Vali Arslan, Bartın Irmağı Islah Projesi’ni anlattı

“Taşkın önlemeye yönelik bir proje”

Nilay Meryem ÇÖMLEK- Kübra Nur AK

KUTU KUTU

Bartın Valisi Dr. Nurtaç Arslan, “24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı” dolayısıyla basın mensuplarıyla kahvaltı programında bir araya geldi.

İnkum İl Özel İdaresi Sosyal Tesislerinde düzenlenen  kahvaltıya Bartın’da görev yapan yerel basın mensupları, ulusal basın, radyo, televizyon ve internet haber sitelerinin temsilcileri katıldı.

Vali Arslan konuşmasında, toplum ile kamu arasında köprü olma görevini üstlenen,  Bartın’da yapılan, planlanan ve devam eden çalışmaları destekleyerek hem yerel hem de ulusal ve uluslararası platformlara taşıyan, mesai mefhumu gözetmeksizin büyük bir özveriyle çalışan basın mensuplarının “24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı”nı kutladı.

“Güzel çalışmalara imza attığımızı düşünüyorum”

Katılımlarından dolayı basın mensuplarına teşekkür ederek çalışmalarında başarılar dileyen Vali Arslan, “24 Temmuz günü Samsun’da olduğum için Basın Bayramı’nda bir araya gelemedik ama bugün sizi ağırlama imkanı bulduk. Hepinizin Basın Bayramını tebrik ediyorum. İyi ki varsınız. Basın olmadan biliyorsunuz biz eksik oluyoruz. Sizinle de güzel çalışmalara imza attığımızı düşünüyorum. Yerel medya, ulusal medya olmadan artık zaten bu çağda yöneticilerin de hizmet etmesi veya yaptığı hizmetleri duyurması mümkün olmuyor. Emeğiniz için teşekkür ediyoruz. Yaşamımınız da sağlık, huzur, mutluluk diliyoruz. Felaketsiz, afetsiz günler diliyoruz ama maalesef geldiğimiz nokta itibariyle iklim değişiklikleri bizi zorluyor. Sadece Bartın olarak söylemiyorum, görüyorsunuz orman yangınlarından tutun depremi, seli birçok afet yaşadık. Hem devlet olarak hem de vatandaş olarak hazırlıklı olmamız gerekiyor. Bu noktada da bize verdiğiniz destekten dolayı teşekkür ediyoruz. Vatandaşlarımızı uyarma konusunda ciddi anlamda biz sosyal medyamızdan duyuruyoruz ama sizler de bizim basınımız aracılığıyla size gönderdiğimizde vatandaşımız çok daha duyarlı oluyor ve vatandaşa daha rahat ulaşabiliyoruz. Tekrar teşekkür ediyorum bayramınızı kutluyorum” dedi.

KUTU KUTU

“3 milyon 240 bin 720 lira ödeme yaptık”

Ardından da basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Vali Arslan, son dönemde Bartın’da  gerçekleştirilen yatırımlar ve yürütülen çalışmalar hakkında da basın mensuplarına bilgi verdi.

Bartın’da geçtiğimiz haftalarda yaşanan sel felaketinin bilançosu ve hasar tespit çalışmalarına ilişkin değerlendirmede bulunan Vali Arslan, şunları kaydetti:

“Bartın’da 315 konutumuz taşkına uğradı, su aldı ve onların zarar tespitini yaptık. Normalde bize bin 945 ihbar geldi. Buna istinaden 315 konutumuzda zarar tespiti yaptık ve değerlemelerini yaptık. Değerleme derken şu şekilde; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının 72 maddelik bir kriteri var. Mesela Bakanlık mutfak dolabını, laminant parkeyi bu tür şeyleri ödemiyor. Daha çok eşya zararları üzerinden gidiyor. 72 kalem belirlediği liste var ve o listeye göre zarar tespitlerimizi yaptık.

Aile Sosyal Hizmetler Bakanlığımızdan ödeneklerimizi istedik. Tabi bu 315 konutun 200’ü hak kazandı. Çünkü yaklaşık 27 adedinin hiçbir şekilde kriteri tutmuyor. Diğer kalanlar da ikinci konutlar. Yani kişinin aslında asli konutu değil. Öyle olunca bu 315 konutun 200 adedine biz ödemeyi gerçekleştirdik. Pazartesi itibariyle 200 konuta 3 milyon 240 bin 720 lira ödeme yaptık. Konut depolarını da ödemiyoruz biliyorsunuz. Geçen seneki selde de depolar için ödeme yapılmamıştı. 166 adet de bu şekilde depo var. Çünkü elimizde veri olması açısından bunun tespit ediyoruz, yoksa bunlarla ilgili herhangi bir ödeme söz konusu değil.

