Boran, Bartın’ın turizm reçetesini anlattı “Tüm ile turizmi yaymamız gerek”

Bartın’da turizmin tüm ile yayılması gerektiğini savunan Amasra Kültür ve Turizm Derneği Başkanı Hüseyin Boran, Bartın üzerinden tur programları yapılması gerektiğini belirtirken yurtdışı fuarlarında havalimanı ve AVM’nin çok sorulduğunu dile getirdi. İlimizdeki kum, deniz ve güneş turizmi anlayışının değişmesi gerektiğinin altını çizen Boran, Bartın’ı tamamen bir turizm kenti yapmak için Amasra işletmecileri olarak her türlü desteği vermeye hazır olduklarını söylerken “işgalci turist” sıkıntısına dikkat çekti.
Bu haber 2021-02-12 09:48:43 eklenmiş ve 189 kez görüntülenmiştir.

 

 

Nilay Meryem ÇÖMLEK

 

 

Amasra Kültür ve Turizm Derneği Başkanı Hüseyin Boran, EYBEY Medya ve Yayımcılık bünyesinde faaliyet gösteren Bartın Dijital TV’de, şirketin sahibi gazeteci Mustafa Ahmet Oktay tarafından hazırlanıp sunulan “Enine Boyuna”  programının canlı yayın konuğu oldu.

 

Amasra’nın Karadeniz’in incisi değil belki de elması olduğunu savunan Boran, bunu söylerken, Amasra’nın turizm açısından nasıl bir noktaya getirildiğine hiç bakılmadığından yakındı.

 

Amasra başta olmak üzere ilimizin turizm mekanlarının ve kültürel değerlerinin daha fazla tanıtılarak turistlerin buraya çekilmesi gerektiğini ifade eden Boran, yurt dışında kendilerine en çok “Havalimanı ve AVM var mı” sorusunun yöneltildiğini söyledi.

 

Amasra Kültür ve Turizm Derneği Başkanı Boran, Bartın’ın Küre Dağları ve Amasra üzerinden giden tanıtım ve turizm anlayışının terk edilerek turizmi il geneline yayacak proje ve politikalar geliştirilmesi gerektiğini ifade etti.

 

“Amacımız Amasra’yı dünyaya tanıtmak”

 

Dernek faaliyetlerinden bahseden Boran, ilk amaçlarının Amasra’daki turizm işletmelerini ve Amasra’nın kültürünü tüm dünyaya tanıtmak olduğunu belirterek “İlk amacımız Amasra’daki turizm işletmelerini ve Amasra’nın kültürünü tüm dünyaya tanıtmak. Amasra’ya gelen misafirlere Amasra’yı tanıtmak. Turizm işletmelerimiz ve vatandaşlarımız üye. Türkiye de Turizm Yatırımcıları Derneği var, Turizm İşletmecileri Derneği var biz bu konfederasyonlara üye olmak istiyoruz. Sesimizi her yerde duyurabilmek için istiyoruz. Turizm parayla alakalıdır, kültür gönülle alakalıdır. Biz ikisini hafif ayırıp yolumuza daha emin adımlarla yürümek istiyoruz. Amasra’da kendi içimizdeki sıkıntıları çözmek istiyoruz.” dedi.

 

“Tek düze şekilde gidiyor”

 

Geçtiğimiz haftalarda gazetemizdeki köşe yazısında da turizmde ‘inci’ sorununu gündeme getiren Boran, bu konuyla ilgili de “Türkiye’de her kentin girişinde ‘Hoş geldiniz’ tabelası vardır. Bölgesine göre, Karadeniz’in incisi Samsun’a veya başka bir ilin adıyla yazar. Bizde turizmde slogan ve amaç sıkıntısı olduğunu düşünüyorum. Her kentin kendine ait turizm ve kültürü vardır. Bütün belediyeler ve turizmle alakalı bütün işletmeler ‘inci’ meselesine takılıyor. Biz belki inci değiliz biz belki elmasız. Kentler kendi açısında inci olduklarını kabul edebilirler ama biz Amasra için Karadeniz’in Bodrum’u diyoruz. Bunu diyoruz ama biz turizmde Amasra’yı nereye getirdik bunu düşünmüyoruz. Bizim rakiplerimiz var onların neler yaptığına bakmadan ‘nasıl olsa buraya geliyorlar’ diye tek düze şekilde gidiyor.” diye konuştu.

