edilmiştir. Görülüyor ki pandemi gerekçe gösterilerek avukatların önünden sandık kaçırılmak isteniyor.

Emredici yasa hükmüne rağmen baroların genel kurul yapması, pandemi gerekçesiyle engellenirken siyasi partilerin tıklım tıklım dolu kongreleri, faaliyetleri devam eden AVM’ler ve en önemlisi her gün binlerce kişinin bir arada bulunmak zorunda kaldığı adliyeler; bu gerekçenin samimiyetten yoksun olduğunu açıkça göstermektedir.

 

Bilimsel ve hukuksal dayanaktan yoksun

 

Örneğin; İstanbul Çağlayan Adliyesi’ne her gün avukat, hakim-savcı, adliye personeli ve yurttaş olmak üzere yaklaşık 30 bin kişinin girip çıktığı ve buralarda alınan tek tedbirin HES kodu sorgulaması olduğu da göz önüne alınırsa; Baro genel kurulları için getirilen 300 kişi sınırlamasının pandemi mücadelesi ile ilgisi olmayan bir çifte standart uygulaması olduğunu ve gerçekçi, bilimsel, hukuksal bir dayanağı olmadığını hepimiz görüyoruz. Barolar, kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarıdır. Bu nedenle söz konusu sokak kısıtlamaları barolar ve avukatlar açısından geçerli değildir. 300 kişi ve kişi başı 8 metrekare alan sınırlamasının hiçbir bilimsel dayanağı yoktur. Nitekim siyasi parti kongrelerinde böyle bir kısıtlama getirilmemiştir.

 

“Yasaklara imza atanlar suç işliyor”

 

Baro genel kurullarının yapılmasının önündeki engellerin kaldırıldığı beyanı bir kandırmacadan ibarettir. Üye sayısı 400’ün üzerinde olan barolarda pazar günü dışında seçimlerin yapılabilmesi mevzuat gereğince mümkün değildir. (Av. K. Ek: 3 md., Av. K. Y. 42. md) Kanunda yer alan emredici hükümlerin uygulanmasının, hukuksuz idari kararlarla engellenmesi suçtur. YSK’dan başlamak üzere yasak kararlarının altında imzası olan herkes suç işlemektedir.

Pandemi koşullarının elbette ki farkındayız. Ancak, kısıtlama günlerine denk geldiği gerekçesiyle seçimlerin engellenme girişimlerinin aksine kısıtlama günlerinde yani tüm kentin evlerinden çıkamadığı günlerde yalnızca avukatların sokağa çıkacakları oy kullanma işlemleri fiziksel mesafe kurallarına ve dolayısıyla pandemi koşullarına daha uygun ve sağlıklıdır.

 

“Hangi bilimsel veriye dayandırılmıştır?”

 

Başta baro genel kurullarının hukuksuz şekilde engellenmesinin çıkış noktası olan ve bu yönde genelge yayımlayan İçişleri Bakanlığı’na; bakanlığın, genelgesine dayanak gösterdiği Pandemi Bilim Kurulu’na ve bu genelge doğrultusunda kararlar alan hıfzıssıhha kurulları ile YSK’ya soruyoruz: İçinde bulunulan bu hukuksuz durumun, devletin tüm kurum ve kuruluşlarına sirayet etme tehlikesini görmüyor musunuz? Bilim kurulunca alındığı iddia olunan tavsiye kararları gerçekten sadece barolar ve STK’ları kapsayıp siyasi partileri kapsamamakta mıdır? Eğer öyleyse Pandemi Bilim Kurulu’nca alınan bu kararlar hangi bilimsel veriye dayandırılmıştır?

 

“Baro genel kurulları üzerinden elinizi çekin”

 

Bu gerekçelerle tüm yetkililere sesleniyoruz; baro genel kurulları üzerinden elinizi çekin. Bizler, baro başkanları olarak meslektaşlarımızın sağlığı için gereken her türlü önlemi almak suretiyle gerektiğinde açık havada, gerektiğinde spor salonlarında, gerektiğinde stadyumlarda genel kurul toplantılarımızı yapmak ve demokrasiye olan inanç ve hukuka olan saygımızı bir kez daha ortaya koymakta kararlıyız.

Biz de Bartın Barosu Yönetim Kurulu olarak, daha önce 2 kez ertelenen Olağan Genel Kurul Toplantımızı; 10 Nisan Cumartesi günü, saat 10.30’da Kültür Merkezi’nde gerçekleştirmek üzere karar almış bulunmaktayız. Genel Kurulumuzun şimdiden hayırlı olmasını temenni ederim.”

ETİKETLER : Bartın Bartın Barosu Bartın Barosu Başkanı Ferhat Parlatır genel kurul
Diğer GÜNCEL haberleri
Köşe Yazarları
 ‹ 
 ›