Yalçınkaya’dan DSİ Bölge Müdürü’ne çağrı

Bartın’da İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı’na gündemde önemli yer tutan ve çok tartışılan Bartın Irmağı Islah Projesi damga vurdu. Bartın Belediye Başkanı Muhammet Rıza Yalçınkaya, projeyle ilgili endişelerini dile getirerek DSİ 23. Bölge Müdürü Yasin Devrim’e projenin yeniden değerlendirilmesi konusunda çağrıda bulundu. “Bu proje gerçekten bizim Bartın Irmağını elimizden alıyor. Yani bir sel taşkın projesi neticesinde bazı yerlerdeki çok yüksek duvar yapılması ve Bartın Irmağının güzelliklerinin bu kentte yaşayan insanların gözünün önünden uzaklaştırılması, duvarla karşı karşıya bırakılması bizi gerçekten üzüyor. Bartın Irmağına uygulanabilecek bir projenin bence bu kadar yüksek duvarların üzerine konan bir cam panel uygulamasıyla yapılmaması lazımdı. Ne olur bir oldubitti ile bu güzelim manzaradan bizleri mahrum edecek böyle bir projeyi ille de yaparız anlamında bir dayatmayla bu kente uygulamayalım. Bu kent insanını bu güzelliklerden mahrum etmeyelim. Hep beraber tekrar oturalım, yanlışlardan kurtulabilecek bir yeri varsa düzeltelim. Bu konuda destek ve katkı verin, biz de size vermeye hazırız.” derken taşkın sınırlarının da yeniden güncellenmesini istedi.
Bu haber 2024-04-29 11:31:02 eklenmiş ve 473 kez görüntülenmiştir.

 

“Yanlışlardan kurtulabilecek bir yeri varsa düzeltelim”

 

 

Nilay Meryem ÇÖMLEK

 

 

Bartın Valisi Dr. Nurtaç Arslan Başkanlığında gerçekleştirilen 2024 Yılı İl Koordinasyon Kurulu Toplantısında Devlet Su İşleri (DSİ) yatırımları arasında yer alan Bartın Irmağı Islah Projesi gündem oldu.

 

 

Bartın gündeminden düşmeyen ve proje kapsamında devam eden çalışmalar dahilinde yapılan set duvarla son dönemde daha çok tartışılan Bartın Irmağı Islah Projesi ile ilgili DSİ 23. Bölge Müdürü Yasin Devrim, bilgi verirken Bartın Belediye Başkanı Muhammet Rıza Yalçınkaya, projeyle ilgili endişelerini dile getirdi.

 

 

“Bu proje Bartın Irmağını elimizden alıyor”

 

 

2024 yılı yatırımlarının gerçekleşme durumları ile ilgili yapılan bilgilendirme sunumları ve koordinasyonu gerektiren konuların görüşülmesinin ardından soru cevap ile devam eden toplantıda Bartın Belediye Başkanı Yalçınkaya, “oldubittiye getirilerek Bartın’a dayatılan” projedeki yanlışlardan bahsederken projede düzeltmeler yapılmasını isteyerek şöyle konuştu:

 

 

“Kent merkezinden geçen Bartın Irmağının bir daha sel felaketi yaşanmaması için DSİ Genel Müdürlüğü tarafından yapılan bir proje var. Bu proje gerçekten bizim Bartın Irmağını elimizden alıyor. Yani bir sel taşkın projesi neticesinde bazı yerlerdeki çok yüksek duvar yapılması ve Bartın Irmağının güzelliklerinin bu kentte yaşayan insanların gözünün önünden uzaklaştırılması, duvarla karşı karşıya bırakılması bizi gerçekten üzüyor. Bartın Irmağına uygulanabilecek bir projenin bence bu kadar yüksek duvarların üzerine konan bir cam panel uygulamasıyla yapılmaması lazımdı. Bu proje Allah’ın bize lütfettiği bu doğal güzellikleri alan bir proje. Dolayısıyla ben yeni seçilen bir belediye başkanı olarak uygulamanın, yanlış olduğunu bir kere dile getirmek istiyorum. Bu projenin bir oldubittiyle Bartın’a dayattırıldığını ve yapımına başlandığını gerek sivil toplum kuruluşu arkadaşlardan aldığım bilgilerle gerekse Sanayi Ticaret Odası Başkanımızın da bana verdiği bilgiler doğrultusunda edindiğim bilgiler ışığında söylüyorum.  Çünkü siz 2-3 ay önce bir toplantı yapmışsınız. O toplantıda bu projeyle ilgili bilgi vermişsiniz.  Orada katılanların çoğu bu projenin yanlış olduğunu dile getirerek böyle bir projenin uygulanmaması gerektiğini söylemişler. Bunun içinde sivil toplum örgütleri var, mimarlar var, inşaat mühendisleri var, Ticaret ve Sanayi Odası yönetimdeki arkadaşlar ve başkanımız var.