 

“Sıkıntımız geceleme konaklamada”

 

Bartın’da turizmin tüm ile yayılması gerektiğini savunan Amasra Kültür ve Turizm Derneği Başkanı Hüseyin Boran, geceleme konaklama sorununa dikkat çekerek “Amasra, ilimizin en önemli destinasyonu ve gelenler özellikle Amasra için geliyor. Biz Amasra’nın turizmini geliştiremediğimiz için sadece Amasra’yı görüyor ve gidiyor. Amasra’dan biz insanları Güzelcehisar’a, İnkumu’na gönderebiliyoruz ama daha önemli değerlerimiz de var. Kurucaşile’de ahşap tekne yapımcılığımız var. Kozcağız’da tarım var orada eko tarım yapılabilir. Ulus’un doğa güzelliği var. Küre Dağları dünya çapında bir öneme sahip, Küre Dağlarını da Amasra üzerinden tanıtabiliyoruz. Tüm ile turizmi yaymamız gerektiğini düşünüyoruz. Bizim Amasra’ya gelenlerden yana sıkıntımız yok. Sıkıntımız geceleme konaklamada, misafirimizi bir gün daha fazla nasıl misafir edebiliriz onu düşünüyoruz.” ifadelerini kullandı.

 

“Tanıtım faaliyetleri arttırılmalı”

 

Bartın üzerinden tur programları yapılması gerektiğini belirtirken yurtdışı fuarlarında havalimanı ve AVM’nin çok sorulduğunu dile getiren Boran, ilimizdeki kum, deniz ve güneş turizmi anlayışının değişmesi gerektiğini söyleyerek şöyle konuştu:

“Tanıtım anlamında fuarlar çok önemli biz Amasra Kültür ve Turizm Derneği olarak Valiliğin ve Kaymakamlığın desteği ile Türkiye’de yapılan tüm uluslararası fuarlara katılıyoruz. Geçen sene EMITT Fuarı’na Bartın Valiliği organizasyonunda çok güzel bir şekilde katıldık. Bartın’ın bütün turizm değerleri tanıtıldı. Bunun sürekli olması gerekiyor. Bartın üzerinden tur programı yapmalıyız. Amasra’nın uğrayıp gidilen bir yer olmaması gerekiyor.

 

Havalimanı ve AVM çok soruluyor!

 

2016-2017 yıllarında Dubai’de yapılan Arabian Travel Market Fuarına gittik. Kültür ve turizm standının içinde bize de yer verilmişti. Amasra’yı tanıtmak için gittik. Orada tur şirketleriyle görüştüğümüzde bize ilk sordukları şey havalimanı ve alışveriş merkezi oldu. Biz her ne kadar denizimiz ar doğamız var desek de Arap turist ilk önce konforuna bakıyor. Uçaklarıyla gelecek klimalı araçlarla alınacak doğayı gezecekler onlar böyle. Ulus ve küre Dağları onlar için bulunmaz nimet. Bizim havalimanımızın pistinin uzatılması Arap turizmcilerin dikkatini çekecektir.

 

“Turizm anlayışımız değişmeli”

 

Biz; kum, deniz ve güneş turizmine bağlı bir iliz. Bu değişmediği sürece turizmi 12 aya yayamayız. Şubat ayında Amasra’ya geldiler onlara ne vereceğiz. Şunları vereceğiz; Trekking Parkurları, Küre Dağları gezisi, Ulukaya da kamp, karavan turizmi gibi turizmleri geliştirmemiz lazım Av turizmini de ekleyebiliriz. Bizim için 12 ay turizm maddi olarak çok büyük destek bu ilimize de yansır.”

 

“Çok uzun bir süreç”

 

Amasra’nın UNESCO sürecindeki durumuna ilişkin de değerlendirmede bulunan Amasra Kültür ve Turizm Derneği Başkanı, “2013 yılında biz Ceneviz ticaret yolunda Akdeniz’den Karadeniz’e kadar kale ve sulu yerleşimler adı altında UNESCO’nun dünya miras geçici listesine dâhil olduk. Çok uzun bir süreç. Amasra’da çalıştay da yapıldı bu konu hakkında. Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı ve Bartın Valiliği’nin destekleriyle her kuruluşun katıldığı bir çalıştaydı ama sonra bu konu rafa kalktı gibi bir şey oldu. Bu sene kültür ve turizm müdürlüğünce bakanlık bazında bu konu ile ilgili tekrar girişimler başladı ve bu süreç çok uzun. Kalenin bir bölümü Cenova Şatosunun oldu yer aslında geçici listeye dâhil olan ama bu kalenin tamamını ilgilendiren bir şey. Kale için Roma/Bizans diyoruz ama Cenevizlerin hüküm sürdüğü bir yer. Kalede tahribatlar oluştu doğal sebeplerden ötürü Bartın Valimiz Sinan Güner de bakanlıkla temasa geçerek Vekilimiz Yılmaz Tunç’un da destekleriyle kalelerimiz onarılmaya başlandı. Amasra’nın turizm yapısına çok büyük bir değer kattı.” dedi.

