Bankoğlu’dan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözlerine sert tepki!

100 yılın felaketi 6 Şubat Kahramanmaraş Depremi’nin birinci yıldönümüne ilişkin yazılı açıklama yapan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bartın Milletvekili Av. Aysu Bankoğlu, “AKP Başkanı Erdoğan’ın Hatay’da ‘oy yoksa yardım yok’ sözleri tarihe geçecek bir açıklamadır. Bu konuşma ayrımcılığın, tehdidin ikrarıdır; bir itiraf niteliği taşımaktadır. Tüm kamuoyunun gözü önünde ‘iktidar ve yerel aynı partiden değilse o şehre bir şey gelmez; Hatay'a geldi mi’ sözlerini söyleyen de bu sözlere alkış tutanlar da bir utanç kaynağıdır. Bu sözler bir seçim çalışması değil; insanlığın, vicdanın, adaletin yok edildiğinin göstergesidir. Partili Cumhurbaşkanlığı denilen sistem ülkeye felaketten başka bir şey getirmedi. Görünen o ki bu zihniyet iktidardayken ülke gün yüzü görmeyecek.” dedi.
Bu haber 2024-02-06 16:49:36 eklenmiş ve 293 kez görüntülenmiştir.

 

 

Kübra Nur AK

 

 

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bartın Milletvekili Av. Aysu Bankoğlu, 100 yılın felaketi 6 Şubat Kahramanmaraş Depremi’nin birinci yıldönümüne ilişkin yazılı açıklama yaptı.

 

Bankoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez. Hatay'a geldi mi?” sözlerine sert tepki gösterdi.

 

“İnsanların yardım çığlıklarını hiçbir zaman unutmayacağız”

 

“Bu büyük felaket hepimize acı tecrübeler yaşattı” diyen Bankoğlu, “Tam bir yıl önce Kahramanmaraş’ta meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremler 11 ilde büyük yıkıma ve can kaybına sebep oldu. Depremde yaşamını yitiren tüm yurttaşlarımıza bir kez daha Allah’tan rahmet; depremde ailesini kaybeden, evi yıkılan, doğup büyüdüğü şehri terk etmek zorunda kalan, deprem acısını hala yüreğinde taşıyan herkese sabır ve başsağlığı diliyorum. Bu büyük felaket hepimize acı tecrübeler yaşattı. Depremin yarattığı büyük yıkım, deprem öncesi alınmayan tedbirler, imar afları, denetimsizlik, rantçılığı teşvik etme gibi birçok nedenden kaynaklandı. Deprem anında ve hemen sonrasında tanık olduğumuz görüntüler de insanlık açısından büyük utançtı. Halk, en kritik saatler ve günlerde gitmeyen yardımlara, yolların kapanmasına, internetin kesilmesine maruz kalırken bir yandan da ‘Türkiye Tek Yürek’ diye yandaşların milyonlar savurarak şov yapmasına tanık olduk. Hatay başta olmak üzere birçok ilde aileler yakınlarının ‘beni kurtarın’ çığlıklarını çaresizce dinlemek zorunda kaldı. İnternet erişime açıldığında çocuklarının ‘beni kurtarın’ mesajlarını alan anne babaların yaşadığı travma ise hiçbir zaman geçmeyecek. İş makinesi, balyoz olmadığı için elleriyle betonlarını kazıyan insanların yardım çığlıklarını hiçbir zaman unutmayacağız.” ifadelerini kullandı.

 

“Her türlü senaryoyu yazan bir hükümet var”

 

Çevre ve Şehircilik Eski Bakanı ve AKP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı Murat Kurum’un katıldığı TV programındaki konuşmalarına da değinen Bankoğlu, sözlerinin devamında şu ifadeleri kullandı:

 

