Gölbucaklı: “Asıl ahlaksız olan parti içi meselenin ifşa edilmesi”

EYBEY Medya’ya özel açıklamalarda bulunan Hacı Gölbucaklı, Yonca Alemdar ile çocukluk arkadaşı ve baba dostu olduklarını vurgularken, kongre öncesinde Yonca Alemdar’ın kendisini arayarak aday olacağını ve desteğini istediğini söyledi.

Kendisinin de Alemdar’a bir aday çıkarmaya çalıştıklarını, bunun olmaması durumunda yardımcı olmaya çalışacağını söylediğini aktaran Hacı Gölbucaklı, “Sen siyasette acemisin. Halkevi Başkanı olabilirsin, sivil toplum kuruluşlarında görevler almış olabilirsin ama siyaset bambaşka bir şeydir. Bugün yanında olanlar bir de bakmışsın yarın karşında olabilir.” diyerek siyasetteki ayak oyunlarına karşı dikkatli olmasını da tavsiye ettiğini söyledi.

Kendilerinin kongrede aday çıkartmayacaklarının belli olması sonrasında bazı arkadaşlarının Yonca Alemdar ve ekibiyle görüşmeye başladığını, Kendisinin de Yonca Alemdar’ı arayarak “Mümkün olursa size destek vermek istiyoruz ama ben bu işin arka planındayım. Aday da değilim. Arkadaşlar sizinle irtibat kurar, oturursunuz konuşursunuz nasıl olacaksa bu işe bir yön verirsiniz” dediğini anlatan Gölbucaklı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Arkasında Hakan Ceylan var”

“Benden sonra da konuşmalar devam etti. Yonca Alemdar her ne kadar ‘Ben tarafsızım. Bir grubun adayı değilim’ dese de bayından beri Hakan Ceylan ve grubu delege seçiminden beri arkasındaydı. Zaten Yonca Alemdar’ı aday çıkaran da Hakan Ceylan’dır. ‘Ben bir grubun adayı değilim’ demek ne kadar yanlış bir şeyse Cumhuriyet Halk Partisi’nde grup olmak da o kadar yanlış bir şey bana göre. Görüşmeler devam etti. Bize yakın olan 5-6 kişiyi 17 kişilik Yönetim Kurulu listesine alması durumunda desteğimizin tam olacağını beyan ettiler. Yonca Hanım buna ‘tamam’ demiş. Ama bizimkiler ‘İl delegesini biz yapalım’ deyince onlardan itiraz geldi. Arkadaşlar bana gelince  ‘Öyle il delegesinin tamamını bizim yapmamız gibi bir lüksümüz olamaz. Oturursunuz ortak bir liste üzerinde anlaşırsınız’ dedim. Daha sonra onlar bizi sallamaya, telefonlarımızı açmamaya ya da falanca yerdeydik, filanca yerdeydik diye bahaneler üretmeye başladılar. Bizimkiler de işin bir an önce çözüme kavuşturulmasını istiyorlardı.

“Tehditkar konuşmadım”

Görüşmelerde hiçbir zaman tehditkâr konuşmadım. Son olarak Sayın Alemdar’ı ben aradım. Yönetim Kurulu üzerinde ortak bir listede oturulup anlaşılabileceğini ifade ettim. Hatta kendisine ‘Yanlış kişilerden akıl alıyorsun. Burada aday olan sensin. Kendi ekibini kendin kur. Otur bizim arkadaşlarla olacaksa olur, olmayacaksa sorun yok, başladığı gibi devam eder’ dedim. Kendisi de bana ‘Biz zaten karşı tarafa tokat atıyoruz. Sizinle beraber daha güçlü bir tokat atalım’ dedi. Bu tokat atma tabiri nasıl bir şey ise… Bunlar Yonca’nın siyasete uzak olmasından dolayı tamamen acemice yapılmış açıklamalar bana göre.

“Seçilseydi ahlaklı mı olacaktı?”

Bu arada benim kendisine gönderdiğim mesajı basın mensuplarına göstermiş. Bence benim o mesajı göndermiş olmam ahlaksızca değil ama iki kişi arasındaki bir mesajın başkalarına ifşa edilmesi çok ahlaksızca. Kaldı ki bu bir parti içi meseledir. Parti içi meselenin orada çözülmesi gerekir. Peki, biz Yonca Hanım ile anlaşmış ve kendisi de bu doğrultuda seçilseydi o zaman bu ‘Ahlaklı teklif’ mi olacaktı?

“Amacımız bütünleşmeyi sağlamaktı”

Nazif Bey’in ekibi ile yaptığımız işbirliği parti içinde bütünleşmenin ve küskünlüklerin unutulmasının da önünü açan bir girişimdi. Yonca Hanım’ın yaptığı ise parti içi bölünmüşlüğü daha da arttıracak bir girişim oldu.”