Tünel projesi İnkumu’nun kurtuluşu!

Mevcut İnkumu yolunun İnkumu’nu daha uzun yıllar taşımayacağına dikkat çeken Bartın İl Genel Meclisi Kenan Dursun, İnkumu’nun kurtuluşunun tünel projesiyle mümkün olduğunu belirterek “Biz İnkumu yolunun alternatifini tünel ile gerçekleştirmeli ve çöplüğün alt kısmından İnkumu’na girebilmeliyiz. Sayın Vekilimizin bu konuda çok büyük bir gayreti var onu iyi biliyorum. Önümüzdeki dönemde İnkumu’na tünel projesinin artık hayal olmaktan çıkması lazım. Hayal olmaktan çıkacaktır. Ben bu heyecanı görüyorum. Bizim bunu başarmamız lazım. Başarılamayacak bir şey değil. İnkumu’nun kurtuluşu da bu.” dedi.
Bu haber 2018-09-27 09:00:49 eklenmiş ve 929 kez görüntülenmiştir.

 

 

Nilay Meryem ÇÖMLEK

 

EYBEY Medya ve Yayımcılık Ltd. Şti. Sahibi Mustafa Ahmet Oktay, şirket bünyesinde faaliyet gösteren Bartın Halk Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Eren Sarıkaya, Tolga Akıner ile Bartın Pusula Gazetesi olarak ziyaret ettiğimiz İl Genel Meclisi Kenan Dursun, yine çok önemli konularda çok özel açıklamalarda bulundu.

 

Proje gündeme geldiği ilk günden itibaren büyük eleştirilere yol açan Bartın Güzelcehisar Lav Sütunları ve Sahilinin Turizm ve Rekreasyon Amaçlı Peyzaj UygulamaProjesi’ne ilişkin değerlendirmelerde bulunan Dursun, bu sene Güzelcehisar’a çok fazla yerli ve yabancı turist geldiğine dikkat çekti. Peyzaj çalışmalarını yaygınlaştırarak Güzelcehisar’ı cazibe merkezi haline getireceklerini ifade eden Dursun, şöyle konuştu:

 

“Çok sayıda yerli ve yabancı turist geldi”

 

“Biz son dönemde Güzelcehisar’da önemli bir imar çalışması ve peyzaj çalışması yaptık. Tabi bu orada yapacağımız çalışmanın ilk adımıydı. Şimdi tabi bunun alt yapısı, uygulama imar planının hayata geçirilmesi daha gerçekleşmedi. Ona rağmen bu sene Güzelcehisar, çok fazla yerli ve yabancı turist aldı. Aslında her yer alıyor ama Güzelcehisar’ın başka özellikleri var. Güzelcehisar’da Arkeolojik SİT de var Doğal SİT de var. Herşeyden önemlisi dünyada sadece iki yerde olan lav sütunları orada. Biz de bunu fırsat bilerek değerlendirdik ve orayı geceli gündüzlü insanları buraya çekecek adımları attık. Ama bu hiç kolay olmadı. Ben 15 yıldır Bartın’da şunu gördüm, Bartın değişimi zor kabulleniyor. Güzelcehisar’da da bunu yaşadık. Değişim istiyoruz ama kabullenmiyoruz.

 

 

“Güzelcahirsar cazibe merkezi olacak”

 

İşin başını hatırlarsanız, anlamadan dinlemeden gereksiz bir tepki oluştu. Baştan çok anlatmaya çalıştık, bazen sustuk. Susunca da bazı yanlış anlamalar oldu. Yanlış işler yaptığımız zannedildi. Ama biz, doğru bildiğimizi uygulamaya devam ettik. Geceli gündüzlü bizzat kendim gittim gezdim o yürüyüş yolunda. Çok sayıda yer ve yabancıyla sohbet ettim. ‘Nasıl buldunuz?’ iye sordum. Ben kendi anketimi kendim yaptım. Elbette bazıları ufak tefek eleştiriler yapıyorlar. ‘Şuradan gitseydi’, ‘Şöyle olsaydı’, ‘Lav kayalarını da ışıklandırsaydınız’ diyenler oluyor. Haklılık payları çok, zaten bizim buradaki çıkış noktamız lav sütunları öne çıksın, insanlar orada rahatça yürüyerek lav kayalıklarını görsünler olmuştu. Çünkü dünyada bu lav kayalıklarından sadece iki yerde var ve tabi inanıyorum ki biz daha işin başındayız. Oradaki bu peyzaj çalışmalarını yaygınlaştırarak Güzelcehisar’ı bence cazibe merkezi haline getireceğiz. Getirmemiz de lazım. Orada uygulama imar planlarının hayata geçmesi önümüzdeki dönem daha da iyi olacak. Bir şey daha yapacağız. Biraz önce alt yapıdan bahsettim. Güzelcehisar’da yapmamız gereken oranın alt yapısını yani kanalizasyon sistemini ve arıtma tesisi ile birlikte bitirmemiz lazım. Çünkü Güzelcehisar koyu çok küçük. Yukarıda 50 kadar yapı var. Onların bütün fosseptiği kanallardan derelerden denize akıyor. Bunun sürdürülebilirliğini asla kabul edemeyiz. Onun için bu sene inşallah bu da hızlanacak. Oradaki ihaleyi de gerçekleştiriyoruz. İhalenin ardından oradaki alt yapı ile sorunları tamamen bitireceğiz.”