 

“Kent Konseyi’nin bir katkısını görmedim”

 

Kent Konseyi’nin Amasra’ya bir katkısının olmadığını ifade eden Boran, “Kent Konseyi, kentin sivil ve kamu tüm bileşenlerinin birleşesi diyebiliriz. Şahsım olarak söylüyorum ki, bugüne kadar Amasra’da Kent Meclisinin bir katkısını daha görmedim. Biz dernek olarak içerisinde yer almıyoruz ama destekliyoruz. Yapacağı herhangi bir faaliyete desteğimiz var.” diye konuştu.

 

“Bazen sinir sistemimiz bozuluyor”

 

Geçtiğimiz yıl katıldıkları TÜYAP Fuarı’ndan sonra Amasra Belediye Başkanı Recai Çakır’ı hedef alan açıklamalarının sorulması üzerine de Boran, “Bartın Valiliğimizin destekleriyle TÜYAP’a katıldık. Amasra salatasını temsil ettik. Bütün belediye başkanlarımız var. Amasra Belediye Başkanını orada görmek istedik. Babası rahatsızmış ve bana mesaj atmıştı. Aramadı mesaj çekti diye serzenişte bulundum. Döndüğümüzde bunu hallettik. Maddi manevi yıpranıyorsunuz. Fuarlara hazırlanmak aylarımızı alıyor bu da maddi manevi bizi zorluyor. Bu yoğunlukta sinir sistemimiz bozuluyor bazen, bir şekilde orta yolu buluyoruz.” yanıtını verdi.

 

“Bartın’ı turizm kenti yapmak için hazırız”

 

Bartın’ı tamamen bir turizm kenti yapmak için Amasra işletmecileri olarak her türlü desteği vermeye hazır olduklarını söyleyen Amasra Kültür ve Turizm Derneği Başkanı Boran, kapasiteler hakkında da bilgiler vererek “Bartın için konuşalım ilk Bartın’da 13 tane turizm işletme belgeli otelimiz var. Belediye belgeli otel ve pansiyon 235 adet. Belediye belgeli kamping misafirhane 16 adet toplamda 264 tesis 2 bin 558 oda 6 bin 107 yatağımız var. Amasra geneli için ise Amasra’da toplam 330 tesis var. 36 otel, 285 tane ev pansiyonu ve pansiyon, 9 kamu misafirhanesi 2 tane kamp alanı var. 5 bin 563 yatak kapasitemiz var. Bartın’ın yüzde 90’ına sahibiz. Bartın’ı tamamen bir turizm kenti yapmak için Amasra işletmecileri olarak her türlü desteği vermeye hazırız. Hasankadı’da bir av turizmi yapılacaksa bu bizim için de çok önemli gelecek bizim otelimizde konaklayacak bizim restoranımızda yemek yiyecek. Bartın ve Amasra’yı ayırmıyoruz.” dedi.

 

“Her şeyin bir değeri var”

 

Amasra’daki fiyatların pahalı olmadığını düşündüğünü söyleyen Boran, sektörde binin üzerinde çalışanın olduğuna da dikkat çekerken “Binin üzerinde çalışan personel var.  Pandemi sürecinde zora giren arkadaşlarımız var. Amasra’da personel sıkıntısı var. Sezon 6 ay ama restoran, 12 ay açık sezonda 30 personel lazım kışında 5 personel lazım. Kışın 25 kişiyi de çıkartamıyorsunuz 30 personelle devam ediyorsunuz. Amasra’nın sezonda pahalı olmasının nedeni işte bu işletmeler. Bu yüzden sezonda 12 ayı çıkarmak zorundalar. Ben fiyatların çok pahalı olduğuna inanmıyorum. Her şeyin bir değeri vardır. Denizin kenarında balığı yiyorsanız bir bedeli elbet vardır.” diye konuştu.

 

“İşgalci turist” sıkıntısı !