“Karşımızda 22 yıldır tüm gerçekleri sürekli saklayan, doğruların bilinmemesi için her türlü senaryoyu yazan bir hükümet var. Depremde kaybettiğimiz canlar TÜİK verileriyle ya da ihale rakamlarıyla oynamaya, onları saklamaya benzemez. Depremde yaşamını yitiren bir insanımız bile çok kıymetliyken, bugün ne yazık ki depremin acı bilançosunu net bilmiyoruz. Murat Kurum’un ağzından kaçırdığı, saptayabildikleri can kaybımızın 130 bin olduğunu öğrendik. Bu gerçeği ağzından kaçırdıktan sonra da akıl dışı toplama çıkartma hesaplarıyla yine üstünü örtmeye çalıştı. Depremin hemen ardından bizzat Hatay bölgesinde uzun süre yardım çalışmalarına katılmış birisi olarak şunu söylemeliyim; sadece Hatay’da on binlerce kişinin hayatını kaybettiğini biliyoruz. Bir yılın ardından hala cenazesini bulamayan binlerce insan varken, dertleri de dilleri de aynı. En iyi bildikleri şeyi yapmaya karalama siyasetine ve tehditlerine devam ediyorlar. Bir yıl geçmiş, koskoca bir yıl. 1999 Gölcük Depremi’nden 3 sene sonra hükümet olmuş ve bugüne kadar elle tutulur bir önlem almamışlar da şimdi üzerinden bir yıl geçmiş 11 ilimizde çadırlarda sefalet yaşayan halka bol keseden boş vaatler dağıtıyorlar. Soruyorum, depremin ertesi günü 319 bin konut vereceğiz diyen hükümet ancak 46 bin konut yapabildi. 273 bin konut nerede? Depremzedeler için toplanan 115 milyar nerede? Ek bütçenin üzerine, milletten aldıkları ek vergiler nerede? Fırsattan istifade yüzde 18’den yüzde 20’ye çıkardığınız KDV, ardından fazladan aldıkları Motorlu Taşıtlar Vergisi nerede? 2 milyon 300 bin hasarlı konut var. Ne yaptılar o paraları? Paraları çabucacık topladınız, nerelere harcadınız? Seçim öncesine denk getirip 3-5 konut teslimiyle şov yapıyorlar. Bu vergiler nerede, bir daha soralım 418 milyar dolar nerede? Asıl şehirlerinde gerçek ve eşit hizmet, şeffaflık arayanlar kime oy vereceğini biliyor.

 

“İnsanların geçmişi ve geleceği de oldu”

 

Deprem öncesi ve deprem anı kadar deprem sonrası da hiçbir şekilde yönetilemedi. Birçok ilde yıkımlar hala tamamlanabilmiş değil. Asbest tozları ve enkazlar hastalıklara neden oluyor. Evleri yıkılan insanlar ise sürece dair hiçbir bilgiye sahip değil. Evler ne olacak, ne zaman teslim edilecek, ne kadar borç ödenecek, bunların hiçbiri bilinmiyor. Göstermelik anahtar teslimlerine de kimse inanmıyor. Milyonlarca insan, evini kaybetmiş, ya farklı şehirlerde astronomik kiralarla hayatta kalmaya çalışıyor ya da yıkılmış şehirde konteynerlerde kış şartlarında yaşamaya çalışıyor. Kira yardımları oldukça yetersiz. İllerin sosyoekonomik yapısı bozulmuş durumda. Psikososyal destekler yok. Çocukların durumu da oldukça acı; deprem sonrası eğitimler askıya alındı. Aileleri gibi onlar da yıkıntılar arasında çadırlarda soğukta yaşıyorlar. Evlerin ne zaman teslim edileceği belirsiz. Emekli bir insan kira öderken bir de yüz binlerce lira borçlanacak; açlık sınırında asgari ücretin altında bir gelirle borç ödeyecek. Çoğu yurttaşımızın ‘keşke bunları yaşayacağımıza ölseydik’ sözlerini duyduk. Enkaz altında kalan sadece beton kentler değil, insanların geçmişi ve geleceği de oldu.

 

“Bir itiraf niteliği taşımaktadır”

 

AKP Başkanı Erdoğan’ın Hatay’da ‘oy yoksa yardım yok’ sözleri tarihe geçecek bir açıklamadır. Bu konuşma ayrımcılığın, tehdidin ikrarıdır; bir itiraf niteliği taşımaktadır. Tüm kamuoyunun gözü önünde ‘iktidar ve yerel aynı partiden değilse o şehre bir şey gelmez; Hatay'a geldi mi’ sözlerini söyleyen de bu sözlere alkış tutanlar da bir utanç kaynağıdır. Bu sözler bir seçim çalışması değil; insanlığın, vicdanın, adaletin yok edildiğinin göstergesidir. Partili Cumhurbaşkanlığı denilen sistem ülkeye felaketten başka bir şey getirmedi. Görünen o ki bu zihniyet iktidardayken ülke gün yüzü görmeyecek. 50+1 için, oy için, rant için insan hayatının dahi yok sayıldığı bir düzen yaratıldı. Erdoğan, binlerce insanın ölümünün sorumlusu olduğunu etmiştir, çok acı.”

 

CHP'nin 11 ilde, 6 Şubat saat 04.17’de gerçekleştireceği eyleme CHP’li Bankoğlu’nun beraberindeki heyet ile birlikte Şanlıurfa’da katılacağı öğrenildi.

ETİKETLER : Bartın Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bartın Milletvekili Av. Aysu Bankoğlu 6 Şubat Kahramanmaraş Depremi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
Diğer SİYASET haberleri
Köşe Yazarları
 ‹ 
 ›