“201 iş yerine 2 milyon 895 bin 421 lira ödeme gerçekleştirdik”

Yine selden zarar gören 448 adet işyeri var. Bunun da değerlemelerini yaptık. Önce Defterdarlık zarar tespitlerini yapıyor. Sonra Defterdarlıktan Ticaret Sanayi Odasından, Esnaf Odalarından, bilir kişilerden oluşan bir komisyon tekrar defterdarlığın yaptığı değerlemeyi bir daha gözden geçiriyor ve biz bu işlemi de tamamladık. Şuan yaklaşık 120 milyonluk bir zarar tespiti söz konusu ama AFAD’dan gelecek sigortalı sigortasız iş yeri ayrımını bekliyoruz. Bu arada 0-50 bin TL’ye kadar olan kısımları ödedik. Ama 50 bin lira vermedik mesela 10 bine kadar olanların tamamını verdik. 0-50 bin lira arasında 201 iş yerine 2 milyon 895 bin 421 lira ödeme gerçekleştirdik. Şuan 50 binin üzerindeki iş yerleri için zararı olan iş yerleri için ödeme yapacağız ama dediğim gibi sigortalılık durumunu bekliyoruz. Sadece biz değil afete maruz kalan diğer iller de aynı durumda. O üst kuruma yazdık biraz uzun sürüyormuş çünkü bu kurumda sigorta şirketlerinden poliçeleri falan istediği için biraz süreç uzun sürüyor.

“Can suyu”

Zaten ben, vatandaşlarımıza da hep şunu söylüyorum; bu ödenen normalde devletin kişilere verdiği can suyu mahiyetinde bir ödemedir. Yoksa devletin böyle bir yükümlülüğü yok. Devlet şunu söylüyor; ‘Sen iş yerin varsa sigortalatacaksın zararını da sigortadan karşılayacaksın’. Ama benim bildiğim 3-4 yıldır böyle bir uygulama var. Burada Zafer seli ile başlamış. Can suyu dediğimiz aslında AFAD’ın insani yardım hesabından vatandaşlarımızı rahatlatmaya yönelik iş yeri sahiplerimizi rahatlatmaya yönelik böyle bir destek.”

“Güzel bir uygulama oldu”

“Sel öncesinde Emniyet Müdürlüğü’nün tebliğ belgeleri var. Bu tebliğ alanlara yardım yapılıyor mu?” sorusuna da Vali Arslan,  “Yapılıyor ama dediğim gibi sigortasız olanlarına…Biz onu vatandaşlarımız bu işi ciddiye alsınlar diye tebliğ ettik. Çünkü biz sözlü tebligat yapıyoruz. Bakan Bey bu uygulamayı A Haber’de anlattı ve bize de bu noktada teşekkür etti. Yani tebligatlar ödeme yapmayacağız anlamında değil ama vatandaşımızı daha duyarlı olmaya davet etmek içindir. Böyle bir işi daha ciddiye almaları, onların da bizim de tedbir almamız açısından bence güzel bir uygulama oldu. Yoksa imzalattıklarımıza destek vermeyeceğiz anlamında değil ama yarın bir gün bir şey olduğunda da ‘bakın biz sizinle bunu haberdar ettik’ diyebilmek adına iyi bir örnek olduğunu değerlendiriyoruz” yanıtını verdi.

Hasar gören araçlarla ilgili net bir karar yok!

Selde hasar gören araçlarla ilgili bir destek ödemesi yapılıp yapılmayacağının sorulması üzerine de Vali Arslan, “Hasar gören araçla ilgili sayı var ama araçlarla ilgili ödeme yapıp yapmayacağımıza yönelik henüz bir şey yok. 132 taşıt selde hasar gördü. Bazıları suya gitti. Bu, geçen seneye göre yüksek bir rakam oldu, geçen sene taşıt sayısı daha düşüktü. Araçlarla ilgili henüz AFAD’dan ödeme yapılıp yapılmayacağı noktasında bir karar verilmedi ama mutlaka onunla ilgili de bir karar verilecektir” dedi.

“Bu proje tamamen taşkın önlemeye yönelik”

Bartın gündeminde son günlerde en çok konuşulan ve merak edilen Bartın Irmağı Islah Projesi ile ilgili de değerlendirmede bulunan Vali Arslan, önümüzdeki günlerde DSİ Bölge Müdürlüğü tarafından bir toplantı gerçekleştirilerek proje detaylarının kamuoyuyla paylaşılacağını söyledi.

“Irmak Islah Projesi ile ilgili çalışmalar ne durumda?” sorusunun sorulması üzerine Vali Arslan, şu ifadeleri kullandı:

“9 Temmuz’da yaşadığımız selden sonra hem Adalet Bakanımız hem İçişleri Bakanımız, Tarım Orman Bakan Yardımcımız, Devlet Su İşleri Genel Müdürümüz hep beraber buradalardı ve Yalı bölgesini gezerken ırmak boyunda da incelemelerde bulunduk. Zaten proje yürüyor ona ilişkin de 2 tane numune konuldu ve görselleri Sayın Bakanlarımıza da gönderildi.

İl Koordinasyon Kurulu Toplantımızda da Devlet Su İşleri Bölge Müdürümüz projeden biraz bahsetti. 10-15 gün içerisinde bir aksaklık olmazsa projeyi anlatacaklar. Sivil toplum kuruluşları, bürokratlar, ilin önde gelenleri ve basın mensuplarımızı da çağıracağız. Bu proje kamuoyuyla paylaşılacak ve istişare edilecek.

