“Teknolojiye direnen ayakta kalamaz”
Bartın Madeni Eşya ve Sanatkalar Odası (MESO) Başkanı Yılmaz Akdeniz, teknolojiye ayak uydurmanın ticaret açısından önemine dikkat çekerek “Yeni teknolojik gelişmelere ayak uyduramadığımız sürece, anadan babadan kalma usullerle iş yürütmek mümkün değil. Yemek sepeti, çiçek sepeti derken artık mağazaya gitmeye gerek kalmadan her şeyi temin edebiliyorsunuz. Esnaf ve sanatkârlarımız da bu teknolojiden nasibini almalı ki ayakta kalabilsin.” dedi.
Nilay Meryem ÇÖMLEK
Teknoloji ve internet artık dört bir yanımızı sarmış durumda.. Tüm nimetlerinden faydalandığımız teknoloji dünyası birçok alışkanlığımızı değiştirirken, iş modellerini geliştirme ve yeniden şekillendirmeye başladı. Bu konuda lider alanların başında ticaret dünyası geliyor. Milyarlarca dolarlık geleneksel ticaret dünyasının internete taşınması, siparişlerimizi evimize kadar drone'ların getirmesinden bahsediliyor.
Akıllı cihazlar sayesinde artan mobilite ve internet kullanımı bireysel kullanıcılar olarak alışveriş yapma alışkanlığımızı da değiştirdi. Artık seyahat ederken, çalışırken birkaç dakika içerisinde tüm ihtiyaçlarımızı internet üzerinden sipariş edebiliyoruz. Geldiğimiz noktada bu durum sadece tüketicilerin zaman kazanması anlamına gelmiyor. Aslında devasa bir sektörü de oluşturuyor. Her geçen gün online alışverişte artan hacimler beraberinde yeni teknolojilerin ortaya çıkmasını, sektörün dijitalleşmesini de sağlıyor. Dolayısıyla ticaret dünyasının teknolojiye ayak uydurması büyük bir önem arz ediyor.
“Yeni teknolojiyle hiç kimse yarışamaz”
Bu nedenle bir açıklamada bulunarak esnaf ve sanatkarların yeni teknolojik gelişmelerden geri kalmaması gerektiğini belirten Bartın Madeni Eşya ve Sanatkarlar Odası (MESO) Başkanı Yılmaz Akdeniz, her yeni teknolojinin onlarca mesleği etkilediğini ifade ederek “Eskiden bir apartmanın inşaatı yapılırken inşaatta çalışan işçilere helva ekmek satmaya yetişemezdik. Bir katın betonunu 80 işçi ancak çalışarak atabiliyordu. Ama şimdi teknolojiyle birlikte 35. kata mikserle beton atılabiliyor. Haliyle zaten helva ekmek satan da kalmadı. Bunu söylerken sistemi kötülemiyorum. Yeni teknolojiyle hiç kimse yarışamaz. Artık esnaflık, ticaret, müşteri vs hepsi dijital boyutta. Üstelik vatandaşların talepleri de bu doğrultuda. Düne kadar hayalini bile kuramadığımız şeyleri gerçekleştirmeye başladık. Artık gidip saatlerce dil döküp metrelerce kumaş açılmıyor. Şimdi internet üzerinden belki de vücuduna uygun olmayan ölçülerde kıyafet alınsa bile değişim yapılabiliyor. Yani dün dünde kaldı, bugüne bakmak lazım.” dedi.
“Yenilikçiliği talep ederek iyi organize olmalıyız”
Günümüzde teknolojiye direnerek ayakta kalınamayacağına da işaret eden Akdeniz, “Yeni teknolojiye ayak uydurulamadığı sürece, geleneksel yöntemlerle iş yapmak için diretilince muvaffak olmak mümkün değil. Artık kimse şehir ekmeğini köy ekmeğinin içerisine koyup katık yapmıyor. Mis gibi koyun yoğurdunu kimseye yediremiyorsun. Kokmasın diye inek peyniri tercih ediliyor. Yemek sepeti, çiçek sepeti, tatil sepeti derken kimse mağazaya bile gitmez oldu. İnternetten hemen günü birlik evinize taze çiçek gelebiliyor. Soyulmuş patatesi, hazır salatayı bile sipariş edebiliyorsunuz. Bunlar belki şimdilik mega kentler için geçerli olsa da kısa zaman sonra ilçe ve köylerde de geçerli olacak. Artık biz de esnaf ve sanatkârlar camiası olarak bunlardan geri kalmamalıyız. Yenilikçiliği talep ederek iyi organize olmalıyız. Böyle devam edeceğiz diye direnirsek hiçbir şey elde edemeyiz. Çalışma düzeninde verimliliği ve tasarrufu ön plana çıkarmak için en pratik yolu tercih etmeliyiz.” diye konuştu.