 

 

21 Mayıs 1998’de Bartın, tarihinin en büyük sel felaketini yaşamıştı. Bu tarihin en büyük sel felaketinde yaklaşık 2 bin 800’e yakın iş yeri ev sular altında kalmıştı, kentinde yüzde 70’i sular altındaydı. Ben, o zaman Bartın Makine Mühendisleri Odası Başkanıydım. Selden sonra vatandaşlarımızın yaralarının sarılması için Valiliğimizle beraber bir çalışma yapmıştık. Yaklaşık bir sene sonra 18 Nisan 1999’da Bartın halkı, bana görev verdi. Biz de belediye başkanı olarak göreve başladığımızda 1998’de yaşanan sel felaketinden sonra Bartın'da bir daha sel felaketi yaşanmaması için alınması gereken tedbirler kapsamında Dünya Bankası ve DSİ Genel Müdürlüğü tarafından içerisinde yaklaşık 20 milyon Euro’luk bir yatırımın yapılmasına karar verildi. O karar doğrultusunda ben de belediye başkanı olmam dolayısıyla çalışmaların içinde oldum. Dünya Bankası yetkilileri geldi, Japon mühendisler, İngilizler, çok değerli bürokratları geldi. Hep birlikte bu çalışma içerisinde, limandan başlayarak şehir merkezine kadar alanda bizzat giderek, ırmakta suyun her yükseldiği yerde kot mesafelerini yerlerinde gördük.

 

 

Bu çalışma sonucunda sonunda bir daha sel felaketi yaşanmaması için Türkiye Sel ve Deprem Felaketi Acil Yardım Projesi (TEFER) kapsamı içerisinde bazı projeler hayata geçirildi.

 

 

“Projeyle gerçekten bu sel felaketinin önüne geçilecek mi?”

 

 

Şimdi ben o dönem bu çalışmanın içerisinde olan bir belediye başkanı olarak böyle ırmağın kenarlarının yani bir duvarlarla yükseltilerek üzerinde cam panel konularak bir sel felaketinin önleneceği konusunda, yapılan çalışmalar içerisinde böyle bir proje görmedim. Bu proje herhalde sonradan yapay zekayla yapılmış bir proje. Çünkü benim gördüğüm kadarıyla da bir bilgi edinmek amacıyla da bana sunulan brifingde öğrendiğim kadarıyla dinamik modeller uygulaması yapıldı. ‘Süper bilgisayar ve yapay zeka uygulamalarıyla iki boyutlu bir hidrodinamik modeliyle bu projeyi hayata geçiriyoruz’ denildi.

 

 

1998 yılında yaşanan sel felaketi gerçekten çok büyük bir felaketti. Bunu Orduyeri Köprüsünden, Amasra’ya doğru giderken sağ tarafında trafo merkezinin sel izinden de görüyoruz. Yani su seviyesi deniz seviyesinden 12 metreye yükselmiş.  Dolayısıyla bu anlamda yapılacak projeyle gerçekten bu sel felaketinin önüne geçilecek mi? Bu doğa katliamına yol açan bir projeden, geri dönüş olup da buradaki bu doğal güzelliği ortadan kaldıracak duvar olayını kaldırma imkanı olabilir mi?

 

 

Yani gerçekten bizim hayatımızın geçtiği, yüzdüğümüz bu Bartın Irmağını bizim elimizden alıyorsunuz. Bizim elimizden aldığınız gibi bu kentte yaşayan insanların da bence nefes alabileceği bir alan olan bu ırmak, şu anda kusura bakmayın Amerika'yla Meksika arasındaki o mülteci göçmen geçişinin sebep olan olayları durdurmak için yapılan bir taş binaya benziyor. Özellikle tarihi Orduyeri Köprüsü’yle bağlantısını kuracağınız o duvar bence 3 metrenin üzerinde, 2 metre de cam panelli 5 metrelik bir duvar olarak karşımıza çıkıyor.

 

 

“Bu kent insanını bu güzelliklerden mahrum etmeyelim”

 

 

Yani bu, doğal güzelliği görmemize engel olan bu projenin üzerinde biraz daha çalışarak, bu kentte yaşayan insanların görüşü biraz daha alınarak, kentte yaşayan sivil toplum örgütlerinin görüşü biraz daha alınarak ortak bir yaşam alanımızı elimizden alınmasına müsaade edilmeyecek bir proje olarak hayata geçirilmesine ben de şahsen Bartın Belediyesi olarak katkı veririm. Ama sizden de ricam; ne olur bir oldubitti ile bu güzelim manzaradan bizleri mahrum edecek böyle bir projeyi ille de yaparız anlamında bir dayatmayla bu kente uygulamayalım. Bu kent insanını bu güzelliklerden mahrum etmeyelim. Hep beraber tekrar oturalım, yanlışlardan kurtulabilecek bir yeri varsa düzeltelim. Bu konuda destek ve katkı verin, biz de size vermeye hazırız.

