“Kuru ekmek zammı değil; İnsanca bir yaşam istiyoruz”

Hükümetin yüzde 3’lük maaş zammına tepki gösteren KESK, Bartın’da basın açıklaması yaptı. KESK, ülke genelinde zamları protesto etti.
Bu haber 2021-01-21 13:47:12 eklenmiş ve 127 kez görüntülenmiştir.

 

 

Erkan Hızoğlu

 

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) üyesi işçiler, memur maaşlarına yapılan yüzde 7,36'lık zamma tepkili. Yapılan zamdan yüzde 4,36'lık enflasyon çıkarıldığında kalan zam yüzde 3 civarında.

KESK üyeleri örgütlü olduğu illerde maaş bordrosu yakarak yapılan düşük zamma tepki gösterdi.

Bartın KESK üyeleri de bir araya gelerek bir basın açıklaması yaptı. Bartın KESK Şubeler Platformu adına açıklamayı okuyan Bartın Eğitim Sen Örgütlenme Sekreteri Deniz Burak Bayrak, tüm kamu emekçileri adına çağrıda da bulundu.

 

“Emekçilere gelince ‘kaynak yok’ diyorlar”

 

Bayrak, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

“Her gün gözümüzü iğneden ipliğe gelen zamlarla açıyor, derinleşen kriz ve pandemi nedeniyle nefes almanın bile zorlaştığı bir dönemden geçiyoruz. Gericilik, kutuplaşma, kayyum politikaları, OHAL uygulamaları, pandemi, hayat pahalılığı, geçim derdi, işsizlik ve daha saymakla bitmeyecek sorunlar yumağı ile kuşatıldık. Siyasal iktidar halkın, emekçilerin yaşadığı dertleri, sıkıntıları çözmek yerine attığı her adımda sorunlar yumağını büyütüyor. Acı reçete yine emekçilerin, yoksullaştırılan halkın payına düşüyor. Milyonlarca kamu emekçisi, işçi, emekli çarşıda pazarda yaşanan gerçek enflasyonu TÜİK’in perdeleyen rakamlarıyla, sahte verilerle açlığa mahkûm edilmek isteniyor. Son bir yıl içinde doğalgaza yüzde 32, elektriğe yüzde 31, baklagillere yüzde 60, peynire yüzde 27, yumurtaya yüzde 80, ayçiçeği yağına yüzde 50,  köprü ve otoyol geçiş ücretlerine yüzde 26 zam yapıldı. Açlık sınırının 2 bin 600, yoksulluk sınırının 8 bin 600 TL’yi aştığı bugünün koşullarında sıra emekçilere gelince ‘kaynak yok’ diyorlar.

Ama bazı kesimlere vergi muafiyetleri ve istisnalar adı altında bütçeden devasa paralar aktarırken kaynak sıkıntısı çekmiyorlar. Varlık affı, prim destekleri vb. adlarla sermayeye kaynak bulmakta zorlanmıyorlar. ‘İtibardan tasarruf olmaz’ diyerek Saray’a günlük 59 milyon TL bütçe ayırırken işini kaybedene günlük 39 TL’yi reva görüyorlar. İşsizler ordusuna her gün on binler katılırken eş, dost, akrabalarını işe yerleştirmede adeta birbirleriyle yarışıyorlar.

 

“Mızrak çuvala sığmıyor”

 

TÜİK verileri çok uzun süredir emekçi kesimlerin maaşlarını, ücretlerini baskılamanın, düşük maaş-ücret politikasının aracı haline getirilmiştir. Son olarak birkaç gün önce açıklanan işsizlik verileri de göstermektedir ki, TÜİK iktidarın politikalarını aklama ve yaşanan durumu gizleme görevi yapmaktadır. En çok işten atmaların yaşandığı bu dönemde dahi TÜİK’e göre işsizlik rakamlarında düşüş yaşanarak 12.7’ye gerilemiştir. Ancak Ali Cengiz oyunları ile rakamlara takla attırmaya, yandaş medya aracılığıyla gerçek gündemleri unutturmaya, anti demokratik baskı politikalarıyla tepkileri önlemeye çalışsalar da, ‘asgari ücretliyi işçiyi, memuru, emekliyi enflasyona ezdirmedik’ nutukları atmaya devam etseler de artık mızrak çuvala sığmıyor.

