Bankoğlu’nun gündemi çocuk işçiler oldu! “Resmen geleceğimizi çalıyorlar”

Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) kapsamında işyerlerinde hayatını kaybeden çocuk işçileri gündeme getiren Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bartın Milletvekili Av. Aysu Bankoğlu, “İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG) raporuna göre 2023 yılında en az 54 çocuk işçi hayatını kaybetti. ‘Çocuk işçilik’ tabirinin bile bu denli yaygın olması AKP’nin ülkede hâkim kıldığı düzene dair çok şey anlatıyor.” dedi.
Bu haber 2024-02-05 09:23:39 eklenmiş ve 422 kez görüntülenmiştir.

 

 

 

Kübra Nur AK

 

 

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bartın Milletvekili Av. Aysu Bankoğlu, Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) kapsamında işyerlerinde hayatını kaybeden çocuk işçileri gündeme getirdi.

 

Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in yanıtlaması istemiyle soru önergesi veren Bankoğlu, “AKP çocuk işçiliğini meşrulaştırıyor. Çocuklarımız MESEM’de şantiyelerde, sanayide, inşaatlarda ölüyor. Türkiye’nin gerçek beka sorunu budur” diye konuştu.

 

“Çocuklara ölümü reva gören bir yönetim anlayışına ne denir?”

 

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG) raporuna göre 2023 yılında en az 54 çocuk işçinin hayatını kaybettiğini belirten Bankoğlu, sözlerinin devamında şu ifadeleri kullandı:

 

“Mesleki Eğitim Merkezleri, bilinen adıyla MESEM, çocuklarımız için eğitimin değil, işçiliğin ve iş cinayetlerinin merkezi olmuş durumda. Sadece Ocak ayında Arda Tonbul ve Erol Can Yavuz iş cinayetinde yaşamını yitirdi. Çocuklarımız, MESEM kapsamında staj gördüğü iş yerlerinde ölüme yollanıyorlar. 14 yaşındaki Arda’nın kafası sac büküm makinesine sıkıştı, 15 yaşındaki Erol Can’ın ise üzerine sunta bloklar devrildi. Sadece bu iki vahim olayın yaşandığı ülkede bile yer yerinden oynaması gerekirken ne AKP’den ne Milli Eğitim Bakanlığı’ndan ses çıkmıyor. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG) raporuna göre 2023 yılında en az 54 çocuk işçi hayatını kaybetti. ‘Çocuk işçilik’ tabirinin bile bu denli yaygın olması AKP’nin ülkede hâkim kıldığı düzene dair çok şey anlatıyor. Çocuklar eğitim görmesin, eğitim hayatını bırakıp iş yerlerinde ucuza çalıştırılsın, iş güvenliğinin olmadığı şantiyelerde ölüm riskiyle burun buruna çalışsın, hükümet de bu firmaları fonlasın. 19. yüzyılın en vahşi şartlarında bile böyle bir örnek göremezsiniz. Çocuklara ölümü reva gören bir yönetim anlayışına ne denir? Kendi çocuklarını, torunlarını yurt dışında en iyi imkanlarla okutanlar, yoksul vatandaşların evlatlarına ölümü layık görüyor. Resmen geleceğimizi çalıyorlar.

 

“14 yaşında çocuğun sac büküm makinesiyle ne işi var?”

 

İSİG raporlarına göre 2013-2023 yılları arasında en az 671 çocuk işçi; AKP’nin 22 yıllık iktidarında ise en az 907 çocuk işçi çalışırken yaşamını yitirdi. Kimi mevsimlik işçi olarak tarımda, kimi iş öğrensin diye sanayide, kimi okul harçlığını çıkarmak için muhtelif iş yerlerinde, kimi MESEM’de stajyer olarak hayatını kaybetti. Çocuklar daha eğitimlerini bitirmeden üretim çarkının içine sürükleniyor. MESEM kapsamında 1,5 milyon öğrenci bulunuyor; bunların beşte biri 18 yaşın altında çocuklardan oluşuyor. ‘Bir gün okulda dört gün işyerinde mesleki eğitim’ diyerek iş yerlerinde çocukların ucuza, güvencenin, güvenliğin olmadığı ortamlarda çalıştırılmasına göz yumuluyor. Ölümlere bakıldığında bu iş yerlerinin en az denetlenen yerler olduğunu, iş kazası ve meslek hastalıklarına karşı hiçbir sorumluluğun taşınmadığını görüyoruz. 14 yaşında çocuğun sac büküm makinesiyle ne işi var?