 

“Vatandaşın derdi oraya bir yapı yapabilmek”

 

Güzelcahisar’daki imar uygulamalarına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan İl Genel Meclis Başkanı Dursun, şunları söyledi:

 

“Güzelcehisar koyumuz şekil itibariyle yarım ay gibidir. Kıyı kenar çizgisi ile ilgili olarak İmar Kanunu’nda bir madde var. Denizden içeri doğru ilk 50 metre hiç kimsenin kullanamayacağı alan, sonraki 50 metre de reaktif alanlar yani herkesin kullanımına açık alanlar olarak adlandırılıyor. Zannediyorum ki burada iki parsel var sorunlu olan. Orada vatandaşın ikinci 50 metre ile ilgili, yani reaktif alana takılan, kendilerine inşaat yapacak bir alan kalmadığı yönünde bir serzenişleri sözkonusu. Tabi İmar Kanunu hepimizi bağlar. Biz orada İmar Kanunu’nu eğip bükemeyiz. Eğer Güzelcehisar’da böyle bir yola girmişsek, ikinci 50 metrede iki parsele rahatsızlık veriyorsa, ki veriyor inşaat yapamıyorlar orada, yapılabilecek bir şey yok. Çünkü onların arazisi reaktif alana kalıyor. Ama vatandaşın tapusu elinde. Orada biz Özel İdare olarak vatandaşa, orada bir kapalı alan yapmamak şartıyla oraya gelen yerli ve yabancı turistlere hizmet ederek hayatını sürdürme fırsatı veriyoruz. Zaten kanun da buna izin veriyor. Ama oradaki vatandaşın derdi oraya bir yapı yapabilmek. Ama maalesef İmar Planı buna izin vermiyor.

 

“Kimse kayırılmadı”

 

Bizim burada yaptığımız imar uygulaması öncesinde kimsenin imar yapma durumu sözkonusu değildi. Şimdi imar var. Yani yüzde 5’lik de olsa, yüzde 10’luk da olsa bir yapılaşmaya izin verdik biz.  Ama yer büyüklüğünce… Yani orada kimse kayırılmadı, korunmadı. Ben bu işleri yaparken Yusuf Bey’in orada yeri olduğunu dahi bilmiyordum. Benim zaten yerim yok. Evet, bir iki kişinin canı gerçekten yanmış olabilir. Bunu yaparken 18 uygulaması da yaptık. Çünkü orada sosyal alanı da çıkarmanız lazım. Sosyal alanı çıkarmazsanız zaten Güzelcehisar bir şeye yaramaz. Herkes kendi arazisinin büyüklüğünce buradan biraz gedakarlık etmek zorunda. 18. Madde uygulaması da zaten bu demek. Biz şimdi orada 18. Maddeyi uygulayarak hem alt yapısını yapacağız hem de üst yapısı ile ilgili vatandaşlarımıza bir plan vereceğiz, bu plana göre orada restoran yapmak isteyen restoran yapacak, ev yapmak isteyen ev yapacak, ticari alan yapmak isteyen ticari alan yapacak. Dolayısıyla Güzelcehisar artık resmiyet kazanacak. Yani artık kimse kaçak, imarsız bir şey yapmış olmayacak. Bugüne kadar oradaki otoparklar da dahil tüm ticari faaliyetler gayri resmi olarak yürütüldü. İmar olmayan bir yer rüzgar gibi sağdan sola savrulur. Her yer imar planında olmalı. ‘Olmayan yer nasıl olur?’ diye sorarsanız, bileği güçlü olan elinde kılıcı olan ‘Ben buraya yapıyorum’ der ve yapar. Çünkü İmar Planı yok. Onun için biz oraları geride bıraktık. Mugada’da böyleydi. 2010’lu 2011’leri hatırlayın. Mugada’nın kumsalı komple barakalarla doluydu. Artık oranın da imar planı var. Kimse gidip de kumsala kafasına göre baraka konduramıyor. 2009’da ben Belediye Meclis üyesi olduğumda imar planı yoktu Mugada’nın. Mugada’nın şimdi 39-40 hektarlık bir alanda imar planı var.

