“122 hektar doğal orman eko sistemi yok edilecek!”

Bartın sevdalıları karşı çıkmıştı

Hatırlanacağı üzere 1 Eylül 2020 tarihinde; Bartın Irmağı’nın çevresinde yer alan mevcut kalker ocaklarına yakın yerlerde 3 farklı firma tarafından 4 farklı yeni maden taş ocağı kurulması için başlatılan Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreci çerçevesinde, Boğaz mevkiinde bulunan Kaptan Demir Çelik Dinlenme Tesisi binası önünde 2 ayrı “ÇED Halkın Katılımı” toplantısı yapılmıştı. Yıllardır Bartın’da yapılması planlanan termik santrale karşı mücadele veren çevreci sivil toplum kuruluşları ile Bartın’ın doğasının tahrip edilmesine karşı seslerini duyurmak isteyen vatandaşların yoğun katılımına sahne olan toplantılar, oldukça gergin geçmiş, mevcut taş ocaklarından kaynaklı şikayetler ortada iken bunlara yenilerinin eklenmesini istemediklerini belirten Bartın sevdalıları, “Bartın’da yeni taş ocaklarına izin vermeyeceğiz. Bartın’ın peşkeş çektirmeyeceğiz. Doğamızın ve ormanlarımızın tahrip edilmesini istemiyoruz” diyerek sürece karşı olduklarını dile getirmişlerdi.

Dilekçe ile itiraz edildi

Önceki gün sözkonusu 4 başvurudan Alagözler A.Ş’ye ait olan “kalker ocağı ve kırma eleme tesisi ve kapasite artışı” ile ilgili ÇED Raporu’nun Çevre ve Şehircilik bakanlığı tarafından kabul edilerek askıya çıkarıldığı öğrenildi. Bu gelişme üzerine çok sayıda sivil toplum kuruluşunun temsilcisi, dün Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne giderek, buna izin verilmesi durumunda yaşanacak zararlara ilişkin tespit ve görüşlerinin de içinde bulunduğu itiraz dilekçelerini verdiler.

Kamyonlar günde 222 sefer yapacak

Dilekçenin verilmesi sonrasında grup adına yapılan açıklamayı Eğitim Sen Bartın Şube Başkanı Sedat Bora okudu.  Bora şunları söyledi:

Raporun kabul edilmesi durumunda; gürgen, meşe, kayın, kestane ve diğer yapraklı ağaçlardan oluşan 122 hektar doğal orman ekosistemi yok edilecektir.  Bu maden ocağında yılda 2 milyon ton, günde 6 bin 666 ton kalker üretmeyi hedefleyen Alagözler A.Ş. bu kalkeri taşımak için kullanacağı 30 tonluk kamyonlarla Bartın trafiğinde günde 222 sefer yapacaktır. Artık ağır trafik yükünü kaldıramayan Bartın'da haftanın her günü oluşacak bu kamyon-tır yoğunluğunun şehirde yapacağı gürültü ve hava kirliliğinin boyutları, ya da artacak trafik yükünün neden olacağı trafik kazaları, yaralanmalar veya ölümler ÇED raporunda ver almamaktadır.

“Var olan tepki daha da büyüyecek”

Bartın Orman İşletme Müdürlüğünün verdiği "ÇED İnceleme ve Değerlendirme Forumu’nda yazdığı gibi, ‘Yöre halkı mevcut maden sahalarındaki ağaç kesme, gürültü ve toz kirliliğine karşı tepki göstermektedir’. Kapasite artışı bu tepkileri daha da artıracaktır.

“Yakındaki konutlar olumsuz etkileniyor”

Mevcut maden ocağının 250 metre güneyinde ve 300 metre kuzey doğusunda konutlar vardır. Bu konutlar ve Saraylı, Karasu ve Gürgenpinari köylüleri buradaki madencilik faaliyetlerinden, özellikle patlamalardan ve diğer gürültülerden aşırı etkilenmektedir.

“Irmak çevresindeki ekolojik yıkımın boyutu büyüyecek”

Bartın Irmağının çevresinde faaliyet gösteren 6 farklı maden ocağının yarattığı ekolojik yıkımlar devam ederken, ayni yerde 4 yeni maden ocağı kurulmak isteniyor. Bartın Aladağ mahallesiyle Gürgenpinarı köyü arasında Bartın Çimento’ya ait silt taşı ocağı, Saraylı Köyü ile Gürgenpmarı köyleri arasında Alagözler AŞ'ye ait bir, Topluca köyü Boğaz Mahallesinde Kimtaş'a ait iki kalker ocağı, yani toplamda 4 farklı maden tesisine ait ÇED başvuruları son 4 ay içinde yapıldı. Bu maden sahalarının ‘ilk aşamada toplamda 219 hektar doğal orman ekosistemini yok edeceği’ ÇED başvuru dosyalarında yazıyor. Bu süreçte binlerce ağaç kesilecek. Şu ana kadar delik deşik edilerek estetik görüntüsü bozulmuş olan Bartın Irmağı çevresinin, bu yeni projeler uygulamaya geçirilirse yaşayacağı ekolojik yıkımın boyutları çok büyük olacaktır.

“Turizmin gelişmesine zarar verecek”

Bartın Irmağı'nın çevresindeki ve turistik merkez niteliğindeki İnkumu yolu üzerindeki bu maden ocakları Bartın Irmağı etrafında valilik tarafından yapılması teşvik edilen turizm tesislerinin yapımını da engelleyerek, Bartın’da turizmin gelişmesine zarar verecektir.

“ÇED süreçleri birlikte değerlendirilmeli”

Aynı anda ÇED süreçleri başlatılan bu maden sahaları, birbirine çok yakın alanlarda bulunmaktadır. Bu projelerde ÇED süreçleri ayrı ayrı uygulanacaktır. Oysa daha önce aynı yerde faaliyet gösteren 6 farklı maden ocağı ile yeni başlayacak olan bu 4 farklı maden ocağının çevresel etkilerinin kümülatif olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu CED raporunda böyle bir değerlendirme yer almamaktadır. Alandaki mevcut ve yapılması planlanan bütün maden işletmeleri düşünüldüğünde bu işletmelerin bütün olarak patlatacağı dinamit miktarı, yaratacağı gürültü, yaratacağı trafik, etkileyeceği nüfus ve yer altı suları hesaba katılmamıştır.”