 

“İlk kez AKP döneminde bu kadar arttı”

 

Türkiye’de 7’den 70’e artık herkes çalışmak zorunda. Emekli çalışanların oranı ile çocuk işçiliğin oranı tarihimizde hiç görülmedik şekilde ilk kez AKP döneminde bu kadar arttı. En vahşi, en çağ dışı, en kuralsız işgücü düzeninde emekliler de çocuklar da çarka giriyor. Çocukların iş hayatı nedeniyle okulu bıraktığına dair sayısız haber okuyoruz. Aileler geçinemediği için çocukların çalışmasına göz yumuyor. Maddi geçimsizlik nedeniyle aileler MESEM sömürüsünü de kabul etmek zorunda kalıyor. Yeni Türkiye düzeninde emekli de olsan, çocuk da olsan bu çarka girmek ve çocukluğunu, gençliğini iş yerlerinde yaşamak zorundasın. AKP’nin göz boyamak için imzaladığı sözleşmelerin, çocuk işçilikle mücadele stratejilerinin hiçbir inandırıcılığı kalmamıştır. Göçmen çocukların yaşadığı şartlardan ise tümüyle habersiz durumdayız. AKP’nin Türkiye’yi ‘ucuz iş gücü cenneti’ yapma vaadi, ülkeyi insanlık dışı bir şantiyeye dönüştürme gayretinden başka bir şey değildir.

 

“İddialara hala tek yanıt verilmedi”

 

Diğer bir husus ise MESEM’de yaş sınırı bulunmuyor. AKP’nin kendine yakın büyük sermaye girişimlerine MESEM aracılığıyla eleman sağladığına ve maaşların ise İşsizlik Sigorta Fonu’ndan karşılandığına dair iddialara hala tek yanıt verilmedi. A101 ve MEB arasında protokol yapıldığı, öğrencilerin orada çalıştırıldığı, mevzunun hiç de ‘eğitim’ olmadığını MEB Bakanı’nın o günlerdeki protokolün iptali üzerine yaptığı açıklamayla öğrenmiştik. Başka hangi yandaş şirketlerle MESEM protokolü yapıldı, bilmiyoruz. Tüm protokollerin şeffaf bir şekilde kamuoyuna açıklanması gerekiyor.

 

“AKP’nin geleceğimizi çalmasına izin vermeyeceğiz”

 

Çocuk işçilik bir insanlık suçudur. Türkiye’de yaşanan ise devlet eliyle çocuklara yönelik sömürü girişimidir. MESEM kapsamında yapılanlar da aynı şekilde çocuk işçiliğinin meşrulaştırılmasıdır. Meslek lisesi dahil, meslek öğreniminin çocuk pedagojisine uygun şekilde planlanması, katı kurallarla eğitim merkezlerinin denetlenmesi gerekmektedir. Aynı şekilde iş cinayeti yaşanan yerler bir yana, çocukların en ufak bir kazaya maruz kaldığı yerler ile sorumlu birimlerine ciddi şekilde cezai yaptırım uygulanması gerekmektedir. Biz CHP olarak ‘öğrencilik’ gerekçesiyle çocukların bu şekilde çalıştırılmasına şiddetle karşıyız. Çocuk ölümlerinin yanı sıra iş kazaları nedeniyle çocukların ciddi şekilde yaralandığını, uzuvlarını kaybettiğini de yine medyada yer alan haberlerden biliyoruz. Bu çağ dışı uygulamaya bir an önce son verilmelidir. Çocukların yeri oyun alanlarıdır, okullarıdır. AKP’nin geleceğimizi çalmasına izin vermeyeceğiz.”

 

Bankoğlu, soru önergesi verdi

 

Bankoğlu, verdiği soru önergesinde Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e “Mesleki eğitim merkezlerine (MESEM) ilişkin çalışmalar kapsamında ticari işletmelerde aktif olarak ‘eğitim’ alan öğrenci sayısı ne kadardır? MESEM’e kayıtlı ve 18 yaş altında olan öğrenci sayısı kaçtır? Bakanlığınızın MESEM kapsamında protokol imzaladığı ticari işletmeler hangileridir? Yapılan protokollerde öğrenciler aylık ne kadar ücret almaktadır? Çalışma usul ve esasları hangi kriterlere göre belirlenmiştir? Bakanlığınızın ilgili ticari işletmelerle yaptığı protokollerde öğrencilere ödenecek ücretlerin iş yeri tarafından değil, İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanacağı iddiası doğru mudur? Mesleki eğitim merkezleri ne sıklıkla denetlenmektedir? Denetim olmasına rağmen iş cinayeti yaşanmasının gerekçeleri nelerdir? Bahsi geçen ölümler sonrası Bakanlığınızda herhangi bir istifa veya görevden alma olmuş mudur? Bakanlığınıza MESEM kapsamında yer alan iş yerlerinde bugüne kadar kaç ölümlü kaza veya yaralanma olayı bildirilmiştir? İş kazası veya meslek hastalığı yaşayan öğrencilere Bakanlığınız tarafından herhangi bir destek sunulmakta mıdır? İş cinayeti yaşanan eğitim merkezlerine iş yerlerine ne gibi cezai yaptırımlar uygulanmaktadır?” sorularını yöneltti.

ETİKETLER : Bartın Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bartın Milletvekili Av. Aysu Bankoğlu Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) çocuk işçi
Diğer SİYASET haberleri
Köşe Yazarları
 ‹ 
 ›