 

“Halkın dayanacak gücü kalmadı”

 

Sadece son bir yıl içinde ortalama kamu emekçisi maaşı ile alınan dolar 114 dolar, çeyrek altın 3 adet, gram altın ise 4,5 adet azalmıştır. Siyasal iktidarın memur kolları gibi faaliyet gösteren sözde konfederasyon ve bağlı sendikaları ise her defasında sahte enflasyon rakamlarının altına imza attıkları, kamu emekçilerinin hiçbir temel sorununu çözmedikleri mutabakatları ‘tarihi başarı’ olarak yutturmaya çalışıyorlar. Sonuçta hangi sendikanın üyesi olursa olsun kaybeden her defasında tüm kamu emekçileri ve emekliler oluyor. Biliyoruz ki, ‘artık bıçak kemiğe dayandı’ diyorsunuz. Biliyoruz ki, Emekçilerin, yoksul halkın daha fazla dayanacak gücü kalmadı. Biliyoruz ki, vatandaşlarımızın bizlere insanca yaşayacak bir maaşı dahi fazla görüp kendilerine en yükseğinden 5 maaş alanlara, bizlere kuru ekmek almaya yetecek yüzde 3, kendilerine 3 asgari ücret tutarında artış yapanlara tahammülü kalmadı.

Adaletsiz Gelir Vergisi Tarifesi ile bu artışlar dahi cebine girmeden el konulan, sonuçta her yıl yoksulluk sınırından daha fazla uzaklaşıp açlık sınırına daha fazla yaklaşan beş milyonu aşkın kamu emekçisi ve emeklisinin daha fazla fedakârlık yapacak hali kalmadı.

 

Çağrıda bulundu!

 

İşte tam da bu yüzden; Sendikalı, sendikasız, KESK üyesi olsun ya da olmasın, tüm kamu emekçileri adına çağrıda bulunuyor, kamu emekçilerini hayat pahalılığına, adaletsiz vergi sistemine, yoksulluk, yolsuzluk ve israf düzenine karşı aşağıdaki asgari taleplerimiz etrafında örgütlenmeye ve mücadeleye çağırıyoruz: Çoktan hükmünü yitiren, kamu emekçilerine 2021 yılı için yüzde 3 + yüzde 3 maaş artışı dayatılan ‘toplu sözleşme’ derhal yenilenmelidir. Hiç vakit kaybetmeden yapılacak toplu sözleşme ile maaşlarımız yaşanan gerçek enflasyon oranında, satın alma gücümüzdeki azalma ve ekonomik büyüme oranları dikkate alınarak artırılmalıdır. Asgari ücret vergi dışı bırakılmalıdır. Birinci vergi dilimi yüzde 15’ten yüzde 10’a düşürülerek, yoksulluk sınırına kadar olan maaşlardan yapılan kesinti birinci vergi diliminde sabitlenmelidir. Emekçilerin sağlık, eğitim, gıda, barınma, giyim, elektrik, ısınma giderleri için ödediği vergiler gelir vergisi matrahından mahsup edilmelidir. Yoksulluk sınırı altında geliri olan hanelerin elektrik, doğalgaz, su, internet giderleri pandemi tehdidi tamamen ortadan kalkıncaya kadar hazineden karşılanmalıdır Bebek maması, bebek bezi ve ekmek, süt ürünleri, elektrik, doğalgaz, su başta olmak üzere temel tüketim maddelerinde KDV sıfırlanmalıdır.

KESK olarak, tüm kamu emekçilerini insanca yaşamaya yetecek bir ücret talebine sahip çıkmaya, hayat pahalılığına,  adaletsiz vergi sistemine, yoksulluk, yolsuzluk ve israf düzenine karşı emeğin haklarını korumak için birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz.”

 

ETİKETLER : Bartın Bartın KESK Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu
Diğer YAŞAM haberleri
Köşe Yazarları
 ‹ 
 ›