 

 

“Bir daha konuşup değerlendirelim”

 

 

Aldığım bilgiye göre; ‘bu dere yatağının derinliğinin sağlanması konusunda bir tarak gemisinin girmesine gerek yok. Biz böyle bir şey istemiyoruz, ırmak yatağının dolmasını istiyoruz. Suyun yükseltilmesini, arzu ediyoruz ve  dolayısıyla da denizde bir metrelik bir dalga olduğunda bu ırmak biraz daha üstten rahatlıkla dökülsün diye biz ırmak yatağını oynamıyoruz’ diyorsunuz. Su seviyesini de 10.40’a yükseltiyorsunuz. Yani karşı tarafa da yapacağınız setlerle Bartın Irmağı’nı 10.40’a yükseltiyorsunuz. ‘Artık bundan sonra öyle yükselme tehlikesi yok, 10.40’ta bu kent artık sel basmayacak’ diyorsunuz.

 

 

O zaman buradaki imar politikası açısından daha önce DSİ İl Müdürlüğü ve DSİ Bölge Müdürlüğü tarafından verilen eksi artı 9, eksi artı 10’daki evlerin veyahut da  eksi artı 7’de yapılan evlerin, o sizin su seviyenizin 10.40’a çıkmasıyla beraber suların altında kalacağı düşünülmüyor mu? Yani siz buraya yapılabilir diye izin vermişsiniz, iki tane de böyle görüş yazısı var. Şimdi burada yaşanan sel felaketlerinden sonra bu devletin 600 milyona yakın bir parası sel felaketi yaşanmaması için buraya gönderilmiş, sosyal yardım olarak devletin projelerine destek olarak yapılmıştır. Bir 600 milyon daha harcanacak ama sonucunda imar açısından birçok evin de sular altında kalmasını sağlayacak bir sel felaketi daha yaşayacağız. Bir mağduriyet daha ortaya çıkacak ve dolayısıyla da devletimizin o bütçesinden ayırdığı paralar yine bir işe yaramamış olacak. O yüzden ben size diyorum ki; hep beraber sivil toplum örgütleriyle bir araya gelelim bir daha konuşalım, ve değerlendirelim.

 

 

Bu sözlerim de yanlış anlaşılmasın çarşı, her şeye karşı, Rıza da her şeye karşı diye anlaşılmasın. Ben bu kentin 1999’dan beri siyasi hayatında hem belediye başkanı hem de milletvekili olarak görev yapmış birisiyim, naçizane uyarılarımı yapıyorum. Bürokrasi bizim için önemlidir.”

 

 

Devrim: “Sadece destek bekliyoruz”

 

 

Yalçınkaya’nın bu sözleri ve sorularının üzerine DSİ Bölge Müdürü Yasin Devrim, “98 selinde yaşanan taşkınlarından daha büyük afeti Bartın yaşadı ama bunu 98 kadar hissetmedi. Çünkü son 15-20 yılda yapmış olduğumuz tesisler fayda gösterdi, yani trafodaki 12 kot dediğimiz o taşkın izinin olduğu ize kadar çıkmadı. Çıkmamasının sebebi ise; bizim yapmış olduğumuz Kirazlık Köprü 66 milyon metreküp depolama tuttu, Kozcağız yine 40 milyon metreküp, Kışla 12- 15 milyon metreküp civarında taşkın anında su tuttu. Bartın Irmağında 720 metreküp civarında bir taşkın debisi geçti. 98’deki o uygulamalarda yabancı müşavirlerimiz hepsi gelmiş ama biz son yaşanan taşkınlardan sonra 1,5 yıllık süreçte hem bilgisayarda modellemeyle hem yerinde hem de taşkın izlerini tek tek bunların hepsinin teyidi yapıldı. Sadece yerelin, tüm paydaşlarımızın bu projeyle alakalı Bartın Irmağında Bartın şehrine gelecek taşkınları önlemek için Devlet Su İşlerine desteklerini bekliyoruz. Ülkemizde bu proje tek bir yerde var, o da Sayın Cumhurbaşkanımızın ilçesinde Rize Güneysu’da. En pahalı uygulamalardan bir tanesini Bartın’da Yalı mevkiinde yapıyoruz.” ifadelerini kullandı.

 

 

Taşkın sınırlarının güncellenmesini istedi!

 

 

Devrim’in bu sözlerine karşılık Yalçınkaya, “Taşkın sınırlarının yeniden güncellenmesi ve muallakta bırakılmaması lazım. DSİ İl Müdürlüğü ve Bölge Müdürlüğü olarak bundan önceki seneler içerisinde 2009’da İller Bankası tarafından yapılan halihazır haritalarında taşkın sınırı olarak belirtilen kırmızı çizginin altında sizler tarafından uygun görülüp yapılan inşaatlar var. Yani 2007’den sonraki görüşleriniz var. Dolayısıyla böyle bir uygun görüşle bizler Bartın Belediyesi olarak böyle bir inşaat iznine müsaade ettiğimizde yarın yapılacak bir proje sonucunda ortaya çıkacak olumsuzluklarda ‘buraya neden inşaat izni verdiniz?’ diye bir suçlamayla karşılaşırsak” diye sorarken taşkın sınırlarının belirlenmesini istedi.

 

ETİKETLER : DSİ Bartın Irmağı Islah Projesi Muhammet Rıza Yalçınkaya DSİ Bölge Müdürü Yasin Devrim
Diğer YAŞAM haberleri
Köşe Yazarları
 ‹ 
 ›