“Dünya Kalp Günü” ile ilgili bir açıklama yaparak, kalp ve damar sağlığına dikkat edilmesi gerektiğini kaydeden Bartın İl Sağlık Müdürü Dr. Dursun Koç, Bartın’daki Aile Sağlığı Merkezleri’nde ücretsiz chek-up hizmetinin verilmeye başlanacağını söyledi.
Bu haber 2018-09-29 15:46:21 eklenmiş ve 465 kez görüntülenmiştir.

 

 

 

Nilay Meryem ÇÖMLEK

 

 

Bartın İl Sağlık Müdürü Dr. Dursun Koç, “Dünya Kalp Günü” dolayısıyla bir açıklama yaparak kalp ve damar sağlığına dikkat edilmesi gerektiğini belirtti. Kalp ve damar hastalıklarının küresel olarak bir numaralı ölüm sebebi olduğunu kaydeden Dr. Koç, Türkiye’de 2013’te her 5 kişiden ikisinin kalp-damar hastalığına bağlı nedenlerden dolayı öldüğünü anımsatarak “Kalp ve damar hastalıkları küresel olarak bir numaralı ölüm sebebidir. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre 2012 yılında tüm dünyada bulaşıcı olmayan hastalıklara bağlı ölümlerin yüzde 46,2’si (17,5 milyon) kalp ve damar hastalıkları nedeniyledir. Ülkemizde 2013 yılında ölen her 5 kişiden 2’sinin kalp-damar hastalığına bağlı nedenlerden öldüğü görülmektedir. Davranışsal risk faktörleri yani; sağlıksız beslenme, yetersiz fiziksel aktivite, tütün kullanımı ve alkol kullanımı koroner kalp hastalığının yüzde 80’inden sorumludur. Kardiyovasküler hastalıkların çoğu risk faktörleriyle mücadele edilerek engellenebilir. Risk faktörlerinin kontrolü ile kalp ve damar hastalığı görülme sıklığının yarıya indirilebileceği bildirilmektedir. Sağlıksız beslenme ve yetersiz fiziksel aktivite etkisiyle bireylerde kan basıncında yükselme, kan şekeri yüksekliği,  kan lipidlerinde yükselme, fazla kilo veya obezite görülür. Sosyal ekonomik faktörler ve kültürel değişiklikler (küreselleşme, şehirleşme) toplumun yaşlanması, stres, herediter faktörler kardiyovasküler hastalıkların diğer belirleyicileridir. 40 yaş üstü her birey için kardiyovasküler riskin hesaplanması ve varsa davranışsal risk faktörlerine uygun müdahaleler ile kalp krizi, inme, kalp yetmezliği ve diğer komplikasyonların gelişmesini önleyebilecek tedbirlerin alınması önerilir.” dedi.

 

 

Farkındalığın arttırılması amaçlanıyor

 

Her bir bireyin kalp ve damar hastalıklarına yol açan davranışsal risk faktörleriyle ilgili farkındalığının artırılması ve hasta olmamak için riskli davranışlarını olumlu davranışlarla değiştirmesi için teşvik edilmesi amacıyla bazı uygulamarın hayata geçirildiğini kaydeden Dr. Koç, “Aile Hekimliği check-up uygulaması kapsamında; check-up kapsamında genel tarama, diabetes mellitus taraması, kardiyovasküler olaylardan korunmada risk değerlendirilmesi, meme kanseri taraması, kolorektal kanser taraması, serviks kanseri ve prekanseröz lezyonların taranması yapılacaktır. Genel sağlık göstergelerinin iyileştirilmesi ve ülke kaynaklarının sağlık harcamalarında doğru ve etkin kullanılabilmesini sağlamak amacı ile MHRS üzerinden randevu alınarak, aile sağlığı merkezlerinde yapılacak  check-up uygulamasında ; 18 yaş altı kişilere bebek, çocuk ve ergen izlem protokollerine göre uygulama yapılacaktır. 18 yaş üzeri yetişkinlere, ekte yer alan tablo doğrultusunda; sigara kullanımı sorgulanması, ağırlık, boy, bel çevresi ve kan basıncı ölçümü ile açlık plazma glukozu, trigliserid, HDL, LDL, total kolesterol, kreatinin, TSH, ALT, tam kan , TİT, EKG ve kanser tarama programlarına göre gerekli muayene ve tetkikler yapılacaktır. Tetkiklerin belirtilen sıklıklarda yapıldığı tespit edildiği takdirde tekrarı yapılmayacaktır. Check-up uygulaması ile taranmakta olan hastalıklara ait önceden tanı almış kişiler, tarama programından çıkarılarak takip programına alınacaktır. Tüm bu faaliyetlerle her bir bireyin kalp ve damar hastalıklarına yol açan davranışsal risk faktörleri ile ilgili farkındalığının artırılması ve hasta olmamak için riskli davranışlarını olumlu davranışlara değiştirmesi için teşvik edilmesi amaçlanmaktadır.” diye konuştu.