 

“Daha iyi hale getireceğiz”

 

Amacımız Bartınımızın sahillerini daha güzel bir hale getirmek. Bugünkü hali çok mu iyi? Eskisinden daha iyi. Bizim amacımız daha iyisini yapmak. Ülkemizin kaynakları arttıkça oralardaki yaşam alanlarını daha iyi hale getireceğiz. Güzelcehisar’da bir hedef koymuştuk kendimize. Sahile kadar yolu genişlettik ve yaza kadar sıcak asfalt döşeyerek deniz sezonuna yetiştirdik. Şimdi içeride eksikliklerimiz var. Devlet olarak Özel İdare olarak Güzelcehisar’ın içindeki eksikliklerimizi de bitireceğiz. Altyapı, içerideki ara yollar… 18 uygulaması ile ilgili çalışmamızı tamamladıktan sonra yolların o yürüyüş iskelesine bağlantılarını yapacağız.”

 

İnkumu’nun kurtuluşu!

 

Bartın Valisi Nusret Dirim, daha önce gazetemize yaptığı açıklamalarda, Bartın-İnkumu arasındaki Güzelcehisar yol ayrımına kadar olan yolun Özel İdare, sonrasındaki bölümün de Bartın Belediyesi tarafından gidiş geliş iki şerit halinde yapılmasıyla ilgili görüşmelerin sürdüğünü ifade etmişti. Bu konunda hernehgi bir gelişme olup olmadığını sorduğumuz İl Genel Meclis Başkanı Dursun, İnkumu’nun kurtuluş projesinin tünel projesi olduğunu belirterek “Mevcut İnkumu yolu, İnkumu’nu daha uzun yıllar taşımaz. Bu bir gerçek. Ben, hep şunu düşünüyorum ve bunu Sayın Valimizle de Sayın Milletvekilimiz Yılmaz Tunç’la da paylaştım. Biz İnkumu yolunun alternatifini tünel ile gerçekleştirmeli ve çöplüğün alt kısmından İnkumu’na girebilmeliyiz. Ben, Sayın Vekilimizin bu konuda çok büyük bir gayreti var onu iyi biliyorum. Önümüzdeki dönemde İnkumu’na tünel projesinin artık hayal olmaktan çıkması lazım. Olacaktır da… Ben bu heyecanı görüyorum. Bizim bunu başarmamız lazım. Başarılamayacak bir şey değil. Buna inanmak lazım. İnkumu’nun kurtuluşu da bu bence.

 

“Filyossuz Bartın, Bartınsız Filyos düşünülemiyor”

 

Filyos Projesi’nin kendilerini çok heyecanlandırdığına vurgu yapan Meclis Başkanı Dursun, “Filyos Projesi bizi çok heyecanlandırıyor. Filyos’un Bartın’a bağlantısı çok önemli. Biz Özel İdare olarak zaten 5 yıllık Strateji Planımıza koymuştuk, Filyos-Bartın Limanı bağlantısını. Yani bugün o sahillerimizin yanından geçerek 2,5 km kuşbakışı olarak Filyos. Bizim bunu da başarmamız yazım. Bir kısmı Özel İdare kaynaklarından bir kısmı farklı yerlerden destekli, bizim bunları başarmamız yazım. Filyos’u Bartın’la böyle entegre etmemiz lazım. Liman entegrasyonu başta olmak üzere her şeyi sağlamamız lazım. Bu konuda hiçbir tereddüt yok. İnşallah önümüzdeki dönem bunların adımları atılacaktır diye düşünüyorum. Çünkü bizim için Filyos ne kadar önemliyse Filyos için de Bartın o kadar önemli. Filyossuz Bartın, Bartınsız da Filyos düşünülemiyor. Çünkü o bölge Bartın’a daha yakın. Hem işgücü açısından hem de sahil turizmi açısından önemli. Biz zaten 5 yıldır sahillerimizi oraya hazırlamaya devam ediyoruz.” dedi.

 

ETİKETLER :
Diğer YAŞAM haberleri
Köşe Yazarları
 ‹ 
 ›