Ama buradaki Irmak Islah Projesi içinde bir peyzaj düzenlemesi değil çünkü ırmak yükseldiği anda oralar sular altında kalıyor. Bu tamamen taşkın önlemeye yönelik bir duvar gibi olacak. Yalı’daki örnek numuneleri konuldu, Belediye vasıtasıyla bunların takılıp çıkarılması öngörülüyor. Nasıl ki biz afet olmadan uyarı veriyorsak o uyarıyı verdiğimizde o bariyerler takılacak, bittikten sonra ise geri toplanacak. Ya da camlı olan sürekli olarak kalacak. Bu çalışma kaldırımdan başlayacak, hiçbir şekilde ağaç kesimi yapılmayacak. Irmağın karşı tarafta da yine ağaçların arka tarafından taş tahkimat öngörülüyor.

DSİ bunu 15 gün içerisinde bir toplantı ile tanıtacak. Bu proje tamamen taşkın korumaya yönelik,  yani ırmağın Yalı tarafına veya Kemerköprü tarafına taşmasını önlemeye yönelik bir proje olacak”

O proje yeniden gündeme getirilecek

EYBEY Medya Sahibi Mustafa Ahmet Oktay, 2007-2011 yılları arasında dönemin Bakanı Veysel Eroğlu’nun Bartın ziyaretinde kendisine aktarılan, ırmağı kanal içine alma projesinin akıbetini sorarken projenin yeniden gündeme alınıp alınamayacağını sordu. Vali Arslan ise projeyi toplantıda gündeme getireceğini ifade ederek projeyi yeniden gündeme getireceğini söyledi.

KUTU KUTU

“Mücadele etmeye devam edeceğiz”

Geçtiğimiz Pazartesi günü Samsun’da gerçekleştirilen “Metamfetamin İle Mücadele Bölge Değerlendirme Toplantısı”na ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Vali Arslan, bu konudaki Bartın’a ilişkin verileri de paylaşarak şunları aktardı:

 “Samsun’da 12 valiliğin Emniyet Müdürleri, Jandarma Komutanları, Sahil Güvenlik ve Sağlık Müdürlerinin katılımıyla bir bölge toplantısı yapıldı. Hep beraber toplandık örnek uygulamaları varsa onları paylaştılar. Biz de durumumuzdan bahsettim. Tabi Bartın olarak normalde belki nüfusumuz çok fazla değil ama kendi nüfusumuza oranladığımızda maalesef bir önceki seneye göre Bartın’da da metamfetamin kullanımında artış var ama görüyorsunuz biz ciddi anlamda mücadele veriyoruz ve yakalıyoruz. Bunun için de şunu söyleyebiliriz; Bartın’ın profili daha çok kullanıcı üzerine, madde ticareti noktasında Bartın o yönüyle daha geride kalıyor ama biz bununla mücadele etmeye devam edeceğiz. Ama bir artış söz konusu. Üzerine düştükçe yakalamalar da artıyor. Ve bu çağın hastalığı haline geldi ve insanlar maalesef çok kolay ulaşabiliyorlar.

“Hiçbir şekilde bundan taviz vermeyeceğiz”

Bartın ve ülke genelinde de zaten metamfetaminle mücadeleyi çok önemsediğimiz için Bartın’da da aynı şekilde kararlılıkla mücadeleye devam edeceğiz. Bu noktada biliyorsunuz ‘En İyi Narkotik Polisi Anne’ projemiz var ve biz özellikle anneleri çok önemsiyoruz. Ben de 3 çocuk sahibi bir anne olarak gerçekten ürkütücü bir şey ve annelerin rolünün de önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü çocukları ilk gözlemleyebilecek, onlardaki değişimi fark edebilecek kişiler anneler. O noktada elimizden geldiğince onları bilinçlendirmeye çalışıyoruz. Ben okullara gittiğimde bütün okullarda öğretmenlerimize şunu söylüyorum, sadece rehber öğretmenlerimizden beklemeyin. Biz akademik başarıyı çok önemsiyoruz, o zaten bir kenarda ama öğretmenlerimiz lütfen çocuklarımızı gözlemlesinler. Hem uyuşturucu olabilir hem de şiddet olabilir. Çocuk anlatmak isteyebilir. Belki siz gözlemlerseniz o çocuktaki anormal bir şey fark ederseniz mutlaka onu rehber öğretmenimizle hem okul idaresiyle hem de velimizle lütfen paylaşın. Bütün öğretmenlerle yaptığım toplantıda söylediğim şey bu. Anneleri, vatandaşları bilinçlendirme mücadelemizi kararlılıkla devam ettireceğiz. En fazla kullanan 21-40 yaş aralığında ve demek ki çocuk yaşta bilinçlendirmemiz gerekiyor ki 21 yaşına geldiğinde kullanmasınlar. Hiçbir şekilde mücadelemizden taviz vermeyeceğiz.”