 

 

 

Kalbinizi ödüllendirin!

 

“Sağlıklı kalmak ve kalp ve damar hastalığına yakalanma riskinden uzak durmak için; sağlıklı beslenin, düzenli fiziksel aktivite yapın, tütün ve tütün ürünleri kullanmayın, alkol kullanmayın, kardiyovasküler riskinizi, kilolu veya obez olup olmadığınızı, kan basıncınızı, kan şekerinizi, kan lipidlerinizi öğrenin ve hekiminizin verdiği sağlıklı yaşam önerilerine uyun. Kalbinizi ödüllendirin.” diyen Bartın İl Sağlık Müdürü Dr. Dursun Koç, sağlıklı bir kalp için beslenme tüyoları da verdi.

 

Sağlıklı bir kalp için beslenme tüyoları

 

Sağlıksız beslenme, hareketsizlik, stres ve çevresel faktörler, kalp damar hastalıkları için en önemli risk faktörlerini oluşturuyor. Dünyada ölüm nedenleri arasında ilk sırada yer alan kalp damar hastalıklarından korunmak için ise kalbe zarar veren alışkanlıklardan uzak durmak ve basit birkaç önlem almak gerekiyor.

Kalbi ve damar sağlığını koruyamaya yardımcı olacak bazı tavsiyelerde bulunan Dr. Koç, “Kalp damar hastalıkları, tüm dünyadaki ölümlerin birinci derecede nedenidir. Yaşam kalitesini düşüren ve ölüm nedenlerinin başında yer alan kalp damar hastalıklarının başlıca risk faktörleri; hipertansiyon, kanda artmış LDL-Kolesterol (kötü kolesterol), HDL-Kolesterol (iyi kolesterol) düşük olması, sigara, diyabet ve şişmanlıktır. Yetişkin nüfusumuzun yarıya yakını kalp damar hastalıkları riski altındadır. Kalp damar hastalıkları, sağlıklı beslenme ve yaşam tarzı değişikliği ile önlenebilen veya oluştuktan sonra tıbbi tedavi, beslenme tedavisi ve yaşam tarzı değişiklikleri ile iyileştirilebilen bir sağlık sorunudur. Kalp damar hastalıkları risk faktörlerinin iyileştirilmesinde; doymuş yağların ve karbonhidratların tüketiminin azaltılması, tekli doymamış yağ asitlerinin ve posa içeriği yüksek besinlerin tüketiminin artırılması temel hedeflerdendir.” ifadelerini kullandı.

 

İşte sizi koruyacak beslenme önerileri…

 

Kalp damar hastalıklarından korunmak için aşırı yağ tüketiminden kaçınılması gerektiğinin altını çizen Dr. Koç, sağlıklı beslenme önerilerini sıralyarak da şunları söyledi:

 

“Kalp sağlığı için beslenmede, doymuş yağ asitleri ve kolesterolü azaltıp, kompleks karbonhidratları ve posayı yükselterek kan kolesterolü düzeyi düşürülebilir veya

en azından kan kolesterolü düzeyinin yükselmesi önlenebilir. Besin seçiminde ve yaşam şeklinde yapılacak değişiklikle kalp damar hastalıkları risk faktörlerini azaltabilir. Ülkemizde önemli bir sorun haline dönüşmekte olan şişmanlığın önlenmesi ve HDL-kolesterol düzeyinin yükselmesi açısından her yaş grubunda egzersiz yapma alışkanlığının kazandırılması ve sporun desteklenmesi de önemlidir. Beslenmenizde toplam yağ tüketimi enerjinin yüzde 30’ unu geçmemelidir. Yağ içeren besinler aynı zamanda vücudun ihtiyacı olan diğer besin öğelerini de içerdiği için yağa ihtiyacımız vardır. Ancak sağlık açısından bakıldığında koruyucu olması açısından diyette yağ̆ miktarını azaltmak yararlıdır.