 

“İşgalci turistler” nedeniyle Amasra’ya para kazandıracak nitelikli turistlerin gittiğine işaret eden Boran, “Fiyatı pahalı bulan tüpüyle gelip fasulye yapan, yanında karpuzunu getiren zincir marketlerden alışverişini yapan evden damacana ile suyunu getiren kısma biz zaten turist demiyoruz. Bunlara işgalci diyoruz. Bizim Amasra, İnkumu, Güzelcehisar gibi yerlerde sıkıntımız bu. Bunlar geldiği zaman bize para kazandıracak nitelikli turistler gidiyor. Amasra’da toplam geceleme sayısı 250 bin günübirlikçi ise 1 milyon olduğunu düşünüyoruz.” ifadelerini kullanırken  Amasra Müzesi’nin önemine de değinerek “Amasra Müzesi ise Türkiye’nin en değerli 3. küçük müzesi. Geçen sene ziyaret sayısı 10 binin üzerinde bu sene pandemi nedeni ile kısmi olarak açıldı. Amasra Müzesi çok değerlidir. Zamanında çoğu eser İstanbul Arkeoloji Müzesine Amasra’dan gitmiştir. Amasra Müzesi, rastlantı müzesidir. Rastlantı sonucu bulunan eserlerle oluşturulmuştur, inşaat kazıları sırasında bulunmuştur.” dedi.

 

“İnkumu bizden önce Mavi Bayrağa sahip olacak”

 

Tarlaağzı ve Bozköy mavi bayrak projesinde gelinen son aşamayı da anlatan Amasra Kültür ve Turizm Derneği Başkanı, “Karadeniz sahil bandında mavi bayraklı plaj yok. Bartın Belediyesi’nin girişimleri ile İnkumu bizden önce Mavi Bayrağa sahip olacak. Biz bu sene yapımını bitireceğiz. Mavi Bayrak için kriterler var, o kriterleri biz tutturuyoruz ama değerlendirme süreci 1 yıl sonraya gidiyor.” dedi.

 

“Limanı ve Amasra’yı tanıtmalıyız”

 

Amasra Cruise limanının iyi tanıtılması gerektiğini kaydeden Boran, “Bu limanı Ulaştırma ve Denizcilik Bakanlığı yaptı. Amasra’da turizm için bir dönüm noktasıdır. Bugün böyledir 50 yıl sonra da böyle olacak. Gemilerin gelip insanların para harcayacağı bir nokta olacak. Biz Travel Türkiye Fuarı’na gittiğimizde bizden 46 limanın talebi vardı. Orayı devlet yaptı ama işletmecisi Amasra Belediyesi, gemiler burayı güvenli liman olarak görmeliler ki içeri girsinler o kodun alınma süreci de takip ediliyor. Daha fazla geminin gelmesini istiyoruz bunun için de Cruise Fuarları var onlara katılacağız. Limanımızı ve Amasra’yı tanıtmamız lazım.” ifadelerini kullandı.

 

“Doğalgaz bizim için büyük bir nimet”

 

Termik santrale karşı olduklarını ifade ederken katı yakıt yakılmasından dolayı Amasra’da korkunç bir şekilde zehirli duman olduğunu belirten Boran, doğalgaz için çalışmaların devam ettiğini de aktararak “Tek vücut olarak termik santrale karşıyız. Amasra’da katı yakıt yakılmasından sebep korkunç bir şekilde zehirli duman var. Doğalgaz çalışması var. Belediye meclisi oy birliği ile ortak karar aldılar. Akmercan firmasına başvuru yaptılar. Biz otellerde restoranlarda katı yakıt yakıyoruz. Doğalgaz bizim için büyük bir nimet.” dedi.

 

“Amasra kendi başına bir marka”

 

Çakraz’da bir karavanpark alanı oluşturulacağını da açıklayarak “Pandemi döneminde özellikle tercih edilen bir nokta oldu. Bizim ilçemizde böyle bir yer yok. Talep çok arttı ve Çakraz bölgesinde böyle bir alan olacaktır. Bu yaza yetiştirilecektir.” diyen Boran, Amasra’nın marka değerlerinden de söz ederek “Amasra kendi başına bir markadır. Fatih Sultan Mehmet Han Amasra’da ‘Çeşm-i Cihan bu mu?’ demiş. Dünyanın gözbebeği dediği yerde biz sadece salatadan bahsetmiyoruz. Amasra’nın markalaşmak için bir şey aramasına gerek yok. Roma’nın yapmış olduğu Kuşkayası Yol Anıtı var böyle bir şey yok daha dünyada ama ziyaretlere bakıyorum Almanya, Suudi Arabistan, Irak, var ama İtalya yok.” diye konuştu.

ETİKETLER : Bartın Amasra Kültür ve Turizm Derneği Başkanı Hüseyin Boran Amasra turizm
Diğer YAŞAM haberleri
Köşe Yazarları
 ‹ 
 ›