 

Diyette yağı azaltmanın yolları

 

Diyette yağı azaltmanın birçok yolu vardır. Yediğiniz tüm besinlerin yağ miktarını dikkate alın. Çok fazla yağ içermeyen sağlıklı bir diyeti sebze ve meyveler, tahıllar, yağsız kırmızı et, derisiz kanatlı hayvan etleri, balık ve düşük yağlı besinlerle oluşturabilirsiniz. t ve süt ürünlerinin az yağlı veya yağsız olanlarını tercih edin. Yağı azaltılmış süt ve süt ürünlerinin bileşiminde diğer besin öğeleri açısından hiç fark olmadığı için bu ürünleri tercih etmek koruyucu olmak açısından önemlidir. Omega-3 yağ asitlerinin kalp koruyucu etkisi olduğu için haftada en az 2 kez balık yenilmesine özen gösterin. Sebze ve meyvelerin yağ içeriğinin düşük olmasının yanı sıra posa içeriğinin de yüksek olması kalp damar sağlığını korumada olumlu etki yapmaktadır. Çünkü bazı meyve ve sebzelerin bileşiminde bulunan suda çözünür posa, kolesterol düşürücü etkiye sahiptir.

 

Kan lipitlerini düşürücü etkisi var

 

Yağsız dana, koyun eti ile derisi alınmış kanatlı hayvan etlerini tercih edin. Hayvanın sırt bölgesinden alınan ve görünür yağı ayrılabilen etler daha az yağlıdır. Yağsız et, görünür yağları ayrılmış olmasına rağmen hem yağ hem de kolesterol içerir ancak diğer yağlı etlere göre yağı az olduğu için tercih edilir. Tam tahılları ve ürünlerini tercih edin. Günlük enerji gereksiniminizin büyük bir kısmını karbonhidrattan zengin besinlerden karşılarsanız yağ alımınızı azaltmış olursunuz. Ancak burada özellikle kahvaltılık tahıl ürünleri, kepekli tam tahıllı ekmekleri, bulgur, makarna, pirinç gibi nişastalı besinler gibi kompleks karbonhidratları tercih etmeye çalışın. Yulaf gibi tahıllar çözünür posa da içerdiği için kan lipitlerini düşürücü etkisi vardır.

 

Düşük yağlı olanları tercih edin

 

Yemeklerinizde margarin, tereyağı, kuyruk yağı, iç yağı gibi doymuş yağlar yerine zeytinyağı, ayçiçek yağı, soya, kanola yağı gibi bitkisel sıvı yağları tercih edin. Satın aldığınız besinlerin etiketleri üzerindeki yağ miktarlarını kontrol edin. Çoğu besinin etiketi üzerinde bulunan besin ögeleri tablosunda enerji, yağdan gelen enerji, toplam yağ, doymuş yağ ve kolesterol miktarlarını okuyun. Ayrıca etiketler üzerinde ‘az yağlı’ veya ‘yağsız’ ifadelerine de dikkat edin. Bu bilgiler alışverişleriniz sırasında size yardımcı olacaktır. Hazır besinlerden düşük yağlı olanları tercih edin. Ara öğünlerde yağ miktarı düşük besinleri tercih edin. Ara öğünlerde bisküvi, kek, pasta, cips gibi yağ içeriği ve enerjisi yüksek besinler yerine enerjisi ve yağ miktarı düşük meyve ve sebzeler, hafif bir kahvaltı, az yağlı süt ve süt ürünlerini tercih edin.

 

Yağ kullanmayın

 

Uygun pişirme yöntemlerini seçerek yağ kullanımını azaltın ya da yağ kullanmayın. Yemek hazırlama yöntemlerinizi değiştirerek lezzette herhangi bir eksiklik olmaksızın yemeklerinizdeki yağ miktarlarını azaltabilirsiniz. Örneğin besinleri kızartmak yerine, fırında kızartma, haşlama, ızgara, buharda veya mikrodalga fırında pişirme yöntemlerini tercih edin. Beslenmenizde kuru baklagillere daha çok yer verin. Kuru baklagiller yağ, doymuş yağ ve kolesterolden fakir kompleks karbonhidratlar ile posadan zengin bitkisel protein kaynağı besinlerdir. Bu özellikleri nedeni ile kan kolesterolünü düşürücü etkileri vardır.

 

Yağsız ya da az yağlı yemekleri tercih edin

 

Ev dışında yemek yediğiniz zaman yağsız ya da az yağlı yemekleri tercih edin. Menüden yemek seçerken az yağlı besinleri tercih etmek için gördüğünüz yiyeceklerin nasıl yapıldığını sorun ya da kızarmış veya soslarla zenginleştirilmiş olanları tercih etmeyin. Diyette alınan doymuş yağ asitleri LDL kolesterol düzeylerini yükseltir ve insülin direncinin oluşumunda etkin olduğu için diyabete eğilimi artırır. Yağsız ya da az yağlı diyet süt ürünleri kullanılmalı, kuzu, koyun eti yerine daha az yağlı dana eti ile tavuk, hindi ve özellikle balık eti tercih edilmeli, sakatat, pastırma, sucuk, sosis, salam gibi et ürünlerinden kaçınılmalıdır.”

ETİKETLER :
Diğer SAĞLIK haberleri
Köşe Yazarları
 ‹ 
 ›